Orta Çağ Felsefesi Hangi Yüzyılları Kapsar ?

Mr.T

Administrator
Yetkili
Admin
Orta Çağ Felsefesi Hangi Yüzyılları Kapsar?

Orta Çağ felsefesi, Batı düşünce tarihinde önemli bir dönemi temsil eder ve genellikle 5. yüzyıldan 15. yüzyıla kadar uzandığı kabul edilir. Bu dönem, Roma İmparatorluğu'nun çöküşü ile başlamış ve Rönesans ile sona ermiştir. Bu makalede, Orta Çağ felsefesinin zaman dilimi, ana temaları, önemli düşünürleri ve bu felsefenin sonraki dönemlere olan etkileri ele alınacaktır.

Orta Çağ Felsefesinin Başlangıcı ve Sonu

Orta Çağ felsefesinin başlangıcı genellikle 476 yılında, Batı Roma İmparatorluğu'nun çökmesiyle ilişkilendirilir. Bu tarih, Antik Çağ’ın sona erdiği ve Orta Çağ’ın başladığı bir dönüm noktası olarak kabul edilir. Dönemin sonu ise, 15. yüzyılın başlarına, özellikle de 1453 yılında İstanbul'un fethedilmesi veya 1492'de Amerika'nın keşfi ile bağlantılıdır. Ancak, Rönesans'ın yükselişi, felsefi düşüncede yeni bir yönelim ve değişim getirmiştir.

Orta Çağ Felsefesinin Temel Özellikleri

Orta Çağ felsefesi, genel olarak din ve inanç merkezli bir düşünce yapısına sahiptir. Bu dönemde, felsefi düşünceler genellikle Hristiyanlık inancıyla iç içe geçmiş ve teolojik konulara odaklanmıştır. Felsefeciler, Tanrı'nın varlığı, insanın doğası, özgür irade, ahlak ve bilginin kaynağı gibi konuları tartışmışlardır. Bu bağlamda, Skolastik felsefe, Orta Çağ’ın belirleyici bir akımı olarak öne çıkmaktadır.

Skolastik Felsefe Nedir?

Skolastik felsefe, Orta Çağ boyunca özellikle 12. ve 17. yüzyıllar arasında gelişen bir düşünce akımıdır. Skolastikler, Aristoteles’in eserlerini Hristiyanlıkla birleştirerek, inanç ile akıl arasında bir denge kurmaya çalışmışlardır. Thomas Aquinas, bu dönemin en önemli filozoflarından biridir ve onun çalışmaları, felsefe ile teoloji arasında köprü kurmayı amaçlamıştır.

Önemli Orta Çağ Felsefecileri

Orta Çağ felsefesi boyunca pek çok önemli düşünür ortaya çıkmıştır. Bunlardan bazıları:

1. **Augustinus (354-430)**: Hristiyan felsefesinin temel taşlarından biridir. Tanrı'nın varlığı, özgür irade ve insanın günahkarlığı gibi konularda derinlemesine düşünmüştür.

2. **Anselmus (1033-1109)**: Tanrı'nın varlığını kanıtlamaya yönelik ontolojik argümanı ile tanınır. Tanrı'nın en mükemmel varlık olduğu fikrini savunmuştur.

3. **Thomas Aquinas (1225-1274)**: Skolastik felsefenin en önemli temsilcisidir. İki yol ile Tanrı'nın varlığını ispatlamaya çalışmıştır: akıl ve inanç.

4. **William Ockham (1287-1347)**: Ockham, "Ockham’ın usturası" olarak bilinen ilkesini ortaya koymuştur; gereksiz varsayımlardan kaçınmayı savunmuştur. Düşünceleri, daha sonraki dönemlerde bilimsel düşünceye büyük etkide bulunmuştur.

Orta Çağ Felsefesinin Temaları

Orta Çağ felsefesi, çeşitli temalara odaklanmıştır:

- **Tanrı’nın Varlığı**: Orta Çağ düşünürleri, Tanrı’nın varlığını akıl yoluyla kanıtlamaya çalışmışlardır.

- **İnsanın Doğası**: İnsan ve Tanrı arasındaki ilişki, özgür irade ve günah kavramları sıkça ele alınmıştır.

- **Bilginin Kaynağı**: Dini otoriteler ve felsefi akıl arasındaki gerilim, bilgi felsefesi üzerine derin tartışmalara yol açmıştır.

- **Ahlak**: Ahmet ve erdemli yaşam anlayışı, Hristiyan etik anlayışıyla birleşmiştir.

Orta Çağ Felsefesinin Etkileri

Orta Çağ felsefesi, sadece kendi döneminde değil, sonraki dönemlerde de büyük etkilere sahip olmuştur. Rönesans ile birlikte, insan merkezli bir düşünce yapısı gelişmeye başlamış, ancak Orta Çağ'ın teolojik temelleri bu düşünceyi şekillendirmiştir. Modern felsefenin temel taşları, büyük ölçüde bu felsefi düşünceler üzerinden şekillenmiştir. Ayrıca, Orta Çağ’ın bilimsel düşünceye olan katkıları, özellikle üniversitelerin kuruluşu ve eğitim sisteminin gelişimi açısından önemlidir.

Sonuç

Sonuç olarak, Orta Çağ felsefesi, 5. yüzyıldan 15. yüzyıla kadar uzanan bir dönemi kapsar ve bu dönem, felsefi düşüncenin din ve inanç merkezli bir yaklaşımla şekillendiği bir dönemdir. Skolastik düşünce, dönemin belirgin özelliğidir ve birçok önemli düşünür, bu felsefi akım içinde önemli katkılarda bulunmuştur. Orta Çağ felsefesi, sadece kendi dönemini değil, aynı zamanda sonraki düşünce akımlarını da derinden etkilemiştir.