İş hayatında, yapay zekâ öğrenenlerin, öğrenmeyenlerin üstüne çıkacağını hepberaber gözlemliyoruz, gözlemlemeye devam edeceğiz.
Doç. Dr. Barış Özçelik ve Av. A. Cet Gümüş, yapay zekânın insanlığı hangi noktalara taşıyabileceği ve kullanmasının iş ömrüne katkıları hakkında kıymetli bilgiler sunarak MAG Business’a anlattı.
Yazısına “Yapay zekânın iş ömrüne tesirleri üzerine kısa bir bakış atacak olursak; yapay zekâ ve uygulamaları, ulaşılan teknolojik gelişmeler yardımıyla, bugüne kadar, başta askeri, güvenlik, hukuk, borsa, sıhhat, araştırma, iktisat, istatistik, sanat, cümbüş ve daha burada sayamadığım biroldukça alanda türlü gayelerle elde edilmiş bilgilerin toplanmasına, işlenmesine, kullanmasına ve paylaşımına dayalı olarak ortaya çıkmıştır. Yapay zekâ, ortaya çıkardığı birinci örneklerin itici gücü ve gelecekte sunabileceği imkanların büyük çarpan tesiriyle insanların günden güne artan merakını ve yakın ilgisini çekmektedir” açıklamasıyla başlayan Doç. Dr. Barış Özçelik ve Av. A. Cet Gümüş “Yapay zekâ nedir? Nerelerde kullanılıyor? İş hayatına, hukuk alanına yansımaları ne olacak?” sorusuna şu biçimde karşılık veriyor: “Yapay zekâ; makinelerin akıllı hareket kabiliyetini, yani bir insanın yönlendirmesi olmadan, kendi başlarına hareket edebileceğini ve öğrenebileceğini söz etmek için kullanılmaktadır. Yapay zekâ, en temel formunda; kalıpları tespit etmek, ne yapacağına karar vermek ve tahminen de gelecekteki sonuçları öngörmek gayesiyle bir algoritmayı bilgilere uygulamak demektir. Özünde ise yapay zekâ, “düşünme” yetisine sahip makineler yaratmakla ilgilidir. Etraflarındaki dünyayı yorumlayabilen, bu enformasyonla öğrenebilen, öğrendiklerine dayanarak bir değişiklik meydana getirebilen ve vakit içinde bu enformasyonu yorumlamakta ustalaşabilen makineler yaratmakla ilgilidir.”
Makineler her geçen gün öğrenmelerinin suratını arttırırken, biz öğrenmek için ne yapıyoruz? Sorusuyla açıklamalarına devam eden Doç. Dr. Barış Özçelik ve Av. A. Gümüş “Biz beşerler, anlatabileceğimizden daha fazlasını biliyor ama nasıl bildiğimizi ve birfazlaca şeyi nasıl yaptığımızı açıklayamıyoruz. Buna “Polanyi Paradoksu” denmektedir. Örneğin; bir yüzü nasıl tanıdığımızı anlatamıyoruz. Bu, makine öğrenmesindilk evvel birfazlaca nazaranvin otomatikleştirilemeyeceği manasına geliyordu. Makine öğrenmesi ile, manzara ve ses tanıma sistemleri ile bu hususta önemli bir ilerleme kaydedilmiştir. Örneğin; Facebook kullanıyorsanız, uygulamaya fotoğraf eklediğinizde arkadaşlarınızı tanıdığını ve onları isimleriyle etiketlemenizi istediğini fark etmişsinizdir. Shazam uygulamasıyla birçok müzik yapıtını tanıyabilir, Bird Audio ile tabiattaki kuşların seslerini ayırt edebilirsiniz” açıklamasıyla yapay zekaya dair ayrıntılar veriyor.
“Yapay zekânın, iş dünyası için ihtilal niteliğinde olduğu, otoriteler tarafınca kabul edilmiş olup iş ömrüne olumlu tesirleri her geçen gün artarak devam etmektedir. Dünya genelinde binlerce şirket tarafınca kullanılmasına karşın birden fazla büyük şirket çabucak hemen yapay zekânın nimetlerinden yararlanmaya başlamadı/başlayamadı. Birfazlaca şirket, süreçlerini otomasyona taşımak için yapay zekâ yatırımı yaparken; birtakım şirketler ise sırf iş gücünü azaltmak için yapmaktalar” diyen Doç. Dr. Barış Özçelik ve Av. A. Cet Gümüş, iş gücünde oluşacak değişimlerden bahsediyor. Gümüş “bir araştırmada şirketlerin en çok performans gelişimi yaşadığı senaryonun, beşerlerle makinelerin birlikte çalıştığı durumlarda ortaya çıktığı gözlemlenmiştir. Beşerler liderlik, ekip çalışması, yaratıcılık ve toplumsal maharetlerde üstün performans sergilerken; makineler sürat, ölçeklenebilirlik ve sayısal marifetlerde başarılıdır. Şirketler ve iş önderleri, bu iş birliğinin nimetlerinden yararlanmak istiyorsa, bu iş birliğini nasıl desteklemeleri gerektiğini idrak etmeleri gerekmektedir. Yapay zekâyı görmezden gelen, iş hayatında geride kalmaya mahkûmdur, zira teknoloji bir istikamette yol alır; ileriye, daima daha akıllı bir geleceğe hakikat. Bundan geri dönüş olmadığını ve yapay zekâ ihtilali ile uzlaşmanın daha yararlı olacağını kabul eden, daha akıllı eserler, daha akıllı hizmetler ve daha akıllı iş süreçlerini nasıl ve ne biçimde gerçekleşebileceğini tespit edebilen iş başkanları ve şirketler bu ihtilalde kazanan olacaklardır” tabirlerini kullandı.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
Doç. Dr. Barış Özçelik ve Av. A. Cet Gümüş, yapay zekânın insanlığı hangi noktalara taşıyabileceği ve kullanmasının iş ömrüne katkıları hakkında kıymetli bilgiler sunarak MAG Business’a anlattı.
Yazısına “Yapay zekânın iş ömrüne tesirleri üzerine kısa bir bakış atacak olursak; yapay zekâ ve uygulamaları, ulaşılan teknolojik gelişmeler yardımıyla, bugüne kadar, başta askeri, güvenlik, hukuk, borsa, sıhhat, araştırma, iktisat, istatistik, sanat, cümbüş ve daha burada sayamadığım biroldukça alanda türlü gayelerle elde edilmiş bilgilerin toplanmasına, işlenmesine, kullanmasına ve paylaşımına dayalı olarak ortaya çıkmıştır. Yapay zekâ, ortaya çıkardığı birinci örneklerin itici gücü ve gelecekte sunabileceği imkanların büyük çarpan tesiriyle insanların günden güne artan merakını ve yakın ilgisini çekmektedir” açıklamasıyla başlayan Doç. Dr. Barış Özçelik ve Av. A. Cet Gümüş “Yapay zekâ nedir? Nerelerde kullanılıyor? İş hayatına, hukuk alanına yansımaları ne olacak?” sorusuna şu biçimde karşılık veriyor: “Yapay zekâ; makinelerin akıllı hareket kabiliyetini, yani bir insanın yönlendirmesi olmadan, kendi başlarına hareket edebileceğini ve öğrenebileceğini söz etmek için kullanılmaktadır. Yapay zekâ, en temel formunda; kalıpları tespit etmek, ne yapacağına karar vermek ve tahminen de gelecekteki sonuçları öngörmek gayesiyle bir algoritmayı bilgilere uygulamak demektir. Özünde ise yapay zekâ, “düşünme” yetisine sahip makineler yaratmakla ilgilidir. Etraflarındaki dünyayı yorumlayabilen, bu enformasyonla öğrenebilen, öğrendiklerine dayanarak bir değişiklik meydana getirebilen ve vakit içinde bu enformasyonu yorumlamakta ustalaşabilen makineler yaratmakla ilgilidir.”
Makineler her geçen gün öğrenmelerinin suratını arttırırken, biz öğrenmek için ne yapıyoruz? Sorusuyla açıklamalarına devam eden Doç. Dr. Barış Özçelik ve Av. A. Gümüş “Biz beşerler, anlatabileceğimizden daha fazlasını biliyor ama nasıl bildiğimizi ve birfazlaca şeyi nasıl yaptığımızı açıklayamıyoruz. Buna “Polanyi Paradoksu” denmektedir. Örneğin; bir yüzü nasıl tanıdığımızı anlatamıyoruz. Bu, makine öğrenmesindilk evvel birfazlaca nazaranvin otomatikleştirilemeyeceği manasına geliyordu. Makine öğrenmesi ile, manzara ve ses tanıma sistemleri ile bu hususta önemli bir ilerleme kaydedilmiştir. Örneğin; Facebook kullanıyorsanız, uygulamaya fotoğraf eklediğinizde arkadaşlarınızı tanıdığını ve onları isimleriyle etiketlemenizi istediğini fark etmişsinizdir. Shazam uygulamasıyla birçok müzik yapıtını tanıyabilir, Bird Audio ile tabiattaki kuşların seslerini ayırt edebilirsiniz” açıklamasıyla yapay zekaya dair ayrıntılar veriyor.
“Yapay zekânın, iş dünyası için ihtilal niteliğinde olduğu, otoriteler tarafınca kabul edilmiş olup iş ömrüne olumlu tesirleri her geçen gün artarak devam etmektedir. Dünya genelinde binlerce şirket tarafınca kullanılmasına karşın birden fazla büyük şirket çabucak hemen yapay zekânın nimetlerinden yararlanmaya başlamadı/başlayamadı. Birfazlaca şirket, süreçlerini otomasyona taşımak için yapay zekâ yatırımı yaparken; birtakım şirketler ise sırf iş gücünü azaltmak için yapmaktalar” diyen Doç. Dr. Barış Özçelik ve Av. A. Cet Gümüş, iş gücünde oluşacak değişimlerden bahsediyor. Gümüş “bir araştırmada şirketlerin en çok performans gelişimi yaşadığı senaryonun, beşerlerle makinelerin birlikte çalıştığı durumlarda ortaya çıktığı gözlemlenmiştir. Beşerler liderlik, ekip çalışması, yaratıcılık ve toplumsal maharetlerde üstün performans sergilerken; makineler sürat, ölçeklenebilirlik ve sayısal marifetlerde başarılıdır. Şirketler ve iş önderleri, bu iş birliğinin nimetlerinden yararlanmak istiyorsa, bu iş birliğini nasıl desteklemeleri gerektiğini idrak etmeleri gerekmektedir. Yapay zekâyı görmezden gelen, iş hayatında geride kalmaya mahkûmdur, zira teknoloji bir istikamette yol alır; ileriye, daima daha akıllı bir geleceğe hakikat. Bundan geri dönüş olmadığını ve yapay zekâ ihtilali ile uzlaşmanın daha yararlı olacağını kabul eden, daha akıllı eserler, daha akıllı hizmetler ve daha akıllı iş süreçlerini nasıl ve ne biçimde gerçekleşebileceğini tespit edebilen iş başkanları ve şirketler bu ihtilalde kazanan olacaklardır” tabirlerini kullandı.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı