melegimsin
Member
Geçtiğimiz hafta kaybettiğimiz usta oyuncu Fatma Girik’in Yeşilçam’ın ve Türk sinema bölümünün en kıymetli kıymetlerinden biri olduğunu belirten uzmanlar, Girik’in, sert ve gururlu bakışları, haksızlıkların karşısında dik duruşu ve kelamını esirgemeyen tutumuyla karakteristik rollerin oyuncusu olduğunu vurguluyor. hayatı boyunca 180’den çok sinemada oynayan ve her karaktere farklı bir yorum katan usta oyuncu Fatma Girik, öne çıkan özellikleriyle izleyici tarafınca “Erkek Fatma” olarak anılıyor ve Anadolu bayanını canlandırdığı kıymetli performanslarıyla da dikkat çekiyor.
Üsküdar Üniversitesi İrtibat Fakültesi Radyo Televizyon Sinema kısmı Dr. Öğr. Üyesi Hale Yaylalı, geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz usta oyuncu sanatçı Fatma Girik, sinemaları ve Türk sinemasındaki yeri ve ehemmiyetine ait değerlendirmede bulundu.
Türk sinemasının “Dört Yapraklı Yoncası”
Usta oyuncu Fatma Girik’in Türk sinemasında epeyce özel bir yeri olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Hale Yaylalı, şunları söylemiş oldu:
“Yeşilçam sinemasının en kıymetli yıldız oyuncularından biri olan Fatma Girik, öteki üç yıldız oyuncu olan Türkan Şoray, Filiz Akın ve Hülya Koçyiğit’le bir arada Türk sinemasındaki “kadın” rollerini beyaz perdede betimleyen isimlerden biri olmuştur. Bilhassa Yeşilçam melodramlarındaki ana bayan karakterlerin özellikleri onlarla özdeşleşmiştir. Yer yer kendi kişilik özelliklerini de katarak yorumladıkları bu fedakar, gururlu, ahlaklı, cefakar Türk bayanı karakterleri halk tarafınca o kadar sevilmiş ve benimsenmiştir ki izleyici onları Türk sinemasının “Dört yapraklı yonca”sı olarak kabul etmiştir.
Fatma Girik, Yeşilçam’ın en değerli kıymetlerinden biridir
Yeşilçam’ın yükselişte olduğu, bilhassa 1960’lardaki en tanınan devirleriyle özdeşleşen bu yıldızların popülaritesi, vakit ortasında çeşitli niçinlerle sinemadaki üretimleri azalsa da, günümüzde bile sürmektedir. Sinema eleştirmeni Atilla Dorsay “Yeşilçam Serüveni” belgeselinde bu dört yıldızın toplumun aktüalitesi ortasında fazlaca sevilen beşerler olduklarını söylüyor ve üzerinden elli yıl geçse bile bu büyünün bozulmadığını tabir ediyor. ötürüsıyla Fatma Girik, Yeşilçam’ın ve Türk sinema bölümünün en kıymetli kıymetlerinden biridir.”
Sinemaya başladığında 15 yaşında bile değildi
Fatma Girik’in, Türk sinemasının en kıymetli yıldız oyuncuları içinde yer aldığını kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Hale Yaylalı, “Girik, sinemaya başladığında çabucak hemen 15 yaşında bile değildir. Annesi ile bir arada konuta de katkı sağlamak için figüranlık yaparak sinemayla tanışan sanatçı, birinci vakit içinderda 1954 yılında Muharrem Gürses’in “Hürriyet Uğruna Bir Kutsal Yalan” sinemasında oynasa da ismi sinemanın jeneriğinde bile yer almaz. Akabinde birinci önemli sineması Seyfi Havaeri’nin 1957 imali “Leke” olur ve bu sinemada başrol oynar. Birebir yıl başrolünü Ahmet Tarık Tekçe ile paylaştığı “Memiş İşbaşında” sinemasında rol alır.” dedi.
“Ölüm Peşimizde” sinemasıyla dikkat çekti
Başta düşük bütçeli sinemalarda görülen Fatma Girik’in evvelce yılda bir iki sinemayla yetinirken, bu sayının 1959’da 6’ya, 1960’da ise 11’e yükseldiğini kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Hale Yaylalı, “Memduh Ün’ün yönettiği ve başrolünü Ayhan Işık’la paylaştığı 1960 üretimi “Ölüm Peşimizde” sinemasıyla dikkat çeken Girik’in, bu sinemasında direktörü olan Memduh Ün’le tanışması hem sinema birebir vakitte özel hayatı için bir dönüm noktası olur. ondan sonrasında hayatını da paylaştığı Memduh Ün’ün favori oyuncusu olan Fatma Girik, akabinde öbür kıymetli direktörlerin de dikkatini çeker. Melodramlar, duygusal güldürüler, macera sinemalarında rol alan Fatma Girik hayatı boyunca 180’den çok sinemada oynar ve her karaktere farklı bir yorum katar.” diye konuştu.
Fatma Girik, “Erkek Fatma” olarak anılmaya başlandı
“Oyuncu Fatma Girik, Türk Sinema Tarihçisi Giovanni Scognamillo’ya nazaran; ne Türkan Şoray üzere bir sultan, ne Hülya Koçyiğit üzere ince ve kırılgan, ne de Filiz Akın üzere fazla kent soyluydu, o “erkek Fato”ydu” diyen Dr. Öğr. Üyesi Hale Yaylalı, “Ayhan Işık’la birlikte rol aldığı 1962 üretimi “Belalı Torun” sinemasında farklı bir tipolojiyle başka yıldızlardan ayrışan Girik, sert ve gururlu bakışları, haksızlıkların karşısında dik duruşu ve kelamını esirgemeyen tutumuyla karakteristik rollerin oyuncusu olur ve bu özellikleriyle de izleyici tarafınca da “Erkek Fatma” olarak anılmaya başlar.” dedi.
1965’te En Yeterli Bayan Oyuncu Mükafatı aldı
Dr. Öğr. Üyesi Hale Yaylalı, Fatma Girik’in, 1964 yılında Fikret Hakan’la bir arada rol aldığı “Haldun Taner”in ünlü müzikali “Keşanlı Ali Destanı”nda kenar mahalleden sosyeteye geçen “Zilha” karakterini canlandırdığını ve 1965 yılında Antalya Altın Portakal Sinema Festivali’de “en âlâ bayan oyuncu” mükafatını aldığını söylemiş oldu.
Sinemalarında Anadolu bayanlarını canlandırdı
yılların geçmesiyle “Erkek Fato” olmanın ötesinde oyunculuğunu da ileriye taşıyan Fatma Girik’in, bilhassa Anadolu bayanı canlandırdığı kıymetli performanslarıyla da hafızalarda yer ettiğini kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Hale Yaylalı, Fatma Girik’in 1960’ların sonlarına hakikat bol ödüllü bir oyuncu pozisyonuna geldiğini tabir etti.
Biroldukca farklı bayan rolüyle sinemada yer aldı
Dr. Öğr. Üyesi Hale Yaylalı, Fatma Girik’in epey kıymetli sinema sinemalarıyla biroldukca mükafatın sahibi olduğunu hatırlatarak şunları söylemiş oldu:
“Memduh Ün’ün 1967 üretimi “Yaprak Dökümü” ile Antalya, Orhan Elmas’ın 1968 üretimi “Ezo Gelin”, bir daha Memduh Ün’ün yönettiği “Büyük Yemin” ve 1971 yılında Yılmaz Güney’in yönettiği “Acı” ile Adana Sinema Şenliklerinde en güzel bayan oyuncu mükafatını alan Fatma Girik’e bir öteki ödül ise 1973 imali, Feyzi Tuna’nın “Kızgın Toprak” sinemasıyla Taşkent Sinema Festivali’nden gelir.
Metin Erksan’ın 1976 yılında yönettiği “İntikam Meleği Bayan Hamlet” sinemasındaki “kadın” Hamlet performansıyla, tragedyaya farklı bir yorum kazandıran sanatçı, görüntünün da tesiriyle sinemaların azaldığı 1980’lerde ise daha önce yarattığı tiplemeleri bir daha yorumlar. bu vakitteki sinemalarında farklı anne karakterleri çizer, kapıcı, çamaşırcı, iş bayanı, hatta robot olur.”
Oyuncu Fatma Girik’in bu senelerda televizyon için de projeler yaptığını kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Hale Yaylalı, “Girik, TRT’nin 1987 imali “Gönül Dostları”ndaki performansı ile Kültür Bakanlığı mükafatına layık görülür. Karakterinin atılgan, sabırsız, kendine inançlı ve inatçı yapısını oyunculuğu kadar hayatına da yansıtan Fatma Girik, 1988’de siyasete atılarak Şişli Belediye Lideri olur. Siyaseti bıraktıktan daha sonra, “Söz Fato”da isimli reality show programıyla uzun yıllar toplumsal sıkıntıları irdeler ve tahliller arar. 2005 yılında Tunç Başaran ve Memduh Ün’ün ortaklaşa yaptıkları “Sinema Bir Mucizedir / Büyülü Fener” sinemasında rol alan Fatma Girik, halkla kurduğu içtenlikli bağlantıyı, kuvvetli oyunculuğuna taşımaya başarmış, Türk Sineması’nın en kıymetli kıymetlerinden biridir.” diye konuştu.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Üsküdar Üniversitesi İrtibat Fakültesi Radyo Televizyon Sinema kısmı Dr. Öğr. Üyesi Hale Yaylalı, geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz usta oyuncu sanatçı Fatma Girik, sinemaları ve Türk sinemasındaki yeri ve ehemmiyetine ait değerlendirmede bulundu.
Türk sinemasının “Dört Yapraklı Yoncası”
Usta oyuncu Fatma Girik’in Türk sinemasında epeyce özel bir yeri olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Hale Yaylalı, şunları söylemiş oldu:
“Yeşilçam sinemasının en kıymetli yıldız oyuncularından biri olan Fatma Girik, öteki üç yıldız oyuncu olan Türkan Şoray, Filiz Akın ve Hülya Koçyiğit’le bir arada Türk sinemasındaki “kadın” rollerini beyaz perdede betimleyen isimlerden biri olmuştur. Bilhassa Yeşilçam melodramlarındaki ana bayan karakterlerin özellikleri onlarla özdeşleşmiştir. Yer yer kendi kişilik özelliklerini de katarak yorumladıkları bu fedakar, gururlu, ahlaklı, cefakar Türk bayanı karakterleri halk tarafınca o kadar sevilmiş ve benimsenmiştir ki izleyici onları Türk sinemasının “Dört yapraklı yonca”sı olarak kabul etmiştir.
Fatma Girik, Yeşilçam’ın en değerli kıymetlerinden biridir
Yeşilçam’ın yükselişte olduğu, bilhassa 1960’lardaki en tanınan devirleriyle özdeşleşen bu yıldızların popülaritesi, vakit ortasında çeşitli niçinlerle sinemadaki üretimleri azalsa da, günümüzde bile sürmektedir. Sinema eleştirmeni Atilla Dorsay “Yeşilçam Serüveni” belgeselinde bu dört yıldızın toplumun aktüalitesi ortasında fazlaca sevilen beşerler olduklarını söylüyor ve üzerinden elli yıl geçse bile bu büyünün bozulmadığını tabir ediyor. ötürüsıyla Fatma Girik, Yeşilçam’ın ve Türk sinema bölümünün en kıymetli kıymetlerinden biridir.”
Sinemaya başladığında 15 yaşında bile değildi
Fatma Girik’in, Türk sinemasının en kıymetli yıldız oyuncuları içinde yer aldığını kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Hale Yaylalı, “Girik, sinemaya başladığında çabucak hemen 15 yaşında bile değildir. Annesi ile bir arada konuta de katkı sağlamak için figüranlık yaparak sinemayla tanışan sanatçı, birinci vakit içinderda 1954 yılında Muharrem Gürses’in “Hürriyet Uğruna Bir Kutsal Yalan” sinemasında oynasa da ismi sinemanın jeneriğinde bile yer almaz. Akabinde birinci önemli sineması Seyfi Havaeri’nin 1957 imali “Leke” olur ve bu sinemada başrol oynar. Birebir yıl başrolünü Ahmet Tarık Tekçe ile paylaştığı “Memiş İşbaşında” sinemasında rol alır.” dedi.
“Ölüm Peşimizde” sinemasıyla dikkat çekti
Başta düşük bütçeli sinemalarda görülen Fatma Girik’in evvelce yılda bir iki sinemayla yetinirken, bu sayının 1959’da 6’ya, 1960’da ise 11’e yükseldiğini kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Hale Yaylalı, “Memduh Ün’ün yönettiği ve başrolünü Ayhan Işık’la paylaştığı 1960 üretimi “Ölüm Peşimizde” sinemasıyla dikkat çeken Girik’in, bu sinemasında direktörü olan Memduh Ün’le tanışması hem sinema birebir vakitte özel hayatı için bir dönüm noktası olur. ondan sonrasında hayatını da paylaştığı Memduh Ün’ün favori oyuncusu olan Fatma Girik, akabinde öbür kıymetli direktörlerin de dikkatini çeker. Melodramlar, duygusal güldürüler, macera sinemalarında rol alan Fatma Girik hayatı boyunca 180’den çok sinemada oynar ve her karaktere farklı bir yorum katar.” diye konuştu.
Fatma Girik, “Erkek Fatma” olarak anılmaya başlandı
“Oyuncu Fatma Girik, Türk Sinema Tarihçisi Giovanni Scognamillo’ya nazaran; ne Türkan Şoray üzere bir sultan, ne Hülya Koçyiğit üzere ince ve kırılgan, ne de Filiz Akın üzere fazla kent soyluydu, o “erkek Fato”ydu” diyen Dr. Öğr. Üyesi Hale Yaylalı, “Ayhan Işık’la birlikte rol aldığı 1962 üretimi “Belalı Torun” sinemasında farklı bir tipolojiyle başka yıldızlardan ayrışan Girik, sert ve gururlu bakışları, haksızlıkların karşısında dik duruşu ve kelamını esirgemeyen tutumuyla karakteristik rollerin oyuncusu olur ve bu özellikleriyle de izleyici tarafınca da “Erkek Fatma” olarak anılmaya başlar.” dedi.
1965’te En Yeterli Bayan Oyuncu Mükafatı aldı
Dr. Öğr. Üyesi Hale Yaylalı, Fatma Girik’in, 1964 yılında Fikret Hakan’la bir arada rol aldığı “Haldun Taner”in ünlü müzikali “Keşanlı Ali Destanı”nda kenar mahalleden sosyeteye geçen “Zilha” karakterini canlandırdığını ve 1965 yılında Antalya Altın Portakal Sinema Festivali’de “en âlâ bayan oyuncu” mükafatını aldığını söylemiş oldu.
Sinemalarında Anadolu bayanlarını canlandırdı
yılların geçmesiyle “Erkek Fato” olmanın ötesinde oyunculuğunu da ileriye taşıyan Fatma Girik’in, bilhassa Anadolu bayanı canlandırdığı kıymetli performanslarıyla da hafızalarda yer ettiğini kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Hale Yaylalı, Fatma Girik’in 1960’ların sonlarına hakikat bol ödüllü bir oyuncu pozisyonuna geldiğini tabir etti.
Biroldukca farklı bayan rolüyle sinemada yer aldı
Dr. Öğr. Üyesi Hale Yaylalı, Fatma Girik’in epey kıymetli sinema sinemalarıyla biroldukca mükafatın sahibi olduğunu hatırlatarak şunları söylemiş oldu:
“Memduh Ün’ün 1967 üretimi “Yaprak Dökümü” ile Antalya, Orhan Elmas’ın 1968 üretimi “Ezo Gelin”, bir daha Memduh Ün’ün yönettiği “Büyük Yemin” ve 1971 yılında Yılmaz Güney’in yönettiği “Acı” ile Adana Sinema Şenliklerinde en güzel bayan oyuncu mükafatını alan Fatma Girik’e bir öteki ödül ise 1973 imali, Feyzi Tuna’nın “Kızgın Toprak” sinemasıyla Taşkent Sinema Festivali’nden gelir.
Metin Erksan’ın 1976 yılında yönettiği “İntikam Meleği Bayan Hamlet” sinemasındaki “kadın” Hamlet performansıyla, tragedyaya farklı bir yorum kazandıran sanatçı, görüntünün da tesiriyle sinemaların azaldığı 1980’lerde ise daha önce yarattığı tiplemeleri bir daha yorumlar. bu vakitteki sinemalarında farklı anne karakterleri çizer, kapıcı, çamaşırcı, iş bayanı, hatta robot olur.”
Oyuncu Fatma Girik’in bu senelerda televizyon için de projeler yaptığını kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Hale Yaylalı, “Girik, TRT’nin 1987 imali “Gönül Dostları”ndaki performansı ile Kültür Bakanlığı mükafatına layık görülür. Karakterinin atılgan, sabırsız, kendine inançlı ve inatçı yapısını oyunculuğu kadar hayatına da yansıtan Fatma Girik, 1988’de siyasete atılarak Şişli Belediye Lideri olur. Siyaseti bıraktıktan daha sonra, “Söz Fato”da isimli reality show programıyla uzun yıllar toplumsal sıkıntıları irdeler ve tahliller arar. 2005 yılında Tunç Başaran ve Memduh Ün’ün ortaklaşa yaptıkları “Sinema Bir Mucizedir / Büyülü Fener” sinemasında rol alan Fatma Girik, halkla kurduğu içtenlikli bağlantıyı, kuvvetli oyunculuğuna taşımaya başarmış, Türk Sineması’nın en kıymetli kıymetlerinden biridir.” diye konuştu.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı