EsraBetül
Member
Hollywood’un Altın Çağı’nın kıymetli aktörlerinden Gregory Peck, 12 Haziran 2003’de 87 yaşındayken yaşama veda etti. 55 yılı kapsayan sinema oyunculuğu boyunca Alfred Hitchcock, King Vidor, John Huston, Eli Kazan, Stanley Donen, Henry Hathaway, John Frankenheimer, William Wyler üzere uzman direktörlerle çalıştı.Hollywood’un özgürlükten yana seçkin demokratlarındandı. To Kill a Mockingbird’de (Bülbülü Öldürmek/1962) canlandırdığı beyaz bir bayana tecavüzle suçlanan bir siyahiyi savunan avukat Atticus Finch rolüyle Oscar aldı. Tipik bir Güney kasabasındaki baskın ırkçılığı işleyen bu sinemadaki kuvvetli yorumu sorulduğunda şöylekiyanıtlamıştı: “hayatım boyunca babalık, aile ve çocuklarla ilgili edindiğim tüm tecrübelerimi, hislerimi bu role aktardım. Ayrıyeten ayrımcılığı, eşitsizlikler, yakalanan talihler ve doğuştan gelen ayrıcalıklar hakkındaki fikirlerimi, hislerimi da ekledim”.
Peck, 1948’de siyasette hiç şanslı görünmeyen Harry Truman’ı destekleme kampanyasına katılmıştı. Demokrat partinin yanında olduğunu her vakit açıkça ortaya koymuş, Vietnam savaşıyla ilgili tenkitlerini açıkça göstererek The Trial of the Catonsville Nine’ın (1972) yapımcılığını üstlenmişti. Aktörün ırkçılığa, kaba kuvvete, şiddete bakışı oynadığı sinemalarda de görülür. Gentleman’s Agreement’ta (Namus Sözü/1948) kendini Yahudi olarak tanıtan ve Yahudi düşmanlığını eleştiren bir gazeteciyi canlandırmıştı.
To Kill a Mockingbird’de (Bülbülü Öldürmek/1962)
5 Nisan 1916’da La Jolla,California’da İrlanda kökenli eczacı bir babayla Missouri’li bir anniçin dünyaya gelen Eldred Peck, 6 yaşındayken ebeveynleri ayrılınca yalnız bir çocukluk periyodu geçirdi. Berkeley Üniversitesi’nin İngiliz Lisanı Bölümü’nde okurken bir tesadüf kararı üniversitede tiyatro oyunculuğuna başladı. Yerleşkenin tiyatro direktörü Moby Dick oyunu için uzun uzunluklu birini arıyordu. Peck, 1.89’luk uzunluğu ile bu rol için biçilmiş kaftandı. 1939’da diplomasını aldı, Eldred ismini arkasında bıraktı, Gregory’yi edinerek New York’a geldi. Sanford Meisner ile Martha Graham’den oyunculuk dersleri aldı. 1942’de Broadway’de sahneye çıktı. Peck, MGM’in işveren Louis B.Mayer ile Rüzgar Üzere Geçti’nin ünlü imalcisi David Selznick’in dikkatlerini çekti. Çok değişik roller, farklı karakterleri muvaffakiyetle oynayabilen bir oyuncuydu.
Duel in the Sun (Kanlı Aşk/1947)
Duel in the Sun (Kanlı Aşk/1947) sinemasında izleyicinin karşısına bir anti kahraman olarak çıktı. Bu epik westen’de ahlaksız, küstah, şiddet dolu bir katili canlandırdı. Sinema epeyce düzgün iş yaptı ancak Peck’in beyazperde de canlandırdığı öteki kimliklerin olumlu tesirini kırmaya yetmedi. Ünlü bir edebiyat klasiğinde Moby Dick’teki (1956) Kaptan Ahab’taki yorumu onu unutulmaz kıldı. Sinemanın direktörü John Huston “Peck’in oyunculuğu sinema dünyasında gereğince değerlendirilmedi. İnsanların ona yakıştırdıkları imajdan son derece rahatsızdı. Bu resmi değiştirmek emeliyle Kaptan Ahab’ta olağanüstü sert, hoş bir oyunculuk sergiledi” dedi.
Cape Fear (Korku Burnu/ 1962)
Antipatik, nefret edilen tiplemelerde de çekinmeden yer aldı. The Boys from Brazil’de (Vahşetin Çocukları/ 1978) eski Nazi Dr. Josef Mengele rolündeydi. Cape Fear’in (Korku Burnu/ 1962) ikinci versiyonunda da (1991) yer alan oyuncu için direktör Martin Scorsese “Onun profesyonelliğini, cömertliğini, Davranışlarındaki zarafeti hiç bir vakit unutamam. Gerçek bir beyefendiydi” demişti. Roman Holiday’deki (Roma Tatili/1953) rol arkadaşı Audrey Hepburn Peck’I sorduklarında “O büyük erkeklerin yalınlığına, gerçek insanların büyüklüğüne sahip” demişti. Amerikan Sinema Enstitüsü’nün kurucularındandı. Hollywood’un 1940-1950’li yıllarının efsane aktörü Gregory Peck ayrıyeten hamaseti, dürüstlüğü, iyilikseverliği, özel hayatıyla da örnek biri olarak tanındı.
Peck, 1948’de siyasette hiç şanslı görünmeyen Harry Truman’ı destekleme kampanyasına katılmıştı. Demokrat partinin yanında olduğunu her vakit açıkça ortaya koymuş, Vietnam savaşıyla ilgili tenkitlerini açıkça göstererek The Trial of the Catonsville Nine’ın (1972) yapımcılığını üstlenmişti. Aktörün ırkçılığa, kaba kuvvete, şiddete bakışı oynadığı sinemalarda de görülür. Gentleman’s Agreement’ta (Namus Sözü/1948) kendini Yahudi olarak tanıtan ve Yahudi düşmanlığını eleştiren bir gazeteciyi canlandırmıştı.
To Kill a Mockingbird’de (Bülbülü Öldürmek/1962)
5 Nisan 1916’da La Jolla,California’da İrlanda kökenli eczacı bir babayla Missouri’li bir anniçin dünyaya gelen Eldred Peck, 6 yaşındayken ebeveynleri ayrılınca yalnız bir çocukluk periyodu geçirdi. Berkeley Üniversitesi’nin İngiliz Lisanı Bölümü’nde okurken bir tesadüf kararı üniversitede tiyatro oyunculuğuna başladı. Yerleşkenin tiyatro direktörü Moby Dick oyunu için uzun uzunluklu birini arıyordu. Peck, 1.89’luk uzunluğu ile bu rol için biçilmiş kaftandı. 1939’da diplomasını aldı, Eldred ismini arkasında bıraktı, Gregory’yi edinerek New York’a geldi. Sanford Meisner ile Martha Graham’den oyunculuk dersleri aldı. 1942’de Broadway’de sahneye çıktı. Peck, MGM’in işveren Louis B.Mayer ile Rüzgar Üzere Geçti’nin ünlü imalcisi David Selznick’in dikkatlerini çekti. Çok değişik roller, farklı karakterleri muvaffakiyetle oynayabilen bir oyuncuydu.
Duel in the Sun (Kanlı Aşk/1947)
Duel in the Sun (Kanlı Aşk/1947) sinemasında izleyicinin karşısına bir anti kahraman olarak çıktı. Bu epik westen’de ahlaksız, küstah, şiddet dolu bir katili canlandırdı. Sinema epeyce düzgün iş yaptı ancak Peck’in beyazperde de canlandırdığı öteki kimliklerin olumlu tesirini kırmaya yetmedi. Ünlü bir edebiyat klasiğinde Moby Dick’teki (1956) Kaptan Ahab’taki yorumu onu unutulmaz kıldı. Sinemanın direktörü John Huston “Peck’in oyunculuğu sinema dünyasında gereğince değerlendirilmedi. İnsanların ona yakıştırdıkları imajdan son derece rahatsızdı. Bu resmi değiştirmek emeliyle Kaptan Ahab’ta olağanüstü sert, hoş bir oyunculuk sergiledi” dedi.
Cape Fear (Korku Burnu/ 1962)
Antipatik, nefret edilen tiplemelerde de çekinmeden yer aldı. The Boys from Brazil’de (Vahşetin Çocukları/ 1978) eski Nazi Dr. Josef Mengele rolündeydi. Cape Fear’in (Korku Burnu/ 1962) ikinci versiyonunda da (1991) yer alan oyuncu için direktör Martin Scorsese “Onun profesyonelliğini, cömertliğini, Davranışlarındaki zarafeti hiç bir vakit unutamam. Gerçek bir beyefendiydi” demişti. Roman Holiday’deki (Roma Tatili/1953) rol arkadaşı Audrey Hepburn Peck’I sorduklarında “O büyük erkeklerin yalınlığına, gerçek insanların büyüklüğüne sahip” demişti. Amerikan Sinema Enstitüsü’nün kurucularındandı. Hollywood’un 1940-1950’li yıllarının efsane aktörü Gregory Peck ayrıyeten hamaseti, dürüstlüğü, iyilikseverliği, özel hayatıyla da örnek biri olarak tanındı.