EliteDizqn
Active member
Uzman Psikolog ve Danışman Yelda Başarak, bir süre yürüttüğü TV programcılığını bırakarak, “depresyon ve yeme bozuklukları konusunda” yüksek lisans yaparken edindiği deneyimleri kitap haline getirdi. Başarak, zayıflamak isteyenler için ruhsal dayanakların de yer aldığı kitapta okurları için motivasyon listesi hazırladı.
Televizyon programcılığı yaparken bir seyircisinin önerisi ile kitap yazmaya başladığını belirten Başaran, “Sağlıklı hayat programları hazırlayıp sunuyordum. Hekim arkadaşlarımla bir arada TV programları sunuyordum. Uzman psikolog ve psikoterapist kimliğim vardı. İstanbul Cerrahpaşa Fakültesinde yüksek lisans yaparken depresyon ve yeme bozukluklarını incelemiştim. Bunları incelerken kent şehir gezmeye başladım. TV programlarını bırakarak deneyimlerimi kitap haline çevirdim. İnşallah 1-2 ay daha sonra okuyucuyla buluşacak. Kitapta aslında her insanın bildiği şeyler var. Ben kitapta ‘şunu ye bunu ye’ demiyorum, bir motivasyon listesi veriyorum” dedi.
‘YUMRUK BÜYÜKLÜĞÜNDE YEMEK YİYECEKSİNİZ’
Yelda Başaran, kendisine en çok sorulan sorunun “Ne kadar yemek yemeliyiz” olduğunu belirterek, bu soruya ise kendisinin her vakit “Bir yemeğe oturduğunuz vakit ne kadar yiyeceğinizden bahsediyorum. Bana bu soru sorulduğunda ‘yumruğunuz kadar yiyeceksiniz’ diyorum. Zira mideniz yumruğunuz kadardır” yanıtını verdiğini söz etti.
İŞTAH AÇAN VE İŞTAH KAPATAN RENKLER
Yelda Başaran, iştahı açık olanların “az yeme” konusunda hayli zorlandığını hatırlatarak, kendisinin ise az yeme ya da epeyce yeme konusunda insanı ruhsal olarak da hazırlayacak değerli tavsiyelerinin olduğunu kaydetti.
İnsanların kilo alması ve vermesi için kıymetli motive kaynaklarının olduğunu kaydeden Başaran, renklerin de kitabındaki motive listesinde yer alan listede yer aldığını söz etti. İştah açan ve iştah kapatan renkler konusunda tüyolar veren Başaran, “örneğin pembe antidepresan bir renktir. Daima kızlara yakıştırılır lakin şayet ki iştahınızın kapanmasını istiyorsanız yemeğinizi pembe tabaklarda pembe bir ortamda yapabilirsiniz. Yeşilde iştah kapatır, sıhhatin rengidir. Mavide iştah kapatır. Ancak kırmızı iştahı açar. Zira adrenalin bir renktir. Kahverengide iştahı açar. İştahınızın açılmasını istiyorsanız kırmızı, sarı, turuncuya yakın olun. Kapanmasını istiyorsanız pembeye, yeşile ve mavi, birazcık ta mora yakın olun. Yemek reklamlarına baktığımız vakit genelde daima kırmızıdır, sarıdır, kahverengidir. Sıhhatin rengine baktığınız vakit genelde yeşil, beyaz renklidir. Mor istikrarın rengidir” tabirlerini kullandı.
BAKLAVA VE KEBAPLARA KARŞI “KAHVE” ÖNERİSİ
Yeme içmede istikrarın de kıymetine değinen Başaran, Gaziantep üzere bir gastronomi kentinde baklava kebap üzere kolay kilo aldıracak yiyeceklere karşı ise kahve teklifinde bulundu.
Yemek öncesi ve içinde içilecek kahve ile yeme konusunda istikrarın sağlanabileceğini kaydeden Başaran, “O yüzden kitabımın en kıymetli iletisi azı karar olmalı dengeyi bulmalıdır. O yüzden bir terazi diyetim var benim. Her şeyde dengeyi kurmalıyız. Kahvenin tokluk hissi özelliği var. Önünüze baklava verildiğinde kesinlikle evvel şekersiz bir kahve isteyin. Kahvenizi içtikten daha sonra 20 dakika o yemeği yememeye çalışın. Zira zihne tokluk hissi 20 dakikada gidiyor. daha sonrasında ufak ufak yemeye başlayabilirsiniz” diye konuştu.
Televizyon programcılığı yaparken bir seyircisinin önerisi ile kitap yazmaya başladığını belirten Başaran, “Sağlıklı hayat programları hazırlayıp sunuyordum. Hekim arkadaşlarımla bir arada TV programları sunuyordum. Uzman psikolog ve psikoterapist kimliğim vardı. İstanbul Cerrahpaşa Fakültesinde yüksek lisans yaparken depresyon ve yeme bozukluklarını incelemiştim. Bunları incelerken kent şehir gezmeye başladım. TV programlarını bırakarak deneyimlerimi kitap haline çevirdim. İnşallah 1-2 ay daha sonra okuyucuyla buluşacak. Kitapta aslında her insanın bildiği şeyler var. Ben kitapta ‘şunu ye bunu ye’ demiyorum, bir motivasyon listesi veriyorum” dedi.
‘YUMRUK BÜYÜKLÜĞÜNDE YEMEK YİYECEKSİNİZ’
Yelda Başaran, kendisine en çok sorulan sorunun “Ne kadar yemek yemeliyiz” olduğunu belirterek, bu soruya ise kendisinin her vakit “Bir yemeğe oturduğunuz vakit ne kadar yiyeceğinizden bahsediyorum. Bana bu soru sorulduğunda ‘yumruğunuz kadar yiyeceksiniz’ diyorum. Zira mideniz yumruğunuz kadardır” yanıtını verdiğini söz etti.
İŞTAH AÇAN VE İŞTAH KAPATAN RENKLER
Yelda Başaran, iştahı açık olanların “az yeme” konusunda hayli zorlandığını hatırlatarak, kendisinin ise az yeme ya da epeyce yeme konusunda insanı ruhsal olarak da hazırlayacak değerli tavsiyelerinin olduğunu kaydetti.
İnsanların kilo alması ve vermesi için kıymetli motive kaynaklarının olduğunu kaydeden Başaran, renklerin de kitabındaki motive listesinde yer alan listede yer aldığını söz etti. İştah açan ve iştah kapatan renkler konusunda tüyolar veren Başaran, “örneğin pembe antidepresan bir renktir. Daima kızlara yakıştırılır lakin şayet ki iştahınızın kapanmasını istiyorsanız yemeğinizi pembe tabaklarda pembe bir ortamda yapabilirsiniz. Yeşilde iştah kapatır, sıhhatin rengidir. Mavide iştah kapatır. Ancak kırmızı iştahı açar. Zira adrenalin bir renktir. Kahverengide iştahı açar. İştahınızın açılmasını istiyorsanız kırmızı, sarı, turuncuya yakın olun. Kapanmasını istiyorsanız pembeye, yeşile ve mavi, birazcık ta mora yakın olun. Yemek reklamlarına baktığımız vakit genelde daima kırmızıdır, sarıdır, kahverengidir. Sıhhatin rengine baktığınız vakit genelde yeşil, beyaz renklidir. Mor istikrarın rengidir” tabirlerini kullandı.
BAKLAVA VE KEBAPLARA KARŞI “KAHVE” ÖNERİSİ
Yeme içmede istikrarın de kıymetine değinen Başaran, Gaziantep üzere bir gastronomi kentinde baklava kebap üzere kolay kilo aldıracak yiyeceklere karşı ise kahve teklifinde bulundu.
Yemek öncesi ve içinde içilecek kahve ile yeme konusunda istikrarın sağlanabileceğini kaydeden Başaran, “O yüzden kitabımın en kıymetli iletisi azı karar olmalı dengeyi bulmalıdır. O yüzden bir terazi diyetim var benim. Her şeyde dengeyi kurmalıyız. Kahvenin tokluk hissi özelliği var. Önünüze baklava verildiğinde kesinlikle evvel şekersiz bir kahve isteyin. Kahvenizi içtikten daha sonra 20 dakika o yemeği yememeye çalışın. Zira zihne tokluk hissi 20 dakikada gidiyor. daha sonrasında ufak ufak yemeye başlayabilirsiniz” diye konuştu.