EliteDizqn
Active member
Griple uğraşta yenip içilen besinlerin pek değerli olduğunu söz eden Dyt. Özbay, “Grip, bilhassa kış aylarında epeyce yaygın olarak rastlanan, bebek, yaşlı ve bağışıklık sistemi zayıf olan şahıslarda hafifçee alınamayacak kadar değer arz eden viral yani virüs kaynaklı bir hastalıktır. Grip virüsü daima yapısal değişimlere uğradığı için insanlara yeniden tekrar bulaşabilen bir virüstür. A, B ve C olarak isimlendirilen 3 tip grip virüsü vardır. Lakin gripte tesirli olanlar A ve B tipleridir. Grip, bilindiği üzere bulaşıcıdır ve buna bağlı olarak en yaygın görülen salgın hastalıklar içinde birinci sıralarda yer alır” dedi.
GRİBE KARŞI ANTİOKSİDAN VURGUSU
Kış mevsiminde soğuk olan havaya karşı ahenk sağlamak için bedenimizin daha fazla güç harcadığını söz eden Dyt. Rengin Özbay, “Sağlıklı beslenmeyen bireylerde bu gereksinim karşılanmak istendiğinde beden direnci düşer ve kişi hastalıklara karşı savunmasız hale gelir. Beden direncini yüksek tutmak ve gribe karşı savunma kalkanı oluşturmak için, kimi besin mamüllerinin ehemmiyeti vardır.
Biroldukca yararı bulunan beyaz ve yeşil çay, kuvvetli antioksidan özelliği ile doğal birer virüs düşmanı ve bağışıklık kuvvetlendirici olarak da karşımıza çıkar. Doğal bir öteki antibiyotik de soğan ve sarımsaktır. Yapısındaki bileşikler yardımıyla bağışıklık sistemini kuvvetlendirici tesire sahip soğan ve sarımsağın, yemek ve salata soslarına kesinlikle katılması gerekir. Yemeklerin yanında saplarıyla birlikte tüketilecek 5-10 kısım maydanoz ise kişinin günlük C vitamini ihtiyacının üçte birini, beta-karoten gereksiniminin ise yüzde 10’unu karşılar” diye konuştu.
OMEGA-3 TÜKETİMİNE DİKKAT
Balığın gribe karşı tesirli bir savunucu olduğunun yapılan araştırmalarla da ispatlandığını söz eden Özbay, “Omega 3 yağ asitleri ve güçlü içeriği ile bağışıklık sistemini güçlendirici özelliği bulunan balığın haftada 2-3 sefer kesinlikle tüketilmesi gerekir. Balığın yanı sıra fındık-ceviz-badem üzere kuruyemişler de bedenin direncini artırmada kıymetli. E vitamini en güçlü antioksidan vitaminler olan fındık-ceviz-badem üçlüsünün nizamlı tüketimi bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Zencefilin sayısız yararı bir epey bilimsel araştırma ile ispatlanmış. O yararlardan biri de bağışıklık sistemini kuvvetlendirmesi” halinde söz etti.
Çoğunlukla suyunu tükettiğimiz, zahmetli yenilmesi sebebiyle o badireye girmekten kaçındığımız narın griple gayrette son derece değerli bir rol oynadığını belirten Dyt. Özbay, “Nar da kabuğuna yakın beyaz kısımlarıyla tüketilmelidir. Narın içeriğinde bulunan polifenolik bileşikler ve nara kırmızı rengini veren antosiyaninler, antioksidan kapasitesiyle bağışıklık sistemini güçlendirici özelliğe sahip. Beyaz kısımlarından da yaralanmak ise antioksidan tesirini kat kat artırır. Kivi ise tam bir vitamin ve mineral kaynağıdır. Hem çocuklarda birebir vakitte erişkinlerde nefes darlığı, astım ve öksürük üzere bezdirici sıkıntılara karşı son derece yarar sağlar. Antioksidan bakımından varlıklı olan adaçayı, soğuk algınlığına güzel gelir. Adaçayı ağız ve boğazda yerleşen enfeksiyon ve iltihaplarda da pek yararlıdır” diye konuştu.
GRİBE KARŞI ANTİOKSİDAN VURGUSU
Kış mevsiminde soğuk olan havaya karşı ahenk sağlamak için bedenimizin daha fazla güç harcadığını söz eden Dyt. Rengin Özbay, “Sağlıklı beslenmeyen bireylerde bu gereksinim karşılanmak istendiğinde beden direnci düşer ve kişi hastalıklara karşı savunmasız hale gelir. Beden direncini yüksek tutmak ve gribe karşı savunma kalkanı oluşturmak için, kimi besin mamüllerinin ehemmiyeti vardır.
Biroldukca yararı bulunan beyaz ve yeşil çay, kuvvetli antioksidan özelliği ile doğal birer virüs düşmanı ve bağışıklık kuvvetlendirici olarak da karşımıza çıkar. Doğal bir öteki antibiyotik de soğan ve sarımsaktır. Yapısındaki bileşikler yardımıyla bağışıklık sistemini kuvvetlendirici tesire sahip soğan ve sarımsağın, yemek ve salata soslarına kesinlikle katılması gerekir. Yemeklerin yanında saplarıyla birlikte tüketilecek 5-10 kısım maydanoz ise kişinin günlük C vitamini ihtiyacının üçte birini, beta-karoten gereksiniminin ise yüzde 10’unu karşılar” diye konuştu.
OMEGA-3 TÜKETİMİNE DİKKAT
Balığın gribe karşı tesirli bir savunucu olduğunun yapılan araştırmalarla da ispatlandığını söz eden Özbay, “Omega 3 yağ asitleri ve güçlü içeriği ile bağışıklık sistemini güçlendirici özelliği bulunan balığın haftada 2-3 sefer kesinlikle tüketilmesi gerekir. Balığın yanı sıra fındık-ceviz-badem üzere kuruyemişler de bedenin direncini artırmada kıymetli. E vitamini en güçlü antioksidan vitaminler olan fındık-ceviz-badem üçlüsünün nizamlı tüketimi bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Zencefilin sayısız yararı bir epey bilimsel araştırma ile ispatlanmış. O yararlardan biri de bağışıklık sistemini kuvvetlendirmesi” halinde söz etti.
Çoğunlukla suyunu tükettiğimiz, zahmetli yenilmesi sebebiyle o badireye girmekten kaçındığımız narın griple gayrette son derece değerli bir rol oynadığını belirten Dyt. Özbay, “Nar da kabuğuna yakın beyaz kısımlarıyla tüketilmelidir. Narın içeriğinde bulunan polifenolik bileşikler ve nara kırmızı rengini veren antosiyaninler, antioksidan kapasitesiyle bağışıklık sistemini güçlendirici özelliğe sahip. Beyaz kısımlarından da yaralanmak ise antioksidan tesirini kat kat artırır. Kivi ise tam bir vitamin ve mineral kaynağıdır. Hem çocuklarda birebir vakitte erişkinlerde nefes darlığı, astım ve öksürük üzere bezdirici sıkıntılara karşı son derece yarar sağlar. Antioksidan bakımından varlıklı olan adaçayı, soğuk algınlığına güzel gelir. Adaçayı ağız ve boğazda yerleşen enfeksiyon ve iltihaplarda da pek yararlıdır” diye konuştu.