Melis
New member
“ÖSS Ne Zaman Kalktı?” Sorusuna Farklı Pencerelerden Bakan Bir Forum Gönderisi
Selam dostlar
Eğitim sisteminde yıllar içinde o kadar çok değişiklik gördük ki, “ÖSS ne zaman kalktı?” gibi basit görünen bir sorunun bile altında koca bir tarihçe, anılar, hatta toplumsal etkiler yatıyor. Ben de konuları farklı açılardan tartışmayı seven biri olarak, hem kronolojiye hem de deneyimlere dokunarak bir başlık açmak istedim. Hadi gelin, sadece tarihlere değil, bu değişimin öğrencilerden ailelere, öğretmenlerden rehberlik camiasına kadar kimleri nasıl etkilediğine birlikte bakalım. Sonunda da birkaç soru bırakacağım; yorumlarda birbirimizi besleyelim.
---
Kısa Tarihçe: ÖSS’den YGS-LYS’ye, Oradan YKS’ye
“ÖSS ne zaman kalktı?” dendiğinde en net yanıt: Son ÖSS 2009’da yapıldı; 2010 itibarıyla sistem YGS-LYS’ye dönüştü.
Biraz daha geriye sararsak: 1980’lerin başından 1998’e kadar iki aşamalı ÖSS-ÖYS vardı. 1999–2009 arasında tek aşamalı ÖSS dönemi yaşandı. 2010’da YGS (ilk aşama) ve LYS (alan sınavları) geldi. 2018’den itibaren ise sistem YKS çatısı altında TYT ve AYT ile yeniden şekillendi. Yani, takvimi şöyle okuyabiliriz:
- 1999–2009: Tek aşamalı ÖSS
- 2009: Son ÖSS
- 2010–2017: YGS + LYS
- 2018–…: YKS (TYT + AYT)
Bu kronoloji, “kaldırılma” anını 2010’a bağlar; yani ÖSS, 2009’la birlikte tarih oldu.
---
“Erkeklerin Objektif/Veri Odaklı” Perspektifi: Kronoloji, Ölçme Mantığı, Geçiş Maliyetleri
Forumda sıklıkla gördüğüm bir yaklaşım, meseleyi tarih, ölçme-değerlendirme prensipleri ve geçiş maliyetleri üzerinden okuyor. Bu bakışa göre kritik sorular: “Hangi yılda hangi format vardı? Hangi format hangi beceriyi daha iyi ölçtü? Geçiş dönemlerinde öğrencinin lehine/aleyhine olan parametreler nelerdi?”
- Tarihsel netlik: “ÖSS 2009’da bitti, 2010’da YGS-LYS geldi; 2018’de YKS başladı.” Bu cümle, konuyu temel düzeyde kapatır.
- Ölçme mantığı: Tek aşamalı ÖSS’nin genel yeterlilik odaklı yapısının yerine YGS-LYS ile kademeli eleme + alan derinliği vurgusu geldi. YKS’de ise temel yeterlilik (TYT) ve alan yeterliliği (AYT) daha sade bir çerçeveye kavuştu.
- Geçiş maliyetleri: Sistem değiştiğinde müfredat uyumu, soru tarzlarının evrilmesi, okul-rehberlik altyapısının adapte olması ve deneme-ek kaynak piyasasının yeniden hizalanması gibi maliyetler ortaya çıktı. Bu perspektif, “değişim kaç yıl sürdü, istatistikler nasıl oynadı, başarı yüzdeleri ne yaptı?” gibi ölçülebilir sorular sormayı seviyor.
- Karşılaştırmalı verimlilik: “Tek oturum mu, çoklu oturum mu daha sağlıklı ölçer?” diye sorulduğunda, bu kanat genelde çoklu oturumun (YGS-LYS, TYT-AYT) ölçme güvenirliği ve alan ayrımı açısından daha net sinyal verdiğini ileri sürüyor.
Bu yaklaşım, kararları veri ve yapı üzerinden okuyor: hangi yılda ne oldu, neyi nasıl değiştirdi, çıktı metrikleri ne söyledi?
---
“Kadınların Duygusal/Toplumsal Etkiler Odaklı” Perspektifi: Stres, Eşitsizlikler ve Aile Dinamikleri
Diğer tarafta, yine forumlarda sık gördüğüm bir yaklaşım daha çok öğrencinin ruh hali, ailelerin yükü, toplumsal eşitsizlikler ve fırsat adaleti üzerinden konuşuyor. Bu bakışa göre kritik nokta şudur: “Takvim değişti ama bu değişim öğrencinin hayatında ne hissettirdi?”
- Sınav kaygısı ve duygusal yük: Tek aşamadan çok aşamaya geçişin bir kısmı için “riskin yayılması, ikinci şans” olarak rahatlatıcı bir etkisi oldu; başka bir kısmı için ise “sürecin uzaması, yıpranmanın artması” anlamına geldi.
- Aile ekonomisi: Sınav sistemi değiştikçe deneme setleri, kurslar, özel dersler yeniden paketlendi; bazı aileler için maliyet arttı. Anadolu’daki bir öğrencinin kaynaklara erişimi ile merkezdeki bir öğrencininki hâlâ aynı değil.
- Toplumsal adalet: “Sınav ne olursa olsun, iyi rehberliğe ve doğru kaynağa erişim belirleyici oluyor” görüşü yaygın. Sistem değişse de rehberlik kalitesi, motivasyon, okul iklimi gibi görünmez faktörler sonuçları belirgin şekilde etkiliyor.
- Belirsizliğin psikolojisi: “Ne zaman kalktı?” sorusu aslında bir kuşağın bellek eşiği. Değişikliklerin sıklaşması “yarın yine değişir mi?” kaygısını diri tutuyor. Bu da öğrencinin planlama becerisini aşındırabiliyor.
Bu yaklaşım, tarihi bir ‘olgu’ olarak değil, yaşanmışlık ve etkiler bütünü olarak okuyor: sınavın adı değiştiğinde hayatlarımızda neler değişti?
---
Zaman Çizelgesi Üzerinden Birleştirme: Aynı Olgu, İki Okuma
- Olgu (veri): ÖSS’nin son yılı 2009, 2010’da YGS-LYS, 2018’de YKS uygulaması başladı.
- Yorum (toplumsal): Her değişim dalgasında umut + belirsizlik birlikte seyretti. Kimi öğrenciler “ikinci aşama var, nefes alırım” dedi; kimileri “maraton uzadı, yük arttı” diye hissetti.
- Politika tasarımı: Ölçme-değerlendirme açısından daha rafine modeller bulunabilir; ama iletişim, adaptasyon süresi, okullara destek boyutu güçlenmezse, en iyi kurgular bile sınıfta hissedilen baskıyı azaltamayabiliyor.
---
“Ne Öğrendik?”: İki Perspektiften Kesişen Çıkarımlar
1. Net tarih önemlidir: Başlıklarda kaybolmamak için sabitleyelim: ÖSS, 2009’la kapandı; 2010’da YGS-LYS dönemine geçildi; 2018’de YKS yürürlükte.
2. Biçim kadar iklim: Sınav biçiminin değişmesi kadar okul rehberliği, psikolojik destek, ailelerin bilgilendirilmesi ve kaynak eşitliği kritik.
3. Risk yönetimi: Çoklu oturumlar ölçmeyi güçlendirebilir; ama stresi yaymak gibi yan etkileri de var. Öğrenciye net takvim, stabil kurallar, anlaşılır kılavuz sağlamak stresi azaltır.
4. Veri + deneyim birlikte: “Hangi yıl ne oldu?” sorusu tek başına yetmiyor; “Biz o yıllarda ne hissettik, ne yaşadık?” sorusu tabloyu tamamlıyor.
---
Topluluğa Sorular: Sizin Deneyiminiz Ne Diyor?
- Sizce tek aşamalı (eski ÖSS) sistem mi, yoksa çok aşamalı (YGS-LYS ya da TYT-AYT) sistem mi öğrencinin gerçek başarısını daha iyi ölçüyor? Neden?
- Değişim dönemlerinde rehberlik ve psikolojik destek yeterli miydi? Değilse, en çok nerede tıkandınız?
- Aile bütçesi ve kaynaklara erişim sizce sonuçları ne kadar etkiliyor? Köy/ilçe/şehir farkını azaltmak için pratik önerileriniz var mı?
- Sınav sistemindeki değişiklikler motivasyonunuzu nasıl etkiledi? “Bir daha değişir” kaygısı performansınızı düşürdü mü?
- Bugün geriye dönüp baktığınızda, “ÖSS’nin kalkması” sizin kuşağınızda hangi duyguyu tetikliyor: rahatlama mı, belirsizlik mi, yoksa çoktan unutulmuş bir detay mı?
---
Son Söz: Tarihi Bilmek Yetmez, Etkiyi Anlamak Gerek
“ÖSS ne zaman kalktı?” sorusunun takvim cevabı net: 2009’dan sonra bitti; 2010’da YGS-LYS başladı; 2018’de YKS’ye geçildi. Ama mesele, adı değişen bir sınavdan ibaret değil. Bu dönüşümler, öğrencinin yaşam ritmini, ailelerin beklentisini, okulların önceliklerini ve ülkenin fırsat adaleti gündemini doğrudan etkiliyor. Veriye bakan göz, bize “ne oldu”yu söyler; deneyime bakan göz ise “nasıl hissettirdi, kime nasıl yansıdı”yı. İkisi birlikte olduğunda, hem doğruyu yakalamaya hem de adaleti kurmaya bir adım daha yaklaşıyoruz.
Şimdi sözü size bırakıyorum: Sizin hikâyeniz bu kronolojide nereye oturuyor?
Selam dostlar

Eğitim sisteminde yıllar içinde o kadar çok değişiklik gördük ki, “ÖSS ne zaman kalktı?” gibi basit görünen bir sorunun bile altında koca bir tarihçe, anılar, hatta toplumsal etkiler yatıyor. Ben de konuları farklı açılardan tartışmayı seven biri olarak, hem kronolojiye hem de deneyimlere dokunarak bir başlık açmak istedim. Hadi gelin, sadece tarihlere değil, bu değişimin öğrencilerden ailelere, öğretmenlerden rehberlik camiasına kadar kimleri nasıl etkilediğine birlikte bakalım. Sonunda da birkaç soru bırakacağım; yorumlarda birbirimizi besleyelim.
---
Kısa Tarihçe: ÖSS’den YGS-LYS’ye, Oradan YKS’ye
“ÖSS ne zaman kalktı?” dendiğinde en net yanıt: Son ÖSS 2009’da yapıldı; 2010 itibarıyla sistem YGS-LYS’ye dönüştü.
Biraz daha geriye sararsak: 1980’lerin başından 1998’e kadar iki aşamalı ÖSS-ÖYS vardı. 1999–2009 arasında tek aşamalı ÖSS dönemi yaşandı. 2010’da YGS (ilk aşama) ve LYS (alan sınavları) geldi. 2018’den itibaren ise sistem YKS çatısı altında TYT ve AYT ile yeniden şekillendi. Yani, takvimi şöyle okuyabiliriz:
- 1999–2009: Tek aşamalı ÖSS
- 2009: Son ÖSS
- 2010–2017: YGS + LYS
- 2018–…: YKS (TYT + AYT)
Bu kronoloji, “kaldırılma” anını 2010’a bağlar; yani ÖSS, 2009’la birlikte tarih oldu.
---
“Erkeklerin Objektif/Veri Odaklı” Perspektifi: Kronoloji, Ölçme Mantığı, Geçiş Maliyetleri
Forumda sıklıkla gördüğüm bir yaklaşım, meseleyi tarih, ölçme-değerlendirme prensipleri ve geçiş maliyetleri üzerinden okuyor. Bu bakışa göre kritik sorular: “Hangi yılda hangi format vardı? Hangi format hangi beceriyi daha iyi ölçtü? Geçiş dönemlerinde öğrencinin lehine/aleyhine olan parametreler nelerdi?”
- Tarihsel netlik: “ÖSS 2009’da bitti, 2010’da YGS-LYS geldi; 2018’de YKS başladı.” Bu cümle, konuyu temel düzeyde kapatır.
- Ölçme mantığı: Tek aşamalı ÖSS’nin genel yeterlilik odaklı yapısının yerine YGS-LYS ile kademeli eleme + alan derinliği vurgusu geldi. YKS’de ise temel yeterlilik (TYT) ve alan yeterliliği (AYT) daha sade bir çerçeveye kavuştu.
- Geçiş maliyetleri: Sistem değiştiğinde müfredat uyumu, soru tarzlarının evrilmesi, okul-rehberlik altyapısının adapte olması ve deneme-ek kaynak piyasasının yeniden hizalanması gibi maliyetler ortaya çıktı. Bu perspektif, “değişim kaç yıl sürdü, istatistikler nasıl oynadı, başarı yüzdeleri ne yaptı?” gibi ölçülebilir sorular sormayı seviyor.
- Karşılaştırmalı verimlilik: “Tek oturum mu, çoklu oturum mu daha sağlıklı ölçer?” diye sorulduğunda, bu kanat genelde çoklu oturumun (YGS-LYS, TYT-AYT) ölçme güvenirliği ve alan ayrımı açısından daha net sinyal verdiğini ileri sürüyor.
Bu yaklaşım, kararları veri ve yapı üzerinden okuyor: hangi yılda ne oldu, neyi nasıl değiştirdi, çıktı metrikleri ne söyledi?
---
“Kadınların Duygusal/Toplumsal Etkiler Odaklı” Perspektifi: Stres, Eşitsizlikler ve Aile Dinamikleri
Diğer tarafta, yine forumlarda sık gördüğüm bir yaklaşım daha çok öğrencinin ruh hali, ailelerin yükü, toplumsal eşitsizlikler ve fırsat adaleti üzerinden konuşuyor. Bu bakışa göre kritik nokta şudur: “Takvim değişti ama bu değişim öğrencinin hayatında ne hissettirdi?”
- Sınav kaygısı ve duygusal yük: Tek aşamadan çok aşamaya geçişin bir kısmı için “riskin yayılması, ikinci şans” olarak rahatlatıcı bir etkisi oldu; başka bir kısmı için ise “sürecin uzaması, yıpranmanın artması” anlamına geldi.
- Aile ekonomisi: Sınav sistemi değiştikçe deneme setleri, kurslar, özel dersler yeniden paketlendi; bazı aileler için maliyet arttı. Anadolu’daki bir öğrencinin kaynaklara erişimi ile merkezdeki bir öğrencininki hâlâ aynı değil.
- Toplumsal adalet: “Sınav ne olursa olsun, iyi rehberliğe ve doğru kaynağa erişim belirleyici oluyor” görüşü yaygın. Sistem değişse de rehberlik kalitesi, motivasyon, okul iklimi gibi görünmez faktörler sonuçları belirgin şekilde etkiliyor.
- Belirsizliğin psikolojisi: “Ne zaman kalktı?” sorusu aslında bir kuşağın bellek eşiği. Değişikliklerin sıklaşması “yarın yine değişir mi?” kaygısını diri tutuyor. Bu da öğrencinin planlama becerisini aşındırabiliyor.
Bu yaklaşım, tarihi bir ‘olgu’ olarak değil, yaşanmışlık ve etkiler bütünü olarak okuyor: sınavın adı değiştiğinde hayatlarımızda neler değişti?
---
Zaman Çizelgesi Üzerinden Birleştirme: Aynı Olgu, İki Okuma
- Olgu (veri): ÖSS’nin son yılı 2009, 2010’da YGS-LYS, 2018’de YKS uygulaması başladı.
- Yorum (toplumsal): Her değişim dalgasında umut + belirsizlik birlikte seyretti. Kimi öğrenciler “ikinci aşama var, nefes alırım” dedi; kimileri “maraton uzadı, yük arttı” diye hissetti.
- Politika tasarımı: Ölçme-değerlendirme açısından daha rafine modeller bulunabilir; ama iletişim, adaptasyon süresi, okullara destek boyutu güçlenmezse, en iyi kurgular bile sınıfta hissedilen baskıyı azaltamayabiliyor.
---
“Ne Öğrendik?”: İki Perspektiften Kesişen Çıkarımlar
1. Net tarih önemlidir: Başlıklarda kaybolmamak için sabitleyelim: ÖSS, 2009’la kapandı; 2010’da YGS-LYS dönemine geçildi; 2018’de YKS yürürlükte.
2. Biçim kadar iklim: Sınav biçiminin değişmesi kadar okul rehberliği, psikolojik destek, ailelerin bilgilendirilmesi ve kaynak eşitliği kritik.
3. Risk yönetimi: Çoklu oturumlar ölçmeyi güçlendirebilir; ama stresi yaymak gibi yan etkileri de var. Öğrenciye net takvim, stabil kurallar, anlaşılır kılavuz sağlamak stresi azaltır.
4. Veri + deneyim birlikte: “Hangi yıl ne oldu?” sorusu tek başına yetmiyor; “Biz o yıllarda ne hissettik, ne yaşadık?” sorusu tabloyu tamamlıyor.
---
Topluluğa Sorular: Sizin Deneyiminiz Ne Diyor?
- Sizce tek aşamalı (eski ÖSS) sistem mi, yoksa çok aşamalı (YGS-LYS ya da TYT-AYT) sistem mi öğrencinin gerçek başarısını daha iyi ölçüyor? Neden?
- Değişim dönemlerinde rehberlik ve psikolojik destek yeterli miydi? Değilse, en çok nerede tıkandınız?
- Aile bütçesi ve kaynaklara erişim sizce sonuçları ne kadar etkiliyor? Köy/ilçe/şehir farkını azaltmak için pratik önerileriniz var mı?
- Sınav sistemindeki değişiklikler motivasyonunuzu nasıl etkiledi? “Bir daha değişir” kaygısı performansınızı düşürdü mü?
- Bugün geriye dönüp baktığınızda, “ÖSS’nin kalkması” sizin kuşağınızda hangi duyguyu tetikliyor: rahatlama mı, belirsizlik mi, yoksa çoktan unutulmuş bir detay mı?
---
Son Söz: Tarihi Bilmek Yetmez, Etkiyi Anlamak Gerek
“ÖSS ne zaman kalktı?” sorusunun takvim cevabı net: 2009’dan sonra bitti; 2010’da YGS-LYS başladı; 2018’de YKS’ye geçildi. Ama mesele, adı değişen bir sınavdan ibaret değil. Bu dönüşümler, öğrencinin yaşam ritmini, ailelerin beklentisini, okulların önceliklerini ve ülkenin fırsat adaleti gündemini doğrudan etkiliyor. Veriye bakan göz, bize “ne oldu”yu söyler; deneyime bakan göz ise “nasıl hissettirdi, kime nasıl yansıdı”yı. İkisi birlikte olduğunda, hem doğruyu yakalamaya hem de adaleti kurmaya bir adım daha yaklaşıyoruz.
Şimdi sözü size bırakıyorum: Sizin hikâyeniz bu kronolojide nereye oturuyor?