EliteDizqn
Active member
Sanat için yepisyeni bir hayat alanı sunan HAZAL ÖZKAN ARKA GALLERY, bu sefer sanatseverleri renklerin ortasında bir saklambaca davet ediyor. Kapılarını 11 Ocak’ta açan, genç sanatçı Hazal Özgür’ün birinci şahsi standı ‘Saklambaç’; izleyiciyi renk ve çizgilerin içinde merak uyandıran bir seyahate çıkarıyor.
HAZAL ÖZKAN ARKA GALLERY, konut sahipliğini yaptığı ikinci standı ‘Saklambaç’ ile yeni yıla renkli bir başlangıç yapıyor. 11 Ocak Salı günü özel bir davet ile kapılarını açan ‘Saklambaç’ standı, renklerin etkileyici dünyasını ve renklerin arkasında gizlenenleri sanatseverlerle buluşturuyor. Genç sanatçı Hazal Özgür’ün bu birinci şahsi standının küratörlüğünü ise sanat tarihçi ve sanat danışmanı Hazan Özkan üstleniyor.
12 Şubat tarihine dek kapıları açık olacak ‘Saklambaç’ standı hem de, etkileşimli bir sanat tecrübesi de sunuyor. Stant mühletince; tek kişilik küçük stüdyoda, tek bir tuval tüm ziyaretçilerin dokunuşuna açık. Sanatseverler bu dokunuşla, fotoğraf sanatı ile birincil dereceden bağlantı kurarken, vakitte ve tuvalde iz bırakacak bir tecrübenin kesimi olabilecekler.
2020 yılında Yale Üniversitesi Sanat Fakültesi Fotoğraf ve Baskı Fotoğraf kısmından onur derecesiyle mezun olan, Amerika’da ve Almanya’da katıldığı karma stantların akabinde birinci şahsi standını gerçekleştiren Hazal Özgür, 16 fotoğraf ve etkileşimli birenstalasyonun yer aldığı ‘Saklambaç’ta, maskeleme tekniği ile tekrar, tertip, denetim üzere biçimsel sorulara yanıt vermeye çalışmakla birlikte Josef Albers’in renk teorisinden yararlanarak boyanın, aldatıcı özelliklerini ön plana çıkarıyor. Hazal Özgür, ağırlaştığı alan olan soyut sanatı ise şu biçimde açıklıyor; “Benim için soyut sanatın en temelinde başarması gereken şey, negatif ve müspet alan içindeki diyalektik bağlantıyı ön plana çıkarması. Kendi şahsi hayatlarımızda ve hatta tarihi süreçlerde bakılırsabildiğimiz diyalektik bir bağ bu. Anladığımız, söz edebildiğimiz, bakılırsabildiğimiz her şey lisanın ortasında var oluyor. Lisanın sonları ortasında gelişen, gerileyen, var olan ve yok olan sistemlerin birer kesimiyiz. Lisanın belirlediği bu alan müspet ise, lisan haricinde kalan bir negatif alandan bahsetmek zorundayız. Bu negatif alan, biz goremesek de lisanın ortasında var olabilecek her şeyi belirliyor. Soyut fotoğraf bize bu bağlantıyı; biçim ve formların içlerini, dışlarının belirlediğini göstererek kanıtlıyor”.
Yapıtlarında tül ve maskeleme tekniği kullanarak hem gizlenmeye hem görünmeye çalışan nesneleri bir ortaya getiren Hazal Özgür; “Maskeleme tekniği, fırça darbelerini ve sanatkarın elini gizleyen bir teknik. Tül ise farklı açılardan bakıldığında farklı renkler ortaya çıkaran yarı geçirgen bir katman. Kendi hayatlarımızda da saklanma ve bulunma kutupları içinde gidip geldiğimizi düşünüyorum. Büsbütün çıplak olduğumuzda görünecek bir şeyin kalmaması üzere birtakım şeyler lakin saklandıklarında görünür olmayı başarıyorlar” diyor.
Standın küratörlüğünü üstüne alan sanat tarihçi ve sanat danışmanı Hazal Özkan ise; “Hazal Özkan Arka Gallery olarak Hazal Özgür’ün birinci şahsi standına mesken sahipliği yapmaktan memnunluk duyuyoruz. Hazal Özgür, çok yetenekli ve kavramsal altyapısı fazlaca kuvvetli genç bir bayan sanatçı. Bu stant, hem renklerle birebir vakitte birbiri içine geçen çizgilerle değişen ve dönüşen bir görsel tecrübe sunuyor. Renk, ışık ve boyanın gereç özelliklerinin öne çıktığı ‘Saklambaç’ta hiç bir rengin yeniden etmemesi de yapıtların ve sanatkarımızın üretim sürecinin kıymetli özelliklerinden biri. Ziyaretçiler yapıtları dikkatle incelediklerinde; ön planla art planın daima değiştiğini, maskeleme tekniğinin keskin çizgileri içinde gizlenen fırça darbelerini gözlemleyebilirler. Herkesi, soyut sanatın sunduğu algısal özgürlüğün tadını çıkarmaya davet ediyoruz” diyor.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
HAZAL ÖZKAN ARKA GALLERY, konut sahipliğini yaptığı ikinci standı ‘Saklambaç’ ile yeni yıla renkli bir başlangıç yapıyor. 11 Ocak Salı günü özel bir davet ile kapılarını açan ‘Saklambaç’ standı, renklerin etkileyici dünyasını ve renklerin arkasında gizlenenleri sanatseverlerle buluşturuyor. Genç sanatçı Hazal Özgür’ün bu birinci şahsi standının küratörlüğünü ise sanat tarihçi ve sanat danışmanı Hazan Özkan üstleniyor.
12 Şubat tarihine dek kapıları açık olacak ‘Saklambaç’ standı hem de, etkileşimli bir sanat tecrübesi de sunuyor. Stant mühletince; tek kişilik küçük stüdyoda, tek bir tuval tüm ziyaretçilerin dokunuşuna açık. Sanatseverler bu dokunuşla, fotoğraf sanatı ile birincil dereceden bağlantı kurarken, vakitte ve tuvalde iz bırakacak bir tecrübenin kesimi olabilecekler.
2020 yılında Yale Üniversitesi Sanat Fakültesi Fotoğraf ve Baskı Fotoğraf kısmından onur derecesiyle mezun olan, Amerika’da ve Almanya’da katıldığı karma stantların akabinde birinci şahsi standını gerçekleştiren Hazal Özgür, 16 fotoğraf ve etkileşimli birenstalasyonun yer aldığı ‘Saklambaç’ta, maskeleme tekniği ile tekrar, tertip, denetim üzere biçimsel sorulara yanıt vermeye çalışmakla birlikte Josef Albers’in renk teorisinden yararlanarak boyanın, aldatıcı özelliklerini ön plana çıkarıyor. Hazal Özgür, ağırlaştığı alan olan soyut sanatı ise şu biçimde açıklıyor; “Benim için soyut sanatın en temelinde başarması gereken şey, negatif ve müspet alan içindeki diyalektik bağlantıyı ön plana çıkarması. Kendi şahsi hayatlarımızda ve hatta tarihi süreçlerde bakılırsabildiğimiz diyalektik bir bağ bu. Anladığımız, söz edebildiğimiz, bakılırsabildiğimiz her şey lisanın ortasında var oluyor. Lisanın sonları ortasında gelişen, gerileyen, var olan ve yok olan sistemlerin birer kesimiyiz. Lisanın belirlediği bu alan müspet ise, lisan haricinde kalan bir negatif alandan bahsetmek zorundayız. Bu negatif alan, biz goremesek de lisanın ortasında var olabilecek her şeyi belirliyor. Soyut fotoğraf bize bu bağlantıyı; biçim ve formların içlerini, dışlarının belirlediğini göstererek kanıtlıyor”.
Yapıtlarında tül ve maskeleme tekniği kullanarak hem gizlenmeye hem görünmeye çalışan nesneleri bir ortaya getiren Hazal Özgür; “Maskeleme tekniği, fırça darbelerini ve sanatkarın elini gizleyen bir teknik. Tül ise farklı açılardan bakıldığında farklı renkler ortaya çıkaran yarı geçirgen bir katman. Kendi hayatlarımızda da saklanma ve bulunma kutupları içinde gidip geldiğimizi düşünüyorum. Büsbütün çıplak olduğumuzda görünecek bir şeyin kalmaması üzere birtakım şeyler lakin saklandıklarında görünür olmayı başarıyorlar” diyor.
Standın küratörlüğünü üstüne alan sanat tarihçi ve sanat danışmanı Hazal Özkan ise; “Hazal Özkan Arka Gallery olarak Hazal Özgür’ün birinci şahsi standına mesken sahipliği yapmaktan memnunluk duyuyoruz. Hazal Özgür, çok yetenekli ve kavramsal altyapısı fazlaca kuvvetli genç bir bayan sanatçı. Bu stant, hem renklerle birebir vakitte birbiri içine geçen çizgilerle değişen ve dönüşen bir görsel tecrübe sunuyor. Renk, ışık ve boyanın gereç özelliklerinin öne çıktığı ‘Saklambaç’ta hiç bir rengin yeniden etmemesi de yapıtların ve sanatkarımızın üretim sürecinin kıymetli özelliklerinden biri. Ziyaretçiler yapıtları dikkatle incelediklerinde; ön planla art planın daima değiştiğini, maskeleme tekniğinin keskin çizgileri içinde gizlenen fırça darbelerini gözlemleyebilirler. Herkesi, soyut sanatın sunduğu algısal özgürlüğün tadını çıkarmaya davet ediyoruz” diyor.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı