EliteDizqn
Active member
Mesane kanserinin tipik belirtisinin idrarda kan, halsizlik, kilo kaybı ve kemiklerde hassasiyet olduğunu söz eden Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Tolga Akman başka belirtileri ise sık idrara çıkma ve alt karın bölgesinde yahut sırt bölgesinde ağrı oluşması olarak sıraladı.
“TÜTÜN KULLANAN BİREYLERDE RİSK FAZLA”
Sigara kullanmasının mesane kanserine yakalanma riskini üç kat arttırdığını söyleyen Prof. Dr. Tolga Akman, risk faktörlerini şöyleki deklare etti:
“Mesane kanserinin oluşmasında tek bir sistemden çok birfazlaca farklı risk faktörünün bir ortaya gelmesi kelam konusudur. Birtakım çeşitli durumlarda bireylerin bu kanser tipine yakalanma ihtimalinde bir artış meydana gelir. Risk faktörleri olarak isimlendirilen bu durumların başında tütün kullanması yer alır. Tütün kullanan bireylerde bu alışkanlığı olmayan bireylere bakılırsa mesane kanseri görülme riski yaklaşık olarak üç kat artar. Hem erkek birebir vakitte bayan bireylerden mesane kanserine yakalananlar incelendiğinde hastaların neredeyse yarısında görülen temel faktör tütün kullanmasıdır. Sigara dumanında bulunan kimi ziyanlı kimyasallar kan dolanımına geçerek mesanede idrar içerisinde birikebilir ve ötürüsıyla kanser gelişimi tetiklenebilir. Tütün kullanmasına ek olarak içme suyunda arsenik varlığı, iş ortamındaki ziyanlı kimyasallar, kullanılan çeşitli ilaçlar, susuzluk ve aile hikayesi üzere faktörler de mesane kanseri gelişmeninde tesirli olabilir.”
MESANE KANSERİNİN TANISI VE TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?
Mesane kanserinin teşhis ve tedavisinde farklı formların kullanıldığına dikkat çeken Akman, “Mesane kanserinin tanısı çeşitli risk faktörleri bulunan ve mevcut belirtiler ışığında şüphelenilen hastalarda uygulanabilecek çeşitli yollar ile gerçekleştirilebilir. Görüntüleme yolu (sistoskopi) ile mesane içinin incelenmesi mesane kanserine tanısal yaklaşımın başında gelen metottur. Bu süreç sırasında hastanın mesanesinden biyopsi ile çeşitli doku örnekleri alınarak hücrelerin laboratuvarda incelenmesi sağlanabilir. İdrar tetkiki ve öbür çeşitli radyolojik tetkikler mesane kanseri teşhisinde değerlidir. Hastada mesane kanseri tespit edilmesi ile hastalığın evresine nazaran çeşitli tedavi biçimlerine başvurulabilir. Cerrahi tedavi, kemoterapi, biyolojik tedavi yaklaşımları ve ışın tedavisi, mesane kanseri tedavisi için kullanılan temel yöntemlerdir” diye konuştu.
Tedavi formlarına dair detaylı bilgi veren Akman şu sözleri kullandı:
“TUR (Transüretral Rezeksiyon) ismi verilen cerrahi prosedürde sistoskopi ile yapılan incelemeler sırasında yalnızca mesanenin iç kısmında kanser görülen olguların tedavisi gerçekleştirilir. Bu süreç sırasında sistoskop içerisinde bir elektrikli tel vasıtası ile mesane içine ulaşılır ve akabinde iç katman hücreleri yüksek güçlü elektrik akımı yahut lazer ışınları vasıtası ile temizlenir. Bu sürecin üretradan girilerek yapılıyor olması niçiniyle operasyon daha sonrası bedenin rastgele bir bölgesinde ameliyat izi meydana gelmez. İleri evre mesane kanserinin cerrahi tedavi usulü olan radikal sistektomide ise alt karın bölgesine bir kesi yapılarak organın çıkarılması gerçekleştirilir.”
Bu ameliyatın günümüzde laparoskopik olarak da gerçekleştirilebildiğini belirten Prof. Dr. Akman, radikal sistektomi sırasında yalnızca mesanenin değil etrafta bulunan lenf nodları, prostat, seminal vezikül, uterus yahut over üzere öteki yapıların da çıkarılması gerektiğini kelamlarına ekledi.
“TÜTÜN KULLANAN BİREYLERDE RİSK FAZLA”
Sigara kullanmasının mesane kanserine yakalanma riskini üç kat arttırdığını söyleyen Prof. Dr. Tolga Akman, risk faktörlerini şöyleki deklare etti:
“Mesane kanserinin oluşmasında tek bir sistemden çok birfazlaca farklı risk faktörünün bir ortaya gelmesi kelam konusudur. Birtakım çeşitli durumlarda bireylerin bu kanser tipine yakalanma ihtimalinde bir artış meydana gelir. Risk faktörleri olarak isimlendirilen bu durumların başında tütün kullanması yer alır. Tütün kullanan bireylerde bu alışkanlığı olmayan bireylere bakılırsa mesane kanseri görülme riski yaklaşık olarak üç kat artar. Hem erkek birebir vakitte bayan bireylerden mesane kanserine yakalananlar incelendiğinde hastaların neredeyse yarısında görülen temel faktör tütün kullanmasıdır. Sigara dumanında bulunan kimi ziyanlı kimyasallar kan dolanımına geçerek mesanede idrar içerisinde birikebilir ve ötürüsıyla kanser gelişimi tetiklenebilir. Tütün kullanmasına ek olarak içme suyunda arsenik varlığı, iş ortamındaki ziyanlı kimyasallar, kullanılan çeşitli ilaçlar, susuzluk ve aile hikayesi üzere faktörler de mesane kanseri gelişmeninde tesirli olabilir.”
MESANE KANSERİNİN TANISI VE TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?
Mesane kanserinin teşhis ve tedavisinde farklı formların kullanıldığına dikkat çeken Akman, “Mesane kanserinin tanısı çeşitli risk faktörleri bulunan ve mevcut belirtiler ışığında şüphelenilen hastalarda uygulanabilecek çeşitli yollar ile gerçekleştirilebilir. Görüntüleme yolu (sistoskopi) ile mesane içinin incelenmesi mesane kanserine tanısal yaklaşımın başında gelen metottur. Bu süreç sırasında hastanın mesanesinden biyopsi ile çeşitli doku örnekleri alınarak hücrelerin laboratuvarda incelenmesi sağlanabilir. İdrar tetkiki ve öbür çeşitli radyolojik tetkikler mesane kanseri teşhisinde değerlidir. Hastada mesane kanseri tespit edilmesi ile hastalığın evresine nazaran çeşitli tedavi biçimlerine başvurulabilir. Cerrahi tedavi, kemoterapi, biyolojik tedavi yaklaşımları ve ışın tedavisi, mesane kanseri tedavisi için kullanılan temel yöntemlerdir” diye konuştu.
Tedavi formlarına dair detaylı bilgi veren Akman şu sözleri kullandı:
“TUR (Transüretral Rezeksiyon) ismi verilen cerrahi prosedürde sistoskopi ile yapılan incelemeler sırasında yalnızca mesanenin iç kısmında kanser görülen olguların tedavisi gerçekleştirilir. Bu süreç sırasında sistoskop içerisinde bir elektrikli tel vasıtası ile mesane içine ulaşılır ve akabinde iç katman hücreleri yüksek güçlü elektrik akımı yahut lazer ışınları vasıtası ile temizlenir. Bu sürecin üretradan girilerek yapılıyor olması niçiniyle operasyon daha sonrası bedenin rastgele bir bölgesinde ameliyat izi meydana gelmez. İleri evre mesane kanserinin cerrahi tedavi usulü olan radikal sistektomide ise alt karın bölgesine bir kesi yapılarak organın çıkarılması gerçekleştirilir.”
Bu ameliyatın günümüzde laparoskopik olarak da gerçekleştirilebildiğini belirten Prof. Dr. Akman, radikal sistektomi sırasında yalnızca mesanenin değil etrafta bulunan lenf nodları, prostat, seminal vezikül, uterus yahut over üzere öteki yapıların da çıkarılması gerektiğini kelamlarına ekledi.