EliteDizqn
Active member
Gökmusa köyünde hayvancılık yapan 40 yaşındaki Ahmet Kartal, 2 gün evvel akşam saatlerinde hayvanlarına bakmaya gittiğinde yeni bir oğlağın doğduğunu fark etti. Kartal, oğlağın gözlerinin alnının ortasında bulunduğu görür görmez şaşırdı.
Ahmet Kartal, gazetecilere, yaklaşık 25 yıldan bu yana hayvancılıkla uğraştığını, birinci sefer bu biçimde farklı bir durumla karşılaştığını belirterek, şunları söylemiş oldu:
“Dün akşam bu oğlak dünyaya geldi. Oğlağı emzirmeye gittiğimde ahırda birinci gördüğümde ürperdim. Oğlak ses vermedi, fotoğrafını çektiğimde oğlağın gördüğünü hissettim. 25 yıldır bu işi yapıyorum. Birinci kere bu biçimde bir şeyle karşılaştım. Anasına emzirmeye çalışıyorum lakin süt içmiyor. Büyük ihtimalle yaşayamaz. bu biçimde bir şey ne gördüm ne de duydum. gorenler de şaşırıyor. Ayrıyeten şoförlük yaptığım için bununla ilgilenemem, yetkililerin gdolayıp yaşatmasını istiyorum.“
“ZAMAN VAKİT RASTLADIĞIMIZ BİR DURUM”
Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Veteriner Fakültesi Patoloji Ana Bilim Kolu Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Uyar, olgunun büsbütün doğumsal bir bozukluk olarak gerçekleştiğini söylemiş oldu.
Bu tıp olaylara vakit zaman rastladıklarını anlatan Uyar, şunları kaydetti:
“Bilimsel olarak ‘sebosefali‘ ismi veriyoruz bu duruma. Bu sebosefalide her göz başka bir göz çukurunda şekillenmesi gerekirken burada iki göz küçük kalmış ve tek göz çukurunda şekillenmiştir. Bu olguda bununla birlikte burunda da bir anomali var buna da arinosefali denmektedir. Bu tıp durumlarda burun ya küçük şekillenebilir ya da hiç şekilenmeyebilir. Ayrıyeten kulakta anomali var. bir daha alt çene de çok büyük şekillenmiştir. Bunlar doğmasal anomali bir durumdur. Vakit zaman gerek insanlarda gerekse hayvanlarda rastladığımız bir durum. Bu olaylara patoloji kitaplarımızda da yer vermekteyiz. Çok sık şekillenmez çoklukla viral hastalıklara bağlı olarak, ayrıyeten genetik bozukluğa ve enfeksiyoz toksik hastalıklara bağlı da şekillenebilir. Bu da onlardan bir tanesi. Oğlağın annesi yahut babasında rastgele bir bozukluk olmayabilir fakat anne karnındayken bu saydığımız durumdan bir sebebe ya da fazlaca şiddetli bir yüksek ateşe maruz kalındığında bu çeşit anomalilere rastlanabilir.”
Ahmet Kartal, gazetecilere, yaklaşık 25 yıldan bu yana hayvancılıkla uğraştığını, birinci sefer bu biçimde farklı bir durumla karşılaştığını belirterek, şunları söylemiş oldu:
“Dün akşam bu oğlak dünyaya geldi. Oğlağı emzirmeye gittiğimde ahırda birinci gördüğümde ürperdim. Oğlak ses vermedi, fotoğrafını çektiğimde oğlağın gördüğünü hissettim. 25 yıldır bu işi yapıyorum. Birinci kere bu biçimde bir şeyle karşılaştım. Anasına emzirmeye çalışıyorum lakin süt içmiyor. Büyük ihtimalle yaşayamaz. bu biçimde bir şey ne gördüm ne de duydum. gorenler de şaşırıyor. Ayrıyeten şoförlük yaptığım için bununla ilgilenemem, yetkililerin gdolayıp yaşatmasını istiyorum.“
“ZAMAN VAKİT RASTLADIĞIMIZ BİR DURUM”
Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Veteriner Fakültesi Patoloji Ana Bilim Kolu Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Uyar, olgunun büsbütün doğumsal bir bozukluk olarak gerçekleştiğini söylemiş oldu.
Bu tıp olaylara vakit zaman rastladıklarını anlatan Uyar, şunları kaydetti:
“Bilimsel olarak ‘sebosefali‘ ismi veriyoruz bu duruma. Bu sebosefalide her göz başka bir göz çukurunda şekillenmesi gerekirken burada iki göz küçük kalmış ve tek göz çukurunda şekillenmiştir. Bu olguda bununla birlikte burunda da bir anomali var buna da arinosefali denmektedir. Bu tıp durumlarda burun ya küçük şekillenebilir ya da hiç şekilenmeyebilir. Ayrıyeten kulakta anomali var. bir daha alt çene de çok büyük şekillenmiştir. Bunlar doğmasal anomali bir durumdur. Vakit zaman gerek insanlarda gerekse hayvanlarda rastladığımız bir durum. Bu olaylara patoloji kitaplarımızda da yer vermekteyiz. Çok sık şekillenmez çoklukla viral hastalıklara bağlı olarak, ayrıyeten genetik bozukluğa ve enfeksiyoz toksik hastalıklara bağlı da şekillenebilir. Bu da onlardan bir tanesi. Oğlağın annesi yahut babasında rastgele bir bozukluk olmayabilir fakat anne karnındayken bu saydığımız durumdan bir sebebe ya da fazlaca şiddetli bir yüksek ateşe maruz kalındığında bu çeşit anomalilere rastlanabilir.”