EliteDizqn
Active member
Almanya’dan emekli olduktan daha sonra 1985 yılında memleketi Edirne’ye dönen 2 çocuk annesi Kutsal Kokeralp Çırak, yıllardır topladığı Atatürk fotoğraflarını, Çavuşbey Mahallesi’ndeki meskeninin duvarlarına asmaya başladı.
Çırak, babasından gördüğü Atatürk sevgisini meskeninin her köşesine yayarak adeta Atatürk Müzesi kurdu. Çırak, son olarak Atatürk’ün koltukta oturup kahve içerken heykelini yaptırıp konutunun baş köşesine koydu.
Konutundaki tüm saatler, her vakit 09.05’i gösteren Çırak, meskeninin dışı cephesini de bir daha Atatürk fotoğrafları ve Türk bayrakları ile donattı.
‘ANNEM ZÜBEYDE HANIM’A, KOMŞU ANNE DİYORMUŞ’
Edirne’de düzenlenen tüm ulusal bayramlarda ellerinde Atatürk ve Türk bayrağı taşıyarak yürüyen Kutsal Kokeralp Çırak, törenlerde büyük ilgi görüyor.
Aslen Selanik göçmeni olduğunu belirten Çırak, annesinin 9 yaşında iken Zübeyde Hanım ile komşu olduklarını ve ona ‘komşu anne’ diye hitap ettiğini anlattığını söylemiş oldu.
Atatürk sevgisinin annesinin kendisine anlattıklarıyla çocuk yaşta başladığını söyleyen Çırak, “Çocukken annemiz bize anlatmıştı. Biz Selanik’ten geldik. Atatürk’ün konutu ile annemin konutunun içinde yalnızca bir mesken varmış. Annem, 9 yaşında oradan gelmiş. Zübeyde Hanım’a komşu anne diyorlarmış. Merhum Ali İstek Amcaya ‘dayı’ diyorlarmış. Annemin bunları bana anlatması ile Atatürk’e olan hayranlığım çocuk yaşta başlamış oldu. Annem de babam da Atatürk ve onun ailesini epey severdi. Benim babam da aslen Makedonya’da doğmuş. Aslında Atatürk’e hayli yakınız. Atatürk sevgisi aileden de geliyor. O hayli büyük bir önder. Almanya’da senelerca çalıştım ve orada herkese Atatürk posterleri ve onun fotoğraflarını armağan ediyordum” diye konuştu.
‘MÜZEDE SERGİLENMESİNİ İSTİYORUM’
Evindeki Atatürk fotoğrafları ve eşyaların kendisi öldükten daha sonra müzede sergilenmesini isteyen Kutsal Kokeralp Çırak, “1986’nın başından beri bütün her yeri gezdim, Atatürk resmi topladım, duvarlara dizdim. Yani 36 yıldır Atatürk resmi topluyorum. Ben babadan nasıl yetiştiysem torunların için bunları hazırlıyorum. Atatürk’e dair ne bulduysam aldım ve okullara da dağıtıyorum. Çok var, sayısı aşikâr değil. Atatürk için canımı feda ederim. Atatürk’e ufak bir şey geldiği vakit dayanamıyorum, ona epeyce üzülüyorum. Derler ki anne baba anılır; onların fotoğrafları odada lakin Atatürk’ün fotoğrafları her yerde. Atatürk’ü fazlaca severim. Şu anda meskenim müze üzere. İleride bunları bırakmayı düşünüyorum lakin kime güveneyim? Tek gayem, çocuklarım da benim üzere Atatürk’e bağlı olsunlar. Ben isterim ki benim sürdürdüğümü, bir diğeri da yapıtlarını sergilesin. Herkes Atatürk’ün ne olduğunu bilsin. Ben öldükten daha sonra bu yapıtların müzede sergilenmesini istiyorum” dedi.
Çırak, 10 Kasım günü siyah kıyafetlerini giyerek, Mustafa Kemal Atatürk’ü anma merasimlerine katılacağını söylemiş oldu.
Çırak, babasından gördüğü Atatürk sevgisini meskeninin her köşesine yayarak adeta Atatürk Müzesi kurdu. Çırak, son olarak Atatürk’ün koltukta oturup kahve içerken heykelini yaptırıp konutunun baş köşesine koydu.
Konutundaki tüm saatler, her vakit 09.05’i gösteren Çırak, meskeninin dışı cephesini de bir daha Atatürk fotoğrafları ve Türk bayrakları ile donattı.
‘ANNEM ZÜBEYDE HANIM’A, KOMŞU ANNE DİYORMUŞ’
Edirne’de düzenlenen tüm ulusal bayramlarda ellerinde Atatürk ve Türk bayrağı taşıyarak yürüyen Kutsal Kokeralp Çırak, törenlerde büyük ilgi görüyor.
Aslen Selanik göçmeni olduğunu belirten Çırak, annesinin 9 yaşında iken Zübeyde Hanım ile komşu olduklarını ve ona ‘komşu anne’ diye hitap ettiğini anlattığını söylemiş oldu.
Atatürk sevgisinin annesinin kendisine anlattıklarıyla çocuk yaşta başladığını söyleyen Çırak, “Çocukken annemiz bize anlatmıştı. Biz Selanik’ten geldik. Atatürk’ün konutu ile annemin konutunun içinde yalnızca bir mesken varmış. Annem, 9 yaşında oradan gelmiş. Zübeyde Hanım’a komşu anne diyorlarmış. Merhum Ali İstek Amcaya ‘dayı’ diyorlarmış. Annemin bunları bana anlatması ile Atatürk’e olan hayranlığım çocuk yaşta başlamış oldu. Annem de babam da Atatürk ve onun ailesini epey severdi. Benim babam da aslen Makedonya’da doğmuş. Aslında Atatürk’e hayli yakınız. Atatürk sevgisi aileden de geliyor. O hayli büyük bir önder. Almanya’da senelerca çalıştım ve orada herkese Atatürk posterleri ve onun fotoğraflarını armağan ediyordum” diye konuştu.
‘MÜZEDE SERGİLENMESİNİ İSTİYORUM’
Evindeki Atatürk fotoğrafları ve eşyaların kendisi öldükten daha sonra müzede sergilenmesini isteyen Kutsal Kokeralp Çırak, “1986’nın başından beri bütün her yeri gezdim, Atatürk resmi topladım, duvarlara dizdim. Yani 36 yıldır Atatürk resmi topluyorum. Ben babadan nasıl yetiştiysem torunların için bunları hazırlıyorum. Atatürk’e dair ne bulduysam aldım ve okullara da dağıtıyorum. Çok var, sayısı aşikâr değil. Atatürk için canımı feda ederim. Atatürk’e ufak bir şey geldiği vakit dayanamıyorum, ona epeyce üzülüyorum. Derler ki anne baba anılır; onların fotoğrafları odada lakin Atatürk’ün fotoğrafları her yerde. Atatürk’ü fazlaca severim. Şu anda meskenim müze üzere. İleride bunları bırakmayı düşünüyorum lakin kime güveneyim? Tek gayem, çocuklarım da benim üzere Atatürk’e bağlı olsunlar. Ben isterim ki benim sürdürdüğümü, bir diğeri da yapıtlarını sergilesin. Herkes Atatürk’ün ne olduğunu bilsin. Ben öldükten daha sonra bu yapıtların müzede sergilenmesini istiyorum” dedi.
Çırak, 10 Kasım günü siyah kıyafetlerini giyerek, Mustafa Kemal Atatürk’ü anma merasimlerine katılacağını söylemiş oldu.