Güç idaresi ve otomasyonun dijital dönüşümünde önder pozisyonda bulunan Schneider Electric, dünyanın biroldukça yerinde tehdit altında olan biyoçeşitliliği muhafazayı ve eski haline getirmeyi amaçlayan bir dizi aksiyon deklare etti.
Corporate Knights tarafınca dünyanın en sürdürülebilir şirketi kabul edilen, etraf ve iklim muhafaza konusunda uzun bir geçmişe sahip olan Schneider Electric, geçtiğimiz yıl biyoçeşitlilik kaybıyla uğraş etme taahhüdünde bulundu. Doğayı koruyan aksiyonları hızlandırmayı amaçlayan Schneider Electric, STK, akademik kurum ve kamu kurumlarından oluşan bir ittifak olan Act4nature International kapsamında taahhütlerini deklare etti.
Biyoçeşitlilik kaybı ve etraf bozulmasının telaş verici suratı ve iklim değişikliği yalnızca mahallî ekosistemlere ve kişisel cinslere ziyan vermekle kalmayıp, giderek artan bir biçimde dünyanın dört bir yanında toplumlar, ekonomiler ve şirketler için mümkün büyük besin güvenliği problemleri ve öbür zorlukların habercisi niteliğindeki acil bir sorun haline gelmektedir. Bu sorunun tahlili uyumlu aksiyonlar gerektirmektedir ve kurumlar bunda rol oynamak zorundadır.
Schneider Electric Strateji ve Sürdürülebilirlik Yöneticisi Olivier Blum şöyleki konuştu: “Doğa ve biyoçeşitlilik üstündeki etkimizi hemen kıymetlendirmek zorundayız fakat ekosistemimizi korumak ve eski haline getirmek bundan fazlaca daha fazlasını gerektirecek. Kaynak kullanmasının ölçüsünü tespit etmek ve yavuz beklentiler hedeflemek kilit değerdedir lakin muvaffakiyet bizim yahut gelecek jenerasyonların gereksinimlerinden ödün vermeyen somut ve acil aksiyonlarla sağlanacaktır.”
Schneider Electric biyoçeşitlilik taahhüdünde şu konularda hareketler gerçekleştirecek:
2021 biyoçeşitlilik açısından büyük hareketliliğe sahip bir yıl oluyor: One Planet Summit ocak ayında düzenlendi, IUCN World Conservation Congress eylül için planlandı ve COP15 Biodiversity. ise Ekim 2021’de gerçekleştirilecek.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Corporate Knights tarafınca dünyanın en sürdürülebilir şirketi kabul edilen, etraf ve iklim muhafaza konusunda uzun bir geçmişe sahip olan Schneider Electric, geçtiğimiz yıl biyoçeşitlilik kaybıyla uğraş etme taahhüdünde bulundu. Doğayı koruyan aksiyonları hızlandırmayı amaçlayan Schneider Electric, STK, akademik kurum ve kamu kurumlarından oluşan bir ittifak olan Act4nature International kapsamında taahhütlerini deklare etti.
Biyoçeşitlilik kaybı ve etraf bozulmasının telaş verici suratı ve iklim değişikliği yalnızca mahallî ekosistemlere ve kişisel cinslere ziyan vermekle kalmayıp, giderek artan bir biçimde dünyanın dört bir yanında toplumlar, ekonomiler ve şirketler için mümkün büyük besin güvenliği problemleri ve öbür zorlukların habercisi niteliğindeki acil bir sorun haline gelmektedir. Bu sorunun tahlili uyumlu aksiyonlar gerektirmektedir ve kurumlar bunda rol oynamak zorundadır.
Schneider Electric Strateji ve Sürdürülebilirlik Yöneticisi Olivier Blum şöyleki konuştu: “Doğa ve biyoçeşitlilik üstündeki etkimizi hemen kıymetlendirmek zorundayız fakat ekosistemimizi korumak ve eski haline getirmek bundan fazlaca daha fazlasını gerektirecek. Kaynak kullanmasının ölçüsünü tespit etmek ve yavuz beklentiler hedeflemek kilit değerdedir lakin muvaffakiyet bizim yahut gelecek jenerasyonların gereksinimlerinden ödün vermeyen somut ve acil aksiyonlarla sağlanacaktır.”
Schneider Electric biyoçeşitlilik taahhüdünde şu konularda hareketler gerçekleştirecek:
- Biyoçeşitlilik üstündeki etkisinin ölçüsünü belirlemek ve tertipli olarak yayımlamak. Schneider Electric geçen ekim ayında bir şirketin tüm tedarik zinciri boyunca sahip olduğu biyoçeşitlilik ayak izini hesaplayan “Global Biyoçeşitlilik Puanı” aracını kullanarak dünyanın birinci uçtan uca biyoçeşitlilik ayak izini yayımladı.
- 2030 yılına kadar direkt operasyonlarında net sıfır biyoçeşitlilik kaybını sağlamak ve biyoçeşitlilik maksatlarını bilimle uyumlu hale getirmek,
- Kaynak kullanmasını tüm ömür döngüleri boyunca optimize ederek biyoçeşitliliğin korunmasına katkıda bulunan tahlil ve teknolojiler geliştirmek,
- Ambalajlarda tek kullanımlık plastiklerin kullanmasına son vermek, geri dönüştürülmüş karton kullanmak ve CO2 emisyonlarını önemli biçimde azaltmalarına yardım etmek için tedarikçilerle paydaşlık kurmak,
- STK ve yatırım fonlarıyla paydaşlık kurmak ve lokal teşebbüsler için çalışanlar ve ortaklarla iş yapmak. Örneğin tüm tesislerinin biyoçeşitliliği müdafaa ve eski haline getirme programları uygulamasını ve su gerilimli alanlarda bulunan tesislerinin su muhafaza planlarını hayata geçirmesini sağlamak.
2021 biyoçeşitlilik açısından büyük hareketliliğe sahip bir yıl oluyor: One Planet Summit ocak ayında düzenlendi, IUCN World Conservation Congress eylül için planlandı ve COP15 Biodiversity. ise Ekim 2021’de gerçekleştirilecek.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı