EliteDizqn
Active member
“YOLCULUĞU ÇOCUKLUĞUNA…”
Ressam Yalçın Gökçebağ’ın “Geçmiş Uzun Sürer” başlıklı standı, 26 Nisan Salı gününden itibaren Kibele Sanat Galerisi’nde sanatseverlerle buluşuyor. 23 Temmuz 2022 tarihine kadar devam edecek stantta sanatkarın farklı devirlerine ilişkin yapıtları yer alacak.
Öğretmenlik yaptığı senelerda Anadolu hayatını, insanını ve tabiatını gözlemleme imkânı bulan Gökçebağ, şahit olduğu hoşlukları özümseyerek tuvalleri aracılığıyla bizleri büyülü bir seyahate çıkarıyor. 60 yılı aşkın sanat ömrü boyunca ürettiği yapıtlarında artık kaybolmakta olan kırsal hayatı sanatının gücüyle birleştirerek gelecek jenerasyonlara kültürel bir mirası emanet ediyor.
İbrahim Karaoğlu şu sözlerle anlatıyor Yalçın Gökçebağ’ı:
“Seyahati çocukluğuna… Hafızası var her fotoğrafının; oradaki imgelerle tanımlıyor kendini. Farklı hayat formlarının çeşitliliğiyle varsıllaşmış ve tabiatla içindeki içgüdüsel bağın odağı olmuş çocukluk cennetini gölgeleyen çağdaş kentlerin dayattığı mutsuzluğa karşı pusulası çocukluğu. Her fotoğrafında geçmişin izlerinden dolanıyor yollar; eski seslerin, renklerin, nüansların, anıların ortasında. Anıları ve hayalleri iç içe geçiyor fotoğraflarında; çocukluğunun büyülü cennetini bir daha inşa ediyor. Eskimeyen sevinçlerle kutsuyor hayatı. Başı ve ortası uzun bir öykü Gökçebağ’ın fotoğraflarının, sonu yok; geçmiş devam ediyor hâlâ…
Sırf çocukluk yerlerini çizen, ‘daüssıla’ bağımlısı bir ressam değil Yalçın Gökçebağ; pitoresk bir hassaslıkla her yöresini çizdi Anadolu’nun. Ergin Günçe’nin en epeyce sevdiğim şiirinin ismini ödünç alıp betimlersem ‘Türkiye Kadar Bir Çiçek’ Yalçın Gökçebağ’ın retrospektif standındaki fotoğrafları.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Ressam Yalçın Gökçebağ’ın “Geçmiş Uzun Sürer” başlıklı standı, 26 Nisan Salı gününden itibaren Kibele Sanat Galerisi’nde sanatseverlerle buluşuyor. 23 Temmuz 2022 tarihine kadar devam edecek stantta sanatkarın farklı devirlerine ilişkin yapıtları yer alacak.
Öğretmenlik yaptığı senelerda Anadolu hayatını, insanını ve tabiatını gözlemleme imkânı bulan Gökçebağ, şahit olduğu hoşlukları özümseyerek tuvalleri aracılığıyla bizleri büyülü bir seyahate çıkarıyor. 60 yılı aşkın sanat ömrü boyunca ürettiği yapıtlarında artık kaybolmakta olan kırsal hayatı sanatının gücüyle birleştirerek gelecek jenerasyonlara kültürel bir mirası emanet ediyor.
İbrahim Karaoğlu şu sözlerle anlatıyor Yalçın Gökçebağ’ı:
“Seyahati çocukluğuna… Hafızası var her fotoğrafının; oradaki imgelerle tanımlıyor kendini. Farklı hayat formlarının çeşitliliğiyle varsıllaşmış ve tabiatla içindeki içgüdüsel bağın odağı olmuş çocukluk cennetini gölgeleyen çağdaş kentlerin dayattığı mutsuzluğa karşı pusulası çocukluğu. Her fotoğrafında geçmişin izlerinden dolanıyor yollar; eski seslerin, renklerin, nüansların, anıların ortasında. Anıları ve hayalleri iç içe geçiyor fotoğraflarında; çocukluğunun büyülü cennetini bir daha inşa ediyor. Eskimeyen sevinçlerle kutsuyor hayatı. Başı ve ortası uzun bir öykü Gökçebağ’ın fotoğraflarının, sonu yok; geçmiş devam ediyor hâlâ…
Sırf çocukluk yerlerini çizen, ‘daüssıla’ bağımlısı bir ressam değil Yalçın Gökçebağ; pitoresk bir hassaslıkla her yöresini çizdi Anadolu’nun. Ergin Günçe’nin en epeyce sevdiğim şiirinin ismini ödünç alıp betimlersem ‘Türkiye Kadar Bir Çiçek’ Yalçın Gökçebağ’ın retrospektif standındaki fotoğrafları.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı