Evraki Perisan kimin ?

Berk

New member
Evraki Perişan: Kim Yazdı, Kim Kafayı Yedi?

Selam forumdaşlar! Bugün size "Evraki Perişan" adını duyduğumda ne düşündüğümü anlatmak istiyorum. Hayatımda o kadar çok garip ve anlamlı, bir o kadar da kafa karıştırıcı şey okudum, ama bu bir başka! Bir bakıyorsunuz, ortada bir yazı var, diğer yanda bir “Evraki Perişan” var… Hangi birinin başını, sonunu bulacağınızı şaşırıyorsunuz. Ama işte bu yazının yazarı da, konusu da –sanırım– tam olarak bu kadar perişan! 🙃

Şimdi size bir sorum var: Bu "Evraki Perişan" adlı eseri kim yazdı? Eğer yazan kişiyi bulabilirseniz, bir süre “hayatın anlamını” aramaya gerek kalmaz, çünkü bu kişi zaten bir evrenin perişan halini en iyi şekilde betimlemiş. Hadi, hep birlikte biraz eğlenelim, bakalım bu eserin ardındaki gizemi çözmeye çalışırken neler çıkaracak!

Erkeklerin Çözüm Odaklı Bakışı: “Evraki Perişan? Hadi Bir Çözüm Üretelim!”

Şimdi erkeklerin bakış açısına biraz göz atalım. Birçok erkek için “Evraki Perişan” demek, “Tamam, sorun ne? Hadi bunu çözmeye çalışalım” demek gibi bir şeydir. Stratejik düşünme devreye girer. Hemen kafalarında bir yol haritası çizmeye başlarlar: “Önce yazarı bulmalıyız, sonra bu yazarı nasıl ‘toparlayabiliriz’ ve sonrasında perişan olan bu evrakın üzerinde çalışma yapabilir miyiz?”

Hadi itiraf edelim, erkekler bu tip durumlarda fazla çözüm odaklı olabilirler. Yani, “Evraki Perişan” adlı eseri yazan kişi gerçekten perişan olmuşsa, erkekler de onun kafasını toparlamak için derhal harekete geçer. Belki de bir günlük plan yapıp, bu karmaşayı sistematik bir şekilde çözmeye başlarlar. “Bu evrakı düzgün hale getirelim, tarihçesini yazalım, üzerine bolca çay dökelim, sonra da ‘evrak tamamdır’ diyelim!”

Ama tabi, “Evraki Perişan” tam olarak bununla ilgili bir şey değil, değil mi? Yani, ortada bir çözüm gerektiren perişanlık yoksa, erkekler bu kadar stratejik olamayabilirler! O yüzden bu yazıya bakarken, çözüm odaklı düşünmektense, bazen gülüp geçmek de önemli olabilir. Yani erkekler, belki de bu karmaşayı anlamaya çalışmak yerine, önce bir kahkaha atmayı denemeliler! 😂

Kadınların Empatik Bakışı: “Bu Eserin Arkasında Bir Hikaye Var”

Şimdi de kadınların bakış açısına bir göz atalım. Kadınlar bu tarz şeyleri, genellikle daha ilişkisel ve empatik bir şekilde ele alırlar. “Evraki Perişan” yazısını okurken, büyük ihtimalle şöyle düşünüyorlardır: “Bu yazıyı yazan kişi kesinlikle çok şey yaşamış. Ve biz burada sadece ‘perişanlık’ kelimesini görmekle kalmayacağız, içindeki duygusal çalkantıları da hissedeceğiz.” Yani, olay sadece çözümle ilgili değil, duygusal bir derinlik ve insan hikayesi var!

Kadınlar bu yazıya bakarken, hemen “Evraki Perişan”ın arkasındaki hikayeyi çözmeye çalışırlar. Yazarı neden perişan olmuş? Neler yaşamış? Yazarken nasıl hissediyordu? Belki de bu yazı, içinde bir “çıkış yolu” barındırıyor, belki de aslında perişan olan şey sadece evrak değil, yazarıdır! Kim bilir?

Kadınlar için, bu yazının perişanlık değil, bir tür iyileşme süreci ve duygusal bir yolculuk olduğu çok açıktır. Belki de yazının içindeki tüm bu karmaşa, yazarı rahatlatacak bir terapi aracıdır. O yüzden bizler, sadece yazıyı değil, yazanın ruh halini de anlamaya çalışmalıyız. Kadınlar, “Evraki Perişan” adlı yazıyı okurken, bir şekilde bu yazının ardında yazanın duygusal haline empati kurarlar. Yani, perişan olsanız da bu yazıyı kaleme alıp, belki de dünyaya bir şeyler anlatma çabasına girersiniz. “Evet, evrak perişan olabilir ama benim içimdeki dünyam çok daha karmaşık” diyebilirsiniz.

Kim Yazdı? O Zaman Hadi Bir Tahminde Bulunalım!

Hadi gelin şimdi biraz da eğlenelim. “Evraki Perişan” yazısının kim tarafından yazıldığını tahmin etmeye çalışalım! Belki de bu yazıyı, bir Osmanlı şairi yazmıştır, hani yıllar önceki mektup kağıtlarına sığmayan bir aşkın yankısı gibi. Ya da belki bir bilim insanı, “Bu evrak ne kadar perişan olursa olsun, çözümün ardında bir formül var” diyerek yazmıştır. Belki de, bu yazıyı yazan kişi, “evrak” ve “perişanlık” kavramlarını bir araya getirip insanları gülümsetmek istemiştir.

Kim bilir, belki de yazarı bulmak, bir zamanlar kaybolan bir çocuğu bulmak kadar zor olacak! Hadi bakalım, yorumlarda hep birlikte tahminlerde bulunalım! Kim bilir, belki bu yazıyı yazan kişi aslında şair değil, bir deha olabilir. Veya sadece çok eğlenceli bir ruh haliyle ortaya çıkmış bir yazar olabilir.

Perişanlık ve Evrak: Sonuçta Hepimiz Bir Aradayız!

Sonuçta, “Evraki Perişan” eseri, bize sadece karışık bir evrakı değil, bazen de hayatın karmaşıklığını, gülümseyerek kabul etmenin ne kadar önemli olduğunu hatırlatıyor. Belki de bu yazı, her birimiz için farklı bir anlam taşır. Erkekler çözüm odaklı bir şekilde durumu ele alırken, kadınlar empatik bakış açılarıyla yazanın iç dünyasına dalabilir. Ama bir şey kesin: Herkes bir noktada “perişan” olabilir, ama önemli olan bu perişanlıkla gülüp geçmeyi öğrenmektir.

Şimdi hep birlikte eğlenelim, yorumlarınızı yazın ve bu yazıyı kim yazdı, bir tahminde bulunalım!