EliteDizqn
Active member
‘Motosikletle dünya turu’ hayaliyle daha evvel Avrupa ve Asya’da onlarca ülkede binlerce kilometre kateden Öğretim bakılırsavlisi Asil Özbay, ‘Bir hanımın gözünden Afrika’ belgesel projesi kapsamında motosikletiyle tek başına Afrika ülkelerini keşfedecek.
Geçen yıl ‘Kadınlara özgürlük yakışır’ mottosuyla motosikletiyle dünyanın çatısı olarak isimlendirilen Khardung La doruğuna gitmek için 15 bin 200 kilometrelik, 60 günlük bir seyahat yapan Özbay, biroldukca Avrupa ülkesinin yanı sıra 60 gün süren Fas seyahati yapmıştı.
Özbay bu yılki Afrika seyahatine, karayolunu güvenlik ve pandemi niçiniyle kullanamadığı için 22 Haziran’da uçakla Kenya’ya giderek başlayacak. Evvelki motosiklet seyahatlerindeki üzere tüm yol serüvenini toplumsal medya hesaplarından günlük paylaşan ve belgesellerle aktaran Özbay, Afrika’da kabileler, köy ömrü ve kıtanın genel gündelik hayatının dokusunu yansıtan belgeseller çekmeyi planlıyor.
‘HEM SEYAHAT HEM KEŞİF HEM BİLİMSEL İŞ BİRLİKLERİ İÇİN ÇALIŞACAĞIM’
Özbay, 19 yıllık motosiklet tutkusunu ve Afrika seyahatindeki amaçlarını anlattı.
Geçen yıl 15 bin 200 kilometrelik, 60 günlük şiddetli seyahatin akabinde dünyanın karayoluyla gidilebilen en yüksek tepesi olarak bilinen 5 bin 359 metre rakımlı Khardung La doruğuna ulaştığını anımsatan Özbay, motosiklet seyahatinin zorluk ve hoşluklarla iç içe olduğunu söylemiş oldu.
Özbay, kıtalar ortası seyahatlerinde bilhassa az gidilen coğrafyalara öncelik verdiğini belirterek, “Gittiğim her yerde objektif bir biçimde dijital içerikler üretip beşerlerle paylaşmaktan keyif alıyorum. Aslında farklı kültürler içinde köprü olmak istiyorum” dedi.
Bu yılki Afrika seyahatinde evvelkilerden daha farklı maksatlar koyduğunu lisana getiren Özbay, şöyleki devam etti:
“Bu kez hem bir seyahat, hem keşif seyahati bunun yanında bilimsel iş birliklerine açık olacağım. Üniversitemle Afrika’dan buraya gelmek isteyen başarılı öğrencilere burs imkanı vermek istiyoruz. hem de dünya medyasında harita üzerinde motosikletiyle dünya tipi yapan bir Türk bayanı profilini de göstermek istiyorum. Seyahatlerim kişisel lakin toplumsal boyutu da var. Yüzlerce ileti alıyorum. İnsan isterse tutkuyla başaramayacağı bir şey yok. Bunu göstermeye çalışıyorum.”
‘AFRİKADA’Kİ HAYATLARI MOTOSİKLETİMLE KEŞFETMEK İSTİYORUM’
Özbay, dünyanın korkulan coğrafyalarından bir tanesi olarak isimlendirilen Afrika’da hem günlük ve birebir vakitte uzun metraj dijital içerikler üreteceğini, kıtanın hoşluklarını olabildiğince aktarmak istediğini söylemiş oldu.
Motosikletin ‘erkek arenasına ait’ bir araç olarak görüldüğüne dikkati çeken Özbay, “İnsanlar o kocaman motosikletin üzerinde beni gördüklerinde şaşırıyorlar. Bu beni keyifli ve motive ediyor. Afrika’daki hayatları da motosikletimle keşfederek tüm dünyayla paylaşmak istiyorum. Bilhassa Afrika’da yeniliğini koruyan kabilelerin belgesellerini çekmek istiyorum. Şimdiden epeyce heyecanlıyım” diye konuştu.
‘YANIMDA ÇADIR VE GÜVENLİĞİM İÇİN YALNIZCA BİBER GAZI SPREYİM VAR’
Özbay, motosiklet seyahatlerinin biroldukca avantajı ve getirisi olduğuna işaret ederek, “Motosikletle bilhassa tek başınıza seyahat ettiğinizde insanı inanılmaz geliştiriyor. Kendinizle baş başa kalıp, kendinizi dinliyor, kendinizi keşfediyorsunuz. Sorumluluk hissinizi geliştiriyor. Kriz anlarında tahlil üretme hünerinizi geliştiriyor” sözlerini kullandı.
Afrika seyahatinin 50 dereceyi bulan sıcaklar, besin badiresi ve güvenlik risklerinden dolayı şiddetli geçebileceğini öngördüğünü anlatan Özbay, şu biçimde devam etti:
“Yanımda motosikletimin ardına koyduğum çadırım olacak. Benim konutum üzere aslında. Motosikletimde tüm değerli eşyalarım var. İnançlı bulduğum yerlerde çadırımı kurup konaklayacağım ancak bilhassa otoparkı olan, motosikletimin de güvenliğini sağlayacak otel ve hostelleri tercih ediyorum.
Açıkçası yemek konusu da meçhul. Ne bulursam onu tüketmeye çalışıyorum, fazla seçeneğim olmuyor natürel ki. Ama yanımda motosikletimde konserve üzere tüketebileceğim şeyler de tutmaya çalışıyorum. Zira yalnızca kentlerden değil köy ve kasabalardan, ıssız yerlerden de geçiyorum.
Güvenlik konusunda evvela gideceğim ülkeyi araştırıyorum, gitmeden kontaklar kurmaya çalışıyorum. Fakat her vakit yanımda biber spreyi var. Şimdiye kadar hiç kullanmadım, umarım hiç kullanmam da gerekmez. Kendi güvenliğimi kendim sağlamaya çalışıyorum.”
Asil Özbay, yaklaşık 30 bin kilometre yol kat edeceği, 6 ay sürmesini planladığı Afrika serüvenine Kenya’dan başlayarak Etiyopya, Tanzanya, Uganda, Ruanda, Zambiya üzere bilhassa Sahra altı ülkeleri kapsayacak biçimde devam edecek.
Geçen yıl ‘Kadınlara özgürlük yakışır’ mottosuyla motosikletiyle dünyanın çatısı olarak isimlendirilen Khardung La doruğuna gitmek için 15 bin 200 kilometrelik, 60 günlük bir seyahat yapan Özbay, biroldukca Avrupa ülkesinin yanı sıra 60 gün süren Fas seyahati yapmıştı.
Özbay bu yılki Afrika seyahatine, karayolunu güvenlik ve pandemi niçiniyle kullanamadığı için 22 Haziran’da uçakla Kenya’ya giderek başlayacak. Evvelki motosiklet seyahatlerindeki üzere tüm yol serüvenini toplumsal medya hesaplarından günlük paylaşan ve belgesellerle aktaran Özbay, Afrika’da kabileler, köy ömrü ve kıtanın genel gündelik hayatının dokusunu yansıtan belgeseller çekmeyi planlıyor.
‘HEM SEYAHAT HEM KEŞİF HEM BİLİMSEL İŞ BİRLİKLERİ İÇİN ÇALIŞACAĞIM’
Özbay, 19 yıllık motosiklet tutkusunu ve Afrika seyahatindeki amaçlarını anlattı.
Geçen yıl 15 bin 200 kilometrelik, 60 günlük şiddetli seyahatin akabinde dünyanın karayoluyla gidilebilen en yüksek tepesi olarak bilinen 5 bin 359 metre rakımlı Khardung La doruğuna ulaştığını anımsatan Özbay, motosiklet seyahatinin zorluk ve hoşluklarla iç içe olduğunu söylemiş oldu.
Özbay, kıtalar ortası seyahatlerinde bilhassa az gidilen coğrafyalara öncelik verdiğini belirterek, “Gittiğim her yerde objektif bir biçimde dijital içerikler üretip beşerlerle paylaşmaktan keyif alıyorum. Aslında farklı kültürler içinde köprü olmak istiyorum” dedi.
Bu yılki Afrika seyahatinde evvelkilerden daha farklı maksatlar koyduğunu lisana getiren Özbay, şöyleki devam etti:
“Bu kez hem bir seyahat, hem keşif seyahati bunun yanında bilimsel iş birliklerine açık olacağım. Üniversitemle Afrika’dan buraya gelmek isteyen başarılı öğrencilere burs imkanı vermek istiyoruz. hem de dünya medyasında harita üzerinde motosikletiyle dünya tipi yapan bir Türk bayanı profilini de göstermek istiyorum. Seyahatlerim kişisel lakin toplumsal boyutu da var. Yüzlerce ileti alıyorum. İnsan isterse tutkuyla başaramayacağı bir şey yok. Bunu göstermeye çalışıyorum.”
‘AFRİKADA’Kİ HAYATLARI MOTOSİKLETİMLE KEŞFETMEK İSTİYORUM’
Özbay, dünyanın korkulan coğrafyalarından bir tanesi olarak isimlendirilen Afrika’da hem günlük ve birebir vakitte uzun metraj dijital içerikler üreteceğini, kıtanın hoşluklarını olabildiğince aktarmak istediğini söylemiş oldu.
Motosikletin ‘erkek arenasına ait’ bir araç olarak görüldüğüne dikkati çeken Özbay, “İnsanlar o kocaman motosikletin üzerinde beni gördüklerinde şaşırıyorlar. Bu beni keyifli ve motive ediyor. Afrika’daki hayatları da motosikletimle keşfederek tüm dünyayla paylaşmak istiyorum. Bilhassa Afrika’da yeniliğini koruyan kabilelerin belgesellerini çekmek istiyorum. Şimdiden epeyce heyecanlıyım” diye konuştu.
‘YANIMDA ÇADIR VE GÜVENLİĞİM İÇİN YALNIZCA BİBER GAZI SPREYİM VAR’
Özbay, motosiklet seyahatlerinin biroldukca avantajı ve getirisi olduğuna işaret ederek, “Motosikletle bilhassa tek başınıza seyahat ettiğinizde insanı inanılmaz geliştiriyor. Kendinizle baş başa kalıp, kendinizi dinliyor, kendinizi keşfediyorsunuz. Sorumluluk hissinizi geliştiriyor. Kriz anlarında tahlil üretme hünerinizi geliştiriyor” sözlerini kullandı.
Afrika seyahatinin 50 dereceyi bulan sıcaklar, besin badiresi ve güvenlik risklerinden dolayı şiddetli geçebileceğini öngördüğünü anlatan Özbay, şu biçimde devam etti:
“Yanımda motosikletimin ardına koyduğum çadırım olacak. Benim konutum üzere aslında. Motosikletimde tüm değerli eşyalarım var. İnançlı bulduğum yerlerde çadırımı kurup konaklayacağım ancak bilhassa otoparkı olan, motosikletimin de güvenliğini sağlayacak otel ve hostelleri tercih ediyorum.
Açıkçası yemek konusu da meçhul. Ne bulursam onu tüketmeye çalışıyorum, fazla seçeneğim olmuyor natürel ki. Ama yanımda motosikletimde konserve üzere tüketebileceğim şeyler de tutmaya çalışıyorum. Zira yalnızca kentlerden değil köy ve kasabalardan, ıssız yerlerden de geçiyorum.
Güvenlik konusunda evvela gideceğim ülkeyi araştırıyorum, gitmeden kontaklar kurmaya çalışıyorum. Fakat her vakit yanımda biber spreyi var. Şimdiye kadar hiç kullanmadım, umarım hiç kullanmam da gerekmez. Kendi güvenliğimi kendim sağlamaya çalışıyorum.”
Asil Özbay, yaklaşık 30 bin kilometre yol kat edeceği, 6 ay sürmesini planladığı Afrika serüvenine Kenya’dan başlayarak Etiyopya, Tanzanya, Uganda, Ruanda, Zambiya üzere bilhassa Sahra altı ülkeleri kapsayacak biçimde devam edecek.