EliteDizqn
Active member
İnme, dünya genelinde her yıl 6 milyon kişinin hayata veda etmesine sebep oluyor. Türkiye’de kardiyovasküler hastalıklara bağlı ölümlerden daha sonra ikinci sırada gelen vefat sebebi olarak öne çıkıyor. Dünyada her yıl 17 milyon kişi inme geçiriyor, bu da her dakika 1 kişinin inme geçirdiği manasına geliyor.
Pandeminin birinci yılında dünya genelinde 3 milyon kişinin Covid-19 sebebi ile öldüğü verisi ile kıyaslandığında, yıllık 6 milyon kişinin inmeye bağlı kaybının ne kadar yüksek bir sayı olduğuna dikkati çeken Nöroloji Uzmanı Dr. Nil Çetin, şunları kaydetti:
“İnme, kan akımının ani kesilmesi kararı oksijensiz kalan beyin dokusunun mevti manasına geliyor. Her yıl inme geçiren hastaların yüzde 30’u günlük aktivitelerde yardıma muhtaçlık duyuyor, yüzde 20’si yardımla ayağa kalkıp yürüyebiliyor ve yüzde 16’sı bakım merkezlerinde kalmak zorunda kalıyor. Her 6 şahıstan biri hayatında 1 kere inme geçiriyor. İnme her yaşta görülse de, ileri yaşta ve erkek cinsiyetinde görülme sıklığı artıyor. Yılda yaklaşık 100 bin iskemik, 40 bin hemorajik inme görülüyor.
Risk faktörleri içinde diyabet, hipertansiyon, sigara, obezite, yüksek kolesterol, sistemsiz beslenme, hareketsiz ya da az hareketli hayat, çok alkol tüketimi, uyuşturucu kullanması, kalpte ritim bozuklukları, kapak hastalıkları, kalp yetmezliği, kalp damar hastalıkları, damar sertliği ve damarlarda darlık bulunuyor. Bu faktörlerden biri ya da birden çoksının mevcudiyeti, inme riskini oluşturuyor.”
“ÇABUK HAREKET EDİLDİĞİNDE TEDAVİSİ MÜMKÜN”
Dr. Nil Çetin, inmenin, hiç beklenmedik bir anda ve apansız ortaya çıktığını belirterek, “Vücudun sağ yahut sol yanında, yüz kol ve bacakta kuvvet kaybı, uyuşma, hissizlik, şuur kaybı ya da bozukluğu, konuşma kaybı ya da bozukluğu, manaya kuvvetliğü, yüzde kayma, yürüyememe ya da dengesizlik, baş dönmesi, şiddetli baş ağrısı, hafıza kaybı, yutma kuvvetliğü, görmeme ya da çift görme üzere belirtilerin biri yahut birkaçı birlikte görülebilir” tabirlerini kullandı.
İnmenin çabuk hareket edildiğinde tedavisi mümkün olan hastalıklar içinde yer aldığını bildiren Çetin, bu sebeple fark edildiği an 112 aranarak tıbbi müdahalenin bir an evvel başlatılması gerektiği ihtarında bulundu.
Çetin, birinci iki saatte en geç dört buçuk saatte yapılacak tıbbi müdahalenin hayat kurtaracağını ve kalıcı pürüzlüğü önleyebileceğinin altını çizerek, şu ayrıntıları verdi:
“Ayrıca süreksiz iskemik atak geçiren hastaların nöroloji kısmı tarafınca vaktinde kıymetlendirilerek kalıcı inme-enfarkt oluşmasının önüne geçilmesi pek kıymetlidir. İnme daha sonrası tıbbi bakım ve tedavinin uygun olarak yapılması ve sürekliliği, kalıcı fiziki sorunlar için fizik tedavi rehabilitasyon programlarının uygulanması, atlanmaması gereken tedavi halleridir. İnmeye bağlı risk faktörleri de her hasta özelinde kıymetlendirilmesi gerekiyor.
60 yaş üstü şahıslarda inmenin önlenmesi için tertipli idman pek kıymetli. Bu idmanlar açık ve pak havada bol ve sistemli yürüyüş olmalı, meskende de tertipli kol bacak, bel, boyun hareketlerini içermelidir. Sistemli antrenmanların yanı sıra uyku tertibine dikkat edilmesi ve beslenme tertibinde Akdeniz tipi beslenmeye (az tuzlu ve az yağlı yeme alışkanlığı, bol zerzevat ve meyve tüketimi) yer verilmesi inmenin önlenmesi için pek değerlidir.”
Pandeminin birinci yılında dünya genelinde 3 milyon kişinin Covid-19 sebebi ile öldüğü verisi ile kıyaslandığında, yıllık 6 milyon kişinin inmeye bağlı kaybının ne kadar yüksek bir sayı olduğuna dikkati çeken Nöroloji Uzmanı Dr. Nil Çetin, şunları kaydetti:
“İnme, kan akımının ani kesilmesi kararı oksijensiz kalan beyin dokusunun mevti manasına geliyor. Her yıl inme geçiren hastaların yüzde 30’u günlük aktivitelerde yardıma muhtaçlık duyuyor, yüzde 20’si yardımla ayağa kalkıp yürüyebiliyor ve yüzde 16’sı bakım merkezlerinde kalmak zorunda kalıyor. Her 6 şahıstan biri hayatında 1 kere inme geçiriyor. İnme her yaşta görülse de, ileri yaşta ve erkek cinsiyetinde görülme sıklığı artıyor. Yılda yaklaşık 100 bin iskemik, 40 bin hemorajik inme görülüyor.
Risk faktörleri içinde diyabet, hipertansiyon, sigara, obezite, yüksek kolesterol, sistemsiz beslenme, hareketsiz ya da az hareketli hayat, çok alkol tüketimi, uyuşturucu kullanması, kalpte ritim bozuklukları, kapak hastalıkları, kalp yetmezliği, kalp damar hastalıkları, damar sertliği ve damarlarda darlık bulunuyor. Bu faktörlerden biri ya da birden çoksının mevcudiyeti, inme riskini oluşturuyor.”
“ÇABUK HAREKET EDİLDİĞİNDE TEDAVİSİ MÜMKÜN”
Dr. Nil Çetin, inmenin, hiç beklenmedik bir anda ve apansız ortaya çıktığını belirterek, “Vücudun sağ yahut sol yanında, yüz kol ve bacakta kuvvet kaybı, uyuşma, hissizlik, şuur kaybı ya da bozukluğu, konuşma kaybı ya da bozukluğu, manaya kuvvetliğü, yüzde kayma, yürüyememe ya da dengesizlik, baş dönmesi, şiddetli baş ağrısı, hafıza kaybı, yutma kuvvetliğü, görmeme ya da çift görme üzere belirtilerin biri yahut birkaçı birlikte görülebilir” tabirlerini kullandı.
İnmenin çabuk hareket edildiğinde tedavisi mümkün olan hastalıklar içinde yer aldığını bildiren Çetin, bu sebeple fark edildiği an 112 aranarak tıbbi müdahalenin bir an evvel başlatılması gerektiği ihtarında bulundu.
Çetin, birinci iki saatte en geç dört buçuk saatte yapılacak tıbbi müdahalenin hayat kurtaracağını ve kalıcı pürüzlüğü önleyebileceğinin altını çizerek, şu ayrıntıları verdi:
“Ayrıca süreksiz iskemik atak geçiren hastaların nöroloji kısmı tarafınca vaktinde kıymetlendirilerek kalıcı inme-enfarkt oluşmasının önüne geçilmesi pek kıymetlidir. İnme daha sonrası tıbbi bakım ve tedavinin uygun olarak yapılması ve sürekliliği, kalıcı fiziki sorunlar için fizik tedavi rehabilitasyon programlarının uygulanması, atlanmaması gereken tedavi halleridir. İnmeye bağlı risk faktörleri de her hasta özelinde kıymetlendirilmesi gerekiyor.
60 yaş üstü şahıslarda inmenin önlenmesi için tertipli idman pek kıymetli. Bu idmanlar açık ve pak havada bol ve sistemli yürüyüş olmalı, meskende de tertipli kol bacak, bel, boyun hareketlerini içermelidir. Sistemli antrenmanların yanı sıra uyku tertibine dikkat edilmesi ve beslenme tertibinde Akdeniz tipi beslenmeye (az tuzlu ve az yağlı yeme alışkanlığı, bol zerzevat ve meyve tüketimi) yer verilmesi inmenin önlenmesi için pek değerlidir.”