EliteDizqn
Active member
Günümüzde en tanınan estetik uygulamalardan biri haline gelen dudak dolgusu, hoşluk merkezlerinde sıhhat işçisi ve işin uzmanı olmayan bireyler tarafınca yapıldığında berbat sonuçlar doğurabiliyor.
Yanlış uygulanan dolgu gereçleri geri dönüşü olmayan doku vefatlarına ve körlüğe kadar varan sorunlara yol açabiliyor.
Dermatoloji Uzmanı Hekim Aykut Aldemir, dolgu ömrünün yaklaşık 1 yıl olduğunu belirtti:
“Yaptığımız dolgu gereçleri hyalüronik asit içermekte. Biz bu dolgu gereçlerini süreksiz olarak hastanın dudak bölgesine iğnelerle ya da ucu keskin olmayan travmatize edici tesiri olmayan gereçlerle uygulamaktayız. Bu malzemelerle uyguladığımızda dolgu ömrü 1 yıl kadar sürmekte ve daha sonrasında tekrar dolgu ömrü dolduğunda bir daha süreç yapılmakta.”
‘GÜZELLİK MERKEZLERİNDE YAPILAN SÜREÇLERDEN KAÇININ’
Uzman Tabip Aykut Aldemir, doktorlar olarak dolgu sürecini denetimli bir biçimde uyguladıklarını ve sıhhat çalışanı olmayan bireyler tarafınca yapılan süreçlerin geri dönüşü olmayan komplikasyonlara yol açtığını belirterek, şunları söylemiş oldu:
“Sağlık işçileri olmayan bireyler tarafınca hoşluk merkezlerinde uygulanmakta ve denetimsiz bir biçimde dolgu süreci yapılmakta. Biz, doktorlar olarak dolgu sürecini uygularken pek çekinerek temkinli uygulamaktayız. Komplikasyonlar olduğu için çok yavaş ve az ölçüde bireyleri denetime çağırarak uygulamaktayız. Fakat dışarıda çok yaygın biçimde kullanılan hyoropen kullanması direkt dolgunun ani bir biçimde deri altına, dudak bölgesine ağır bir biçimde uygulanmasıyla sonuçlanıp, daha sonrasında ağır komplikasyonlar olabiliyor.”
“Bilhassa damara dolgu unsurunun verilmesiyle o bölgede ağır doku vefatları ve geriye dönüşü olmayan kayıplar olabilmekte. O bölgedeki damar ağlarının birbirine bağlanmasından kaynaklı olarak o bölgede bir daha damar içine hyalüronik asit dolgu gerecinin verilmesiyle körlüğe kadar gidebilecek komplikasyonlar olabilmekte. ötürüsıyla bu şekil süreçler kesinlikle tabipler tarafınca, uzmanlık eğitimi almış şahıslar tarafınca yapılmalıdır. Katiyen hoşluk merkezlerinde ya da öteki yerlerde sıhhat dışı çalışanlar tarafınca katiyetle bu süreçler uygulanmamalıdır.”
Yanlış uygulanan dolgu gereçleri geri dönüşü olmayan doku vefatlarına ve körlüğe kadar varan sorunlara yol açabiliyor.
Dermatoloji Uzmanı Hekim Aykut Aldemir, dolgu ömrünün yaklaşık 1 yıl olduğunu belirtti:
“Yaptığımız dolgu gereçleri hyalüronik asit içermekte. Biz bu dolgu gereçlerini süreksiz olarak hastanın dudak bölgesine iğnelerle ya da ucu keskin olmayan travmatize edici tesiri olmayan gereçlerle uygulamaktayız. Bu malzemelerle uyguladığımızda dolgu ömrü 1 yıl kadar sürmekte ve daha sonrasında tekrar dolgu ömrü dolduğunda bir daha süreç yapılmakta.”
‘GÜZELLİK MERKEZLERİNDE YAPILAN SÜREÇLERDEN KAÇININ’
Uzman Tabip Aykut Aldemir, doktorlar olarak dolgu sürecini denetimli bir biçimde uyguladıklarını ve sıhhat çalışanı olmayan bireyler tarafınca yapılan süreçlerin geri dönüşü olmayan komplikasyonlara yol açtığını belirterek, şunları söylemiş oldu:
“Sağlık işçileri olmayan bireyler tarafınca hoşluk merkezlerinde uygulanmakta ve denetimsiz bir biçimde dolgu süreci yapılmakta. Biz, doktorlar olarak dolgu sürecini uygularken pek çekinerek temkinli uygulamaktayız. Komplikasyonlar olduğu için çok yavaş ve az ölçüde bireyleri denetime çağırarak uygulamaktayız. Fakat dışarıda çok yaygın biçimde kullanılan hyoropen kullanması direkt dolgunun ani bir biçimde deri altına, dudak bölgesine ağır bir biçimde uygulanmasıyla sonuçlanıp, daha sonrasında ağır komplikasyonlar olabiliyor.”
“Bilhassa damara dolgu unsurunun verilmesiyle o bölgede ağır doku vefatları ve geriye dönüşü olmayan kayıplar olabilmekte. O bölgedeki damar ağlarının birbirine bağlanmasından kaynaklı olarak o bölgede bir daha damar içine hyalüronik asit dolgu gerecinin verilmesiyle körlüğe kadar gidebilecek komplikasyonlar olabilmekte. ötürüsıyla bu şekil süreçler kesinlikle tabipler tarafınca, uzmanlık eğitimi almış şahıslar tarafınca yapılmalıdır. Katiyen hoşluk merkezlerinde ya da öteki yerlerde sıhhat dışı çalışanlar tarafınca katiyetle bu süreçler uygulanmamalıdır.”