Trendio
Active member
Durum: 03/06/2023 12:42
Bilim adamları, trafik ışığı koalisyonunu bir enerji geçişi için daha fazla çaba göstermeye çağırıyorlar. Teknolojiden bağımsız stratejiler öneriyorlar ve iklimin korunması adına uygulamada daha fazla hız çağrısında bulunuyorlar.
Ulusal Bilimler Akademisi Leopoldina, federal hükümete bir tartışma belgesi ile seslendi. İçinde, bilim adamları enerji arzının yeniden yapılandırılmasında hızlı eylem çağrısında bulunuyorlar.
“Zamanın kritik noktasını kaçırmayın” başlıklı makale, Paris iklim hedeflerine ulaşmak için neredeyse hiç zaman kalmadığını belirtiyor. İklim ekonomisti Ottmar Edenhofer ve beş ekonomi bilgesinden biri olan Veronika Grimm gibi araştırmacılar, yatırımları teşvik etmek için her şeyden önce geleceğe yönelik teknolojiden bağımsız stratejiler öneriyor.
Makalenin yayınlanması başlangıçta bu ayın sonlarında bir araştırma zirvesi için planlanmıştı. Federal hükümetteki sorumlulara Schloss Meseberg’deki inzivalarında zamanında ulaşmak için öne sürüldü.
Hidrojenli bir gelecek
Uluslararası, Avrupa ve ulusal iklim değişikliğine ilişkin temel fikirlerin ana hatlarıyla belirtildiği raporda, “Harekete geçme ihtiyacı büyük ve acil” deniliyor. Uzmanlara göre, geleceğin yenilenebilir enerjilere dayalı bir enerji sistemi büyük ölçüde elektriğe dayalı olacaktır.
Zorluklardan biri güneş, rüzgar ve sudan elde edilen enerji veriminin sürekli dalgalanmasıdır. Bununla birlikte, pil depolamanın verimliliği sürekli olarak iyileşmesine rağmen, elektrik enerjisi gerekli miktarlarda depolanamaz.
Bu nedenle, maddi enerji taşıyıcıları, her şeyden önce hidrojen, gelecekte merkezi bir rol oynayacaktır. Teknoloji hazır olana kadar doğalgaz gibi fosil yakıtlara başvurmak zorundasınız.
Araştırmacıların bakış açısından, iklim nötrlüğü hedefi, küresel iklim politikasında yeni bir aşamanın başlangıcını işaret ediyor. Henüz tamamlanmamış olan ilk aşama, kömürü elektrik sektöründen çıkarmak gibi azaltma teknikleri kullanarak ulusal enerji sistemlerinden kaynaklanan emisyonları büyük ölçüde azaltmayı içeriyor.
Şimdi ilerletilmesi gereken ikinci aşama, emisyonların ortadan kaldırılması sürecini açıklamaktadır. Amaç, kaçınılması zor veya imkansız olan emisyonları atmosferden uzaklaştırmaktır. Böyle bir karbon giderme olmadan, ne yüzyılın ortasına kadar net sıfır emisyon hedefi ne de sentetik yakıtların (e-yakıtlar) sürdürülebilir üretiminin mümkün olmayacağını söylüyorlar.
Özel yatırım için teşvikler yaratın
Yazarların görüşüne göre, gerekli dönüşüm stratejileri mümkün olduğunca teknolojiye açık tutulmalıdır. Bu da dönüşümde özel yatırımların cazibesini artıracaktır. Bu tür yatırımlar için çerçeve koşulların netleştirilmesi özellikle önemlidir. Güvenilirlikleri de garanti edilmelidir.
Teknik bilimlerin yanı sıra diğer tüm bilimsel disiplinlerin de sürece dahil edilmesi önerilmektedir. Enerji geçişinin başarılı olması için ekonomik, sosyal, davranışsal ve politik bilimlere giderek daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır. Bu alanlarda bilim adamları, somut siyasi ölçütlerin ve etkileşimlerin tanımlanmasında büyük araştırma boşlukları olduğundan şikayet ediyorlar.
Ayrıca, Avrupa düzeyinde korumacı iklim koruma önlemlerinden uzaklaşılmalıdır. AB içinde ve üçüncü ülkelerle işbirliğini derinleştirmek çok daha önemlidir. Araştırmacılar, Avrupa emisyon ticaretini bunun için önemli bir araç olarak tanımlıyor ve bunun “tüm emisyonları kapsayan tek tip, şeffaf, uzun vadeli sürdürülebilir bir kontrol çerçevesine” genişletilmesi gerekiyor.
Bilim adamları, trafik ışığı koalisyonunu bir enerji geçişi için daha fazla çaba göstermeye çağırıyorlar. Teknolojiden bağımsız stratejiler öneriyorlar ve iklimin korunması adına uygulamada daha fazla hız çağrısında bulunuyorlar.
Ulusal Bilimler Akademisi Leopoldina, federal hükümete bir tartışma belgesi ile seslendi. İçinde, bilim adamları enerji arzının yeniden yapılandırılmasında hızlı eylem çağrısında bulunuyorlar.
“Zamanın kritik noktasını kaçırmayın” başlıklı makale, Paris iklim hedeflerine ulaşmak için neredeyse hiç zaman kalmadığını belirtiyor. İklim ekonomisti Ottmar Edenhofer ve beş ekonomi bilgesinden biri olan Veronika Grimm gibi araştırmacılar, yatırımları teşvik etmek için her şeyden önce geleceğe yönelik teknolojiden bağımsız stratejiler öneriyor.
Makalenin yayınlanması başlangıçta bu ayın sonlarında bir araştırma zirvesi için planlanmıştı. Federal hükümetteki sorumlulara Schloss Meseberg’deki inzivalarında zamanında ulaşmak için öne sürüldü.
Hidrojenli bir gelecek
Uluslararası, Avrupa ve ulusal iklim değişikliğine ilişkin temel fikirlerin ana hatlarıyla belirtildiği raporda, “Harekete geçme ihtiyacı büyük ve acil” deniliyor. Uzmanlara göre, geleceğin yenilenebilir enerjilere dayalı bir enerji sistemi büyük ölçüde elektriğe dayalı olacaktır.
Zorluklardan biri güneş, rüzgar ve sudan elde edilen enerji veriminin sürekli dalgalanmasıdır. Bununla birlikte, pil depolamanın verimliliği sürekli olarak iyileşmesine rağmen, elektrik enerjisi gerekli miktarlarda depolanamaz.
Bu nedenle, maddi enerji taşıyıcıları, her şeyden önce hidrojen, gelecekte merkezi bir rol oynayacaktır. Teknoloji hazır olana kadar doğalgaz gibi fosil yakıtlara başvurmak zorundasınız.
İklim politikasının iki aşaması
Araştırmacıların bakış açısından, iklim nötrlüğü hedefi, küresel iklim politikasında yeni bir aşamanın başlangıcını işaret ediyor. Henüz tamamlanmamış olan ilk aşama, kömürü elektrik sektöründen çıkarmak gibi azaltma teknikleri kullanarak ulusal enerji sistemlerinden kaynaklanan emisyonları büyük ölçüde azaltmayı içeriyor.
Şimdi ilerletilmesi gereken ikinci aşama, emisyonların ortadan kaldırılması sürecini açıklamaktadır. Amaç, kaçınılması zor veya imkansız olan emisyonları atmosferden uzaklaştırmaktır. Böyle bir karbon giderme olmadan, ne yüzyılın ortasına kadar net sıfır emisyon hedefi ne de sentetik yakıtların (e-yakıtlar) sürdürülebilir üretiminin mümkün olmayacağını söylüyorlar.
Özel yatırım için teşvikler yaratın
Yazarların görüşüne göre, gerekli dönüşüm stratejileri mümkün olduğunca teknolojiye açık tutulmalıdır. Bu da dönüşümde özel yatırımların cazibesini artıracaktır. Bu tür yatırımlar için çerçeve koşulların netleştirilmesi özellikle önemlidir. Güvenilirlikleri de garanti edilmelidir.
Teknik bilimlerin yanı sıra diğer tüm bilimsel disiplinlerin de sürece dahil edilmesi önerilmektedir. Enerji geçişinin başarılı olması için ekonomik, sosyal, davranışsal ve politik bilimlere giderek daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır. Bu alanlarda bilim adamları, somut siyasi ölçütlerin ve etkileşimlerin tanımlanmasında büyük araştırma boşlukları olduğundan şikayet ediyorlar.
Ayrıca, Avrupa düzeyinde korumacı iklim koruma önlemlerinden uzaklaşılmalıdır. AB içinde ve üçüncü ülkelerle işbirliğini derinleştirmek çok daha önemlidir. Araştırmacılar, Avrupa emisyon ticaretini bunun için önemli bir araç olarak tanımlıyor ve bunun “tüm emisyonları kapsayan tek tip, şeffaf, uzun vadeli sürdürülebilir bir kontrol çerçevesine” genişletilmesi gerekiyor.