Eurovision
Member
Yıldız Holding Yönetim Konseyi Üyesi Murat Ülker, Sabri Ülker Metabolik Araştırmalar Merkezi tarafınca Harvard Sabri Ülker Merkezi Lideri Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil ve grubu önderliğinde yürütülen araştırmanın ihtilal niteliğinde bir keşfe ulaştığını duyurdu. Ülker, şahsi blogunda yaptığı paylaşımda şunları söylemiş oldu: “Beni epeyce memnun eden değerli bir haberi sizlerle paylaşmak isterim. Ne kadar iftihar etsek az! Sabri Ülker Metabolik Araştırmalar Merkezi tarafınca Harvard Sabri Ülker Merkezi Lideri Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil önderliğinde yürütülen araştırma, ihtilal niteliğinde bir keşfe ulaştı. Endokrinoloji ve metabolizma alanında yesyeni bir bakış açısı doğuran ve diyabet hastaları için hayli umut verici olan bu keşif yardımıyla, süratle uygulamaya geçebilecek bir tedavi ve korunma sistemi geliştirilebilecek. Başta Sayın Hotamışlıgil olmak üzere, bu çalışmaya katkı sunan tüm bedelli bilim insanlarını tebrik ediyor, muvaffakiyetlerinin devamını diliyorum. Hotlamışlıgil Hoca ve takımının misal konulardaki araştırmaları devam ediyor. Öbür keşif haberleri almak dileğiyle.”
TİP 1 VE TİP 2 DİYABETLİ FARELERDE HASTALIK ORTADAN KALKTI
On yıllardır, adipositlerdeki (yağ hücreleri) güç rezervlerinin durumunu başka metabolik organlara ileterek uygun endokrin reaksiyonları ortaya çıkaran sinyalleri araştıran takım, pankreas beta hücrelerinden insülin üretimini denetim eden yeni bir mekanizmayı aydınlığa çıkardı.
Prof. Dr. Hotamışlıgil ve grubu, ‘FABKIN’ ismini verdikleri bu yeni hormonu bloke ederek, hem Tip 1 tıpkı vakitte Tip 2 diyabetli farelerde hastalığın ortadan kalktığını belirtti. FABKIN hormonu, yağların yıkılımı sırasında yağ hücrelerinin kendisinin ürettiği bir hormon. Bu hormonun pankreasın işlevini etkilediği ve beta hücrelerinden insülin üretimini denetim ettiği bu yeni çalışma ile ortaya çıkarıldı. FABKIN hormonu şimdiye dek bilinmeyen, fazlaca olağan dışı bir moleküler düzenek aracılığı ile bu kritik fonksiyonu denetim ediyor.
“DİYABET İÇİN UMUT VERİCİ”
Hotamışlıgil ve grubunun Nature mecmuasında yayınlanan araştırmasına bakılırsa, Tip 1 yahut Tip 2 diyabetli farelerde kandaki FABKIN hormonu düzeylerinin olağandışı derecede yüksek olduğu görüldü. Bu büsbütün tıpkı biçimde insanlarda da gözlenen bir değişiklik. Araştırmacılar, FABKIN aktivitesinin bloke edilmesinin hayvanlarda her iki diyabet formunun da gelişmesini engellediğini belirtti. Araştırmacılara göre FABKIN hormon kompleksi insanlarda da benzeri bir rol oynadığı ve insan beta hücreleri üzerinde de birebir etkiyi gösterdiği için, diyabet için fazlaca umut verici ve süratle uygulamaya geçebilecek bir tedavi korunma ve formülü amacı olabilir.
FABKIN HORMONUNUN BEDENİMİZDEKİ FONKSİYONU NEDİR?
İnsülin ve leptin üzere birfazlaca hormon metabolizmanın düzenlenmesinde rol oynuyor ve emsal moleküler özelliklere sahip. FABKIN, tek bir tanımlanmış reseptörü olan tek bir molekül olmadığı için klasik hormonlardan çok farklı bir hormon olarak karşımıza çıkıyor ve yeni bir molküler düzenek ile faaliyet gösteriyor. Klâsik hormon fonksiyonlarının tersine, FABKIN hormonu yağ asidi bağlayıcı protein 4 (FABP4), adenosin kinaz (ADK) ve nükleozid difosfat kinaz (NDPK) dahil olmak üzere üç farklı proteinden oluşan işlevsel bir protein kompleksinden oluşuyor. Bir dizi deneyi takiben araştırmacılar FABKIN hormonunun hücrelerin haricindeki güç sinyallerini düzenlediğini belirlediler. Bu sinyaller sonrasındasında amaç hücre işlevini yönetim etmek için öbür bir reseptör ailesi aracılığıyla hareket ediyor. Hem Tip 1 birebir vakitte Tip 2 diyabet durumunda, yağ dokusu olağandışı seviyelerde FABKIN üretiyor ve bu yüksek ölçüde kanda dolaşan hormon, pankreasta insülin üretiminden sorumlu olan beta hücrelerini fonksiyonunu bozuyor ve ölmelerine sebep oluyor. Bu seviyeler genetik yollarla yahut bir prototip ilaç kullanması ile azaltıldığında ise her iki diyabet çeşidinin ortaya çıkmasına pürüz olunuyor.
DİYABETE KARŞI YENİ VE AKTİF BİR TEDAVİ MÜMKÜNLÜĞÜ MÜMKÜN
Hotamışligil ve grubu, 10 sene evvel FABP4 olarak bilinen bir proteinin, adipositlerde depolanan yağların açlığa reaksiyon olarak yıkıldığı vakit (lipoliz sırasında) bu hücrelerden salgılandığını keşfetmişti. bu biçimdedan beri yapılan epey sayıda çalışma, sirkülasyondaki FABP4 seviyeleri ile obezite, diyabet, kardiyovasküler hastalık ve kanser dahil olmak üzere pek hayli metabolik hastalık ile münasebetini göstermiş lakin moleküler sistemleri ve hastalıklardaki rolünü ortaya çıkaramamıştı. Hotamışlıgil ve çalışma arkadaşlarının uzun yıllar süren çalışmaları bu değerli soruların karşılığını ortaya çıkararak, diyabete karşı yeni ve aktif bir tedavi mümkünlüğünü mümkün hale getirdi ve endokrinoloji ve metabolizma alanlarında değerli bir yeni bakış açısı ortaya çıkmasına sebep oldu. Araştırma, 8 Aralık 2021’de Nature mecmuasında online olarak yayınlandı.
TİP 1 VE TİP 2 DİYABETLİ FARELERDE HASTALIK ORTADAN KALKTI
On yıllardır, adipositlerdeki (yağ hücreleri) güç rezervlerinin durumunu başka metabolik organlara ileterek uygun endokrin reaksiyonları ortaya çıkaran sinyalleri araştıran takım, pankreas beta hücrelerinden insülin üretimini denetim eden yeni bir mekanizmayı aydınlığa çıkardı.
Prof. Dr. Hotamışlıgil ve grubu, ‘FABKIN’ ismini verdikleri bu yeni hormonu bloke ederek, hem Tip 1 tıpkı vakitte Tip 2 diyabetli farelerde hastalığın ortadan kalktığını belirtti. FABKIN hormonu, yağların yıkılımı sırasında yağ hücrelerinin kendisinin ürettiği bir hormon. Bu hormonun pankreasın işlevini etkilediği ve beta hücrelerinden insülin üretimini denetim ettiği bu yeni çalışma ile ortaya çıkarıldı. FABKIN hormonu şimdiye dek bilinmeyen, fazlaca olağan dışı bir moleküler düzenek aracılığı ile bu kritik fonksiyonu denetim ediyor.
“DİYABET İÇİN UMUT VERİCİ”
Hotamışlıgil ve grubunun Nature mecmuasında yayınlanan araştırmasına bakılırsa, Tip 1 yahut Tip 2 diyabetli farelerde kandaki FABKIN hormonu düzeylerinin olağandışı derecede yüksek olduğu görüldü. Bu büsbütün tıpkı biçimde insanlarda da gözlenen bir değişiklik. Araştırmacılar, FABKIN aktivitesinin bloke edilmesinin hayvanlarda her iki diyabet formunun da gelişmesini engellediğini belirtti. Araştırmacılara göre FABKIN hormon kompleksi insanlarda da benzeri bir rol oynadığı ve insan beta hücreleri üzerinde de birebir etkiyi gösterdiği için, diyabet için fazlaca umut verici ve süratle uygulamaya geçebilecek bir tedavi korunma ve formülü amacı olabilir.
FABKIN HORMONUNUN BEDENİMİZDEKİ FONKSİYONU NEDİR?
İnsülin ve leptin üzere birfazlaca hormon metabolizmanın düzenlenmesinde rol oynuyor ve emsal moleküler özelliklere sahip. FABKIN, tek bir tanımlanmış reseptörü olan tek bir molekül olmadığı için klasik hormonlardan çok farklı bir hormon olarak karşımıza çıkıyor ve yeni bir molküler düzenek ile faaliyet gösteriyor. Klâsik hormon fonksiyonlarının tersine, FABKIN hormonu yağ asidi bağlayıcı protein 4 (FABP4), adenosin kinaz (ADK) ve nükleozid difosfat kinaz (NDPK) dahil olmak üzere üç farklı proteinden oluşan işlevsel bir protein kompleksinden oluşuyor. Bir dizi deneyi takiben araştırmacılar FABKIN hormonunun hücrelerin haricindeki güç sinyallerini düzenlediğini belirlediler. Bu sinyaller sonrasındasında amaç hücre işlevini yönetim etmek için öbür bir reseptör ailesi aracılığıyla hareket ediyor. Hem Tip 1 birebir vakitte Tip 2 diyabet durumunda, yağ dokusu olağandışı seviyelerde FABKIN üretiyor ve bu yüksek ölçüde kanda dolaşan hormon, pankreasta insülin üretiminden sorumlu olan beta hücrelerini fonksiyonunu bozuyor ve ölmelerine sebep oluyor. Bu seviyeler genetik yollarla yahut bir prototip ilaç kullanması ile azaltıldığında ise her iki diyabet çeşidinin ortaya çıkmasına pürüz olunuyor.
DİYABETE KARŞI YENİ VE AKTİF BİR TEDAVİ MÜMKÜNLÜĞÜ MÜMKÜN
Hotamışligil ve grubu, 10 sene evvel FABP4 olarak bilinen bir proteinin, adipositlerde depolanan yağların açlığa reaksiyon olarak yıkıldığı vakit (lipoliz sırasında) bu hücrelerden salgılandığını keşfetmişti. bu biçimdedan beri yapılan epey sayıda çalışma, sirkülasyondaki FABP4 seviyeleri ile obezite, diyabet, kardiyovasküler hastalık ve kanser dahil olmak üzere pek hayli metabolik hastalık ile münasebetini göstermiş lakin moleküler sistemleri ve hastalıklardaki rolünü ortaya çıkaramamıştı. Hotamışlıgil ve çalışma arkadaşlarının uzun yıllar süren çalışmaları bu değerli soruların karşılığını ortaya çıkararak, diyabete karşı yeni ve aktif bir tedavi mümkünlüğünü mümkün hale getirdi ve endokrinoloji ve metabolizma alanlarında değerli bir yeni bakış açısı ortaya çıkmasına sebep oldu. Araştırma, 8 Aralık 2021’de Nature mecmuasında online olarak yayınlandı.