EliteDizqn
Active member
Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) kapsamında yürütülen sulama yatırımları yardımıyla kentte başta pamuk ve mısır olmak üzere buğday, arpa ve kırmızı mercimeğin ekim alanının artmasının yanında farklı mamüllerin de yaygınlaşması için çalışmalar yürütülüyor.
Bu kapsamda, Ziraî Araştırmalar ve Siyasetler Genel Müdürlüğünün takviyesiyle, GAPTAEM Tarla Bitkileri Kısmı Ziraat Yüksek Mühendisi Halil Hatipoğlu tarafınca “Azot ve Bakteri Aşılama Uygulamalarının İkinci Eser Olarak Yetiştirilen Soya Bitkisinin Randıman ve Kimi Kalite Parametrelerine Tesiri Projesi” hayata geçirildi.
Enstitüye bağlı Serince Araştırma İstasyonu’nda, 2016 yılında tescil edilen “Gapsoy 16” soya çeşidi tohumları aşılanarak toprakla buluşturuldu.
Aşılama yardımıyla bitkinin kök bölgesinde oluşan, ortasında bakterilerin bulunduğu küçük yumrular, bitkinin yeteri kadar azota ulaşmasını sağlayarak eserde randıman ve kaliteyi artıracak.
“AŞIRI GÜBRELEMENİN ÖNÜNE GEÇİLECEK”
Evvel toprağı ekime hazır hale getirdiklerini belirten Hatipoğlu, şöyleki konuştu:
“Ekim öncesinde soya tohumuna sıvı bakteri aşıladık. 50 kilogram tohuma 150 mililitre gelecek biçimde sıvı bakteri bulaştırarak karıştırdık ve dekara 4’er kilogram saf azot ve fosfor olacak biçimde ekimle birlikte uyguladık. Ekimini yaptığımız bitkinin daima takibini yaparak yaklaşık 45 gün daha sonra bakterileri barındıran nodozitelerin (yumru, küçük kapsül) köklerde tutmaya başladığını gördük. Bakteri aşılamanın en büyük yararı çok gübre kullanmamış olacağız. Bu bakteriler yardımıyla havadaki azotu bitki köküne bağlayarak bitkinin azota kolay ulaşması sağlanıyor. bu biçimdece bitkinin yeteri kadar azota ulaşarak randımanda yaklaşık yüzde 20’ye kadar artış sağlayacağını düşünüyoruz.”
Baklagillerde bakteri aşılama prosedürü yardımıyla çok gübrelemenin önüne geçileceğini vurgulayan Hatipoğlu, bu biçimdece topraklardaki organik unsurun artacağını, yer altı sularının çok gübrelemenin tesirinden korunacağını ve değerli bir masraf olan gübre masraflarının azalacağını tabir etti.
“SOYA FASULYESİNİN BÖLGENİN ESER DESENİNDE YER ALMASINI ARZULUYORUZ”
“Yürüttüğümüz çalışmalarla soya fasulyesini, baklagilleri bölgemizde eser desenine katarak, bu mamüllerin münavebe (nöbetleşe ekim) ortasında yer almasını sağlamak istiyoruz. Ayrıyeten bölgemizde açılan Tarım Kredi Kooperatifleri yem fabrikası soyada alım garantisi vermektedir. Ana eser olarak ekimi yapılan soya bitkisi silajlık yem olarak da kıymetlendirilebilir, hayvanların severek yediği bir yem çeşidi. Bu bitkinin Harran Ovası’nda, bölgemizde, ülkemizde yaygınlaşmasını dilek ediyoruz. Ülke olarak soya üretimimiz gereksinimimizin lakin yüzde 5’ini karşılamaktadır, geri kalan yüzde 95’lik kısmını ithal etmek zorunda kalıyoruz. Bu niçinle yürüttüğümüz bu aşılama çalışmalarıyla randıman ve kaliteyi artırarak soyanın ithalini azaltmayı hedefliyoruz.”
SERTİFİKALI TOHUM ÜRETİMİ YAPILIYOR
GAPTAEM Müdürü Zeyni Aktaş da yürüttükleri çalışmalarla eser desenini, randımanını ve kalitesini artırmayı hedeflediklerini söylemiş oldu.
Bu kapsamda, Ziraî Araştırmalar ve Siyasetler Genel Müdürlüğünün takviyesiyle, GAPTAEM Tarla Bitkileri Kısmı Ziraat Yüksek Mühendisi Halil Hatipoğlu tarafınca “Azot ve Bakteri Aşılama Uygulamalarının İkinci Eser Olarak Yetiştirilen Soya Bitkisinin Randıman ve Kimi Kalite Parametrelerine Tesiri Projesi” hayata geçirildi.
Enstitüye bağlı Serince Araştırma İstasyonu’nda, 2016 yılında tescil edilen “Gapsoy 16” soya çeşidi tohumları aşılanarak toprakla buluşturuldu.
Aşılama yardımıyla bitkinin kök bölgesinde oluşan, ortasında bakterilerin bulunduğu küçük yumrular, bitkinin yeteri kadar azota ulaşmasını sağlayarak eserde randıman ve kaliteyi artıracak.
“AŞIRI GÜBRELEMENİN ÖNÜNE GEÇİLECEK”
Evvel toprağı ekime hazır hale getirdiklerini belirten Hatipoğlu, şöyleki konuştu:
“Ekim öncesinde soya tohumuna sıvı bakteri aşıladık. 50 kilogram tohuma 150 mililitre gelecek biçimde sıvı bakteri bulaştırarak karıştırdık ve dekara 4’er kilogram saf azot ve fosfor olacak biçimde ekimle birlikte uyguladık. Ekimini yaptığımız bitkinin daima takibini yaparak yaklaşık 45 gün daha sonra bakterileri barındıran nodozitelerin (yumru, küçük kapsül) köklerde tutmaya başladığını gördük. Bakteri aşılamanın en büyük yararı çok gübre kullanmamış olacağız. Bu bakteriler yardımıyla havadaki azotu bitki köküne bağlayarak bitkinin azota kolay ulaşması sağlanıyor. bu biçimdece bitkinin yeteri kadar azota ulaşarak randımanda yaklaşık yüzde 20’ye kadar artış sağlayacağını düşünüyoruz.”
Baklagillerde bakteri aşılama prosedürü yardımıyla çok gübrelemenin önüne geçileceğini vurgulayan Hatipoğlu, bu biçimdece topraklardaki organik unsurun artacağını, yer altı sularının çok gübrelemenin tesirinden korunacağını ve değerli bir masraf olan gübre masraflarının azalacağını tabir etti.
“SOYA FASULYESİNİN BÖLGENİN ESER DESENİNDE YER ALMASINI ARZULUYORUZ”
“Yürüttüğümüz çalışmalarla soya fasulyesini, baklagilleri bölgemizde eser desenine katarak, bu mamüllerin münavebe (nöbetleşe ekim) ortasında yer almasını sağlamak istiyoruz. Ayrıyeten bölgemizde açılan Tarım Kredi Kooperatifleri yem fabrikası soyada alım garantisi vermektedir. Ana eser olarak ekimi yapılan soya bitkisi silajlık yem olarak da kıymetlendirilebilir, hayvanların severek yediği bir yem çeşidi. Bu bitkinin Harran Ovası’nda, bölgemizde, ülkemizde yaygınlaşmasını dilek ediyoruz. Ülke olarak soya üretimimiz gereksinimimizin lakin yüzde 5’ini karşılamaktadır, geri kalan yüzde 95’lik kısmını ithal etmek zorunda kalıyoruz. Bu niçinle yürüttüğümüz bu aşılama çalışmalarıyla randıman ve kaliteyi artırarak soyanın ithalini azaltmayı hedefliyoruz.”
SERTİFİKALI TOHUM ÜRETİMİ YAPILIYOR
GAPTAEM Müdürü Zeyni Aktaş da yürüttükleri çalışmalarla eser desenini, randımanını ve kalitesini artırmayı hedeflediklerini söylemiş oldu.