EliteDizqn
Active member
Müellif, şair, ressam, müzisyen, sinema ve tiyatro sanatkarı, heykeltıraş, sanat ve kültürün her kısmından sanat insanlarından oluşan Sanatkarlar Teşebbüsü, “Ülkemiz için kaygılıyız” başlığıyla bir bildiri kaleme aldı.
Bildiride ülke gündemine dair telaşlarını lisana getiren sanatkarlar, iktidarı uyarırken muhalefete de davette bulundu. Demokrasi ve toplumsal adelet için her türlü özveriye hazır olduklarını vurgulayan sanatkarlar, “Türkiye Cumhuriyetini korumak için, yürekle, kararlılıkla, bütün bir ulusça el ele, omuz omuza olmamız yaşamsal nazaranvimizdir” sözlerini kullandı.
Açıklamanın tamamı şöyleki:
“Türk tipi başkanlık sistemi diye de isimlendirilen tek kişi idaresinin yarattığı ıstıraplar artarak sürmekte. Sıkıntıların başında yargı güvenirliğinin yitmiş olması, yanı sıra da yasamanın elinin kolunun bağlanmış oluşu gelmektedir. bununla birlikte iktidardaki siyasal partinin lideri olan cumhurbaşkanının tek bir kelamı her türlü yasanın üstündedir. Geçmişteki ve günümüzdeki monarşilerde bile görülmemiş bir uygulamadır bu.
‘SORUMLULUK KABUL EDİLMİYOR’
Şu günlerde ülkemizi kasıp kavuran yangın felâketinde görüldüğü üzere idare hiç bir sorumluluk kabul etmemekte, toplumun gözünün içine bakarak sorumluluğu öteki kurumların üzerine atmada çekince görmemekte, toplum bütün bireyleri ve kurumlarıyla gerçek dışı, kabul edilemez bir ortama ve bir alt üst oluşa hakikat sürüklenmektedir.
Yaşanmakta olan bir öteki felâket, bilhassa Afganistan üzerinden dalga dalga gelmekte olan genç erkek topluluklardır.
Bu yasa dışı göç olgusunun ülkemizin laik, demokratik, yurtsever yurttaşlarına, nüfusumuzun büyük çoğunluğuna karşı, mümkün bir milis güç oluşturma hazırlığı olduğu, ülkemizin geleceği için korku duymakta olan bölümlerce açıkça lisana getirilmektedir. Bu göçmenlerin nerede konuşlandırıldıkları, ne yapmakta oldukları, nasıl bir ömür sürdürdükleri karşılığını beklediğimiz bir sorudur.
Yoksulluk, işsizlik tabana vurmuş durumdadır. Tarihinin hiç bir dönemimde köle olmamış, sömürgeleşmemiş bir milletin çocukları olarak, paramızın dünya ölçeğinde baş döndürücü bir süratle paha kaybettiği günümüzde ise, başımız ister istemez öne eğilmiştir.
Avro, dolar ve emsal para ünitelerinin geçerli olduğu ülkelerin düşük seviyede gelir sahibi yurttaşları bir sömürgeye gelir üzere ülkemizde keyif sürmeye gelirlerken; düşük ve orta seviyede gelir sahibi Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları öbür ülkelere seyahat imkanlarını bütünüyle yitirmiş durumdadır. Gençliğimiz ümitsizlik ortasında çırpınmakta, birinci fırsatta ülkeyi tek etmeye can atmaktadır.
Başta CHP olmak üzere muhalefetin çırpınışlarını görmekle bir arada, toplum daha etken, daha itimat ve cüret verici, lafdan fazlaca aksiyona dönük aktifliklerin beklentisi ortasındadır.
Bizler, müellifler, şairler, ressamlar, müzisyenler, sinema ve tiyatro sanatkarları, heykeltıraşlar, sanat ve kültürün her kısmından sanat insanları, ülkemizin geleceği için büyük korku ortasındayız.
Muhalefetin demokrasi ve toplumsal adalet için çabasına bütün imkanlarımızla katkı vermeye ve bu uğurda her türlü özveriye hazırız.
‘SEÇİMLERİN GÜVENLİĞİ SAĞLANMALI’
Kamuoyu yoklamalarında takviye oyları giderek düşmekte olan tek kişi idaresini bitmiş oldurecek genel seçimlerin itimat ortasında yapılmasının sağlanması için şimdiden tedbirler almak, bu hususta toplumda inanç hissini somut adımlar ve örneklerle güçlendirmek, tek adam idaresinin seçimlere ve şimdiden aşikâr olduğu söylenebilecek neticelerina yönelik muhtemel planlarını ve hesaplarını açığa çıkarmak gerekiyor.
Sanatkarlar Teşebbüsü bu mevzuda açıklama ve ihtarlarını, ülkemiz için korkularımızı, yalnızca bildirilerle değil; anayasal yurttaşlık haklarımızı sonuna kadar kullanarak toplantılar, şovlar, etkinlikler yoluyla da sürdürmek sonucundadır.
Dünya tarihinin en büyük ihtilallerinden birinin, demokrasi ve çağdaşlık ihtilalinin eseri olan Türkiye Cumhuriyetini korumak için, yürekle, kararlılıkla, bütün bir ulusça el ele, omuz omuza olmamız yaşamsal nazaranvimizdir.”
İşte imza verenler:
Mehmet Aksoy, Erdal Alova, Erendiz Atasü, Hikmet Altınkaynak, Erdal Atabek, Orhan Aydın, Rutkay Aziz, Edip Akbayram, Ayten Akbayram, Nazım Alpman, Feridun Andaç, Mahmut Kemal Arslan, Bedri Baykam, Sibel Baykam, Ataol Behramoğlu, Nihat Behram, Nevra Bucak, Salih Bolat, Uğur Büke, İbrahim Baştuğ, Mazlum Beyhan, Gülsüm Cengiz, Nevzat Çelik, Numan Çakır, Füsun Demirel, Melike Demirağ, Gültekin Emre, Haydar Ergülen, Ünal Ersözlü, Müjdat Gezen, Salih Güney, Yaşar Gündem, Murat Havan, Heval, Meriç Hızal, Barış İnce, Ekrem Kahraman, Hidayet Karakuş, Tuğrul Keskin, Fazilet Kendirci, Arif Keskiner, Tevfik Kızgınkaya, Orhan Kurtuldu, Macit Koper, Zülfü Livaneli, Ayşe Emel Mesçi, Mehtap Meral, Ceylan Memnun, Mustafa Keyifli, İsmet Orhan, Denizhan Özer, Nebil Özgentürk, Hasan Öztoprak, Adnan Özyalçıner, Zeynep Oral, A.Kadir Paksoy, Vedat Sakman, Sali, Cem Sağbil, Suavi, Yusuf Taktak, Ahmet Telli, Cihat Tamer, Cevat Turan, Levent Üzümcü, Hilmi Yarayıcı, Özgürefe Yeşilpınar, Hüseyin Yurttaş, Ümit Zileli. Vecdi Sayar, Mine Kırıkkanat, Yazgülü Aldoğan, Tuncay Mollaveisoğlu…
Bildiride ülke gündemine dair telaşlarını lisana getiren sanatkarlar, iktidarı uyarırken muhalefete de davette bulundu. Demokrasi ve toplumsal adelet için her türlü özveriye hazır olduklarını vurgulayan sanatkarlar, “Türkiye Cumhuriyetini korumak için, yürekle, kararlılıkla, bütün bir ulusça el ele, omuz omuza olmamız yaşamsal nazaranvimizdir” sözlerini kullandı.
Açıklamanın tamamı şöyleki:
“Türk tipi başkanlık sistemi diye de isimlendirilen tek kişi idaresinin yarattığı ıstıraplar artarak sürmekte. Sıkıntıların başında yargı güvenirliğinin yitmiş olması, yanı sıra da yasamanın elinin kolunun bağlanmış oluşu gelmektedir. bununla birlikte iktidardaki siyasal partinin lideri olan cumhurbaşkanının tek bir kelamı her türlü yasanın üstündedir. Geçmişteki ve günümüzdeki monarşilerde bile görülmemiş bir uygulamadır bu.
‘SORUMLULUK KABUL EDİLMİYOR’
Şu günlerde ülkemizi kasıp kavuran yangın felâketinde görüldüğü üzere idare hiç bir sorumluluk kabul etmemekte, toplumun gözünün içine bakarak sorumluluğu öteki kurumların üzerine atmada çekince görmemekte, toplum bütün bireyleri ve kurumlarıyla gerçek dışı, kabul edilemez bir ortama ve bir alt üst oluşa hakikat sürüklenmektedir.
Yaşanmakta olan bir öteki felâket, bilhassa Afganistan üzerinden dalga dalga gelmekte olan genç erkek topluluklardır.
Bu yasa dışı göç olgusunun ülkemizin laik, demokratik, yurtsever yurttaşlarına, nüfusumuzun büyük çoğunluğuna karşı, mümkün bir milis güç oluşturma hazırlığı olduğu, ülkemizin geleceği için korku duymakta olan bölümlerce açıkça lisana getirilmektedir. Bu göçmenlerin nerede konuşlandırıldıkları, ne yapmakta oldukları, nasıl bir ömür sürdürdükleri karşılığını beklediğimiz bir sorudur.
Yoksulluk, işsizlik tabana vurmuş durumdadır. Tarihinin hiç bir dönemimde köle olmamış, sömürgeleşmemiş bir milletin çocukları olarak, paramızın dünya ölçeğinde baş döndürücü bir süratle paha kaybettiği günümüzde ise, başımız ister istemez öne eğilmiştir.
Avro, dolar ve emsal para ünitelerinin geçerli olduğu ülkelerin düşük seviyede gelir sahibi yurttaşları bir sömürgeye gelir üzere ülkemizde keyif sürmeye gelirlerken; düşük ve orta seviyede gelir sahibi Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları öbür ülkelere seyahat imkanlarını bütünüyle yitirmiş durumdadır. Gençliğimiz ümitsizlik ortasında çırpınmakta, birinci fırsatta ülkeyi tek etmeye can atmaktadır.
Başta CHP olmak üzere muhalefetin çırpınışlarını görmekle bir arada, toplum daha etken, daha itimat ve cüret verici, lafdan fazlaca aksiyona dönük aktifliklerin beklentisi ortasındadır.
Bizler, müellifler, şairler, ressamlar, müzisyenler, sinema ve tiyatro sanatkarları, heykeltıraşlar, sanat ve kültürün her kısmından sanat insanları, ülkemizin geleceği için büyük korku ortasındayız.
Muhalefetin demokrasi ve toplumsal adalet için çabasına bütün imkanlarımızla katkı vermeye ve bu uğurda her türlü özveriye hazırız.
‘SEÇİMLERİN GÜVENLİĞİ SAĞLANMALI’
Kamuoyu yoklamalarında takviye oyları giderek düşmekte olan tek kişi idaresini bitmiş oldurecek genel seçimlerin itimat ortasında yapılmasının sağlanması için şimdiden tedbirler almak, bu hususta toplumda inanç hissini somut adımlar ve örneklerle güçlendirmek, tek adam idaresinin seçimlere ve şimdiden aşikâr olduğu söylenebilecek neticelerina yönelik muhtemel planlarını ve hesaplarını açığa çıkarmak gerekiyor.
Sanatkarlar Teşebbüsü bu mevzuda açıklama ve ihtarlarını, ülkemiz için korkularımızı, yalnızca bildirilerle değil; anayasal yurttaşlık haklarımızı sonuna kadar kullanarak toplantılar, şovlar, etkinlikler yoluyla da sürdürmek sonucundadır.
Dünya tarihinin en büyük ihtilallerinden birinin, demokrasi ve çağdaşlık ihtilalinin eseri olan Türkiye Cumhuriyetini korumak için, yürekle, kararlılıkla, bütün bir ulusça el ele, omuz omuza olmamız yaşamsal nazaranvimizdir.”
İşte imza verenler:
Mehmet Aksoy, Erdal Alova, Erendiz Atasü, Hikmet Altınkaynak, Erdal Atabek, Orhan Aydın, Rutkay Aziz, Edip Akbayram, Ayten Akbayram, Nazım Alpman, Feridun Andaç, Mahmut Kemal Arslan, Bedri Baykam, Sibel Baykam, Ataol Behramoğlu, Nihat Behram, Nevra Bucak, Salih Bolat, Uğur Büke, İbrahim Baştuğ, Mazlum Beyhan, Gülsüm Cengiz, Nevzat Çelik, Numan Çakır, Füsun Demirel, Melike Demirağ, Gültekin Emre, Haydar Ergülen, Ünal Ersözlü, Müjdat Gezen, Salih Güney, Yaşar Gündem, Murat Havan, Heval, Meriç Hızal, Barış İnce, Ekrem Kahraman, Hidayet Karakuş, Tuğrul Keskin, Fazilet Kendirci, Arif Keskiner, Tevfik Kızgınkaya, Orhan Kurtuldu, Macit Koper, Zülfü Livaneli, Ayşe Emel Mesçi, Mehtap Meral, Ceylan Memnun, Mustafa Keyifli, İsmet Orhan, Denizhan Özer, Nebil Özgentürk, Hasan Öztoprak, Adnan Özyalçıner, Zeynep Oral, A.Kadir Paksoy, Vedat Sakman, Sali, Cem Sağbil, Suavi, Yusuf Taktak, Ahmet Telli, Cihat Tamer, Cevat Turan, Levent Üzümcü, Hilmi Yarayıcı, Özgürefe Yeşilpınar, Hüseyin Yurttaş, Ümit Zileli. Vecdi Sayar, Mine Kırıkkanat, Yazgülü Aldoğan, Tuncay Mollaveisoğlu…