EsraBetül
Member
Düzenlenen panelde, Muratpaşa Belediye Lideri Ümit Uysal’ın teklifiyle başlayan, Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Arkeoloji Bölümü’nden Aytaç Dönmez’in kaleme aldığı “Sarpedon’dan Keykubad’a Bir vakit içinder Antalya” kitabı tanıtıldı.
Panelde konuşan Uysal, Attalos’un Attelia’sından Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Antalya’sına kadar arkeolojinin hudutlarında kalmış ayrıntıların hikâyeleştirilerek kitaba aktarıldığını anlatarak “Şehirlerin öykülerini paylaşmamız lazım. Zira beşerler aşk ve kahramanlık öykülerinden hoşlanıyorlar. Aşk ve kahramanlık kıssaları, öteki öyküler kentleri değişik kılıyor. Enteresan kıldığı vakit kentler, insanları tarafınca korunuyor. Hiç kimse kentlere, antik kalıntılara kötülük yapamıyor. Savaşlarda, çatışmalarda ya da sıradan uyuşmazlıklarda tarihi yapıların yıkılmasını, kentlerin ziyan görmesini istemiyorsak, kentlerimize gereğince onarım bütçesi ayrılmasını istiyorsak antik öykülerimizi, kentlerimizin öykülerini paylaşmamız, halkımıza da anlatmamız gerekiyor” dedi. Uysal, antik periyoda ilişkin öykülerin jenerasyondan jenerasyona aktarılması gerektiğini de vurgulayarak “Yeni jenerasyonlar kıssaları bilmezse, kentlerimizi tanımazsa korumayacaklardır. O da kültür varlıkları her türlü probleme açık hale gelecektir. Bir yeri lakin öyküleriyle bir arada bildiğinizde o bölge unutulmaz olur. bu biçimdece, birbirimize karşı fazlaca daha kalıcı ayrıntılarımız ve hislerimiz olur” diye konuştu. Dönmez ise “Bizler, bu kitapla, hem yaşadığımız topraklardaki geçmişi daha güzel anlayabilecek tıpkı vakitte bu farkındalık yardımıyla sahip olduğumuz bu kültür coğrafyasını, Antalya’yı dünyaya daha uygun anlatabileceğiz” dedi. Dönmez’in konuşmasının akabinde panelde, efsanevi Troya Savaşı’nın iki Antalyalı kahramanı Başkomutan Sarpedon ve büyük okçu Pandaros’un kıssası anlatıldı.
Panelde konuşan Uysal, Attalos’un Attelia’sından Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Antalya’sına kadar arkeolojinin hudutlarında kalmış ayrıntıların hikâyeleştirilerek kitaba aktarıldığını anlatarak “Şehirlerin öykülerini paylaşmamız lazım. Zira beşerler aşk ve kahramanlık öykülerinden hoşlanıyorlar. Aşk ve kahramanlık kıssaları, öteki öyküler kentleri değişik kılıyor. Enteresan kıldığı vakit kentler, insanları tarafınca korunuyor. Hiç kimse kentlere, antik kalıntılara kötülük yapamıyor. Savaşlarda, çatışmalarda ya da sıradan uyuşmazlıklarda tarihi yapıların yıkılmasını, kentlerin ziyan görmesini istemiyorsak, kentlerimize gereğince onarım bütçesi ayrılmasını istiyorsak antik öykülerimizi, kentlerimizin öykülerini paylaşmamız, halkımıza da anlatmamız gerekiyor” dedi. Uysal, antik periyoda ilişkin öykülerin jenerasyondan jenerasyona aktarılması gerektiğini de vurgulayarak “Yeni jenerasyonlar kıssaları bilmezse, kentlerimizi tanımazsa korumayacaklardır. O da kültür varlıkları her türlü probleme açık hale gelecektir. Bir yeri lakin öyküleriyle bir arada bildiğinizde o bölge unutulmaz olur. bu biçimdece, birbirimize karşı fazlaca daha kalıcı ayrıntılarımız ve hislerimiz olur” diye konuştu. Dönmez ise “Bizler, bu kitapla, hem yaşadığımız topraklardaki geçmişi daha güzel anlayabilecek tıpkı vakitte bu farkındalık yardımıyla sahip olduğumuz bu kültür coğrafyasını, Antalya’yı dünyaya daha uygun anlatabileceğiz” dedi. Dönmez’in konuşmasının akabinde panelde, efsanevi Troya Savaşı’nın iki Antalyalı kahramanı Başkomutan Sarpedon ve büyük okçu Pandaros’un kıssası anlatıldı.