melegimsin
Member
Zeki Müren’in sırdaşı Göksenin Çakmak, Müren’in tüm sırlarını Onur Akay’a anlattı.
Ses sanatkarı ve Muharrir Onur Akay, 24 Eylül 1996 yılında vefat eden Zeki Müren’in, Cuma günü 25. vefat yıldönümü olması niçiniyle, son 18 yılına tanıklık eden ve Müren’le birebir konutu paylaşan yakın dostu ve sırdaşı Göksenin Çakmak’la, özel bir röportaj yaptı. Akay yazısında, “24 Eylül 1996 yılında hayatını kaybeden Zeki Müren, bu sene vefat ettiği İzmir’deki yıkılan eski TRT binasının yerinde bulunan, manolya ağacının altında anılacak.” açıklamasını da yaptı.
Röportajın birinci kısmını dün kendi internet sitesinde yayınlayan Akay, ikinci kısmını ise bugün Aydınlık Gazetesi’nde yayımladı.
Zeki Müren’in karakutusu olarak da bilinen Göksenin Çakmak, yıllar evvel isim vermeden yaptığı tüm açıklamalarındaki merak edilen isimleri, tek tek Onur Akay’a deklare etti.
Çakmak röportajda, Zeki Müren’in tabutla defnedildiğini açıklarken, yerine getirilmeyen bir vasiyetin de bahsetti.
Bursa Buyruk Sultan Mezarlığı’na defnedilen Zeki Müren’in, aslında İstanbul Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedilmek istediğini deklare etti. Onur Akay’ın, “Zeki Müren’in tabutla gömüldüğünü duydum. Bu gerçek mu? Şayet doğruysa bunun niçini nedir?” sorusuna, “Evet tabutla gömüldü ve ben epeyce şaşırdım. Ailesi o denli istemiş dediler. Bülent Ersoy önümde, yağmur yağıyor. Halk bizi ittiriyor. Bülent’le ikimiz Zeki Bey’in üstüne mezara düşüyorduk.” tabirlerini kullandı. Ayrıyeten, “Binlerce sefer söylemiş oldu. Otomobille Levent’ten Taksim’e giderken Zincirlikuyu’nun önünden her geçtiğimizde, ‘İleride buyruğu hak vaki olduğunda beni buraya gömün çocuklar’ kederi.” açıklaması ile Sanat Güneşi’nin vasiyeti ile ilgili kendi kelamlarını deklare etti.
Zeki Müren sinemasının senaryosunu yazan Levent Kazak’ın, kendisinden bilgi aldığını da açıklayan Çakmak, Levent Kazak’la 100 saat telefonda konuştuğunu, evvel 2 senaryo hazırladığını, lakin beğenmeyerek çöpe attığını itiraf ettiğini, fakat kendisine danışarak hazırladığı senaryoyu beğendiğini söylemiş oldu. Sinemayla ilgili de “Bir gerçek Zeki Müren ve bir hayal Zeki Müren var” diyerek bilgi verdi.
“LEVENT KIRCA’YA TEŞEKKÜR ETTİ”
Çağlar Çorumlu’nun Oynadığı ve Zeki Müren’in taklit edildiği reklam sinemasının sonunda, “taklitler asıllarını yaşatır” kelamının Zeki Müren’e ilişkin olduğunu lisana getiren Göksenin Çakmak, “Zeki Müren taklitlerinin yapılmasından hiç hoşlanmazdı. Atilla Arcan vardı. Bir gün oturuyoruz Zeki Bey’in taklidini yapıyor. Gözlüğü ve peruğuna kadar. Taklit yaparken Kahır Mektubu müziğini söylüyor fakat Zeki Müren’in sesini kullanıyor. Taklit bitince Zeki Müren bir okkalı küfür savurdu ve “Sıkıyorsa çık kendi sesinle oku da goreyim” dedi. Taklitlerinin yapılmasına hayli sonlanırdı. Bir tek Levent Kırca’nın yaptığı taklide epeyce güldü. Benim yanımda ajandasını açıp numarasını buldu, aradı ve teşekkür etti. Bir kış günüydü Bodrumda’ki konutundaydık ve Zeki Beyefendi dedi ki:
“Levent’ciğim, ben şimdiye kadar taklitlerimin yapılmasından hiç haz duymazdım fakat inan birinci sefer birine kızmıyorum o da sensin. Elimi o denli mi yapıyor muşum? Dudağımı bu biçimde mi büküyor muşum? Gözümü bu biçimde mi kısıyor muşum?” dedi ve epeyce güldü. Lakin Zeki Beyefendi yaşasaydı bu reklam sinemasını beğenirdi. Zira Zeki Müren’in sesini kullanmıyor. Kullananlara epey kızıyordu.” sözlerini kullandı.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Ses sanatkarı ve Muharrir Onur Akay, 24 Eylül 1996 yılında vefat eden Zeki Müren’in, Cuma günü 25. vefat yıldönümü olması niçiniyle, son 18 yılına tanıklık eden ve Müren’le birebir konutu paylaşan yakın dostu ve sırdaşı Göksenin Çakmak’la, özel bir röportaj yaptı. Akay yazısında, “24 Eylül 1996 yılında hayatını kaybeden Zeki Müren, bu sene vefat ettiği İzmir’deki yıkılan eski TRT binasının yerinde bulunan, manolya ağacının altında anılacak.” açıklamasını da yaptı.
Röportajın birinci kısmını dün kendi internet sitesinde yayınlayan Akay, ikinci kısmını ise bugün Aydınlık Gazetesi’nde yayımladı.
Zeki Müren’in karakutusu olarak da bilinen Göksenin Çakmak, yıllar evvel isim vermeden yaptığı tüm açıklamalarındaki merak edilen isimleri, tek tek Onur Akay’a deklare etti.
Çakmak röportajda, Zeki Müren’in tabutla defnedildiğini açıklarken, yerine getirilmeyen bir vasiyetin de bahsetti.
Bursa Buyruk Sultan Mezarlığı’na defnedilen Zeki Müren’in, aslında İstanbul Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedilmek istediğini deklare etti. Onur Akay’ın, “Zeki Müren’in tabutla gömüldüğünü duydum. Bu gerçek mu? Şayet doğruysa bunun niçini nedir?” sorusuna, “Evet tabutla gömüldü ve ben epeyce şaşırdım. Ailesi o denli istemiş dediler. Bülent Ersoy önümde, yağmur yağıyor. Halk bizi ittiriyor. Bülent’le ikimiz Zeki Bey’in üstüne mezara düşüyorduk.” tabirlerini kullandı. Ayrıyeten, “Binlerce sefer söylemiş oldu. Otomobille Levent’ten Taksim’e giderken Zincirlikuyu’nun önünden her geçtiğimizde, ‘İleride buyruğu hak vaki olduğunda beni buraya gömün çocuklar’ kederi.” açıklaması ile Sanat Güneşi’nin vasiyeti ile ilgili kendi kelamlarını deklare etti.
Zeki Müren sinemasının senaryosunu yazan Levent Kazak’ın, kendisinden bilgi aldığını da açıklayan Çakmak, Levent Kazak’la 100 saat telefonda konuştuğunu, evvel 2 senaryo hazırladığını, lakin beğenmeyerek çöpe attığını itiraf ettiğini, fakat kendisine danışarak hazırladığı senaryoyu beğendiğini söylemiş oldu. Sinemayla ilgili de “Bir gerçek Zeki Müren ve bir hayal Zeki Müren var” diyerek bilgi verdi.
“LEVENT KIRCA’YA TEŞEKKÜR ETTİ”
Çağlar Çorumlu’nun Oynadığı ve Zeki Müren’in taklit edildiği reklam sinemasının sonunda, “taklitler asıllarını yaşatır” kelamının Zeki Müren’e ilişkin olduğunu lisana getiren Göksenin Çakmak, “Zeki Müren taklitlerinin yapılmasından hiç hoşlanmazdı. Atilla Arcan vardı. Bir gün oturuyoruz Zeki Bey’in taklidini yapıyor. Gözlüğü ve peruğuna kadar. Taklit yaparken Kahır Mektubu müziğini söylüyor fakat Zeki Müren’in sesini kullanıyor. Taklit bitince Zeki Müren bir okkalı küfür savurdu ve “Sıkıyorsa çık kendi sesinle oku da goreyim” dedi. Taklitlerinin yapılmasına hayli sonlanırdı. Bir tek Levent Kırca’nın yaptığı taklide epeyce güldü. Benim yanımda ajandasını açıp numarasını buldu, aradı ve teşekkür etti. Bir kış günüydü Bodrumda’ki konutundaydık ve Zeki Beyefendi dedi ki:
“Levent’ciğim, ben şimdiye kadar taklitlerimin yapılmasından hiç haz duymazdım fakat inan birinci sefer birine kızmıyorum o da sensin. Elimi o denli mi yapıyor muşum? Dudağımı bu biçimde mi büküyor muşum? Gözümü bu biçimde mi kısıyor muşum?” dedi ve epeyce güldü. Lakin Zeki Beyefendi yaşasaydı bu reklam sinemasını beğenirdi. Zira Zeki Müren’in sesini kullanmıyor. Kullananlara epey kızıyordu.” sözlerini kullandı.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı