EliteDizqn
Active member
Yetişkinlerin yanı sıra salgında daha büyük risk kümesine giren çocuk ve gençlerin de sonbaharda bağışıklığı güçlendiren, katkısız ve doğal eserleri tüketmesi gerekiyor.
Prof. Dr. Emine Parıltı Tozan, kuru yemiş, zerzevat ve salatalar başta olmak üzere Omega-3, B12, A, D ve E vitaminleri bakımından pek güçlü olan, zeytinyağlı ve kolay açılabilen ton balığını bu vakitte daha sık tüketmekte yarar olduğunu belirtti.
Bu periyot için tekliflerinin başında, Omega-3 ve doğal protein kaynağı olarak katkısız ve koruyucusuz ton balığının olduğunu aktaran Tozan, “Soğuk kış günlerinin habercisi olan sonbahar, biroldukça hastalığın da pusuda beklediği bir mevsim. Ruhsal ve fizikî olarak sarsıcı tesirler yaratabilen mevsim geçişlerinin yanı sıra havaların da yavaş yavaş soğumaya başlaması, bronşit, grip, öksürük, nezle üzere soğuk algınlıklarına davetiye çıkarıyor. Kış hastalıklarına yakalanma riskinin yüksek olduğu sonbahar günlerini hem zinde birebir vakitte sağlıklı geçirebilmek için yapılması gerekenlerin başında ise yanlışsız beslenme ve hareketli ömür biçimi geliyor” değerlendirmesinde bulundu.
“TON BALIĞINI BU DEVİRDE DAHA SIK TÜKETMEKTE YARAR VAR”
Emine Işık Tozan, sonbahar ve kış aylarının mucizesinin doğal Omega-3 ve bol vitaminde gizli olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Sağlığa faydalarının yanı sıra yanlışsız tüketildiği takdirde kilo denetimi de sağlayan renkli kış meyvelerini ve sebzelerini sofralarınızdan eksik etmeyin. Haftada ez 2 kere ton balığı tüketimi ise bedenimizin muhtaçlık duyduğu Omega–3, kalsiyum, magnezyum, potasyum, protein ve minerali doğal kaynaktan almak için en lezzetli formül. İçeriğindeki yağ asitleriyle hücrelerde yağ deposu oluşumunu önleyerek kilo alımını da azaltan bu besinler, tok tutucu özelliğiyle diyet öğünlerinin de vazgeçilmezleri içinde yer alıyor.
Sonbaharda da Akdeniz tipi beslenme biçiminin sürdürülmesi gerekiyor. Mevsim değişikliklerinde sık rastlanabilen hastalıklara karşı kollayıcı birer kalkan olan, bağışıklığa dost ve sindirimi kolay besinlerle beden direncinizi artırmaya, kalp ve kemik sıhhatinizi müdafaaya itina gösterin. Kuru yemiş, zerzevat ve salatalar başta olmak üzere, Omega-3, B12, A, D ve E vitaminleri bakımından pek güçlü olan, zeytinyağlı ve kolay açılabilen ton balığını bu vakitte daha sık tüketmekte yarar var. Tertipli uykunun ve bol su tüketilmesinin beden direncine tesirini hepimiz biliyoruz. Bütün bu alışkanlıkları hareketle birleştirerek çok zinde ve sağlıklı bir kış mevsimi geçirmek mümkün.”
“SAĞLIKLI BESLENME TERCİHLERİNE ARTIK DAHA FAZLA ODAKLANIYORUZ”
Dünya Sıhhat Örgütü’nün tüketim tavsiyeli eserleri içinde yer alan ton balığını yanlışsız ve emniyetli kaynaktan almanın kıymetli olduğunu vurgulayan Tozan, “Pandemi ile birlikte doğal ve sağlıklı beslenme tercihlerine artık daha fazla odaklanıyoruz. Ton balığı, kolay açılan kapağı ve sağlıklı lezzetinin yanı sıra en doğal protein ve Omega-3 kaynağı olarak artık sofraların vazgeçilmez ürünü” tabirlerini kullandı.
Katkı hususu ve esirgeyici içermediği üzere vitamin ve mineral dayanağıyla bu kuvvetli periyotta her yaştan tüketicinin en sevdiği alternatife dönüşen ton balığını tercih ederken, ambalajın kolay açılabilir olmasından katkısız ve koruyucusuz bulunmasına kadar birtakım kıymetli bahislere dikkat etmek gerektiğini aktaran Tozan, “Öte yandan Çanakkale’de üretilip Hint ve Atlantik okyanuslarının derin sularından sofralarımıza gelen katkısız ton balıkları, çiftlik balığı olmadığı üzere, en doğal Omega-3 kaynağı olarak ruh sıhhatinden bağışıklık ve metabolizmanın güçlenmesine kadar birfazlaca yarar sunuyor” değerlendirmesinde bulundu.
Prof. Dr. Emine Parıltı Tozan, kuru yemiş, zerzevat ve salatalar başta olmak üzere Omega-3, B12, A, D ve E vitaminleri bakımından pek güçlü olan, zeytinyağlı ve kolay açılabilen ton balığını bu vakitte daha sık tüketmekte yarar olduğunu belirtti.
Bu periyot için tekliflerinin başında, Omega-3 ve doğal protein kaynağı olarak katkısız ve koruyucusuz ton balığının olduğunu aktaran Tozan, “Soğuk kış günlerinin habercisi olan sonbahar, biroldukça hastalığın da pusuda beklediği bir mevsim. Ruhsal ve fizikî olarak sarsıcı tesirler yaratabilen mevsim geçişlerinin yanı sıra havaların da yavaş yavaş soğumaya başlaması, bronşit, grip, öksürük, nezle üzere soğuk algınlıklarına davetiye çıkarıyor. Kış hastalıklarına yakalanma riskinin yüksek olduğu sonbahar günlerini hem zinde birebir vakitte sağlıklı geçirebilmek için yapılması gerekenlerin başında ise yanlışsız beslenme ve hareketli ömür biçimi geliyor” değerlendirmesinde bulundu.
“TON BALIĞINI BU DEVİRDE DAHA SIK TÜKETMEKTE YARAR VAR”
Emine Işık Tozan, sonbahar ve kış aylarının mucizesinin doğal Omega-3 ve bol vitaminde gizli olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Sağlığa faydalarının yanı sıra yanlışsız tüketildiği takdirde kilo denetimi de sağlayan renkli kış meyvelerini ve sebzelerini sofralarınızdan eksik etmeyin. Haftada ez 2 kere ton balığı tüketimi ise bedenimizin muhtaçlık duyduğu Omega–3, kalsiyum, magnezyum, potasyum, protein ve minerali doğal kaynaktan almak için en lezzetli formül. İçeriğindeki yağ asitleriyle hücrelerde yağ deposu oluşumunu önleyerek kilo alımını da azaltan bu besinler, tok tutucu özelliğiyle diyet öğünlerinin de vazgeçilmezleri içinde yer alıyor.
Sonbaharda da Akdeniz tipi beslenme biçiminin sürdürülmesi gerekiyor. Mevsim değişikliklerinde sık rastlanabilen hastalıklara karşı kollayıcı birer kalkan olan, bağışıklığa dost ve sindirimi kolay besinlerle beden direncinizi artırmaya, kalp ve kemik sıhhatinizi müdafaaya itina gösterin. Kuru yemiş, zerzevat ve salatalar başta olmak üzere, Omega-3, B12, A, D ve E vitaminleri bakımından pek güçlü olan, zeytinyağlı ve kolay açılabilen ton balığını bu vakitte daha sık tüketmekte yarar var. Tertipli uykunun ve bol su tüketilmesinin beden direncine tesirini hepimiz biliyoruz. Bütün bu alışkanlıkları hareketle birleştirerek çok zinde ve sağlıklı bir kış mevsimi geçirmek mümkün.”
“SAĞLIKLI BESLENME TERCİHLERİNE ARTIK DAHA FAZLA ODAKLANIYORUZ”
Dünya Sıhhat Örgütü’nün tüketim tavsiyeli eserleri içinde yer alan ton balığını yanlışsız ve emniyetli kaynaktan almanın kıymetli olduğunu vurgulayan Tozan, “Pandemi ile birlikte doğal ve sağlıklı beslenme tercihlerine artık daha fazla odaklanıyoruz. Ton balığı, kolay açılan kapağı ve sağlıklı lezzetinin yanı sıra en doğal protein ve Omega-3 kaynağı olarak artık sofraların vazgeçilmez ürünü” tabirlerini kullandı.
Katkı hususu ve esirgeyici içermediği üzere vitamin ve mineral dayanağıyla bu kuvvetli periyotta her yaştan tüketicinin en sevdiği alternatife dönüşen ton balığını tercih ederken, ambalajın kolay açılabilir olmasından katkısız ve koruyucusuz bulunmasına kadar birtakım kıymetli bahislere dikkat etmek gerektiğini aktaran Tozan, “Öte yandan Çanakkale’de üretilip Hint ve Atlantik okyanuslarının derin sularından sofralarımıza gelen katkısız ton balıkları, çiftlik balığı olmadığı üzere, en doğal Omega-3 kaynağı olarak ruh sıhhatinden bağışıklık ve metabolizmanın güçlenmesine kadar birfazlaca yarar sunuyor” değerlendirmesinde bulundu.