EliteDizqn
Active member
KOAH’ın Kronik (Müzmin) Obstrüktif (Tıkayıcı) Akciğer Hastalığının baş harflerinden oluşan bir kısaltma olduğunu tabir eden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Erkan Ceylan, “KOAH, nefes yollarında mikrobik olmayan iltihaplanmaya bağlı oluşan ilerleyici bir akciğer hastalığıdır. En kıymetli sebebi sigara bağımlılığıdır. Başka niçinleri ise mesleksel deformasyon (maden ve metal personelliği, ulaşım kesimi, odun ve kâğıt imalatı, çimento, tahıl ve dokumacılık personelliği gibi), genetik hastalıklar ve hava kirliliğidir” biçiminde konuştu.
BU 8 BELİRTİYE DİKKAT
Prof. Dr. Ceylan, KOAH hastalığının en kıymetli belirtilerini şu biçimde sıraladı:
“Nefes darlığı, hırıltı, göğüste sıkışma, öksürük-balgam, sık teneffüs yolu enfeksiyonları, yorgunluk, halsizlik, ileri devirde kilo kaybı, ayak bileklerinde şişme, Morarma (ağız, göz ve tırnak etrafında).”
SİNSİCE İLERLİYOR
KOAH’ın belirli bir düzeyde kalıcı akciğer hasarı oluşuncaya kadar çoğunlukla belirti vermediğini belirten Prof. Dr. Ceylan lakin belirtiler gözlendikten daha sonra, hastalığa niye olan sigara ve mesleksel faktörler bırakılmazsa hastalığın ilerleyerek müzminleştiğini ve hastanın daima semptomatik hale geleceğini söylemiş oldu.
TÜRKİYE’DE 40 YAŞ ÜSTÜNDE GÖRÜLME SIKLIĞI DAHA FAZLA
KOAH’ın yaklaşık 20 yıl günde bir paket sigara içme daha sonrasında 40 yaş civarında ortaya çıktığının altını çizen Prof. Dr. Ceylan, “KOAH’ın görülme sıklığı dünyada 40 yaş üstü ortalama yüzde 11.7, Türkiye’de ise yüzde 19.1’e çıkan oranlarda bildirilmiştir. Günümüzde Türkiye’de yaklaşık 5 milyon KOAH’lı hasta bulunmaktadır” dedi.
TÜM ÖLÜMLERİN YÜZDE 5’İNE KOAH niye OLUYOR
KOAH’ın yılda 3 milyon kişinin mevte niye olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Ceylan, “Günümüzde tüm dünyada 3. vefat sebebi haline gelen KOAH, tüm ölümlerin de yüzde 5.5’inden sorumludur. Türkiye’de teneffüs sistemi hastalıkları ortasında en sık görülen 3. vefat sebebidir ve bu ölümlerin yüzde 61.5’i KOAH niçiniyledir” tabirlerini kullandı.
KOAHLILARDA 10 YIL İÇİNDE AKCİĞER KANSERİ RİSKİ 5 KAT YÜKSEK
Son senelerda tütün ve tütün mamüllerinin kullanmasındaki artış, irritan ve kimyasal unsurlara maruziyetin daha erken yaşlara inmesi ile yıllık KOAH tanısı konan hasta oranının da süratli bir biçimde arttığını vurgulayan Prof. Dr. Ceylan, hastalığın kanserle ve öbür hastalıklarla bağlantısı konusunda ise şunları söylemiş oldu:
“KOAH’ın akciğer kanseri ile yakın ilgisini kesin olarak bilinmektedir. KOAH hastalarında 10 yıl içerisinde akciğer kanseri gelişme riski 5 kat daha yüksektir. Ayrıyeten KOAH konjestif kalp yetmezliği, pulmoner damar tıkanıklığı, akciğer enfeksiyonları, zatürre, pnömotoraks (akciğer sönmesi) üzere hastalıklara taban hazırlar ya da tetikler.”
KOAH’DAN KORUNMAK İÇİN 8 ALTIN ÖNERİ
Prof. Dr. Ceylan, KOAH’dan korunmanın 8 ana prensibini ise şöyleki anlattı:
“Tütün kullanmasının önlenmesi ve bırakılması, iç ve dış ortam hava kirliliğinin önlenmesi, mesleksel maruziyetin önlenmesi, sistemli fizikî aktivite (haftanın 5 günü orta yoğunlukta en az yarım saat), sistemli tabip denetimi, dengeli-düzenli beslenme, grip ve zatürre aşıların tertipli yapılması, kişisel hijyen yanında hastalıklı insanlardan uzak durmak.”
TEDAVİ YOLLARI
KOAH tedavisinde evvela hastanın şikâyetlerini azaltmak, ömür kalitesini arttırmak ve hastalığın ilerlemesini durdurmanın hedeflendiğinin altını çizen Prof. Dr. Ceylan, günümüzde KOAH’ı tam güzelleştirebilecek bir tedavi bulunamadığını lakin aşağıdaki tekliflerle hastalığın değerli derecede denetim altına alınabildiğini söylemiş oldu:
“Solunan ortam havasının pak tutulması, sigara içiminin bırakılması, günlük sistemli fizikî aktivite, grip ve zatürre aşıların nizamlı yapılması, hastaya verilen ilaçların tertipli ve yanlışsız kullanılması. Nefes açıcı ya da bronş ve akciğerdeki mikropsuz iltihap için verilen antiinflamatuvar ilaçlar, balgam söktürücüler, grip zatürre aşıları, idman, teneffüs rehabilitasyonu, oksijen tedavisi, alfa 1 antitiripsin (bazı seçilmiş hastalarda), girişimsel-cerrahi tedavi (termal buhar ablasyon usulü, büllektomi, akciğer volüm azaltıcı cerrahi, akciğer nakli), acil durumlarda hastanede uygulanan tedaviler.”
KOAHLILAR SIK ARALIKLARLA VE SULU BESİNLERLE BESLENMELİ
Tedavide kimi yardımcı önlemlerin de işe yarayabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Ceylan, “Sık aralıklarla ve her öğünde az ölçüde yeme alışkanlığı kazanılmalıdır. Yiyecekler daha fazlaca sulu besinlerden oluşmalıdır. Hazımsızlığa ve gaz şikâyetlerine niye olabilecek yiyeceklerden kaçınılmalıdır. Bol sıvı tüketilmelidir. Fazla kilodan kaçınılmalıdır. Nefes darlığının şiddetlendiği vakit içinderda dudakları büzerek nefes yavaşça dışarıya üflenmelidir. Tertipli yürüyüş ve teneffüs antrenmanları yapılmalıdır. Ağır antrenmanlardan kaçınılmalıdır. Soğuk ve hava kirliliğinin fazla olduğu saatlerde dışarıya çıkılmamalıdır” biçiminde konuştu.
KOAH tedavisinde yeni gelişmelerin de olduğunu kelamlarına ekleyen Prof. Dr. Ceylan, günümüzde kullanılan tedavi biçimlerine ek olarak İnterlökin 5 (İL-5) tedavisi, kök hücre tedavisi çalışmalarının devam ettiğini söz etti.
BU 8 BELİRTİYE DİKKAT
Prof. Dr. Ceylan, KOAH hastalığının en kıymetli belirtilerini şu biçimde sıraladı:
“Nefes darlığı, hırıltı, göğüste sıkışma, öksürük-balgam, sık teneffüs yolu enfeksiyonları, yorgunluk, halsizlik, ileri devirde kilo kaybı, ayak bileklerinde şişme, Morarma (ağız, göz ve tırnak etrafında).”
SİNSİCE İLERLİYOR
KOAH’ın belirli bir düzeyde kalıcı akciğer hasarı oluşuncaya kadar çoğunlukla belirti vermediğini belirten Prof. Dr. Ceylan lakin belirtiler gözlendikten daha sonra, hastalığa niye olan sigara ve mesleksel faktörler bırakılmazsa hastalığın ilerleyerek müzminleştiğini ve hastanın daima semptomatik hale geleceğini söylemiş oldu.
TÜRKİYE’DE 40 YAŞ ÜSTÜNDE GÖRÜLME SIKLIĞI DAHA FAZLA
KOAH’ın yaklaşık 20 yıl günde bir paket sigara içme daha sonrasında 40 yaş civarında ortaya çıktığının altını çizen Prof. Dr. Ceylan, “KOAH’ın görülme sıklığı dünyada 40 yaş üstü ortalama yüzde 11.7, Türkiye’de ise yüzde 19.1’e çıkan oranlarda bildirilmiştir. Günümüzde Türkiye’de yaklaşık 5 milyon KOAH’lı hasta bulunmaktadır” dedi.
TÜM ÖLÜMLERİN YÜZDE 5’İNE KOAH niye OLUYOR
KOAH’ın yılda 3 milyon kişinin mevte niye olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Ceylan, “Günümüzde tüm dünyada 3. vefat sebebi haline gelen KOAH, tüm ölümlerin de yüzde 5.5’inden sorumludur. Türkiye’de teneffüs sistemi hastalıkları ortasında en sık görülen 3. vefat sebebidir ve bu ölümlerin yüzde 61.5’i KOAH niçiniyledir” tabirlerini kullandı.
KOAHLILARDA 10 YIL İÇİNDE AKCİĞER KANSERİ RİSKİ 5 KAT YÜKSEK
Son senelerda tütün ve tütün mamüllerinin kullanmasındaki artış, irritan ve kimyasal unsurlara maruziyetin daha erken yaşlara inmesi ile yıllık KOAH tanısı konan hasta oranının da süratli bir biçimde arttığını vurgulayan Prof. Dr. Ceylan, hastalığın kanserle ve öbür hastalıklarla bağlantısı konusunda ise şunları söylemiş oldu:
“KOAH’ın akciğer kanseri ile yakın ilgisini kesin olarak bilinmektedir. KOAH hastalarında 10 yıl içerisinde akciğer kanseri gelişme riski 5 kat daha yüksektir. Ayrıyeten KOAH konjestif kalp yetmezliği, pulmoner damar tıkanıklığı, akciğer enfeksiyonları, zatürre, pnömotoraks (akciğer sönmesi) üzere hastalıklara taban hazırlar ya da tetikler.”
KOAH’DAN KORUNMAK İÇİN 8 ALTIN ÖNERİ
Prof. Dr. Ceylan, KOAH’dan korunmanın 8 ana prensibini ise şöyleki anlattı:
“Tütün kullanmasının önlenmesi ve bırakılması, iç ve dış ortam hava kirliliğinin önlenmesi, mesleksel maruziyetin önlenmesi, sistemli fizikî aktivite (haftanın 5 günü orta yoğunlukta en az yarım saat), sistemli tabip denetimi, dengeli-düzenli beslenme, grip ve zatürre aşıların tertipli yapılması, kişisel hijyen yanında hastalıklı insanlardan uzak durmak.”
TEDAVİ YOLLARI
KOAH tedavisinde evvela hastanın şikâyetlerini azaltmak, ömür kalitesini arttırmak ve hastalığın ilerlemesini durdurmanın hedeflendiğinin altını çizen Prof. Dr. Ceylan, günümüzde KOAH’ı tam güzelleştirebilecek bir tedavi bulunamadığını lakin aşağıdaki tekliflerle hastalığın değerli derecede denetim altına alınabildiğini söylemiş oldu:
“Solunan ortam havasının pak tutulması, sigara içiminin bırakılması, günlük sistemli fizikî aktivite, grip ve zatürre aşıların nizamlı yapılması, hastaya verilen ilaçların tertipli ve yanlışsız kullanılması. Nefes açıcı ya da bronş ve akciğerdeki mikropsuz iltihap için verilen antiinflamatuvar ilaçlar, balgam söktürücüler, grip zatürre aşıları, idman, teneffüs rehabilitasyonu, oksijen tedavisi, alfa 1 antitiripsin (bazı seçilmiş hastalarda), girişimsel-cerrahi tedavi (termal buhar ablasyon usulü, büllektomi, akciğer volüm azaltıcı cerrahi, akciğer nakli), acil durumlarda hastanede uygulanan tedaviler.”
KOAHLILAR SIK ARALIKLARLA VE SULU BESİNLERLE BESLENMELİ
Tedavide kimi yardımcı önlemlerin de işe yarayabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Ceylan, “Sık aralıklarla ve her öğünde az ölçüde yeme alışkanlığı kazanılmalıdır. Yiyecekler daha fazlaca sulu besinlerden oluşmalıdır. Hazımsızlığa ve gaz şikâyetlerine niye olabilecek yiyeceklerden kaçınılmalıdır. Bol sıvı tüketilmelidir. Fazla kilodan kaçınılmalıdır. Nefes darlığının şiddetlendiği vakit içinderda dudakları büzerek nefes yavaşça dışarıya üflenmelidir. Tertipli yürüyüş ve teneffüs antrenmanları yapılmalıdır. Ağır antrenmanlardan kaçınılmalıdır. Soğuk ve hava kirliliğinin fazla olduğu saatlerde dışarıya çıkılmamalıdır” biçiminde konuştu.
KOAH tedavisinde yeni gelişmelerin de olduğunu kelamlarına ekleyen Prof. Dr. Ceylan, günümüzde kullanılan tedavi biçimlerine ek olarak İnterlökin 5 (İL-5) tedavisi, kök hücre tedavisi çalışmalarının devam ettiğini söz etti.