EliteDizqn
Active member
Bursa’da müzik aletleri satan iş yeri sahibi Rüstem Avcı’nın, 6 yıl boyunca dükkanında baktığı ‘Simba’ isimli kedisi kayboldu. Tüm aramalarına karşın bulamadığı kedisinin anısını yaşatmak isteyen Avcı, ‘Simba’nın formunu ukulelenin baş kısmına tasarladı.
Kedi başlı ukulelenin seri üretimine geçen Avcı, biroldukça ülkeye de ihracat yapmaya başladı. İş yerlerindeki tüm çalışanlarının hayvansever olduğunu ve tüm gelirlerinin yüzde 12’sini sokak hayvanlarına başladığını belirten Avcı, kedi başlı ukuleleyi gorenlerden olumlu geri dönüşler aldığını söylemiş oldu.
‘ACISI FARKLI OLDU’
Kedisi ‘Simba’yı bulma sürecinden bahseden Rüstem Avcı, “Bizim bütün çalışanlarımız hayvansever olmak zorunda değil hayvan üzere sever olmak zorunda. Bu mevzuda mesleksel yeterlilik tabi değerli lakin hayvansever olma zorunluluğunu kesinlikle çalışanlarımıza dayatıyoruz. ömrün estetiği içerisinde müzik de var, hayvanlar da var. Bütün canlılar da var. Doğal olarak biz de bundan kendimizi farklı düşünemiyoruz. Her gün doğal olarak iş yerimizin önünden birfazlaca kedi, köpek gelip geçiyor. Lakin bir tane kedi geldi. Otomobilin motorundan çıktı, kalbimize girdi. Küçücük bir şeydi. Biz bunu epey sevdik. O denli bir bağlantı kurdu ki biroldukca kedi var lakin o bizim için apayrıydı. daha sonra bu kedi kayboldu. Sırra kadem bastı. 6 yıl bizimle hayatıştı. Onun acısı başkalarından farklı oldu. Epey aradık fakat bulamadık” dedi.
‘DÜNYAYA SATIYORUZ’
Simba için proje ürettiklerini belirten Avcı, “Simba’yı yaşatalım dedik. Bianca Simba ismi altında 2 aylık bir çalışmanın akabinde ukulele ürettik. her insanın alıp çalabileceği bir enstrüman ürettik. Estetiği de Simba’ya uygun olduğu için 2 aylık bir dizaynın akabinde Simba Ukulele’yi ürettik ve fazlaca fevkalade dönüşler aldık. Uygun ki de üretmişiz. Artık dünyaya satışını yapıyoruz. Tasarım bir hayalle başladı ancak vakit ilerledikçe gördük ki biz bu alanda en âlâ eseri üretmişiz. çabucak sonrasında bunun patentini ve lisansını da aldık. Simba Ukulelerinin en hoş yanı ondan elde ettiğimiz karın yüzde 12’sini sokak hayvanlarına harcıyoruz” diye konuştu.
UKULELE NEDİR?
Hawaii’de, enstrümanın klavyesi üzerinde parmakların süratle hareket etmesi niçiniyle “Zıplayan Pire” manasına gelen “Ukulele” ismini aldı.
Ukulele, 1959 yılından beri ABD’nin bir eyaleti olan Hawaii’den Kuzey Amerika’ya, oradan da Avrupa’ya yayıldı. İngiltere’de eşlik enstrümanı olarak epey sevildi. Billy Wilder’in “Bazıları Sıcak Sever (Some Like It Hot)” sinemasında Marilyn Monroe’nin ukulele çalması enstrümanın yaygınlaşmasını sağladı. YouTube üzerinden tanınan müzikçi ve kelam muharriri Julia Nunes tarafınca enstrümana kült statüsü verildi. Memleketler arası tanınırlığı ise Jake Shimabukuro yardımıyla oldu. Ukulele biçim olarak gitara benzeyen, 4 naylon telli bir entrümandır. Gitar familyasından gelmektedir. Hawaii gitarı olarak da bilinir. Ancak aslında Portekizli göçmenler tarafınca Hawaii’ye getirmiştir.
Kedi başlı ukulelenin seri üretimine geçen Avcı, biroldukça ülkeye de ihracat yapmaya başladı. İş yerlerindeki tüm çalışanlarının hayvansever olduğunu ve tüm gelirlerinin yüzde 12’sini sokak hayvanlarına başladığını belirten Avcı, kedi başlı ukuleleyi gorenlerden olumlu geri dönüşler aldığını söylemiş oldu.
‘ACISI FARKLI OLDU’
Kedisi ‘Simba’yı bulma sürecinden bahseden Rüstem Avcı, “Bizim bütün çalışanlarımız hayvansever olmak zorunda değil hayvan üzere sever olmak zorunda. Bu mevzuda mesleksel yeterlilik tabi değerli lakin hayvansever olma zorunluluğunu kesinlikle çalışanlarımıza dayatıyoruz. ömrün estetiği içerisinde müzik de var, hayvanlar da var. Bütün canlılar da var. Doğal olarak biz de bundan kendimizi farklı düşünemiyoruz. Her gün doğal olarak iş yerimizin önünden birfazlaca kedi, köpek gelip geçiyor. Lakin bir tane kedi geldi. Otomobilin motorundan çıktı, kalbimize girdi. Küçücük bir şeydi. Biz bunu epey sevdik. O denli bir bağlantı kurdu ki biroldukca kedi var lakin o bizim için apayrıydı. daha sonra bu kedi kayboldu. Sırra kadem bastı. 6 yıl bizimle hayatıştı. Onun acısı başkalarından farklı oldu. Epey aradık fakat bulamadık” dedi.
‘DÜNYAYA SATIYORUZ’
Simba için proje ürettiklerini belirten Avcı, “Simba’yı yaşatalım dedik. Bianca Simba ismi altında 2 aylık bir çalışmanın akabinde ukulele ürettik. her insanın alıp çalabileceği bir enstrüman ürettik. Estetiği de Simba’ya uygun olduğu için 2 aylık bir dizaynın akabinde Simba Ukulele’yi ürettik ve fazlaca fevkalade dönüşler aldık. Uygun ki de üretmişiz. Artık dünyaya satışını yapıyoruz. Tasarım bir hayalle başladı ancak vakit ilerledikçe gördük ki biz bu alanda en âlâ eseri üretmişiz. çabucak sonrasında bunun patentini ve lisansını da aldık. Simba Ukulelerinin en hoş yanı ondan elde ettiğimiz karın yüzde 12’sini sokak hayvanlarına harcıyoruz” diye konuştu.
UKULELE NEDİR?
Hawaii’de, enstrümanın klavyesi üzerinde parmakların süratle hareket etmesi niçiniyle “Zıplayan Pire” manasına gelen “Ukulele” ismini aldı.
Ukulele, 1959 yılından beri ABD’nin bir eyaleti olan Hawaii’den Kuzey Amerika’ya, oradan da Avrupa’ya yayıldı. İngiltere’de eşlik enstrümanı olarak epey sevildi. Billy Wilder’in “Bazıları Sıcak Sever (Some Like It Hot)” sinemasında Marilyn Monroe’nin ukulele çalması enstrümanın yaygınlaşmasını sağladı. YouTube üzerinden tanınan müzikçi ve kelam muharriri Julia Nunes tarafınca enstrümana kült statüsü verildi. Memleketler arası tanınırlığı ise Jake Shimabukuro yardımıyla oldu. Ukulele biçim olarak gitara benzeyen, 4 naylon telli bir entrümandır. Gitar familyasından gelmektedir. Hawaii gitarı olarak da bilinir. Ancak aslında Portekizli göçmenler tarafınca Hawaii’ye getirmiştir.