melegimsin
Member
Her hafta Türkiye ve gündeme dair mevzuları ve farklı ilgi alanlarından ağırladığı sürpriz konuk sanatkarları ile hem 100 Studio sahnesinden birebir vakitte PSM Online’dan seyirci karşısına çıkan “İbrahim Selim ile Bu Gece”nin bu haftaki konuğu yetenekli ve başarılı oyuncu İrem Helvacıoğlu oldu.
Kuvvetli PSM’nin sevilen programı “İbrahim Selim ile Bu Gece”nin bu haftaki konuğu hoş ve başarılı oyuncu İrem Helvacıoğlu samimi itirafları ve eğlenceli tutumuyla geceye damga vurdu.
Almanya doğumlu olan ve asker bir babanın kızı olan Helvacıoğlu, çocukluk yıllarının Almanya’dan döndükten daha sonra babasının mesleği gereği çocukluk ve birinci gençlik yıllarının Ankara, Erzurum ve Malatya içinde geçtiğini anlattı. Çok fazla kent ve yer değişikliği yapması sebebiyle kalıcı çocukluk ve gençlik arkadaşlıkları kuramadığını söz eden hoş oyuncu, bu durumun avantajlı tarafının ise gittiği yerlere daha kolay adapte olabilmesi ve yabacılık çekme hissiyatı barındırmaması olarak tabir etti.
Konservatuvar kısmı mezunu oyuncu İbrahim Selim’in “Hiç ailenden oyunculuk güzel hoş de bir de kolunda bir altın bileziğin olmasın mı?” diye bir yaklaşım oldu mu?” sorusuna; “Ben babama açık açık dedim üniversite imtihanı daha sonrasında konservatuvar okumak istediğimi. Hatta kendisine “Sen beni öteki bir okula göndermek istersen ve bunu bana diretirsen o okula giderim lakin seni kandıra kandıra giderim. Benim idealim konservatuvar.” dedim. Biz aile olarak birbirimize karşı daima bu türlü net ve dürüstüz. Babam da bu mevzuyla ilgili bana karşı durmadı ya da diğer bir şeye yönlendirmek istemedi beni. Ailem bana bunu dememişken olağan olarak “Kolunda bir altın bileziğin olmasın mı?” diyenler ziyadesiyle oldu etrafımda lakin onlar da bir yerden daha sonra verilen tavsiyeleri dinlemediğimi gördüklerinde tavsiye vermekten vazgeçtiler.”ifadelerini kullandı.
Programın sevilen kısmı “Gözlerimin İçine Bak”ta İbrahim Selim tarafınca kendisine yöneltilen sorulara samimiyetle yanıt veren hoş oyuncu, “Sevgilinin günlüğünü okur musun?” sorusuna samimi bir biçimde; “Asla okumam, benim bilmemem gereken beni hiç alakadar etmeyen bir mevzu ya da bir kişi hakkında da bir şeyler olabilir o günlükte sonuçta. Şayet okursam ve öğrenmemem gereken bir şeyi öğrenirsem palavra da söyleyemem ya da hiç haberim yokmuş üzere de davranamam bahisle ilgili. Bu sebeple sevgilimin günlüğünü bulursam asla okuyamam ben.” yanıtını verdi. Daha evvel verdiği bir röportajında “Aşık olunca ponçik oluyorum.” Tabirindeki ponçik tabirinin nasıl olduğunun kendisine sorulması üzerine genç oyuncu; “İçimden herkese karşı büyük bir sevgi taşıyor, güya bir müzikalin içerisindeyiş üzere fonda eğlenceli bir müzikle yürüyüp “Günaydın çiçekçi teyze, sana da günaydın mağazadaki kadın” formunda herkesi selamlayasım geliyor içimden. Bence ponçik olmak bu biçimde bir şey.” Karşılığıyla bütün salonu kahkahalara boğdu.
Çocukken iç mimar olmak istediğini anlatan başarılı oyuncu; “İlkokuldayken daima odamın biçimini değiştirmek istiyordum, iç mimarlığı da o denli bir şey zannediyordum bu biçimdelar muhtemelen. Artık de hala konut ile oynamayı, eşyaların yerini değiştirmeyi epey severim.” kelamlarıyla çocukluk hayalini anlattı. Yer aldığı projelerde bilhassa seçici olduğu bir bahis olup olmadığının kendisine sorulması üzerine ise hoş oyuncu; “Kadınlar olarak bizler olağanda her şeyi tek başımıza başarabilecek güçteyiz. Olağan ömrün içerisinde durum bu biçimdeyken önüme gelen bir senaryoda çivi çakamayıp bileğini burkan ve bir erkeğin o çiviyi çakmasına muhtaçlık duyan bir bayan karakter oynamayı kendime yediremiyorum olağan olarak. Şayet bir seçicilikten bahsedeceksek bu mevzuda seçici davrandığımı söyleyebilirim.” sözlerini kullandı.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Kuvvetli PSM’nin sevilen programı “İbrahim Selim ile Bu Gece”nin bu haftaki konuğu hoş ve başarılı oyuncu İrem Helvacıoğlu samimi itirafları ve eğlenceli tutumuyla geceye damga vurdu.
Almanya doğumlu olan ve asker bir babanın kızı olan Helvacıoğlu, çocukluk yıllarının Almanya’dan döndükten daha sonra babasının mesleği gereği çocukluk ve birinci gençlik yıllarının Ankara, Erzurum ve Malatya içinde geçtiğini anlattı. Çok fazla kent ve yer değişikliği yapması sebebiyle kalıcı çocukluk ve gençlik arkadaşlıkları kuramadığını söz eden hoş oyuncu, bu durumun avantajlı tarafının ise gittiği yerlere daha kolay adapte olabilmesi ve yabacılık çekme hissiyatı barındırmaması olarak tabir etti.
Konservatuvar kısmı mezunu oyuncu İbrahim Selim’in “Hiç ailenden oyunculuk güzel hoş de bir de kolunda bir altın bileziğin olmasın mı?” diye bir yaklaşım oldu mu?” sorusuna; “Ben babama açık açık dedim üniversite imtihanı daha sonrasında konservatuvar okumak istediğimi. Hatta kendisine “Sen beni öteki bir okula göndermek istersen ve bunu bana diretirsen o okula giderim lakin seni kandıra kandıra giderim. Benim idealim konservatuvar.” dedim. Biz aile olarak birbirimize karşı daima bu türlü net ve dürüstüz. Babam da bu mevzuyla ilgili bana karşı durmadı ya da diğer bir şeye yönlendirmek istemedi beni. Ailem bana bunu dememişken olağan olarak “Kolunda bir altın bileziğin olmasın mı?” diyenler ziyadesiyle oldu etrafımda lakin onlar da bir yerden daha sonra verilen tavsiyeleri dinlemediğimi gördüklerinde tavsiye vermekten vazgeçtiler.”ifadelerini kullandı.
Programın sevilen kısmı “Gözlerimin İçine Bak”ta İbrahim Selim tarafınca kendisine yöneltilen sorulara samimiyetle yanıt veren hoş oyuncu, “Sevgilinin günlüğünü okur musun?” sorusuna samimi bir biçimde; “Asla okumam, benim bilmemem gereken beni hiç alakadar etmeyen bir mevzu ya da bir kişi hakkında da bir şeyler olabilir o günlükte sonuçta. Şayet okursam ve öğrenmemem gereken bir şeyi öğrenirsem palavra da söyleyemem ya da hiç haberim yokmuş üzere de davranamam bahisle ilgili. Bu sebeple sevgilimin günlüğünü bulursam asla okuyamam ben.” yanıtını verdi. Daha evvel verdiği bir röportajında “Aşık olunca ponçik oluyorum.” Tabirindeki ponçik tabirinin nasıl olduğunun kendisine sorulması üzerine genç oyuncu; “İçimden herkese karşı büyük bir sevgi taşıyor, güya bir müzikalin içerisindeyiş üzere fonda eğlenceli bir müzikle yürüyüp “Günaydın çiçekçi teyze, sana da günaydın mağazadaki kadın” formunda herkesi selamlayasım geliyor içimden. Bence ponçik olmak bu biçimde bir şey.” Karşılığıyla bütün salonu kahkahalara boğdu.
Çocukken iç mimar olmak istediğini anlatan başarılı oyuncu; “İlkokuldayken daima odamın biçimini değiştirmek istiyordum, iç mimarlığı da o denli bir şey zannediyordum bu biçimdelar muhtemelen. Artık de hala konut ile oynamayı, eşyaların yerini değiştirmeyi epey severim.” kelamlarıyla çocukluk hayalini anlattı. Yer aldığı projelerde bilhassa seçici olduğu bir bahis olup olmadığının kendisine sorulması üzerine ise hoş oyuncu; “Kadınlar olarak bizler olağanda her şeyi tek başımıza başarabilecek güçteyiz. Olağan ömrün içerisinde durum bu biçimdeyken önüme gelen bir senaryoda çivi çakamayıp bileğini burkan ve bir erkeğin o çiviyi çakmasına muhtaçlık duyan bir bayan karakter oynamayı kendime yediremiyorum olağan olarak. Şayet bir seçicilikten bahsedeceksek bu mevzuda seçici davrandığımı söyleyebilirim.” sözlerini kullandı.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı