EliteDizqn
Active member
Ünlü müzikçi Songül Karlı’nın kendisini dolandırdığı tez edilen ve ortalarında Karlı’nın eski eşi Metin Yüncü’nün de olduğu 3 sanığın 10 yıla kadar mahpus istemiyle yargılanmalarına devam edildi.
İstanbul 6.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, müşteki Songül Karlı, tutuksuz sanık Metin Yüncü ve tarafların avukatları hazır bulundu.
“SONGÜL YERİN SATIŞI İÇİN VEKALET VERDİĞİNİ BİLİYORDU”
Duruşmada savunma yapan sanık Metin Yüncü, Florya’da satılık bir arsa olduğunu ilandan öğrendiklerini fakat daha sonradan satıştan vazgeçildiği için orayı alma fikrinden vazgeçtiklerini söyleyerek, “Tam olarak tarihini hatırlamamakla bir arada eski eşimden 2009 yahut 2010 yılında boşandım. Eski eşimle evliyken müşteki Songül Karlı ile yaşamaya başladım. Bu niçinle birinci eşimden mutabakatlı olarak boşandık. Boşandıktan daha sonra Songül de eşinden boşandığı için kendisiyle 2012 yılı Nisan ayında evlendik ve 5 yılın akabinde 2017’de boşandık. Müşteki Karlı’ya ’MİT’te, emlakçıda tanıdıklarım var’ biçiminde rastgele bir şey söylemedim. Müştekiye ilişkin Sultanbeyli’deki arsayı o periyot ekonomik olarak sıkıştığı için satmaya karar verdik. Vekaletname verildiği vakit, Songül yerin satışı için vekalet verdiğini biliyordu. Arsayı alan kişiyi tanımıyorum” dedi.
Sanık Metin Yüncü savunmasının devamında, “Müşteki Songül ile tanıştığım devirde emlak işi yapıyordum. Durumum epey güzeldi, hatta müştekiyle ayrıldıktan 2 ay daha sonra konutunda buluştuk. Ortamızda rastgele bir sorun yoktu lakin Songül’e eski eşimle birlikte olduğum tarafında bildiri gidince ‘ben sana yapacağımı biliyorum’ demeye başladı. Suçlamaları kabul etmiyorum ve hakkımdaki kararın açıklanmasının geri bırakılmasını kabul ediyorum” ifadelerini kullandı.
“BU KADAR PALAVRASI BİR ORTAYA GETİRME HAYAL GÜCÜM YOK BENİM”
Duruşmada 13 yaşından beri çalıştığını ve çocuğuyla kendisi için mal varlığı yaptığını söyleyen müşteki Songül Karlı, “Burada epeyce hoş bir öykü çiziyorlar ancak bu biçimde olsa benim burada ne işim var. Ben aslına bakarsan halka mal olmuş bir beşerim, Yerin satış olayı biz evlenmedilk evvel gerçekleşti. Çok kısa mühlet sanık Sezai’yi daha evvelde görmüştüm. Vekaletname verdiğim gün de sanık Metin beni arayarak Sezai’nin beklediğini söylemiş oldu. Notere gittiğimde vekaletname hazırdı. İçeriğini okumadım. Adımı soyadımı yazıp imzaladım lakin daha sonra vekaletnamenin satış yetkisini de kapsadığını arsa satılınca öğrendim. Sanıkların savunmalarını kabul etmiyorum. Hoş bir senaryo yazmışlar. Bu toplulukta olup da bu kadar palavrası bir ortaya getirme hayal gücüm yok benim” ifadelerini kullandı.
Alınan savunmaların ve beyanların akabinde mahkeme, eksik konuların giderilmesine ve belgenin mütalaasının hazırlanması için Cumhuriyet Savcısı’na gönderilmesine hükmederek duruşmayı erteledi.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 16 Aralık 2020’de gözaltına alınan ve çabucak sonrasında hür bırakılan şüpheliler Metin Yüncü, Barbaros Ataç ve Sezai Temuroğlu’nun ‘dolandırıcılık’ kabahatinden 3’er yıldan 10’ar yıla kadar mahpusla cezalandırılmaları talep edildi.
İstanbul 6.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, müşteki Songül Karlı, tutuksuz sanık Metin Yüncü ve tarafların avukatları hazır bulundu.
“SONGÜL YERİN SATIŞI İÇİN VEKALET VERDİĞİNİ BİLİYORDU”
Duruşmada savunma yapan sanık Metin Yüncü, Florya’da satılık bir arsa olduğunu ilandan öğrendiklerini fakat daha sonradan satıştan vazgeçildiği için orayı alma fikrinden vazgeçtiklerini söyleyerek, “Tam olarak tarihini hatırlamamakla bir arada eski eşimden 2009 yahut 2010 yılında boşandım. Eski eşimle evliyken müşteki Songül Karlı ile yaşamaya başladım. Bu niçinle birinci eşimden mutabakatlı olarak boşandık. Boşandıktan daha sonra Songül de eşinden boşandığı için kendisiyle 2012 yılı Nisan ayında evlendik ve 5 yılın akabinde 2017’de boşandık. Müşteki Karlı’ya ’MİT’te, emlakçıda tanıdıklarım var’ biçiminde rastgele bir şey söylemedim. Müştekiye ilişkin Sultanbeyli’deki arsayı o periyot ekonomik olarak sıkıştığı için satmaya karar verdik. Vekaletname verildiği vakit, Songül yerin satışı için vekalet verdiğini biliyordu. Arsayı alan kişiyi tanımıyorum” dedi.
Sanık Metin Yüncü savunmasının devamında, “Müşteki Songül ile tanıştığım devirde emlak işi yapıyordum. Durumum epey güzeldi, hatta müştekiyle ayrıldıktan 2 ay daha sonra konutunda buluştuk. Ortamızda rastgele bir sorun yoktu lakin Songül’e eski eşimle birlikte olduğum tarafında bildiri gidince ‘ben sana yapacağımı biliyorum’ demeye başladı. Suçlamaları kabul etmiyorum ve hakkımdaki kararın açıklanmasının geri bırakılmasını kabul ediyorum” ifadelerini kullandı.
“BU KADAR PALAVRASI BİR ORTAYA GETİRME HAYAL GÜCÜM YOK BENİM”
Duruşmada 13 yaşından beri çalıştığını ve çocuğuyla kendisi için mal varlığı yaptığını söyleyen müşteki Songül Karlı, “Burada epeyce hoş bir öykü çiziyorlar ancak bu biçimde olsa benim burada ne işim var. Ben aslına bakarsan halka mal olmuş bir beşerim, Yerin satış olayı biz evlenmedilk evvel gerçekleşti. Çok kısa mühlet sanık Sezai’yi daha evvelde görmüştüm. Vekaletname verdiğim gün de sanık Metin beni arayarak Sezai’nin beklediğini söylemiş oldu. Notere gittiğimde vekaletname hazırdı. İçeriğini okumadım. Adımı soyadımı yazıp imzaladım lakin daha sonra vekaletnamenin satış yetkisini de kapsadığını arsa satılınca öğrendim. Sanıkların savunmalarını kabul etmiyorum. Hoş bir senaryo yazmışlar. Bu toplulukta olup da bu kadar palavrası bir ortaya getirme hayal gücüm yok benim” ifadelerini kullandı.
Alınan savunmaların ve beyanların akabinde mahkeme, eksik konuların giderilmesine ve belgenin mütalaasının hazırlanması için Cumhuriyet Savcısı’na gönderilmesine hükmederek duruşmayı erteledi.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 16 Aralık 2020’de gözaltına alınan ve çabucak sonrasında hür bırakılan şüpheliler Metin Yüncü, Barbaros Ataç ve Sezai Temuroğlu’nun ‘dolandırıcılık’ kabahatinden 3’er yıldan 10’ar yıla kadar mahpusla cezalandırılmaları talep edildi.