EliteDizqn
Active member
Depresyonu mutsuzluk hastalığı olarak tanımlayan Psikiyatri Uzmanı Uzm. Dr. Halime Kısım Uysal, depreyon tanısı, tedavisi ve depresyon hakkında yanlış bilinenlerle ilgili bilgi verdi.
DEPRESYON KALP KRİZİYLE BAĞLANTILI
Depresyonu olan kişinin kendine itimadının azaldığını belirten Uysal, “Unutkanlık, dalgınlık, sıradan kararları vermekte zorlanma olur. Hastalar güçlerinin, kuvvetlerinin eskisi üzere olmadığını, kendilerini cansız, güçsüz hissettiklerini söylerler. Uyku problemleri; uykuya dalamama, gece uyanma, sabah erken uyanma, sabahları dinlenmemiş uyanma ya da fazla ahenge biçimindedir. İştah ekseriyetle azalır, kilo verilir kimi vakit de kahır ile fazla yeme görülebilir. Mevt niyetleri, ölen yakınlarını daha fazla düşünme, hastalıkla ilgili kaygılar, vefat korkusu olabilir. Depresyon periyodunda bedensel sıkıntılar da artar. Nizamlı giden tansiyon denetim edilemez olur, kan şekeri iniş ve çıkışlar gösterir. Birçok vakit kronik hastalıkların birinci çıkışı depresyon dönemlerindedir. Biroldukca araştırma kalp krizi geçiren bireylerde depresyon tabloya eklendiğinde hastaların kalple ilgili problemlerinin arttığını, ikinci bir kriz geçirme riskinin arttığını göstermiştir” diye konuştu.
TEDAVİ EDİLMEMİŞ DEPRESYON, BİREYLERİN AİLE HAYATINI VE BAĞLANTILARINI BOZABİLİR
Toplum baskısı niçiniyle uzman yardımının ihmal edildiğine dikkat çeken Dr. Halime Kısım Uysal, “Depresyon epeyce yaygın görülmekle bir arada, hastaların tabibe başvurması gecikebilmektedir. kimi vakit bireylerin kendisi kabullenmekte zorlanmakta, kimi vakit de toplum baskısı psikiyatriye başvurmayı engelleyebilmektedir. Maalesef toplumsal medya ve internet ortamı psikiyatrik hastalıklar konusunda bilgi kirliliği ile doludur. Hastalar depresif şikayetleri olduğunda çoğunlukla internetten mevzu ile ilgili araştırma yapmaktadır, ancak oradaki ayrıntıların birden fazla yanlışsız değildir. bu türlü doktor müracaatları gecikmekte; hastaların şikayetleri artmaktadır. Tedavi edilmemiş depresyon şahısların aile hayatını, iş hayatını ve insan ilgilerini bozar. bir süre daha sonra yetersizlik, değersizlik hisleri depresif ruh halini daha da arttırmaktadır” sözlerini kullandı.
“birlikte UYGULANABİLİYOR”
“Depresyon tedavi edilebilir bir bozukluktur” diyen Uysal terapi ve tedavi biçimlerine ait şu açıklamalarda bulundu:
“Tedavisi temel olarak ilaçla ve terapi ile yapılmaktadır. Uygun olan hastalara başlanan ilaçlar depresif ruh halinde pek tesirlidir. Bu küme ilaçlar mutlaka bağımlılık yapmamaktadır. Uzman bir tabip tarafınca düzenlenen bir tedavide hastanın istemediği yan tesirler rahatlıkla yönetilebilir. Tabi ki iştahı azalmış bir hasta için iştah açıcı bir ilaç seçilebileceği üzere, uyku problemleri yaşayan bir hasta için de ona uygun bir ilaç seçilebilir. İstenmeyen yan tesirler psikiyatri uzmanı tarafınca dikkate alınarak her hastaya uygun en yanlışsız ilaç tercihi yapılmalıdır. Depresyon tedavisinde kullanılan öteki bir yolda bilimsel olarak aktifliği kanıtlanmış terapi halleridir. Her hastaya ilaç uygun olmadığı üzere, her hastaya da terapi uygun değildir. Yanlışsız hasta ve yanlışsız terapi sistemi seçildiğinde hastalar en az ilaçlar kadar yarar görmektedir. Ama terapi fakat ehil bir kişi tarafınca geniş bir vakit diliminde yapılabilir. Terapi yapmak belirli bir eğitim ve tecrübe gerektirmektedir. Ayrıyeten birtakım hastalar için ilaç tedavisi ve terapi müdahaleleri birlikte de uygulanabilir.”
DEPRESYON KALP KRİZİYLE BAĞLANTILI
Depresyonu olan kişinin kendine itimadının azaldığını belirten Uysal, “Unutkanlık, dalgınlık, sıradan kararları vermekte zorlanma olur. Hastalar güçlerinin, kuvvetlerinin eskisi üzere olmadığını, kendilerini cansız, güçsüz hissettiklerini söylerler. Uyku problemleri; uykuya dalamama, gece uyanma, sabah erken uyanma, sabahları dinlenmemiş uyanma ya da fazla ahenge biçimindedir. İştah ekseriyetle azalır, kilo verilir kimi vakit de kahır ile fazla yeme görülebilir. Mevt niyetleri, ölen yakınlarını daha fazla düşünme, hastalıkla ilgili kaygılar, vefat korkusu olabilir. Depresyon periyodunda bedensel sıkıntılar da artar. Nizamlı giden tansiyon denetim edilemez olur, kan şekeri iniş ve çıkışlar gösterir. Birçok vakit kronik hastalıkların birinci çıkışı depresyon dönemlerindedir. Biroldukca araştırma kalp krizi geçiren bireylerde depresyon tabloya eklendiğinde hastaların kalple ilgili problemlerinin arttığını, ikinci bir kriz geçirme riskinin arttığını göstermiştir” diye konuştu.
TEDAVİ EDİLMEMİŞ DEPRESYON, BİREYLERİN AİLE HAYATINI VE BAĞLANTILARINI BOZABİLİR
Toplum baskısı niçiniyle uzman yardımının ihmal edildiğine dikkat çeken Dr. Halime Kısım Uysal, “Depresyon epeyce yaygın görülmekle bir arada, hastaların tabibe başvurması gecikebilmektedir. kimi vakit bireylerin kendisi kabullenmekte zorlanmakta, kimi vakit de toplum baskısı psikiyatriye başvurmayı engelleyebilmektedir. Maalesef toplumsal medya ve internet ortamı psikiyatrik hastalıklar konusunda bilgi kirliliği ile doludur. Hastalar depresif şikayetleri olduğunda çoğunlukla internetten mevzu ile ilgili araştırma yapmaktadır, ancak oradaki ayrıntıların birden fazla yanlışsız değildir. bu türlü doktor müracaatları gecikmekte; hastaların şikayetleri artmaktadır. Tedavi edilmemiş depresyon şahısların aile hayatını, iş hayatını ve insan ilgilerini bozar. bir süre daha sonra yetersizlik, değersizlik hisleri depresif ruh halini daha da arttırmaktadır” sözlerini kullandı.
“birlikte UYGULANABİLİYOR”
“Depresyon tedavi edilebilir bir bozukluktur” diyen Uysal terapi ve tedavi biçimlerine ait şu açıklamalarda bulundu:
“Tedavisi temel olarak ilaçla ve terapi ile yapılmaktadır. Uygun olan hastalara başlanan ilaçlar depresif ruh halinde pek tesirlidir. Bu küme ilaçlar mutlaka bağımlılık yapmamaktadır. Uzman bir tabip tarafınca düzenlenen bir tedavide hastanın istemediği yan tesirler rahatlıkla yönetilebilir. Tabi ki iştahı azalmış bir hasta için iştah açıcı bir ilaç seçilebileceği üzere, uyku problemleri yaşayan bir hasta için de ona uygun bir ilaç seçilebilir. İstenmeyen yan tesirler psikiyatri uzmanı tarafınca dikkate alınarak her hastaya uygun en yanlışsız ilaç tercihi yapılmalıdır. Depresyon tedavisinde kullanılan öteki bir yolda bilimsel olarak aktifliği kanıtlanmış terapi halleridir. Her hastaya ilaç uygun olmadığı üzere, her hastaya da terapi uygun değildir. Yanlışsız hasta ve yanlışsız terapi sistemi seçildiğinde hastalar en az ilaçlar kadar yarar görmektedir. Ama terapi fakat ehil bir kişi tarafınca geniş bir vakit diliminde yapılabilir. Terapi yapmak belirli bir eğitim ve tecrübe gerektirmektedir. Ayrıyeten birtakım hastalar için ilaç tedavisi ve terapi müdahaleleri birlikte de uygulanabilir.”