EliteDizqn
Active member
Son devirlerde ismini sıkça duymaya alıştığımız ve uyku esnasında teneffüs durması olarak tanımlanabilecek uyku apnesi en sık karşılaşılan uyku rahatsızlıklarının başında yer alıyor. Uyku hastalıklarıyla ilgili en epeyce görülenlerin başında insomnia öbür ismiyle uykusuzluk yer alırken ikinci sırada ise uyku apnesi sendromu görülüyor.
Uyku apnesi, uyku esnasında teneffüsün durması olarak tanımlanabilir. Uyku apnesi sendromunda, uyku sırasında birkaç saniye süren süreksiz boğulmalar yaşanabilir. Bu boğulma anında kandaki oksijen düzeyi düşerek, beynin uyanmasını sağlar. Beyin teneffüs işlevlerinin durduğunu haber vermek için bedeni uyandırır.
Uyku apnesi sorunu yaşayan şahıslar gece birkaç sefer uyanabilir, uykuları sık sık bölünen bireyler sonraki günü hatırlayamazlar. Bu durum da yenidenlayan vakit dilimleri ortasında şahısta yorgunluk ve halsizlik hissine yol açar.
Nöroloji Uzmanı Dr. Atilla Kara, uykuda teneffüsün durması olarak tanımlanan uyku apne sendromunun inme, kalp krizi üzere hayatı tehdit eden birfazlaca hastalığa yol açtığına dikkat çekti.
Uyku apne sendromunun tedavi edilmezse sıhhati tehdit edici sonuçlar doğuracağını söz eden Uzm. Dr. Kara, “Hem beyin damar hastalıkları, tıpkı vakitte kalp hastalıklarına niye olabilen uyku apne sendromu; kalp damar hastalıkları, tansiyon, diyabet, obezite kadar değerli sıhhat sorunu ve önemli bir risk faktörüdür. Gece, ani mevt niçinine yol açabilen uyku apne sendromunda farkındalık fazlaca değerlidir. Uyku apne sendromunu sıradan bir horlama, nefes durması ya da epeyce âlâ uyku olarak düşünmemek ve ciddiye almak gerekmektedir. Zira uyku apnesi, inme yahut kalp krizi üzere hayatı tehdit eden hastalıkların ortaya çıkmasına sebep olabilmektedir” dedi.
‘TESPİT İÇİN POLİSOMNOGRAFİ TESTİ ŞART’
Uyku apne sendromunun kesin tanısı için polisomnografi manasına gelen uyku testinin yapılması gerektiğini açıklayan Uzm. Dr. Atilla Kara, “Uyku testinin gayesi, uyku bozukluklarının niçinleri hakkında ayrıntıların ortaya çıkarılmasını sağlamaktır. Uyku testi, hastanede kurulan özel bir uyku laboratuvarında, gece gerçekleştirilmektedir. Uyku testi anında hastanın, beyin dalgaları, göz hareketleri, teneffüsü, kalp elektrosu, kasların aktivitesi ölçülmektedir. Çıkan sonuca bakılırsa hastaya teşhis konarak, tedavisine başlanmaktadır” halinde konuştu.
Uyku laboratuvarlarında uygulanan başka şikâyetler hakkında da bilgi veren Uzm. Dr. Atilla Kara, “Uyku laboratuvarlarında; uyku bozuklukları, gündüz uyku hali, uykuda nefesin kesilmesi, huzursuz uyku, horlama ve uyku apnesi şikayetlerine yönelik test yapılmaktadır” diye konuştu.
Uyku apnesi, uyku esnasında teneffüsün durması olarak tanımlanabilir. Uyku apnesi sendromunda, uyku sırasında birkaç saniye süren süreksiz boğulmalar yaşanabilir. Bu boğulma anında kandaki oksijen düzeyi düşerek, beynin uyanmasını sağlar. Beyin teneffüs işlevlerinin durduğunu haber vermek için bedeni uyandırır.
Uyku apnesi sorunu yaşayan şahıslar gece birkaç sefer uyanabilir, uykuları sık sık bölünen bireyler sonraki günü hatırlayamazlar. Bu durum da yenidenlayan vakit dilimleri ortasında şahısta yorgunluk ve halsizlik hissine yol açar.
Nöroloji Uzmanı Dr. Atilla Kara, uykuda teneffüsün durması olarak tanımlanan uyku apne sendromunun inme, kalp krizi üzere hayatı tehdit eden birfazlaca hastalığa yol açtığına dikkat çekti.
Uyku apne sendromunun tedavi edilmezse sıhhati tehdit edici sonuçlar doğuracağını söz eden Uzm. Dr. Kara, “Hem beyin damar hastalıkları, tıpkı vakitte kalp hastalıklarına niye olabilen uyku apne sendromu; kalp damar hastalıkları, tansiyon, diyabet, obezite kadar değerli sıhhat sorunu ve önemli bir risk faktörüdür. Gece, ani mevt niçinine yol açabilen uyku apne sendromunda farkındalık fazlaca değerlidir. Uyku apne sendromunu sıradan bir horlama, nefes durması ya da epeyce âlâ uyku olarak düşünmemek ve ciddiye almak gerekmektedir. Zira uyku apnesi, inme yahut kalp krizi üzere hayatı tehdit eden hastalıkların ortaya çıkmasına sebep olabilmektedir” dedi.
‘TESPİT İÇİN POLİSOMNOGRAFİ TESTİ ŞART’
Uyku apne sendromunun kesin tanısı için polisomnografi manasına gelen uyku testinin yapılması gerektiğini açıklayan Uzm. Dr. Atilla Kara, “Uyku testinin gayesi, uyku bozukluklarının niçinleri hakkında ayrıntıların ortaya çıkarılmasını sağlamaktır. Uyku testi, hastanede kurulan özel bir uyku laboratuvarında, gece gerçekleştirilmektedir. Uyku testi anında hastanın, beyin dalgaları, göz hareketleri, teneffüsü, kalp elektrosu, kasların aktivitesi ölçülmektedir. Çıkan sonuca bakılırsa hastaya teşhis konarak, tedavisine başlanmaktadır” halinde konuştu.
Uyku laboratuvarlarında uygulanan başka şikâyetler hakkında da bilgi veren Uzm. Dr. Atilla Kara, “Uyku laboratuvarlarında; uyku bozuklukları, gündüz uyku hali, uykuda nefesin kesilmesi, huzursuz uyku, horlama ve uyku apnesi şikayetlerine yönelik test yapılmaktadır” diye konuştu.