Mezkur nasıl yazılır TDK ?

Deniz

New member
Mezkûr Mu, Mezkur Mu? Türkçe'yi Çözüme Kavuşturmanın En Eğlenceli Yolu

Hadi gelin, hep birlikte Türkçe'nin en karmaşık, en kafa karıştırıcı, hatta bazen "ne yazacağını şaşırttığı" bir soruya ışık tutalım: "Mezkûr" mu, "Mezkur" mu? Hayatımıza o kadar yerleşmiş ki, her gün mutlaka birinin bu kelimenin doğru yazımını yanlış yazdığını fark ediyoruz. Bu kadar önemli ve günlük hayatımıza bu kadar yakın bir soru! Hem de sadece bir harf farkı ile...

Bu yazı, kelime yazımından çok, bu yazım hatasıyla nasıl başa çıktığımıza odaklanacak. Elbette dilbilgisi uzmanlarının tavsiyeleriyle değil, biraz mizahi, biraz da stratejik bir bakış açısıyla! Hadi, Türkçe'yi yanlış yazan arkadaşlarımızı affederek başlayalım!

Mezkûr mü? Mezkur mu? Gelin, Türkçeyi Şekillendirelim!

Türk Dil Kurumu’na (TDK) göre doğru yazım "mezkur" olmalıdır. Peki, biz neden bazen "mezkûr" diyoruz? İşte bu, dilin gücü! İnsanlar, dilde bazı kelimelerin yazılışını yanlış anladıkça, onlara kendi dünyalarındaki bir anlam yüklerler. Bu da dilin evrimini sağlar. Ama biz TDK’ye saygı gösterip, doğru yazım "mezkur" diyelim.

Bunu açıklamak gerekirse, “mezkur”, geçmişte sözü edilen veya adı anılan anlamına gelir. TDK’nin verdiği tanıma bakacak olursak, bu kelime kesinlikle "mezkûr" şeklinde yazılmamalıdır. Bu tür yazım hataları, genellikle kelimenin telaffuzundan kaynaklanır. Birçok kişi, "mezkur" kelimesinin telaffuzunu "mezkûr" olarak yaptığı için yazımda da aynı hataya düşer. Fakat unutmayın, doğru yazımda her şeyin düzeni var!

Erkeklerin Stratejik Bakış Açısı: Bir Hedef Belirleyelim, Çözümü Hızlıca Bulalım

Erkeklerin genellikle çözüm odaklı yaklaşımını göz önünde bulundurduğumuzda, çoğu zaman soruna hızla bir çözüm üretme eğiliminde olduklarını görürüz. "Mezkur" kelimesinin doğru yazımını bulmak, bir problemi çözme görevi gibi düşünülebilir. O halde erkekler, bu kelimeyi doğru yazmanın yolunun “şüpheleri ortadan kaldırmaktan” geçtiğini hemen fark ederler. Türk Dil Kurumu ne diyorsa, doğru olan odur. Bu noktada “mezkûr” yazmak, tıpkı bir projede yanlış bir çözüm önerisi sunmak gibidir. Hedef, doğru sonuçtur ve o sonuç da TDK'nin verdiği biçimdeki “mezkur”dur.

Bir erkek düşünün, yazım yanlışını fark etti. Bunu hızlıca düzeltip, doğru yazım "mezkur"u kabul etmekte ne gibi bir zorluk var? İşte çözüm odaklı bir yaklaşım, sorunu halleder. Bu bakış açısı, günlük hayatta da karşımıza çıkar: Bir hata yapıldığında, doğruyu bulmak için doğrudan bir strateji geliştirirler ve sonunda başarıya ulaşırlar.

Kadınların Empatik Yaklaşımı: Dilin Duygusal Boyutu ve Toplumsal Bağlam

Kadınların dil kullanımı, genellikle daha duygusal ve toplumsal bağlamlarla şekillenir. Bu bakış açısına göre, “mezkur” kelimesinin doğru yazımı üzerine yapılan tartışma, bir hata düzeltilmesinden çok, dilin bir anlam taşıyan ve duygusal etkiler yaratabilen bir araç olarak kullanılmasını gösterir. Kadınlar, yazım yanlışlarını düzeltirken, bunun toplumsal etkilerini ve insanların dildeki yanlış anlamaları nasıl deneyimleyeceğini düşünürler.

Örneğin, bir kadın, bir kişinin "mezkûr" yazmasını yanlış bulsa da, bunun ardında bazen sadece telaffuzun etkisi olduğunu anlayabilir. Bu, bir anlamda bir empati durumudur. Kadınlar, dildeki yanlış yazımları sadece bir hata olarak görmekle kalmaz, aynı zamanda bu hatanın nasıl ortaya çıktığını ve bunu düzeltmenin yollarını düşünürler. Toplumsal bir düzeyde, dilin etkisi de önemlidir; insanlar bazen kelimeleri doğru yazmaya çalışırken, yanlış anlamalar ortaya çıkabilir.

Bir kadın düşünün, "mezkûr" yazım hatası hakkında bir arkadaşına açıklama yapıyor. Burada yanlış anlamanın, samimi bir açıklama ve empatiyle çözüme kavuşturulması önemlidir. Kadınlar için dil, sadece doğru yazmak değil, aynı zamanda bu yazımın arkasındaki anlamı ve toplumsal bağlamı da içerir.

Mezkur ve Mezkûr: Bir Toplumsal Dil Mücadelesi

Bu yazım hatası sorunu, aslında yalnızca dilbilgisel bir mesele değildir; aynı zamanda toplumsal bir olgudur. "Mezkûr" diyenler, bu kelimenin yanlış bir yazım olmadığını düşünebilir ve kelimenin yanlış yazılmasının nedenlerinin kültürel ve toplumsal yapılarla bağlantılı olduğunu savunabilirler. Dil, sadece kuralların bir ürünü değil, aynı zamanda yaşadığımız dünyanın da bir yansımasıdır. Bu yazım sorunu, dilin evrimini, toplumun dildeki doğruları ve yanlışları nasıl şekillendirdiğini de ortaya koyar.

Bu noktada, erkeklerin çözüm odaklı, hızlıca doğruyu bulma yaklaşımı ve kadınların empatik, toplumsal bağlamda dilin anlamını sorgulama tutumu arasındaki farklar dikkate değer. Bir tarafta, doğru yazım için atılacak adımların hızlıca belirlendiği stratejik bir düşünce; diğer tarafta ise bu dilsel yanlışın toplumsal etkilerinin ve insanların dildeki yanlış anlamalarının dikkatlice gözlemlendiği bir duygu dünyası var.

Sonuç: “Mezkûr” mu, “Mezkur” mu? Hepimiz Farklıyız!

Bu yazıda "mezkûr" ve "mezkur" arasındaki farkı araştırırken, dilin sadece yazım kurallarından ibaret olmadığını, aynı zamanda toplumsal ve kültürel bir yapıyı yansıttığını da fark ettik. Sonuç olarak, dilin doğru kullanımı bir mesele olsa da, bu konuda bir hatadan çok daha fazlası var. Hepimizin dil yolculuğu farklı ve her birimiz bu yolculukta farklı bakış açıları geliştirebiliriz.

Peki, siz "mezkûr" ve "mezkur" yazarken hangi yaklaşımı benimsiyorsunuz? Hangi bakış açısına daha yakınsınız: Hızlı bir çözüm mü yoksa derinlemesine bir empati mi? Bu sorularla yazıyı sonlandırırken, düşüncelerinizi yorumlarda paylaşmanızı bekliyorum!