EliteDizqn
Active member
Bayan Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. İlknur Sayar, yaz devrinde tatile çıkacak hamileler için hem bebeğin hem annenin itimatla seyahat edebilmesine ait ihtarlarda bulundu.
Sayar, “Uçak seyahati hamileler için en inançlı seyahattir. Uçak kabin basıncında kıymetli bir değişiklik olmadığı sürece bebek için risk oluşturmaz. Seyahatte tren, otobüs yahut otomobil tercih edilecek ise seyahat müddetinin 6 saatten çok olmamasına dikkat edilmelidir” kelamlarını kullandı.
Uzun seyahatlerde pıhtılaşma riskine karşı gebeleri uyaran Sayar, şunları kaydetti:
“Uzun aralıklı seyahatlerde mola verilmeli ve sonraki gün seyahate devam edilmelidir. Yaz mevsiminin gelmesi ile birlikte tatile çıkacak anne adaylarından en sık gelen sorulardan biri gebelikte seyahat yapabilir miyim? Gebelik durumu fizyolojik olarak kanda pıhtılaşma eğiliminin bariz olarak arttığı bir periyottur.
Uzun mühlet bacakların aşağı sarkık durumda ve hareketsiz kalması kanın damar ortasında pıhtılaşmasına niye olabilir. Pıhtılaşma riskine karşı tedbir almak için bilhassa uzun seyahatlerde 2 ila 2,5 saatte bir mola verip molalarda hareket halinde olmak gerekir. Tren ve uçak seyahatlerinde ise mola vermek mümkün olmadığından dolayı 2 saatte bir araç ortasında yürümek uygun olur. Araç ortasında bacakları daha rahat hareket ettirip ayağa kalkabilmek için koridor tarafı koltukların tercih edilmesi daha uygundur.”
“UZUN YOLDA HAMİLELERE BEL YASTIĞI”
Hamileliğin seyrinde öteki özel bir sorun yoksa tüm seyahatlerde tedbirler alınarak anne adayına ve bebeğe ihtimam gösterilmesi gerektiğini belirten Sayar, “Yolculukta pamuklu, rahat giysiler ve ayakkabılar tercih edilmelidir. Rahat, bel için uygun bir seyahat yastığı bulundurulmalı. Tuvalet muhtaçlığı kesinlikle giderilmelidir. Sarsıntılara karşı emniyet kemeri takılıp gerekli güvenlik tedbirleri alınmalı.” değerlendirmesinde bulundu.
Seyahatte ani kan şekeri düşmelerine karşı da önlem gayesi ile sağlıklı atıştırmalıklardan oluşan beslenme çantasının kesinlikle hamilenin yanında bulunması gerektiğine dikkati çeken Sayar, yazın ter yolu ile kaybedilen çok sıvı da göz önüne alınarak kâfi ölçüde su tüketimi yapılması gerektiğini aktardı.
Sayar, “Uçak seyahati hamileler için en inançlı seyahattir. Uçak kabin basıncında kıymetli bir değişiklik olmadığı sürece bebek için risk oluşturmaz. Seyahatte tren, otobüs yahut otomobil tercih edilecek ise seyahat müddetinin 6 saatten çok olmamasına dikkat edilmelidir” kelamlarını kullandı.
Uzun seyahatlerde pıhtılaşma riskine karşı gebeleri uyaran Sayar, şunları kaydetti:
“Uzun aralıklı seyahatlerde mola verilmeli ve sonraki gün seyahate devam edilmelidir. Yaz mevsiminin gelmesi ile birlikte tatile çıkacak anne adaylarından en sık gelen sorulardan biri gebelikte seyahat yapabilir miyim? Gebelik durumu fizyolojik olarak kanda pıhtılaşma eğiliminin bariz olarak arttığı bir periyottur.
Uzun mühlet bacakların aşağı sarkık durumda ve hareketsiz kalması kanın damar ortasında pıhtılaşmasına niye olabilir. Pıhtılaşma riskine karşı tedbir almak için bilhassa uzun seyahatlerde 2 ila 2,5 saatte bir mola verip molalarda hareket halinde olmak gerekir. Tren ve uçak seyahatlerinde ise mola vermek mümkün olmadığından dolayı 2 saatte bir araç ortasında yürümek uygun olur. Araç ortasında bacakları daha rahat hareket ettirip ayağa kalkabilmek için koridor tarafı koltukların tercih edilmesi daha uygundur.”
“UZUN YOLDA HAMİLELERE BEL YASTIĞI”
Hamileliğin seyrinde öteki özel bir sorun yoksa tüm seyahatlerde tedbirler alınarak anne adayına ve bebeğe ihtimam gösterilmesi gerektiğini belirten Sayar, “Yolculukta pamuklu, rahat giysiler ve ayakkabılar tercih edilmelidir. Rahat, bel için uygun bir seyahat yastığı bulundurulmalı. Tuvalet muhtaçlığı kesinlikle giderilmelidir. Sarsıntılara karşı emniyet kemeri takılıp gerekli güvenlik tedbirleri alınmalı.” değerlendirmesinde bulundu.
Seyahatte ani kan şekeri düşmelerine karşı da önlem gayesi ile sağlıklı atıştırmalıklardan oluşan beslenme çantasının kesinlikle hamilenin yanında bulunması gerektiğine dikkati çeken Sayar, yazın ter yolu ile kaybedilen çok sıvı da göz önüne alınarak kâfi ölçüde su tüketimi yapılması gerektiğini aktardı.