EliteDizqn
Active member
Erdek’e bağlı Düzler mevkisinde 2 yıl evvel kurulan Unutulmuşlar Kasabası’nda, Türkiye’nin çeşitli vilayetlerinde şiddete uğrayan hayvanlar yeniden hayata tutunuyor. ‘Unutulmuşlar Kasabası’nda 54 köpek, 230 ördek, hindi, martı, kaz, güvercin üzere kanatlı hayvan, bir at, bir oğlak, 4 kaplumbağa ve kirpi bulunuyor. Kasabada bulunan her hayvan bir isme sahip.
Haluk Kenanoğlu, hayvanların yürek burkan kıssalarını anlattı. Zigana ismini verdiği atın 10 yıl boyunca taş taşıdığını kaydeden Kenanoğlu, “Bu oğlumuz 10 yıl taş taşımış, Artık bizim oğlumuz olarak burada yaşayacak. Geldiği gün nallarını çıkardık. Allah nasıl yaratmışsa ömrünün sonuna kadar bizle duracak. Yeterli nazaran 50 yaşına kadar yaşıyorlar. Allah bizim ömrümüzden alıp onlara versin” dedi.
‘Yağız’ ismini koyduğu oğlağın da kıssasını anlatan Kenanoğlu, “Hastalanınca annesini emememiş, 4-5 günlükken çoban bırakmış, zira bunu tedavi ettirse keçinin parasını aşacağı için ticari olarak bakıyorlar. Biz de 3-5 keçi parası harcadık, artık iyi” diye konuştu.
‘TECAVÜZ EDİLDİ, ARTIK MUHAFAZA ALTINDA’
Şiddet ve tecavüz mağduru 54 köpeğin bulunduğu ‘Unutulmuşlar Kasabası’ fikrinin ortaya çıkışı ve kuruluşuyla ilgili de konuşan Kenanoğlu, “Utanan hayvanlar var, ben bunu çiftliği kurmadan evvel de anlıyordum. Şiddet goren ve tecavüz mağduru hayvanları buraya toplamaya çalıştım. Birçok o denli, hepsinin bir öyküsü var. Aslında bütün hayvanların öyküsü var ancak gözle görülen kıssası olan çocukları seçtik ve burada onlara babalık yapmaya çalışıyoruz. İçeride ‘Hayat’ isimli köpek var örneğin. Kocaeli’nde bir mahlukat 2 çocuğunun yanında hayvana tecavüz etti, haberlere çıktı. O garibimizi kurtardık, çocukları yolda öldü. O artık bizimle birlikte. Trabzon’da balkonda bir oğlumuz dövüldü, o çocuk bizde, 5-6 gün evvel Erdek’te demir sopalarla dövülen bir çocuğumuz var. Artık o travmadan dolayı yürüyemiyor. İzmir’den tecavüz mağduru bir kızımız daha var. 2 yıl evvel burayı kurdum. Daha evvel sayfamdan yuva ilanları açıyordum. ‘Toprak’ isimli köpek daha bebekti. Onu sahiplendirdik, sahiplenen kişi beyin kanaması geçirince bizde kaldı, meskende de kediler var, kedilerle anlaşamadı. tekrar süreksiz yuvalandırdık fakat yaramaz olduğu için çabucak arayıp ‘Bunu bizden alın’ diyorlardı. En son toprak kucağımda, huduttan ağladım ve ‘Ben burayı kuracağım’ dedim. ‘Toprak’ için kurulmuştur. Burayı bulduk ve burayı çocuklara cennet yapmaya çabalıyoruz” sözlerini kullandı.
‘DEMİR SOPALARLA ŞİDDETE MARUZ KALDI’
‘Unutulmuşlar Kasabası”nın son sakinlerinden olan ve Erdek’te demir soplarla dövülen ‘Vurgun’ isimli köpekle de yakından ilgilenen Haluk Kenanoğlu, “Adını vurgun koyduk. Yaşadığı olaylarla ilgili değil, vurgun, hoş sevmek, sevdalanmak demektir. Artık istikrar sorunu var daha âlâ olacak. Söylenen Erdek’te demir sopayla dövülmüş. Hepsinin ismi var, hayvanların kendilerini bedelli hissettiğine inanıyorum” dedi.
Konya’da kesilmek üzereyken kurtarılan ‘Toygar’ isimli hindi ile de yakın bağlantı kuran Haluk Kenanoğlu, hindinin kıssasını de şöyle anlattı:
“Konya’da 200 liraya almışlar Toygar’ı, düdüklü tencereyi hazırlamışlar, kesecekler. Oradan da bir bayan arkadaş görüyor kesileceğini ve beni arıyor. 250 lira yollayıp satın aldırıyoruz, Konya’dan gelmesi ortasında 1500 lira taksi parası veriyoruz. 20 hindiye Toygar’ı aldık yani ne olacak? Toygar kesilmeden bizimle yaşayacak nefesi bittiğinde de bezlere sarıp mezar yapacağız.”
Haluk Kenanoğlu, hayvanların yürek burkan kıssalarını anlattı. Zigana ismini verdiği atın 10 yıl boyunca taş taşıdığını kaydeden Kenanoğlu, “Bu oğlumuz 10 yıl taş taşımış, Artık bizim oğlumuz olarak burada yaşayacak. Geldiği gün nallarını çıkardık. Allah nasıl yaratmışsa ömrünün sonuna kadar bizle duracak. Yeterli nazaran 50 yaşına kadar yaşıyorlar. Allah bizim ömrümüzden alıp onlara versin” dedi.
‘Yağız’ ismini koyduğu oğlağın da kıssasını anlatan Kenanoğlu, “Hastalanınca annesini emememiş, 4-5 günlükken çoban bırakmış, zira bunu tedavi ettirse keçinin parasını aşacağı için ticari olarak bakıyorlar. Biz de 3-5 keçi parası harcadık, artık iyi” diye konuştu.
‘TECAVÜZ EDİLDİ, ARTIK MUHAFAZA ALTINDA’
Şiddet ve tecavüz mağduru 54 köpeğin bulunduğu ‘Unutulmuşlar Kasabası’ fikrinin ortaya çıkışı ve kuruluşuyla ilgili de konuşan Kenanoğlu, “Utanan hayvanlar var, ben bunu çiftliği kurmadan evvel de anlıyordum. Şiddet goren ve tecavüz mağduru hayvanları buraya toplamaya çalıştım. Birçok o denli, hepsinin bir öyküsü var. Aslında bütün hayvanların öyküsü var ancak gözle görülen kıssası olan çocukları seçtik ve burada onlara babalık yapmaya çalışıyoruz. İçeride ‘Hayat’ isimli köpek var örneğin. Kocaeli’nde bir mahlukat 2 çocuğunun yanında hayvana tecavüz etti, haberlere çıktı. O garibimizi kurtardık, çocukları yolda öldü. O artık bizimle birlikte. Trabzon’da balkonda bir oğlumuz dövüldü, o çocuk bizde, 5-6 gün evvel Erdek’te demir sopalarla dövülen bir çocuğumuz var. Artık o travmadan dolayı yürüyemiyor. İzmir’den tecavüz mağduru bir kızımız daha var. 2 yıl evvel burayı kurdum. Daha evvel sayfamdan yuva ilanları açıyordum. ‘Toprak’ isimli köpek daha bebekti. Onu sahiplendirdik, sahiplenen kişi beyin kanaması geçirince bizde kaldı, meskende de kediler var, kedilerle anlaşamadı. tekrar süreksiz yuvalandırdık fakat yaramaz olduğu için çabucak arayıp ‘Bunu bizden alın’ diyorlardı. En son toprak kucağımda, huduttan ağladım ve ‘Ben burayı kuracağım’ dedim. ‘Toprak’ için kurulmuştur. Burayı bulduk ve burayı çocuklara cennet yapmaya çabalıyoruz” sözlerini kullandı.
‘DEMİR SOPALARLA ŞİDDETE MARUZ KALDI’
‘Unutulmuşlar Kasabası”nın son sakinlerinden olan ve Erdek’te demir soplarla dövülen ‘Vurgun’ isimli köpekle de yakından ilgilenen Haluk Kenanoğlu, “Adını vurgun koyduk. Yaşadığı olaylarla ilgili değil, vurgun, hoş sevmek, sevdalanmak demektir. Artık istikrar sorunu var daha âlâ olacak. Söylenen Erdek’te demir sopayla dövülmüş. Hepsinin ismi var, hayvanların kendilerini bedelli hissettiğine inanıyorum” dedi.
Konya’da kesilmek üzereyken kurtarılan ‘Toygar’ isimli hindi ile de yakın bağlantı kuran Haluk Kenanoğlu, hindinin kıssasını de şöyle anlattı:
“Konya’da 200 liraya almışlar Toygar’ı, düdüklü tencereyi hazırlamışlar, kesecekler. Oradan da bir bayan arkadaş görüyor kesileceğini ve beni arıyor. 250 lira yollayıp satın aldırıyoruz, Konya’dan gelmesi ortasında 1500 lira taksi parası veriyoruz. 20 hindiye Toygar’ı aldık yani ne olacak? Toygar kesilmeden bizimle yaşayacak nefesi bittiğinde de bezlere sarıp mezar yapacağız.”