EliteDizqn
Active member
Göğüs kanserinin dünya genelinde bayanlarda en sık görülen hastalık çeşidi olduğunu söyleyen Prof. Dr. Güldeniz Karadeniz Çakmak, göğüs kanseriyle uğraşta en kıymetli silahın erken teşhis olduğunu tabir etti.
Geçen yıl prestijiyle dünyada 2 milyon 300 bin bayana yeni göğüs kanseri tanısı konulduğunu aktaran Çakmak, “Meme kanserinde bilhassa ölümlerin yaklaşık 3’te 2’sinin orta ve düşük gelir sahibi ülkelerde olduğunu biliyoruz. Bu üzere ülkelerde ne yazık ki kanser epey daha ilerlemiş evrede ortaya çıkıyor. Bayanların teşhislerinde ve tedavilerinde gereken standartlar sağlanamıyor. Buna bağlı olarak da hastalarımızı kaybedebiliyoruz” dedi.
Çakmak, göğüs kanserinde erken teşhisin ehemmiyetine işaret ederek, şunları söylemiş oldu:
“Meme kanseriyle savaşta elimizdeki en değerli silahımız, erken tanıyı sağlayabilmek. Erken tanıyı sağlayabilmenin en kıymetli yolu, bayanların göğüs kanserinde sorunun büyüklüğünün farkında olmaları. Bayanlar farkında olursa, bilinçlenirse, denetimlerini düzgün yaptırırlarsa, bu hastalığı artık doktorlar olarak tedavi edebiliyoruz. Bu noktada bilhassa teşhis anına kadar bayanların yapması gereken kimi şeyler var. Bayanlar 25 yaşından itibaren kendi göğüslerini muayene etmeliler. 40 yaşından itibaren kesinlikle hekim muayenesi ve yılda bir mamografik tarama programlarına dahil olmaları gerekiyor ki bu hastalık erken teşhis edilebilsin.”
“HASTALIK İLERLEDİĞİNDE TEDAVİ TALİHİ ÇOK ZORLAŞIYOR”
Göğüs kanserinin Türkiye ve dünya genelinde hayli önemli artış gösterdiğini vurgulayan Prof. Dr. Çakmak, “Türkiye’de 10-15 binli sayıları yıllık görürken artık 25 bine çıktık ve Dünya Sıhhat Örgütü 2030-2035’li senelerda bunun 35-40-50 bin bandına çıkacağını söylüyor.” dedi.
Çakmak, bütün dünyada tarama programları ve farkındalıkların artmasıyla epeyce daha fazla göğüs kanseri tanısı tespit ettiklerini belirterek, şöyleki konuştu:
“Amacımız, mümkün olan en erken periyotta yakalanması, zira hastalık ilerlediğinde hem tedavi bahtı hayli zorlaşıyor hem daha geniş tedaviler yapıp hastaların hayat kalitesini epey değiştirmemiz, bozmamız gerekiyor tıpkı vakitte ne yazık ki uzun periyotta kanserden kaybettiğimiz hasta sayıları hayli artıyor.”
Erkeklerde göğüs kanseri riskinin binde bir olduğuna dikkati çeken Çakmak, “Yani her bin erkekte hayat uzunluğu göğüs kanseri görülme ihtimali birdir. Olaylar üzerinde konuşacak olursak da tüm göğüs kanseri hadiselerinde her 100 olaydan birini erkeklerde görüyoruz.” sözünü kullandı.
“Nasıl olsa erkeklerde göğüs kanseri olmaz” halinde düşünüldüğü için adamların göğüs muayenesi yaptırmadığını lisana getiren Çakmak, göğüste bir şey tespit ettiklerinde genelde doktora başvurmadıklarını, hastalığa bir ölçü daha saldırgan ve ileri noktada yakalandıkları için bu kanser çeşidinin erkeklerde daha ölümcül seyredebildiğini söylemiş oldu.
Geçen yıl prestijiyle dünyada 2 milyon 300 bin bayana yeni göğüs kanseri tanısı konulduğunu aktaran Çakmak, “Meme kanserinde bilhassa ölümlerin yaklaşık 3’te 2’sinin orta ve düşük gelir sahibi ülkelerde olduğunu biliyoruz. Bu üzere ülkelerde ne yazık ki kanser epey daha ilerlemiş evrede ortaya çıkıyor. Bayanların teşhislerinde ve tedavilerinde gereken standartlar sağlanamıyor. Buna bağlı olarak da hastalarımızı kaybedebiliyoruz” dedi.
Çakmak, göğüs kanserinde erken teşhisin ehemmiyetine işaret ederek, şunları söylemiş oldu:
“Meme kanseriyle savaşta elimizdeki en değerli silahımız, erken tanıyı sağlayabilmek. Erken tanıyı sağlayabilmenin en kıymetli yolu, bayanların göğüs kanserinde sorunun büyüklüğünün farkında olmaları. Bayanlar farkında olursa, bilinçlenirse, denetimlerini düzgün yaptırırlarsa, bu hastalığı artık doktorlar olarak tedavi edebiliyoruz. Bu noktada bilhassa teşhis anına kadar bayanların yapması gereken kimi şeyler var. Bayanlar 25 yaşından itibaren kendi göğüslerini muayene etmeliler. 40 yaşından itibaren kesinlikle hekim muayenesi ve yılda bir mamografik tarama programlarına dahil olmaları gerekiyor ki bu hastalık erken teşhis edilebilsin.”
“HASTALIK İLERLEDİĞİNDE TEDAVİ TALİHİ ÇOK ZORLAŞIYOR”
Göğüs kanserinin Türkiye ve dünya genelinde hayli önemli artış gösterdiğini vurgulayan Prof. Dr. Çakmak, “Türkiye’de 10-15 binli sayıları yıllık görürken artık 25 bine çıktık ve Dünya Sıhhat Örgütü 2030-2035’li senelerda bunun 35-40-50 bin bandına çıkacağını söylüyor.” dedi.
Çakmak, bütün dünyada tarama programları ve farkındalıkların artmasıyla epeyce daha fazla göğüs kanseri tanısı tespit ettiklerini belirterek, şöyleki konuştu:
“Amacımız, mümkün olan en erken periyotta yakalanması, zira hastalık ilerlediğinde hem tedavi bahtı hayli zorlaşıyor hem daha geniş tedaviler yapıp hastaların hayat kalitesini epey değiştirmemiz, bozmamız gerekiyor tıpkı vakitte ne yazık ki uzun periyotta kanserden kaybettiğimiz hasta sayıları hayli artıyor.”
Erkeklerde göğüs kanseri riskinin binde bir olduğuna dikkati çeken Çakmak, “Yani her bin erkekte hayat uzunluğu göğüs kanseri görülme ihtimali birdir. Olaylar üzerinde konuşacak olursak da tüm göğüs kanseri hadiselerinde her 100 olaydan birini erkeklerde görüyoruz.” sözünü kullandı.
“Nasıl olsa erkeklerde göğüs kanseri olmaz” halinde düşünüldüğü için adamların göğüs muayenesi yaptırmadığını lisana getiren Çakmak, göğüste bir şey tespit ettiklerinde genelde doktora başvurmadıklarını, hastalığa bir ölçü daha saldırgan ve ileri noktada yakalandıkları için bu kanser çeşidinin erkeklerde daha ölümcül seyredebildiğini söylemiş oldu.