EliteDizqn
Active member
ABD’de her yıl gerçekleştirilen “Uluslararası Obezite Konferansı“nın 40’ıncısı bu sene San Diego’da devam ediyor. Memleketler arası Obezite Konferansı Lideri Prof. Dr. Steven Heysfield, konferansa ait değerlendirmelerde bulundu.
Obezitenin önemli bir halk sıhhati sorunu olduğunu tabir eden Heysfield, konferansta obeziteyle çaba, obezitenin niçinleri, yeni tedavi seçenekleri ve korunma hallerine ait birfazlaca bahsin ele alınacağını belirtti. Heysfield, toplumsal farkındalık yaratılması için düzenlenen konferansın bu yılki temasının “çocukluk çağı obezitesi” olarak belirlendiğini bildirdi.
ABD’de obezitenin değerli bir sıhhat sorunu olduğunu vurgulayan Heysfield, bilimsel çalışmalarla elde edilen dataların obezite sıklığının her yıl artış gösterdiğini doğruladığını kaydetti. Heysfield, “ABD’de maalesef obezite görülme sıklığı yetişkinlerde yüzde 40 düzeylerinde bulunuyor. Çocukluk çağında oran biraz daha az olmakla birlikte hala çok yüksek” bilgisini verdi.
OBEZİTE İLE UĞRAŞ İÇİN İŞBİRLİĞİ ÇAĞRISI
Obezitenin rastgele bir ülkenin değil, tüm dünyanın değerli bir sıhhat sorunu olduğunu vurgulayan Heysfield, obezitenin kronik bir hastalık olarak tanımlandığını hatırlattı. Heysfield, “Bu, bir hastalık olmanın ötesinde biroldukça önemli sıhhat sorunun gelişmesinde de değerli bir etkendir. Bu durum, obezite ile uğraşın ne kadar stratejik bir değer taşıdığını ortaya koymaktadır” dedi.
Obez bireyin yalnızca kilo denetimiyle gayret etmediğini, bununla birlikte ruhsal, fizikî ve ekonomik sıkıntılarla da karşı karşıya olduğunu söz eden Heysfield, “Obezite ile uğraş, uzun soluklu bir müddetç içermektedir. Bu durumda hem obezitesi bulunan birey hem sıhhat profesyonelleri iş birliği ortasında çalışmalıdır” diye konuştu.
Obezitenin, sıhhat sistemine yükünün de epey ağır olduğuna dikkati çeken Heysfield, kelamlarına şu biçimde devam etti:
“Tedavi epey uzun bir müddetç ve bunun mali yükü de ağır. Bunun haricinde kişinin duygusal ve fizikî olarak çektiği yük de pek yıpratıcı. Bunun için tedavi seçenekleri, hizmete erişimin artırılması değer taşıyor. Bunlar kadar hatta daha kıymetli olan ise kollayıcı ve önleyici metotların geliştirilmesi.
Tedbire her vakit epey kıymetli olmalıdır, zira obeziteyi tedavi etmek epey sıkıntı. ötürüsıyla, önlemek için çeşitli yollar bulunmalı. O denli ki uğraş sürecinde besin, ilaç, teknoloji sanayileri bir arada çalışmalıdır. Sağlıktan eğitime ve çalışma ömrüne kadar bir hayli alanda ortak stratejiler geliştirilmeli ve hayata geçirilmelidir. Bunun için siyasetçiler, karar vericiler ve farklı sanayiler bir ortada çalışarak kuvvetli bir strateji ortaya koymalıdır. Medya da bu iş birliğinin ortasında olmalıdır.”
SALGININ OBEZİTE ÜZERİNDE TESİRİ TÜM DÜNYA İÇİN SORUN
Kovid-19 salgınının da obezite sıklığı üzerinde tesiri olduğunu belirten Heysfield, bunun yalnızca ABD için değil, bütün dünya için geçerli olduğunu söz etti.
Heysfield, “Okuldan uzak kalınmasının önemli sıkıntılara yol açtığını salgın sürecinde anlamış olduk. bu vakitte bilhassa çocukluk çağı obezitesinde artış oldu. Zira çocuklar okula gitmediler, fizikî idman yapamadılar ve vakit içinderını sıklıkla ekran başında geçirdiler, meskende daha fazla besin tükettiler. Okul, çocukların tertipli yemek yemeleri ve fizikî aktivitede bulunmaları için kıymetli bir ortam” değerlendirmesinde bulundu.
Obezitenin önemli bir halk sıhhati sorunu olduğunu tabir eden Heysfield, konferansta obeziteyle çaba, obezitenin niçinleri, yeni tedavi seçenekleri ve korunma hallerine ait birfazlaca bahsin ele alınacağını belirtti. Heysfield, toplumsal farkındalık yaratılması için düzenlenen konferansın bu yılki temasının “çocukluk çağı obezitesi” olarak belirlendiğini bildirdi.
ABD’de obezitenin değerli bir sıhhat sorunu olduğunu vurgulayan Heysfield, bilimsel çalışmalarla elde edilen dataların obezite sıklığının her yıl artış gösterdiğini doğruladığını kaydetti. Heysfield, “ABD’de maalesef obezite görülme sıklığı yetişkinlerde yüzde 40 düzeylerinde bulunuyor. Çocukluk çağında oran biraz daha az olmakla birlikte hala çok yüksek” bilgisini verdi.
OBEZİTE İLE UĞRAŞ İÇİN İŞBİRLİĞİ ÇAĞRISI
Obezitenin rastgele bir ülkenin değil, tüm dünyanın değerli bir sıhhat sorunu olduğunu vurgulayan Heysfield, obezitenin kronik bir hastalık olarak tanımlandığını hatırlattı. Heysfield, “Bu, bir hastalık olmanın ötesinde biroldukça önemli sıhhat sorunun gelişmesinde de değerli bir etkendir. Bu durum, obezite ile uğraşın ne kadar stratejik bir değer taşıdığını ortaya koymaktadır” dedi.
Obez bireyin yalnızca kilo denetimiyle gayret etmediğini, bununla birlikte ruhsal, fizikî ve ekonomik sıkıntılarla da karşı karşıya olduğunu söz eden Heysfield, “Obezite ile uğraş, uzun soluklu bir müddetç içermektedir. Bu durumda hem obezitesi bulunan birey hem sıhhat profesyonelleri iş birliği ortasında çalışmalıdır” diye konuştu.
Obezitenin, sıhhat sistemine yükünün de epey ağır olduğuna dikkati çeken Heysfield, kelamlarına şu biçimde devam etti:
“Tedavi epey uzun bir müddetç ve bunun mali yükü de ağır. Bunun haricinde kişinin duygusal ve fizikî olarak çektiği yük de pek yıpratıcı. Bunun için tedavi seçenekleri, hizmete erişimin artırılması değer taşıyor. Bunlar kadar hatta daha kıymetli olan ise kollayıcı ve önleyici metotların geliştirilmesi.
Tedbire her vakit epey kıymetli olmalıdır, zira obeziteyi tedavi etmek epey sıkıntı. ötürüsıyla, önlemek için çeşitli yollar bulunmalı. O denli ki uğraş sürecinde besin, ilaç, teknoloji sanayileri bir arada çalışmalıdır. Sağlıktan eğitime ve çalışma ömrüne kadar bir hayli alanda ortak stratejiler geliştirilmeli ve hayata geçirilmelidir. Bunun için siyasetçiler, karar vericiler ve farklı sanayiler bir ortada çalışarak kuvvetli bir strateji ortaya koymalıdır. Medya da bu iş birliğinin ortasında olmalıdır.”
SALGININ OBEZİTE ÜZERİNDE TESİRİ TÜM DÜNYA İÇİN SORUN
Kovid-19 salgınının da obezite sıklığı üzerinde tesiri olduğunu belirten Heysfield, bunun yalnızca ABD için değil, bütün dünya için geçerli olduğunu söz etti.
Heysfield, “Okuldan uzak kalınmasının önemli sıkıntılara yol açtığını salgın sürecinde anlamış olduk. bu vakitte bilhassa çocukluk çağı obezitesinde artış oldu. Zira çocuklar okula gitmediler, fizikî idman yapamadılar ve vakit içinderını sıklıkla ekran başında geçirdiler, meskende daha fazla besin tükettiler. Okul, çocukların tertipli yemek yemeleri ve fizikî aktivitede bulunmaları için kıymetli bir ortam” değerlendirmesinde bulundu.