EliteDizqn
Active member
Her hafta Youtube kanalında yayınlanan ‘Hürriyet Bizimle’ programının bu haftaki konuğu Ceyhun Yılmaz, moderatör Fulya Soybaş ile hayata ve mizaha dair keyifli bir söyleşi gerçekleştirdi.
‘Hürriyet Bizimle’ programının bu haftaki konuğu Ceyhun Yılmaz, yeni radyo programını ve kesimin değişimini anlattı. Uzun yıllar daha sonra bir daha akşam saatlerinde radyo programı yapmaya başlayan Ceyhun Yılmaz işine karşı büyük bir tutku ve heyecan beslediğini anlattı.
90’lı yılların tanınan meslekleri içinde yer alan radyoculuk kesiminin yıllar ortasındaki değişimini pahalandıran Ceyhun Yılmaz, ‘’Artık Radyo ve Televizyon kısmı öğrencileri radyocu değil, Youtuber olmak istiyorlar. Aslında bu cümle bile fazlaca fazla şeyi söz ediyor. Ben özel radyo programcılığının ikinci jenerasyonuna denk geldim. bu biçimdelar hala tadı vardı. Şu an baktığımızda radyo programlarının hala hastaları var lakin olunmak istenilen bir meslek değil’’ dedi. Ünlü radyocu, ‘’Sosyal medya entegrasyonunu sağlayamayan hiç bir yayıncının ileride var olabileceğine inanmıyorum. Lakin dönüşüme ayak uyduranlar ayakta kalacak” dedi ve “Peki bu değişimi gerçekleştirdiğimizde radyo nitekim radyo olarak mı kalacak?” diye de sordu.
Meslek ömrü boyunca müelliflik, oyunculuk ve radyoculuk yapmış Ceyhun Yılmaz, kendisini bir ‘iknatör’ olarak pahalandırıyor. Yaptığı her işin ortak noktasını kendisine sıfır noktasına gelen insanları kendi bildiği noktaya getirmek, onları ikna etmek olarak kıymetlendiriyor. Bağlantıda mizahın ehemmiyetine değinen Ceyhun Yılmaz, “Mizah yaparken bir kültürün ince çizgilerine, kutsallarına ve kırmızı çizgilerine dikkat etmeliyiz zira neye güldüğünüz zekanızı nasıl güldüğünüz ise külçeşidinizü aşikâr eder” kelamlarıyla mesleğinin inceliklerini anlattı.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
‘Hürriyet Bizimle’ programının bu haftaki konuğu Ceyhun Yılmaz, yeni radyo programını ve kesimin değişimini anlattı. Uzun yıllar daha sonra bir daha akşam saatlerinde radyo programı yapmaya başlayan Ceyhun Yılmaz işine karşı büyük bir tutku ve heyecan beslediğini anlattı.
90’lı yılların tanınan meslekleri içinde yer alan radyoculuk kesiminin yıllar ortasındaki değişimini pahalandıran Ceyhun Yılmaz, ‘’Artık Radyo ve Televizyon kısmı öğrencileri radyocu değil, Youtuber olmak istiyorlar. Aslında bu cümle bile fazlaca fazla şeyi söz ediyor. Ben özel radyo programcılığının ikinci jenerasyonuna denk geldim. bu biçimdelar hala tadı vardı. Şu an baktığımızda radyo programlarının hala hastaları var lakin olunmak istenilen bir meslek değil’’ dedi. Ünlü radyocu, ‘’Sosyal medya entegrasyonunu sağlayamayan hiç bir yayıncının ileride var olabileceğine inanmıyorum. Lakin dönüşüme ayak uyduranlar ayakta kalacak” dedi ve “Peki bu değişimi gerçekleştirdiğimizde radyo nitekim radyo olarak mı kalacak?” diye de sordu.
Meslek ömrü boyunca müelliflik, oyunculuk ve radyoculuk yapmış Ceyhun Yılmaz, kendisini bir ‘iknatör’ olarak pahalandırıyor. Yaptığı her işin ortak noktasını kendisine sıfır noktasına gelen insanları kendi bildiği noktaya getirmek, onları ikna etmek olarak kıymetlendiriyor. Bağlantıda mizahın ehemmiyetine değinen Ceyhun Yılmaz, “Mizah yaparken bir kültürün ince çizgilerine, kutsallarına ve kırmızı çizgilerine dikkat etmeliyiz zira neye güldüğünüz zekanızı nasıl güldüğünüz ise külçeşidinizü aşikâr eder” kelamlarıyla mesleğinin inceliklerini anlattı.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı