EliteDizqn
Active member
Menopoz yaşı dünya genelinde 45-55 ortası olarak kabul ediliyor. Ülkemizdeyse bu sayı ortalama 46-48 olarak gösteriliyor. Bilhassa 40’lı yaşlardan daha sonra bayanlarda biroldukca fizyolojik değişim yaşanıyor. Bu değişimler kimi vakit menopozun kimi vakit de önemli jinekolojik meselelerin habercisi olabiliyor. Bayan Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. N. Melih Gündüz, 40 yaş üstü bayanların dikkat etmesi gereken jinekolojik belirtiler hakkında kıymetli bilgiler verdi.
Menopoz periyoduna hakikat östrojen oranının da değişmesiyle birlikte bayanlarda birtakım değişimler görülmektedir. Çeşitli kistler oluşabilir, polip ve miyomlar artabilir. Birebir biçimde rahim ağzı kanserine yol açan human papiloma virüse (HPV) bağlı kanser öncüsü belirtilerde de bu vakitte artış görülebilir.
Bu artışın en yaygın sebepleri; sigara, sıhhatsiz beslenme, erken yaşta cinsel münasebet, epeyce eşlilik (Sadece bayan için değil, eşin de birden çok partnerle birlikte olması) jinekolojik hastalıkların ve kanserlerin oranının artmasına sebep olmaktadır.
CİDDİYE ALINMASI GEREKEN SİNYALLERE DİKKAT!
Menopoz periyoduna yaklaşan bayanların dikkat etmesi gerekilk öncelikli belirtiler şöyleki sıralanabilir:
Jinekolojik hastalıklarda elbet erken teşhisin kıymeti yadsınamaz. Erken teşhis için de taramaların nizamlı yapılması ehemmiyet taşıyor. Jinekolojik hastalıklarda uygulanan teşhis formlarının başında smear testi geliyor. Rahim ağzından akıntı örneği alınarak hücrelerin incelendiği smear testinde ASCUS, LGSIL, HGSIL ismi verilen hücresel anormallikler varlığı kelam mevzusuysa ya da muayene esnasında fark edilen anormallikler görüldüyse teşhis hedefli biyopsi alınarak inceleniyor. Kolposkopi ismi verilen bu süreç muayene sırasında yapılabilen sıradan mikroskobik bir usuldür. Ultrasonografi yoluyla ise polip ve miyomlar ile yumurtalık kistleri varlığı araştırılıyor. Jinekolojik hastalıklarda erken teşhisin değeri göz gerisi edilmemeli. Yaşanan değişimler takip edilmeli ve sistemli denetimler aksatılmamalıdır.
ADET DEĞİŞİKLİKLERİ BİRÇOK SEBEBE BAĞLI OLABİLİR
40 yaş üzerinde yumurtalık hastalıklarından en çok karşı karşıya kalınan sorun kistlerdir. Bunun haricinde adet değişkenliklerine sebep olan bedende diğer organlarda da bozukluklar olabilir. Tiroit beziyle ilgili hastalıklar, karbonhidrat metabolizma bozukluğuna bağlı insülin direnci, kilo sorunu üzere problemlerde adet düzensizlikleri pek sık karşımıza çıkar. Yumurtalık kanserleri genelde değişik adet sistemleriyle karşımıza çıkar. Ya gecikerek, ya çok adet nazaranrek ya da kesimli kanamalar formunda ki buna birlikteinde kasık ağrısı da eşlik eder. Lakin 40-50 yaş içinde yumurtalık tümörleri varlığında adet kesilmesinden fazla genelde adette değişiklikler meydana gelir. birlikteinde kilo kaybı, hormonel kaynaklı tümörlerde tüylenme ya da öbür endokrin bozukluklar karşımıza çıkabilmektedir. bir daha kanama değişkenlerinin yanında en sık karşılaşılan sorun kasık ağrısıdır. Bu ağrı kimi vakit bele de vurur. Kitlenin büyüklüğüne bağlı olarak kabızlık ya da sık idrar sorunu de eşlik edebilir. Adetten kesilme 40 yaş üstünde erken menopozda da karşımıza çıkabilen bir durumdur. Ultrason ve birlikteinde hormon analizleri, akabinde hastanın sıcak basmaları, sonluluk, gerginlik ve denetim altına alınamayan kilo alımı bize erken menopozu düşündürür.
Jinekolojik hastalıklardan korunmak bu tedbirlerle mümkün olabilir:
Menopoz periyoduna hakikat östrojen oranının da değişmesiyle birlikte bayanlarda birtakım değişimler görülmektedir. Çeşitli kistler oluşabilir, polip ve miyomlar artabilir. Birebir biçimde rahim ağzı kanserine yol açan human papiloma virüse (HPV) bağlı kanser öncüsü belirtilerde de bu vakitte artış görülebilir.
Bu artışın en yaygın sebepleri; sigara, sıhhatsiz beslenme, erken yaşta cinsel münasebet, epeyce eşlilik (Sadece bayan için değil, eşin de birden çok partnerle birlikte olması) jinekolojik hastalıkların ve kanserlerin oranının artmasına sebep olmaktadır.
CİDDİYE ALINMASI GEREKEN SİNYALLERE DİKKAT!
Menopoz periyoduna yaklaşan bayanların dikkat etmesi gerekilk öncelikli belirtiler şöyleki sıralanabilir:
- Adet kanaması ölçüsündeki artış yahut azalma
- Adet dışı orta kanamalar
- Adetin gecikmesi yahut erken gelmesi
- Adet kanamasının 7 günden uzun sürmesi
- Kasık ağrıları
- Münasebet daha sonrası kanamalar
- Geçmeyen berbat kokulu akıntı
- Vajinal bölgede siğil
Jinekolojik hastalıklarda elbet erken teşhisin kıymeti yadsınamaz. Erken teşhis için de taramaların nizamlı yapılması ehemmiyet taşıyor. Jinekolojik hastalıklarda uygulanan teşhis formlarının başında smear testi geliyor. Rahim ağzından akıntı örneği alınarak hücrelerin incelendiği smear testinde ASCUS, LGSIL, HGSIL ismi verilen hücresel anormallikler varlığı kelam mevzusuysa ya da muayene esnasında fark edilen anormallikler görüldüyse teşhis hedefli biyopsi alınarak inceleniyor. Kolposkopi ismi verilen bu süreç muayene sırasında yapılabilen sıradan mikroskobik bir usuldür. Ultrasonografi yoluyla ise polip ve miyomlar ile yumurtalık kistleri varlığı araştırılıyor. Jinekolojik hastalıklarda erken teşhisin değeri göz gerisi edilmemeli. Yaşanan değişimler takip edilmeli ve sistemli denetimler aksatılmamalıdır.
ADET DEĞİŞİKLİKLERİ BİRÇOK SEBEBE BAĞLI OLABİLİR
40 yaş üzerinde yumurtalık hastalıklarından en çok karşı karşıya kalınan sorun kistlerdir. Bunun haricinde adet değişkenliklerine sebep olan bedende diğer organlarda da bozukluklar olabilir. Tiroit beziyle ilgili hastalıklar, karbonhidrat metabolizma bozukluğuna bağlı insülin direnci, kilo sorunu üzere problemlerde adet düzensizlikleri pek sık karşımıza çıkar. Yumurtalık kanserleri genelde değişik adet sistemleriyle karşımıza çıkar. Ya gecikerek, ya çok adet nazaranrek ya da kesimli kanamalar formunda ki buna birlikteinde kasık ağrısı da eşlik eder. Lakin 40-50 yaş içinde yumurtalık tümörleri varlığında adet kesilmesinden fazla genelde adette değişiklikler meydana gelir. birlikteinde kilo kaybı, hormonel kaynaklı tümörlerde tüylenme ya da öbür endokrin bozukluklar karşımıza çıkabilmektedir. bir daha kanama değişkenlerinin yanında en sık karşılaşılan sorun kasık ağrısıdır. Bu ağrı kimi vakit bele de vurur. Kitlenin büyüklüğüne bağlı olarak kabızlık ya da sık idrar sorunu de eşlik edebilir. Adetten kesilme 40 yaş üstünde erken menopozda da karşımıza çıkabilen bir durumdur. Ultrason ve birlikteinde hormon analizleri, akabinde hastanın sıcak basmaları, sonluluk, gerginlik ve denetim altına alınamayan kilo alımı bize erken menopozu düşündürür.
Jinekolojik hastalıklardan korunmak bu tedbirlerle mümkün olabilir:
- Karbonhidrat ve rafine şekerden uzak, doğal bir beslenme biçimi benimsenmelidir.
- Tertipli idmanlar atlanmamalı, günlük en az 30 dakika yürüyüş yapılmalıdır.
- Obezitenin tüm kanserlerin oluşumunda değerli bir risk faktörü olduğu unutulmamalı, uzman eşliğinde kilo denetimi sağlanmalıdır.
- Günde en az 2 litre su tüketilmelidir.
- Genetik yatkınlık faktörü değerlidir. Bu niçinle ailede kanser hikayesi olan bayanlar jinekolojik tarama ve muayenelerini aksatmamalıdır.
- Jinekolojik hastalıklardan bilhassa rahim ağzı kanserinden korunmak için hayli eşlilikten ve erken yaşta cinsel tecrübeden kaçınılmalıdır.
- 40 yaş daha sonrası istenmeyen gebeliğin getireceği riskler göz arkası edilmemeli, doğum denetim biçimleri gerçek uygulanmalıdır.
- 9-43 yaş ortası rahim ağzı kanserlerinden korunmak için kesinlikle HPV aşısı yaptırılmalıdır.
- En değerlisi sistemli jinekolojik muayene ve testler (kişiye nazaran değişmekle bir arada genelde yıllık olarak) aksatılmamalıdır.