EliteDizqn
Active member
“Kalıpların ötesinde” zira; mert, rengarenk ve içimden geldiği üzere..”
Hazal Haznedaroğlu’nun “Kalıpların Ötesinde” isimli birinci şahsi standı Goba Art&Desing’da kapılarını açtı. Bakan, izleyen ve nazaranbilen herkesi 7 Nisan’a kadar kalıplarının ötesine geçemeye davet eden Haznedaroğlu, “Kalıpların Ötesinde” standı için “Bu stant çabucak hemen •kalıplarının ötesine• geçememiş, özgürlüğünü ilan edememiş ruhlara ilham olmak için hazırlanmıştır” diyor.
Doğumla birlikte bizlere tanımlanan etiketlerimiz,
bu etiketlerimizin dayattığı roller,
bu rollere uygun seçimler,
ve bu seçimlerin doğurduğu rutin hayatlarımız..
İşte tam da bu noktada, bomboş beyaz bir tuvalin yetişip geldiği;
Sınırsız bir dünya sunduğu.. söz özgürlüğü ve sessiz bir çığlık.
Kalıpların ötesinde; zira bahadır, rengarenk ve içimden geldiği üzere..
Günlerin hızlandığı, kıymetlerin kaybolduğu, kolektif güzelliğin kalmadığı, hislerin sunileştiği, kimsenin birbirine zariflikler yapmadığı, ortasında yaşadığımız ve paylaşamadığımız dünyamızı kirletmek için yarışıldığı, “kim ne der“ algısının zihinlere mıhlandığı ve en acısı da
savaşın hala yaşanabildiği bu dönemde;
İçimde yaşadıklarından yenihaberdar olduğum bu cıvıl cıvıl renkler ve soyut formlar; UMARIM!
bakan, izleyen ve nazaranbilen herkesi kalıplarının ötesine geçirip,
bir durup düşünmeye ve hayat akışlarına yeni illüzyonlar dahil etmeye cüret olur.
Boyadığım haller;
alternatif bir tutum sergileyerek,
totaliter sistemin bir kesimi olmayı reddeden,
fakat günün sonunda kendine misal olanın arayışında olan yaradılış halimizi temsilen;
Nahif bir ahenk içerisinde,
sürdürülebilir bir halde,
tek bir kalıp ile sınırlanmadan,
hayatın ana kaynağı olan suyun her vakit akıp yolunu bulması üzere akarken;
Fırçam; her yeni yol ayrımında ve her yeni kıvrımda,
farklı bir renge ve hale dönüşen,
ancak özünde BİR kalabileni temsil eder..
Hem kişisel; tıpkı vakitte kolektif potansiyelimizi hafifçee almamalıyız.
Cihanın önümüze sereceği mucizeleri nazaranbilmek,
görüp de yaşama sanatına çevirebilmek, bizlerin elinde.
İsmine hayat dediğimiz bu belgisiz vakit dilimi;
paylaşınca ve diğerlerini da iyileştirince hoş.
Bu stant çabucak hemen •kalıplarının ötesine• geçememiş,
özgürlüğünü ilan edememiş ruhlara ilham olmak için hazırlanmıştır.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Hazal Haznedaroğlu’nun “Kalıpların Ötesinde” isimli birinci şahsi standı Goba Art&Desing’da kapılarını açtı. Bakan, izleyen ve nazaranbilen herkesi 7 Nisan’a kadar kalıplarının ötesine geçemeye davet eden Haznedaroğlu, “Kalıpların Ötesinde” standı için “Bu stant çabucak hemen •kalıplarının ötesine• geçememiş, özgürlüğünü ilan edememiş ruhlara ilham olmak için hazırlanmıştır” diyor.
Doğumla birlikte bizlere tanımlanan etiketlerimiz,
bu etiketlerimizin dayattığı roller,
bu rollere uygun seçimler,
ve bu seçimlerin doğurduğu rutin hayatlarımız..
İşte tam da bu noktada, bomboş beyaz bir tuvalin yetişip geldiği;
Sınırsız bir dünya sunduğu.. söz özgürlüğü ve sessiz bir çığlık.
Kalıpların ötesinde; zira bahadır, rengarenk ve içimden geldiği üzere..
Günlerin hızlandığı, kıymetlerin kaybolduğu, kolektif güzelliğin kalmadığı, hislerin sunileştiği, kimsenin birbirine zariflikler yapmadığı, ortasında yaşadığımız ve paylaşamadığımız dünyamızı kirletmek için yarışıldığı, “kim ne der“ algısının zihinlere mıhlandığı ve en acısı da
savaşın hala yaşanabildiği bu dönemde;
İçimde yaşadıklarından yenihaberdar olduğum bu cıvıl cıvıl renkler ve soyut formlar; UMARIM!
bakan, izleyen ve nazaranbilen herkesi kalıplarının ötesine geçirip,
bir durup düşünmeye ve hayat akışlarına yeni illüzyonlar dahil etmeye cüret olur.
Boyadığım haller;
alternatif bir tutum sergileyerek,
totaliter sistemin bir kesimi olmayı reddeden,
fakat günün sonunda kendine misal olanın arayışında olan yaradılış halimizi temsilen;
Nahif bir ahenk içerisinde,
sürdürülebilir bir halde,
tek bir kalıp ile sınırlanmadan,
hayatın ana kaynağı olan suyun her vakit akıp yolunu bulması üzere akarken;
Fırçam; her yeni yol ayrımında ve her yeni kıvrımda,
farklı bir renge ve hale dönüşen,
ancak özünde BİR kalabileni temsil eder..
Hem kişisel; tıpkı vakitte kolektif potansiyelimizi hafifçee almamalıyız.
Cihanın önümüze sereceği mucizeleri nazaranbilmek,
görüp de yaşama sanatına çevirebilmek, bizlerin elinde.
İsmine hayat dediğimiz bu belgisiz vakit dilimi;
paylaşınca ve diğerlerini da iyileştirince hoş.
Bu stant çabucak hemen •kalıplarının ötesine• geçememiş,
özgürlüğünü ilan edememiş ruhlara ilham olmak için hazırlanmıştır.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı