EliteDizqn
Active member
Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ahmet Karabacak, kalp hastalıklarının tüm dünyada en sık mevt niçini olmaya devam ettiğini belirterek kalp hastalıkları deyince akla birinci vakit içinderda kalp krizi ve kalp krizinin en değerli belirtisi olan göğüs ağrısının geldiğini söylemiş oldu. Kalp krizine sebep olan kimi durumların yüksek tansiyon, şeker hastalığı, yüksek kolesterol, şişmanlık, hareketsiz hayat, yetersiz ve kalitesiz gece uykusu olduğunu belirten Dr. Karabacak, “Sıkıştırıcı üslupta 10 dakikadan uzun süren, efor ile ortaya çıkan ve dinlenmekle geçen, sol omuza, uzunluğuna ve çeneye yansıyan bir göğüs ağrısı, kalp damar tıkanıklığını düşündürür. Kalp krizi de kalp damarlarının tıkanması kararı ortaya çıkan klinik durumu söz eder. Bir grup testlerle kalp krizi teşhisi doğrulandıktan daha sonra hastaya anjiyografi yapılır. Bundan daha sonra da tedavi şekillendirilir” dedi.
“DÜZENLİ VE KÂFİ GECE UYKUSUYLA KALP HASTALIKLARINDAN KORUNABİLİRİZ”
Dr. Karabacak, gece uykusunun yetersizliği ve kalitesizliğinin kalp hastalıklarına yer hazırladığını söyleyerek, “Bilhassa gece uykusuna değinmek istiyorum. Bu kardiyoloji alanında yeni bir husus. Günde 6 saatten daha az uyumak ve kalitesiz uyumak kalp hastalıklarına taban hazırlıyor. Sistemli ve kâfi gece uykusuyla kalp hastalıklarından korunabiliriz. Tabi kalp hastalıklarına taban hazırlayan öteki faktörler de var. Bunlar da sigara içmek, hareketsiz yaşamak, hazır besin yüklü beslenmek diye sayılabilir” diye konuştu.
“AKDENİZ TİPİ BESLENMEYİ ÖNERİYORUZ”
Kalp hastalıklarından korunmak için neler yapılabileceğine değinen Dr. Karabacak, “Tertipli fizikî aktivite kalp hastalıklarını önlemede hayli değerli bir role sahip. Günde en az yarım saat tertipli olarak fizikî aktiviteler yapılmalı. Bunun haricinde en az 6-7 saat gece uykusu, tuz kısıtlaması ve Akdeniz tipi beslenme de diyebiliriz. Akdeniz tipi beslenmeye değinmek istiyorum burada. Kalp sıhhatini müdafaaya yönelik atılacak adımlarda beslenme de epey değerli bir rol oynuyor. Akdeniz tipi beslenme de zerzevat, meyve, balık ve mantar yüklü bir beslenme modelidir. İçinde de şekerli, hamurlu ve yüksek kalorili besinler bulunmaz. Tuz oranı azaltılmış, kalorisi düşük beslenme modelidir. Kalp hastalıklarından korunmak için Akdeniz tipi beslenmeyi önemsiyoruz ve hastalarımıza da öneriyoruz” sözlerini kullandı.
“KALP HASTALIKLARINDA YAŞ ORTALAMASI DÜŞTÜ”
Dr. Karabacak, ziyanlı alışkanlıkların kalp hastalıklarında yaş ortalamasını düşürdüğünü ve hastalıkların görülme sıklığında artış olduğunu söyleyerek, kelamlarına şöyle devam etti:
“Kalp damar hastalıklarının görülme sıklığı yaşla bir arada artar. Ama son 10 yıl içerisinde daha genç popülasyonda da kalp hastalığı görülme sıklığı arttı. Bunun sebepleri içinde kalp hastalıklarına taban hazırlayan ziyanlı davranışların daha sık görülmesi, hareketsiz hayat usulünün benimsenmesi, beslenmenin hazır besin yüklü hale gelmesi kıymetli rol oynuyor. Daha genç yaş kümelerinde kalp hastalıklarını daha fazla görmeye başlamamız bu genç hasta kümesini da kalp sıhhati açısından daha fazla taramayı gerektiriyor. Bu yüzden 20 yaşın üzerinde her bireyin yılda bir sefer kalp sıhhati taramasından geçmesini öneriyoruz.”
“DÜZENLİ VE KÂFİ GECE UYKUSUYLA KALP HASTALIKLARINDAN KORUNABİLİRİZ”
Dr. Karabacak, gece uykusunun yetersizliği ve kalitesizliğinin kalp hastalıklarına yer hazırladığını söyleyerek, “Bilhassa gece uykusuna değinmek istiyorum. Bu kardiyoloji alanında yeni bir husus. Günde 6 saatten daha az uyumak ve kalitesiz uyumak kalp hastalıklarına taban hazırlıyor. Sistemli ve kâfi gece uykusuyla kalp hastalıklarından korunabiliriz. Tabi kalp hastalıklarına taban hazırlayan öteki faktörler de var. Bunlar da sigara içmek, hareketsiz yaşamak, hazır besin yüklü beslenmek diye sayılabilir” diye konuştu.
“AKDENİZ TİPİ BESLENMEYİ ÖNERİYORUZ”
Kalp hastalıklarından korunmak için neler yapılabileceğine değinen Dr. Karabacak, “Tertipli fizikî aktivite kalp hastalıklarını önlemede hayli değerli bir role sahip. Günde en az yarım saat tertipli olarak fizikî aktiviteler yapılmalı. Bunun haricinde en az 6-7 saat gece uykusu, tuz kısıtlaması ve Akdeniz tipi beslenme de diyebiliriz. Akdeniz tipi beslenmeye değinmek istiyorum burada. Kalp sıhhatini müdafaaya yönelik atılacak adımlarda beslenme de epey değerli bir rol oynuyor. Akdeniz tipi beslenme de zerzevat, meyve, balık ve mantar yüklü bir beslenme modelidir. İçinde de şekerli, hamurlu ve yüksek kalorili besinler bulunmaz. Tuz oranı azaltılmış, kalorisi düşük beslenme modelidir. Kalp hastalıklarından korunmak için Akdeniz tipi beslenmeyi önemsiyoruz ve hastalarımıza da öneriyoruz” sözlerini kullandı.
“KALP HASTALIKLARINDA YAŞ ORTALAMASI DÜŞTÜ”
Dr. Karabacak, ziyanlı alışkanlıkların kalp hastalıklarında yaş ortalamasını düşürdüğünü ve hastalıkların görülme sıklığında artış olduğunu söyleyerek, kelamlarına şöyle devam etti:
“Kalp damar hastalıklarının görülme sıklığı yaşla bir arada artar. Ama son 10 yıl içerisinde daha genç popülasyonda da kalp hastalığı görülme sıklığı arttı. Bunun sebepleri içinde kalp hastalıklarına taban hazırlayan ziyanlı davranışların daha sık görülmesi, hareketsiz hayat usulünün benimsenmesi, beslenmenin hazır besin yüklü hale gelmesi kıymetli rol oynuyor. Daha genç yaş kümelerinde kalp hastalıklarını daha fazla görmeye başlamamız bu genç hasta kümesini da kalp sıhhati açısından daha fazla taramayı gerektiriyor. Bu yüzden 20 yaşın üzerinde her bireyin yılda bir sefer kalp sıhhati taramasından geçmesini öneriyoruz.”