EsraBetül
Member
Müze, bu stantla üniversitelerin hoş sanatlar fakültelerine kucak açma geleneğini sürdürüyor.
Daha evvel Marmara, Hacettepe, Dokuz Eylül, Anadolu, Akdeniz üzere üniversitelerin yanı sıra New York Hoş Sanatlar Okulu’nu ağırlayan Pera Müzesi’ndeki bu sefer Yeditepe öğrenci ve mezunlarının işlerine yer veriyor.
25 yılını geride bırakan Yeditepe Üniversitesi Hoş Sanatlar Fakültesi’nden yetişen 80 kadar sanatçı, tasarımcının 100’den çok yapıtı müzenin üç katında ziyaret ediliyor.
Müzenin üç katı dediğimde sakın gözünüz korkmasın.
Zira disiplinlerarası, farklı sanat alanlarında hudutları kaldıran stant merak uyandırıcı, eğlenceli.
Standın kürdolayı, akademisyen, Prof. Dr. Marcus Graf, Hoş Sanatlar Fakültesi’nin çeşitli kısımlarında (Plastik Sanatlar ve Fotoğraf, Grafik Tasarım, Dokumacılık ve Moda, Tiyatro, Gastronomi ve Mutfak Sanatları) üretilen farklı işleri birbirleriyle buluşturmuş ve hatta konuşturmuş.
Graf’ın dediği üzere eserler uzaktan baktığınızda, tiyatro mu, tasarım mı, fotoğraf sanatı mı diye başlarda soru işaretleri bırakıyor.
niye YÜZLEŞME,KİMİNLE YÜZLEŞME?
Ayaküstü sohbetimizde Graf’e niye “Yüzleşme” diye soruyorum.
Çünkü çok tezli bir tema.
2003 yılından beri Yeditepe Üniversitesi’nde öğretim vazifelisi olan, hala Sanat ve Kültür İdaresi Lideri Marcus Kraf, pandemiyi, Türkiye’nin maruz kaldığı afetleri ima ederek “özellikle bugünkü üzere kriz durumlarında gerçeklerle yüzleşmek, hesaplaşmak gerekir” diyor.
“Yüzleşmeden ilerleyemeyiz. Fakat kendimizle, toplumla, etrafla, alışılmış ki tabiatla yüzleşerek daha âlâ daha gelişmiş, daha hümanist bir toplum inşa edebiliriz” diye ek ediyor.
Yüzleşmeyi pek de sevmeyen bir toplum olarak bu standın bir kırılma noktası oluşturabileceğini umut etmek fazla büyük bir hayal mi?
Bilim ve sanat Kraf’a bakılırsa yüzleşmek için birer araç.
Standın küratörü olarak Kraf, fakültenin kısımlarından 25 yılı kapsayan eserler talep etmiş.
“Öncelikle kendimizle yüzleştik. Nasıl bir sanat eğitimi verdik? 25 yılda kimler gelmiş, geçmiş? Sanat hayatımızda durdukları yer nedir?”
25 yıllık bir müddetyi kapsayınca stant ister istemez yeni sanatın durumuyla da yüzleşiyor.
MESLEK YAPMIŞ SANATKARLAR ÖĞRENCİLERLE
Yüzleşme standı, günümüzde iç içe geçmiş sanat kısımlarını bir ortaya getirirken sanatkarlar içindeki hiyerarşiyi de ortadan kaldırmayı başarıyor.
İstanbul’un ünlü galerileriyle çalışan, ülkenin önde gelen koleksiyonlarda yer alan sanatkarlarla hala Yeditepe’de eğitim nazarann sanatçı adaylarıyla yan yana.
Marcus Graf’ın önünde fotoğraf çekmesini rica ettiğim Saliha Yılmaz mesela Merkur galerisinin sanatkarı.
Bora Akıncıtürk Pilevneli, Rasim Aksan Galerist ile çalışıyor.
“Yaşa, unvana bakmadan yapıtları eşit şartlarda sergiledik. Pera Müzesi üzere bir yerde sanatsal kalitesi yüksek yapıtları gerçek bir platformda buluşturduğumuza inanıyorum” diyor, Kraf.
Daha evvel Marmara, Hacettepe, Dokuz Eylül, Anadolu, Akdeniz üzere üniversitelerin yanı sıra New York Hoş Sanatlar Okulu’nu ağırlayan Pera Müzesi’ndeki bu sefer Yeditepe öğrenci ve mezunlarının işlerine yer veriyor.
25 yılını geride bırakan Yeditepe Üniversitesi Hoş Sanatlar Fakültesi’nden yetişen 80 kadar sanatçı, tasarımcının 100’den çok yapıtı müzenin üç katında ziyaret ediliyor.
Müzenin üç katı dediğimde sakın gözünüz korkmasın.
Zira disiplinlerarası, farklı sanat alanlarında hudutları kaldıran stant merak uyandırıcı, eğlenceli.
Standın kürdolayı, akademisyen, Prof. Dr. Marcus Graf, Hoş Sanatlar Fakültesi’nin çeşitli kısımlarında (Plastik Sanatlar ve Fotoğraf, Grafik Tasarım, Dokumacılık ve Moda, Tiyatro, Gastronomi ve Mutfak Sanatları) üretilen farklı işleri birbirleriyle buluşturmuş ve hatta konuşturmuş.
Graf’ın dediği üzere eserler uzaktan baktığınızda, tiyatro mu, tasarım mı, fotoğraf sanatı mı diye başlarda soru işaretleri bırakıyor.
niye YÜZLEŞME,KİMİNLE YÜZLEŞME?
Ayaküstü sohbetimizde Graf’e niye “Yüzleşme” diye soruyorum.
Çünkü çok tezli bir tema.
2003 yılından beri Yeditepe Üniversitesi’nde öğretim vazifelisi olan, hala Sanat ve Kültür İdaresi Lideri Marcus Kraf, pandemiyi, Türkiye’nin maruz kaldığı afetleri ima ederek “özellikle bugünkü üzere kriz durumlarında gerçeklerle yüzleşmek, hesaplaşmak gerekir” diyor.
“Yüzleşmeden ilerleyemeyiz. Fakat kendimizle, toplumla, etrafla, alışılmış ki tabiatla yüzleşerek daha âlâ daha gelişmiş, daha hümanist bir toplum inşa edebiliriz” diye ek ediyor.
Yüzleşmeyi pek de sevmeyen bir toplum olarak bu standın bir kırılma noktası oluşturabileceğini umut etmek fazla büyük bir hayal mi?
Bilim ve sanat Kraf’a bakılırsa yüzleşmek için birer araç.
Standın küratörü olarak Kraf, fakültenin kısımlarından 25 yılı kapsayan eserler talep etmiş.
“Öncelikle kendimizle yüzleştik. Nasıl bir sanat eğitimi verdik? 25 yılda kimler gelmiş, geçmiş? Sanat hayatımızda durdukları yer nedir?”
25 yıllık bir müddetyi kapsayınca stant ister istemez yeni sanatın durumuyla da yüzleşiyor.
MESLEK YAPMIŞ SANATKARLAR ÖĞRENCİLERLE
Yüzleşme standı, günümüzde iç içe geçmiş sanat kısımlarını bir ortaya getirirken sanatkarlar içindeki hiyerarşiyi de ortadan kaldırmayı başarıyor.
İstanbul’un ünlü galerileriyle çalışan, ülkenin önde gelen koleksiyonlarda yer alan sanatkarlarla hala Yeditepe’de eğitim nazarann sanatçı adaylarıyla yan yana.
Marcus Graf’ın önünde fotoğraf çekmesini rica ettiğim Saliha Yılmaz mesela Merkur galerisinin sanatkarı.
Bora Akıncıtürk Pilevneli, Rasim Aksan Galerist ile çalışıyor.
“Yaşa, unvana bakmadan yapıtları eşit şartlarda sergiledik. Pera Müzesi üzere bir yerde sanatsal kalitesi yüksek yapıtları gerçek bir platformda buluşturduğumuza inanıyorum” diyor, Kraf.