Çerçeveleme Kavramı Nedir ?

Aylin

New member
Çerçeveleme Kavramı Nedir?

Çerçeveleme (Framing), medya ve iletişim teorilerinde önemli bir yer tutan bir kavramdır ve bir olayın ya da durumun nasıl algılandığını ve yorumlandığını etkileyen süreçleri tanımlar. Çerçeveleme, bir olayın, konu ya da durumu sunma biçiminin, izleyicinin ya da hedef kitlenin o konuya dair düşünce ve tutumlarını şekillendirmede kritik bir rol oynadığını vurgular. Bu bağlamda, medyanın ya da bir başka iletişim aracının, bir durumu "nasıl sunduğu" ya da "nasıl çerçevelediği" üzerine yapılan tartışmalar önem kazanır.

Çerçeveleme, bir olayın ya da durumun belli yönlerinin öne çıkarılması ya da geriye itilmesi yoluyla, hedef kitlenin bu durumu algılamasında önemli değişiklikler yaratabilir. Örneğin, bir protesto gösterisinin "şiddet içeren" bir olay olarak sunulması, katılımcıların ve izleyicilerin bu olayı "şiddetli bir eylem" olarak algılamalarına yol açabilirken, aynı protesto "hak arayışı" ya da "demokratik bir gösteri" olarak çerçevelendiğinde farklı bir anlam kazanabilir.

Çerçeveleme Kavramının Kökenleri ve Teorik Temelleri

Çerçeveleme kavramı, esasen Erving Goffman'ın 1974 tarihli *Frame Analysis: An Essay on the Organization of Experience* adlı eserine dayandırılabilir. Goffman, bireylerin deneyimlerini ve etkileşimlerini nasıl anlamlandırdıklarını inceleyerek, insanların sosyal olayları çeşitli çerçeveler aracılığıyla anlamlandırdığını belirtmiştir. Bu çerçeveler, kişilerarası ve toplumsal düzeyde farklı anlamlar yaratır ve bireylerin dünyayı nasıl algıladığını şekillendirir.

Medya çalışmaları bağlamında ise çerçeveleme, Medyanın belirli bir olayla ilgili verdiği mesajların nasıl inşa edildiği ve hangi perspektiften sunulduğu sorusunu ele alır. Medya teorisi, bu tür çerçevelerin sadece gerçeklik sunumuyla ilgili değil, aynı zamanda toplumsal normları, değerleri ve ideolojileri nasıl yansıttığını da vurgular.

Çerçeveleme ve Medya İlişkisi

Medyanın gücü, bilgi sunum biçiminden kaynaklanır. Çerçeveleme, medya kuruluşlarının, bir konuyu ya da olayı belirli bir bakış açısıyla sunarak halkın bu olaya dair algısını yönlendirmesini sağlar. Örneğin, bir savaşın ya da doğal felaketin haberleştirilmesinde kullanılan dil ve metinlerin çerçeveleme etkisi oldukça büyüktür. Bir medya kuruluşunun "savaş" kavramını bir "zafer" olarak sunması, izleyicilerin bu olayı kutlama ve destekleme duygusu geliştirmesine yol açabilir. Aynı olayın "insanlık dramı" olarak çerçevelenmesi ise empati ve eleştiri duygularını harekete geçirebilir.

Çerçeveleme, sadece medyanın değil, aynı zamanda siyasetin ve halkla ilişkiler stratejilerinin de bir aracıdır. Politik kampanyalarda, liderler veya partiler, çeşitli olayları seçerek ve bunları belirli bir biçimde sunarak, seçmenlerin tavırlarını etkilemeyi hedefler. Örneğin, bir hükümetin ekonomi politikaları çerçevelendiğinde, "büyüme" ve "işsizlik" gibi göstergelerin vurgulanması, seçmenlerin hükümetin başarılarını ya da başarısızlıklarını algılama biçimini değiştirebilir.

Çerçeveleme ve Toplumsal Algı

Çerçeveleme, toplumsal algı üzerinde güçlü bir etkiye sahiptir. Bir olayın ya da durumun nasıl sunulduğu, insanların bu olaya dair tutum ve davranışlarını doğrudan etkileyebilir. Örneğin, medya, bir toplumda belirli gruplara dair negatif bir çerçeve sunarsa (örneğin, azınlık gruplarının "tehdit" olarak sunulması), bu durum, toplumun o gruba karşı olumsuz bir tutum geliştirmesine yol açabilir.

Çerçevelemenin toplumsal algıyı şekillendirmesi, aynı zamanda bireylerin kendi kimlik algılarını ve toplumsal yerlerini de etkileyebilir. Örneğin, kadın hakları ya da çevre sorunları gibi toplumsal meseleler, farklı medya çerçeveleriyle sunularak, toplumda bu konulara dair farkındalık yaratabilir ya da bu meselelerin önemini küçümseyen bir algı oluşturulabilir.

Çerçeveleme ve Politik İletişim

Politik iletişimde çerçeveleme, özellikle seçim süreçlerinde ve siyasi kampanyalarda önemli bir rol oynar. Siyasi liderler ve partiler, medya ile işbirliği yaparak veya doğrudan kendi mesajlarını sunarak, politik konuları farklı çerçevelerle halkla paylaşırlar. Bu tür çerçeveler, seçmenlerin belirli bir konuya veya adaya bakış açılarını değiştirebilir.

Örneğin, bir seçimde adayların vaatlerini sunarken, bir parti “ekonomik büyüme” veya “gelişen altyapı” gibi olumlu çerçeveler kullanabilirken, rakip bir parti “ekonomik eşitsizlik” ve “yoksulluk” gibi olumsuz çerçevelerle aynı konuları ele alabilir. Çerçevelemenin bu tür kullanımı, seçmenlerin hangi adayın daha uygun olduğunu düşünmelerine yol açabilir.

Çerçeveleme Çeşitleri

Çerçeveleme, farklı alanlarda farklı türlerde karşımıza çıkabilir. En yaygın kullanılan çerçeve türlerinden bazıları şunlardır:

1. **Sorun Çerçevelemesi:** Bir olay ya da durumu belirli bir sorunun parçası olarak sunmak. Örneğin, iklim değişikliği, çevre felaketi yerine “ekonomik kayıplar” veya “sağlık tehditleri” gibi çerçevelerle sunulabilir.

2. **Aksiyon Çerçevelemesi:** Bir olayın çözülmesi için gereken eylem ve müdahalelere odaklanmak. Örneğin, bir doğal afet sonrası, yardımların hızlı bir şekilde organize edilmesi gerektiği vurgulanan bir çerçeveleme.

3. **Değer Çerçevelemesi:** Bir olayın belirli bir değer veya inanç sistemi açısından nasıl değerlendirileceğini ele almak. Örneğin, bir hükümetin sağlık politikalarını, "insan hakları" ya da "ekonomik verimlilik" gibi değerler üzerinden çerçevelenmesi.

Çerçevelemenin Toplumsal Etkileri

Çerçevelemenin toplumsal etkileri, medya, politika ve gündelik yaşamda görülen dinamiklerin şekillendirilmesinde belirleyici rol oynar. Bir olayın çerçevelenmesi, kamuoyunun konuya bakış açısını derinden etkileyebilir. Özellikle toplumsal eşitsizlik, ırkçılık, cinsiyetçilik gibi sosyal meselelerde kullanılan çerçeveler, toplumsal değişim süreçlerini hızlandırabilir ya da engelleyebilir. Çerçevelemenin etkisiyle bir toplumsal sorun "görünür" hale gelebilir, ancak aynı zamanda bu sorunlar gizlenebilir veya önemsizleştirilebilir.

Sonuç

Çerçeveleme, hem medyanın hem de siyasetin gündem oluşturma gücünü yansıtan önemli bir kavramdır. İnsanların dünyayı nasıl algıladığını, neye odaklandığını ve hangi konularda ne tür tutumlar geliştirdiğini anlamada çerçeveleme önemli bir rol oynar. Medyanın ve siyasetin bu çerçeveleme süreçlerini bilinçli ve stratejik şekilde kullanması, toplumsal bilinç ve algı üzerinde geniş çaplı etkiler yaratabilir. Çerçeveleme, toplumsal hareketleri, kültürel değişimleri ve politik kararları anlamada da anahtar bir araç olarak karşımıza çıkar.