EliteDizqn
Active member
Muğla genelinde biroldukca bölgede çıkan orman yangınları mavi ile yeşilin buluştuğu alanları siyaha çevirdi. Grupların canla başla denetim altına almak için havadan ve karadan müdahale ettiği yangınların tamamı 15 günde fakat söndürülebildi.
Muğla’daki yangınlardan beşerler kadar hayvanlar da etkilendi. Ormanda yaşayan biroldukca hayvan yanarak telef olurken, kurtulmayı başaranların birçoklarının bedenlerinde yanıklar oluştu.
Yangında yavrusunu kaybeden bir keçi başını duvardan ayırmazken, annesini kaybeden yavru keçi ise tüm gün hareketsiz biçimde yatıyor.
“UÇAK VE HELİKOPTER SESİNDEN KORKARAK ORMANIN İÇİNE KAÇTILAR”
Keçilerinin uçak ve helikopter sesinden korkup ormanın içerisine kaçtığını, 46 hayvanından 23 adedinin kayıp olduğunu söz eden Ali İstek Yılmaz, şunları söylemiş oldu:
“Yangının mahallemize gerçek yaklaştığını görür görmez büyük baş hayvanlarımı taşıdım. Yaşlı anne ve babam vardı onları da inançlı bir bölgeye taşıdım. Lakin küçükbaş hayvanlarım uçak ve helikopterlerin gürültüsünden korkarak ormanın içerisine kaçtı. Maalesef alevler niçinliyle ormana giremedim. 2 gün daha sonra bölgeden 16 keçimi geri getirmeyi başardım. 7 adedini yanmış biçimde buldum. Geriye kalan 23 adedinden ise ortadan bir hafta geçmesine karşın rastlayamadım, hala daha haber yok. Bu hayvanlar büsbütün tabiatta yaşadıkları için gürültüye alışık değiller. Gürültüden daima korkup ormanın iç kesitlerine gerçek kaçmışlar. Bulduğum yer alevlerin en çok olduğu yerdi. Sanırım öbürleri de yanarak telef oldular.”
“HEPSİNİN PSİKOLOJİSİ BOZUK”
Yılmaz, yangından kurtarılan 16 keçinin hayvanlarla ilgili bir derneğin gönüllüleri tarafınca tedavilerinin yapıldığını kaydetti:
“Arkadaşlar sağ olsunlar hepsi ile tek tek ilgileniyorlar. Kimilerinin ayakları yanmış, tırnakları maalesef çekilecek. Pansuman yapılıyor daha da iyileşmeleri için. Hepsinin psikolojisi bozuk. Bilhassa iki tanesi var ki can dayanmaz. Ne yiyorlar ne de içiyorlar. Biri yavrularını kaybetti başını duvardan ayırmıyor, biri de annesini kaybetti yerden kalkmıyor. Ne yapacağım bilmiyorum. Onları gördükçe daha da üzülüyorum.”
“BİRÇOĞUNUN TIRNAKLARI KOPMUŞ, YANIKLARI VAR”
Keçileri tedavi eden istekli kümede yer alan Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi öğrencilerinden Gökberk Gökçeyrek ise şunları belirtti:
“Buradaki keçimiz yangında yavrularını kaybetti. Karın bölgesinde de ileri derecede yanıklar var. Ağrısı olduğu ve yavrularını kaybettiği için depresyon durumunda. Serum ve antibiyotik alıyor. Birfazlaca keçinin de tırnakları kopmuş, cerrahi süreç gerekiyor. Biz elimizden geldiğince acil müdahaleleri yapıyoruz. daha sonrası süreçte ise sevk edilmeleri gerekecek. Kedi köpekten fazla tüm hayvanlar bizim için kıymetli. Bunun için biz de istekli olarak buraya geldik ve gördüklerimiz karşısında üzülmemek elde değil. Çoğunluğu ağrıdan yemek de yiyemiyor. Geldiğimizde hepsinin durumu epey berbattı. Kimilerinin da göğüs uçları yanmıştı. Sütleri çıkmadığı ve içeride süt kaldığı için ateşleri yükseliyordu. Daima günlük gelip bakım yaptık.”
Muğla’daki yangınlardan beşerler kadar hayvanlar da etkilendi. Ormanda yaşayan biroldukca hayvan yanarak telef olurken, kurtulmayı başaranların birçoklarının bedenlerinde yanıklar oluştu.
Yangında yavrusunu kaybeden bir keçi başını duvardan ayırmazken, annesini kaybeden yavru keçi ise tüm gün hareketsiz biçimde yatıyor.
“UÇAK VE HELİKOPTER SESİNDEN KORKARAK ORMANIN İÇİNE KAÇTILAR”
Keçilerinin uçak ve helikopter sesinden korkup ormanın içerisine kaçtığını, 46 hayvanından 23 adedinin kayıp olduğunu söz eden Ali İstek Yılmaz, şunları söylemiş oldu:
“Yangının mahallemize gerçek yaklaştığını görür görmez büyük baş hayvanlarımı taşıdım. Yaşlı anne ve babam vardı onları da inançlı bir bölgeye taşıdım. Lakin küçükbaş hayvanlarım uçak ve helikopterlerin gürültüsünden korkarak ormanın içerisine kaçtı. Maalesef alevler niçinliyle ormana giremedim. 2 gün daha sonra bölgeden 16 keçimi geri getirmeyi başardım. 7 adedini yanmış biçimde buldum. Geriye kalan 23 adedinden ise ortadan bir hafta geçmesine karşın rastlayamadım, hala daha haber yok. Bu hayvanlar büsbütün tabiatta yaşadıkları için gürültüye alışık değiller. Gürültüden daima korkup ormanın iç kesitlerine gerçek kaçmışlar. Bulduğum yer alevlerin en çok olduğu yerdi. Sanırım öbürleri de yanarak telef oldular.”
“HEPSİNİN PSİKOLOJİSİ BOZUK”
Yılmaz, yangından kurtarılan 16 keçinin hayvanlarla ilgili bir derneğin gönüllüleri tarafınca tedavilerinin yapıldığını kaydetti:
“Arkadaşlar sağ olsunlar hepsi ile tek tek ilgileniyorlar. Kimilerinin ayakları yanmış, tırnakları maalesef çekilecek. Pansuman yapılıyor daha da iyileşmeleri için. Hepsinin psikolojisi bozuk. Bilhassa iki tanesi var ki can dayanmaz. Ne yiyorlar ne de içiyorlar. Biri yavrularını kaybetti başını duvardan ayırmıyor, biri de annesini kaybetti yerden kalkmıyor. Ne yapacağım bilmiyorum. Onları gördükçe daha da üzülüyorum.”
“BİRÇOĞUNUN TIRNAKLARI KOPMUŞ, YANIKLARI VAR”
Keçileri tedavi eden istekli kümede yer alan Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi öğrencilerinden Gökberk Gökçeyrek ise şunları belirtti:
“Buradaki keçimiz yangında yavrularını kaybetti. Karın bölgesinde de ileri derecede yanıklar var. Ağrısı olduğu ve yavrularını kaybettiği için depresyon durumunda. Serum ve antibiyotik alıyor. Birfazlaca keçinin de tırnakları kopmuş, cerrahi süreç gerekiyor. Biz elimizden geldiğince acil müdahaleleri yapıyoruz. daha sonrası süreçte ise sevk edilmeleri gerekecek. Kedi köpekten fazla tüm hayvanlar bizim için kıymetli. Bunun için biz de istekli olarak buraya geldik ve gördüklerimiz karşısında üzülmemek elde değil. Çoğunluğu ağrıdan yemek de yiyemiyor. Geldiğimizde hepsinin durumu epey berbattı. Kimilerinin da göğüs uçları yanmıştı. Sütleri çıkmadığı ve içeride süt kaldığı için ateşleri yükseliyordu. Daima günlük gelip bakım yaptık.”