D Smart’ta yayınlanan Haftanın Konuğu programında bu hafta, Galatasaray eski Lideri ve iş adamı Adnan Polat, Demirören Haber Ajansı’ndan Serhan Türk’ün sorularını yanıtladı.
11 yıl evvel mali kongrede kendisine yöneltilen ‘ya seçime gidersin, ya da ibra etmeyiz’ tehdidindeki süreci anlattı:
“11 yıl boyunca stada gitmedim. Dursun Özbek kongrede kulübün bilhassa mali külfetlerini aşması için küskünlüklerin ortadan kalkması gerektiğini söylemiş oldu. O dönemki ibrasızlık yargıtay genel konseyinde da reddedilmişti. Kanuna ters bir hareketti. Dursun Özbek de bunu ortadan kaldıralım diyerek oylamaya sundu. Tek bir kişi bile genel şurada itiraz etmedi ve oybirliği ile nezaketsizliği ortadan kaldırdı. Dursun Özbek de ‘artık bu durum ortadan kaldırıldı senin de maçlara gelmen gerek’ dedi. Bir daha sonraki maçı da birlikte izledik. Dursun Özbek’in davetinin birlik birlikteliği sağlamak ismine tesirli olduğunu düşünüyorum. Yalnızca topluluğun değil taraftarın da birlik olması lazım. Taraftarlar ekibi epey hoş destekliyor, stadı dolduruyorlar. Stadın bu türlü dolu olması hem ruhsal olarak, tıpkı vakitte ekonomik olarak kulübe katkı veriyor. Loca almak istedim bulamadım, bundan mutlu oldum. Galatasaray’ın izleyicisi Galatasaray’ın ruhudur. Ruh olmadan vücut hareket etmiyor.”
Futbol ekibinin geçen dönemden bu döneme geçişini yorumlayan Adnan Polat; “Galatasaray bir daha bir kadro kurdu. Yeni kurulan grup, ligin başında kadro olana kadar az kayıpla geçmesi hayli büyük bir muvaffakiyet. Bence Okan hoca da bu süreci epey âlâ yönetti. Birbirini tanımayan oyunculardan kurulmuş bir takım. Ligde Fenerbahçe’nin 2 puan gerisinde. Ben epey başarılı buluyorum ve daha da yeterli olacağını düşünüyorum. Geçen sene epeyce makus bir dönemdi. Ondan evvelki dönem ise averajla şampiyonluğu kaçırmıştı. Olağanda bu düzeydeki grubu baştan değiştirmeye gerek yoktu. Niçin bu biçimde bir şeye kalkışıldı anlayamadım. Mali olarak da büyük bir yük bindi. Bu yanlışın da bedeli geçen dönem başarısızlıkla ödendi. Burak Elmas biraz da tecrübesizlik niçiniyle yanlış yönlendirildi. daha sonra farkına varıp gereğini yaptı lakin bunlardan ders alıp yolumuza devam etmeliyiz. Geçen yılki en büyük yanılgı averajla şampiyonluğu kaybetmiş bir kadrosu büsbütün değiştirmekti. Dursun Özbek ve Erden Timur hayli güzel bir futbol takımı oldular. Kadro yeni oturmaya başladı. Tam yükselme trendindeyken Dünya Kupası girdi. Okan hoca benim için evlat üzeredir, Florya’ya da gidip kendisini ziyaret ediyorum, yardımcı oluyorum ve başarılı olacağına inanıyorum. Okan hoca Akhisar ile Türkiye Kupası’nı kazandı, Başakşehir’i şampiyon yaptı. Okan Buruk kendini gösterdi takviye verip gerisinde durmak lazım. Galatasaray ile kupayı kaldıracağını düşünüyorum. Şampiyonluk yarışı Fenerbahçe ile Galatasaray içinde geçecek üzere duruyor. En az yanılgı yapan ekip bence şampiyon olacaktır.” dedi.
Adnan Polat, bilhassa toplumsal medyada Cristiano Ronaldo ile ilgili çıkan haberlere de değinerek, “Ronaldo’nun Galatasaray’a gelmesini tabi isterim. Renk olur, fazlaca faydalı olur. Fakat ben olsam alırdım demedim. Olmasını isterim dedi. Ronaldo’yu parayla getiremezsin. İkna etmen gerekir. Erden Timur bence transferleri âlâ yapıyor. Ronaldo’yu da ikna edebilir.” diye konuştu.
Adnan Polat; “Dört tane şampiyonluk yaşadım. Ancak sekizinci olduğumuz sene benim için epey kıymetliydi. Zira o devir 18 ekibin 14 tanesi şikeye bulaşmıştı. Bizim kadrodan hiç kimsenin ismi bile geçmedi. Benim için şampiyonluklardan daha kıymetli bir dönemdi.
20:45 sloganını anlatan Adnan Polat, “20:45 benim maçların bitiş saatini işaret ettiğim bir şeydi. Fakat gazeteler manşete taşıdı. Denizli’nin plakası 20, Manisa’nın 45 her iki gruba da teşekkür ederek espriler yapıyorduk. Lakin oradaki son 16 dakika bitmeyen bir 16 dakikaydı. Tahminen de Fenerbahçe son anlarda karşı karşıya durumu atsaydı, 20:45 olmayacaktı.” dedi.
Adnan Polat Galatasaray’ın mali yapısı ile ilgili olarak; “Yıllık geliri 200 milyon dolara çıkarmıştık. Lakin ben kullanamadım o mali kongreden dolayı. Bütçemizde 200 milyon doların biraz üstündeydi. Büyük sponsorluklar bulmuştuk. Benim vaktimde Sportif A.Ş.’nin pahası 700 milyon dolar düzeyindeydi. Benden daha sonra 150 milyon dolara düştü. Son devirde 200 milyon doların biraz üzerinde. Hiç kimse o ortadaki kaybolan 500 milyon doları sorgulamıyor. İçerideki inanç ortamının kaybolması niçiniyle düştü. Kısa müddette tekrar o düzeye çıkması güç görünüyor. Şayet projeler hayata geçerse ve borçlar kapanırsa yenidendan yükseliş olabilir. Fakat kısa vadede mümkün değil. Benim harcayamadığım 200 milyon doları şampiyon olmak uğruna bol keseden harcayıp Galatasaray’ın geleceğini kararttılar. Artık de onların acısını çekiyoruz.” dedi.
Adnan Polat bir daha lider olmak istemediğini söyleyerek, “Herhangi bir yardım istenirse yaparım. Dışarıdan kulübe dayanak olarak katkı yapmaya çalışıyorum. Yurt haricinde kulübün tanıtımına yardımcı oluyorum.”
Dursun Özbek devrini kıymetlendiren Adnan Polat, “Geldiği günden beri hayli düzgün işler yaptı. Bir defa iç barışı sağlaması hayli kıymetli. Galatasaray’ın çözülmesi gereken epey sorunu var. Gece gündüz koşturduğunu biliyorum. Ben de yardım gerektiğinde dayanak oluyorum. Birinci devrinde öğrendiği deneyimlerle daha âlâ bir biçimde yönetiyor. Ben başarılı olacağını düşünüyorum. İşi kolay değil fakat topluluktaki her insanın dayanak vermesi lazım. Topluluğun Dursun Özbek’i destekleyip gerisinde durması lazım. Tüzük değişikliği gerekiyor. Okan buruk ve takımını desteklemek lazım. Birlik ve birlikteliği korumak lazım. ”
Adnan Polat, tüzük sorunu ile ilgili olarak, “Tüzük değişikliği yapmak gerekiyor. Toplantı daveti oldu ancak iştirak olmadı. Yönetimsel birtakım hususları düzenlemek gerekiyor. İştirakçi olmayan üyelikleri iptal etmek gerekiyor. Üyelerin etkin olması lazım. Bu tüzük ile Galatasaray’ı yönetmek fazlaca güç. Değişime ayak uyduramıyoruz. En son tüzük değişikliğini ben yaptım. Kimilerinin keyfine 3 lider ibra edilmedi. Ben üye olmak için beş sene bekledim. Galatasaray’a muhakkak kalitedeki insanları üye yapıp kaliteyi artırmamız gerekiyor.”
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
11 yıl evvel mali kongrede kendisine yöneltilen ‘ya seçime gidersin, ya da ibra etmeyiz’ tehdidindeki süreci anlattı:
“11 yıl boyunca stada gitmedim. Dursun Özbek kongrede kulübün bilhassa mali külfetlerini aşması için küskünlüklerin ortadan kalkması gerektiğini söylemiş oldu. O dönemki ibrasızlık yargıtay genel konseyinde da reddedilmişti. Kanuna ters bir hareketti. Dursun Özbek de bunu ortadan kaldıralım diyerek oylamaya sundu. Tek bir kişi bile genel şurada itiraz etmedi ve oybirliği ile nezaketsizliği ortadan kaldırdı. Dursun Özbek de ‘artık bu durum ortadan kaldırıldı senin de maçlara gelmen gerek’ dedi. Bir daha sonraki maçı da birlikte izledik. Dursun Özbek’in davetinin birlik birlikteliği sağlamak ismine tesirli olduğunu düşünüyorum. Yalnızca topluluğun değil taraftarın da birlik olması lazım. Taraftarlar ekibi epey hoş destekliyor, stadı dolduruyorlar. Stadın bu türlü dolu olması hem ruhsal olarak, tıpkı vakitte ekonomik olarak kulübe katkı veriyor. Loca almak istedim bulamadım, bundan mutlu oldum. Galatasaray’ın izleyicisi Galatasaray’ın ruhudur. Ruh olmadan vücut hareket etmiyor.”
Futbol ekibinin geçen dönemden bu döneme geçişini yorumlayan Adnan Polat; “Galatasaray bir daha bir kadro kurdu. Yeni kurulan grup, ligin başında kadro olana kadar az kayıpla geçmesi hayli büyük bir muvaffakiyet. Bence Okan hoca da bu süreci epey âlâ yönetti. Birbirini tanımayan oyunculardan kurulmuş bir takım. Ligde Fenerbahçe’nin 2 puan gerisinde. Ben epey başarılı buluyorum ve daha da yeterli olacağını düşünüyorum. Geçen sene epeyce makus bir dönemdi. Ondan evvelki dönem ise averajla şampiyonluğu kaçırmıştı. Olağanda bu düzeydeki grubu baştan değiştirmeye gerek yoktu. Niçin bu biçimde bir şeye kalkışıldı anlayamadım. Mali olarak da büyük bir yük bindi. Bu yanlışın da bedeli geçen dönem başarısızlıkla ödendi. Burak Elmas biraz da tecrübesizlik niçiniyle yanlış yönlendirildi. daha sonra farkına varıp gereğini yaptı lakin bunlardan ders alıp yolumuza devam etmeliyiz. Geçen yılki en büyük yanılgı averajla şampiyonluğu kaybetmiş bir kadrosu büsbütün değiştirmekti. Dursun Özbek ve Erden Timur hayli güzel bir futbol takımı oldular. Kadro yeni oturmaya başladı. Tam yükselme trendindeyken Dünya Kupası girdi. Okan hoca benim için evlat üzeredir, Florya’ya da gidip kendisini ziyaret ediyorum, yardımcı oluyorum ve başarılı olacağına inanıyorum. Okan hoca Akhisar ile Türkiye Kupası’nı kazandı, Başakşehir’i şampiyon yaptı. Okan Buruk kendini gösterdi takviye verip gerisinde durmak lazım. Galatasaray ile kupayı kaldıracağını düşünüyorum. Şampiyonluk yarışı Fenerbahçe ile Galatasaray içinde geçecek üzere duruyor. En az yanılgı yapan ekip bence şampiyon olacaktır.” dedi.
Adnan Polat, bilhassa toplumsal medyada Cristiano Ronaldo ile ilgili çıkan haberlere de değinerek, “Ronaldo’nun Galatasaray’a gelmesini tabi isterim. Renk olur, fazlaca faydalı olur. Fakat ben olsam alırdım demedim. Olmasını isterim dedi. Ronaldo’yu parayla getiremezsin. İkna etmen gerekir. Erden Timur bence transferleri âlâ yapıyor. Ronaldo’yu da ikna edebilir.” diye konuştu.
Adnan Polat; “Dört tane şampiyonluk yaşadım. Ancak sekizinci olduğumuz sene benim için epey kıymetliydi. Zira o devir 18 ekibin 14 tanesi şikeye bulaşmıştı. Bizim kadrodan hiç kimsenin ismi bile geçmedi. Benim için şampiyonluklardan daha kıymetli bir dönemdi.
20:45 sloganını anlatan Adnan Polat, “20:45 benim maçların bitiş saatini işaret ettiğim bir şeydi. Fakat gazeteler manşete taşıdı. Denizli’nin plakası 20, Manisa’nın 45 her iki gruba da teşekkür ederek espriler yapıyorduk. Lakin oradaki son 16 dakika bitmeyen bir 16 dakikaydı. Tahminen de Fenerbahçe son anlarda karşı karşıya durumu atsaydı, 20:45 olmayacaktı.” dedi.
Adnan Polat Galatasaray’ın mali yapısı ile ilgili olarak; “Yıllık geliri 200 milyon dolara çıkarmıştık. Lakin ben kullanamadım o mali kongreden dolayı. Bütçemizde 200 milyon doların biraz üstündeydi. Büyük sponsorluklar bulmuştuk. Benim vaktimde Sportif A.Ş.’nin pahası 700 milyon dolar düzeyindeydi. Benden daha sonra 150 milyon dolara düştü. Son devirde 200 milyon doların biraz üzerinde. Hiç kimse o ortadaki kaybolan 500 milyon doları sorgulamıyor. İçerideki inanç ortamının kaybolması niçiniyle düştü. Kısa müddette tekrar o düzeye çıkması güç görünüyor. Şayet projeler hayata geçerse ve borçlar kapanırsa yenidendan yükseliş olabilir. Fakat kısa vadede mümkün değil. Benim harcayamadığım 200 milyon doları şampiyon olmak uğruna bol keseden harcayıp Galatasaray’ın geleceğini kararttılar. Artık de onların acısını çekiyoruz.” dedi.
Adnan Polat bir daha lider olmak istemediğini söyleyerek, “Herhangi bir yardım istenirse yaparım. Dışarıdan kulübe dayanak olarak katkı yapmaya çalışıyorum. Yurt haricinde kulübün tanıtımına yardımcı oluyorum.”
Dursun Özbek devrini kıymetlendiren Adnan Polat, “Geldiği günden beri hayli düzgün işler yaptı. Bir defa iç barışı sağlaması hayli kıymetli. Galatasaray’ın çözülmesi gereken epey sorunu var. Gece gündüz koşturduğunu biliyorum. Ben de yardım gerektiğinde dayanak oluyorum. Birinci devrinde öğrendiği deneyimlerle daha âlâ bir biçimde yönetiyor. Ben başarılı olacağını düşünüyorum. İşi kolay değil fakat topluluktaki her insanın dayanak vermesi lazım. Topluluğun Dursun Özbek’i destekleyip gerisinde durması lazım. Tüzük değişikliği gerekiyor. Okan buruk ve takımını desteklemek lazım. Birlik ve birlikteliği korumak lazım. ”
Adnan Polat, tüzük sorunu ile ilgili olarak, “Tüzük değişikliği yapmak gerekiyor. Toplantı daveti oldu ancak iştirak olmadı. Yönetimsel birtakım hususları düzenlemek gerekiyor. İştirakçi olmayan üyelikleri iptal etmek gerekiyor. Üyelerin etkin olması lazım. Bu tüzük ile Galatasaray’ı yönetmek fazlaca güç. Değişime ayak uyduramıyoruz. En son tüzük değişikliğini ben yaptım. Kimilerinin keyfine 3 lider ibra edilmedi. Ben üye olmak için beş sene bekledim. Galatasaray’a muhakkak kalitedeki insanları üye yapıp kaliteyi artırmamız gerekiyor.”
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı