EliteDizqn
Active member
İBB Lideri İmamoğlu’nun evvel Karadeniz seyahatinde otobüsüne aldığı akabinde aylar daha sonra röportaj verdiği Nagehan Alçı’ya, Fazıl Say’ın yansısı sürüyor.
Son olarak köşesinden Fazıl Say’ı eleştiren Nagehan Alçı, “Fazıl Say işte politik ve entelektüel açıdan bu kadar şuursuz bir insan. Başarılı bir piyanist olması başka, bu yazdıkları fakat ortaokul düzeyinde trollerin yazdıklarıyla kıyaslanabilir.” demiş, buna cevap olarak Say ise, “Senin bineceğin tek otobüs cezaevine giden otobüs olmalı. Ekrem’i de aday maday yaptırtmıyorum” sözünü kullanmıştı.
Fazıl Say, hususla ilgili paylaşımında şu tabirleri kullandı:
“O bayan ve kocası televizyonlarda,10-15 yıldır, bu ülkenin aydınlarının, Atatürkçülerin, ömrünü karartmak için, her tıp algıyı yaratmıştır. Benim 10 ay mahpus cezası almamdan evvelki tavrı da tekraren bu yöndeydi! Benim KESİN “KIRMIZI ÇİZGİM” olan bir mevzudur..
Muhalefetin bir yanlış aday daha gösterme lüksü yoktur. İmamoğlu’nun en büyük destekçilerinden bir tanesiydim. Ta ki bu Nagehan konusu,tam bir hayal kırıklığıdır. Uyardık. Üstüne “vız gelir” dedi. Kızdık. Bu sefer inadına yaptı! Orada dur! Güvendiğimiz, Bize yakışır biri arıyoruz!
Aday konusunun kim olacağını tabi ki muhalefet belirler. Ancak biz de halk olarak, isteklerimizi algıya dönüştürmeliyiz diye düşünürüm. Yazmalıyız. Gerçek bulduğumuzu savunmalıyız. Kılıçdaroğlu ve Ortaylı benim önerilerimdi. Sizlerden gelen Prof. Demirtaş ve Ersan Şen’i ekledim.
Bu toplumun inatla aydınlarını ve sanatkarlarını linç eden , çıkmaz sokağa sürükleyen, Her çeşit yolla saf dışı etmeye çalışan tüm yaklaşımlarını on senelerca en ağır hayatış biriyim ben de. Çok zordur! Yeterli etmiyorsunuz! “Susan toplum” olmamalıydık meğer.
Ben bir Atatürkçüyüm, sol bir aileden gelmeyim. Savunmadığım bir epey görüş var fakat bir daha de, bu ülkedeki hayli seslilik için; Şu anda siyasi sebeplerle mahpusta olan her insanın hür kalmasını arzuluyorum. hiç bir izahı olmayan bir düşmanlık güdülüyor farklı niyetlere karşı.
“ATATÜRKÇÜYÜM”
Sürekli tekrar ediyorsunuz ben de düzeltmek zorunda kalıyorum. Erdoğan bana ödül filan vermedi. “Aşık Veysel plağı” ikram etti. Konseri dinledi. Teşekkür etti, gitti. Bunu manipüle ederek bir tarafa çekmeye, ve beni haksızca harcamaya çalışıyorsunuz. Bir insan buna epeyce üzülür.
Son olarak; “ben bir yeteneğin kiracısıyım.” Beni, çalışmazsam, üretmezsem tabi ki suçlayın. Haklı olurdunuz! Futbol seviyorum. Bu ülkede, kendi hayatım da dahil hayatlarımız için fikir üretmeye çalışıyorum diye suçladığınızda, sanırım, yaşama hakkı tanımıyor olursunuz.”
Son olarak köşesinden Fazıl Say’ı eleştiren Nagehan Alçı, “Fazıl Say işte politik ve entelektüel açıdan bu kadar şuursuz bir insan. Başarılı bir piyanist olması başka, bu yazdıkları fakat ortaokul düzeyinde trollerin yazdıklarıyla kıyaslanabilir.” demiş, buna cevap olarak Say ise, “Senin bineceğin tek otobüs cezaevine giden otobüs olmalı. Ekrem’i de aday maday yaptırtmıyorum” sözünü kullanmıştı.
Fazıl Say, hususla ilgili paylaşımında şu tabirleri kullandı:
“O bayan ve kocası televizyonlarda,10-15 yıldır, bu ülkenin aydınlarının, Atatürkçülerin, ömrünü karartmak için, her tıp algıyı yaratmıştır. Benim 10 ay mahpus cezası almamdan evvelki tavrı da tekraren bu yöndeydi! Benim KESİN “KIRMIZI ÇİZGİM” olan bir mevzudur..
Muhalefetin bir yanlış aday daha gösterme lüksü yoktur. İmamoğlu’nun en büyük destekçilerinden bir tanesiydim. Ta ki bu Nagehan konusu,tam bir hayal kırıklığıdır. Uyardık. Üstüne “vız gelir” dedi. Kızdık. Bu sefer inadına yaptı! Orada dur! Güvendiğimiz, Bize yakışır biri arıyoruz!
Aday konusunun kim olacağını tabi ki muhalefet belirler. Ancak biz de halk olarak, isteklerimizi algıya dönüştürmeliyiz diye düşünürüm. Yazmalıyız. Gerçek bulduğumuzu savunmalıyız. Kılıçdaroğlu ve Ortaylı benim önerilerimdi. Sizlerden gelen Prof. Demirtaş ve Ersan Şen’i ekledim.
Bu toplumun inatla aydınlarını ve sanatkarlarını linç eden , çıkmaz sokağa sürükleyen, Her çeşit yolla saf dışı etmeye çalışan tüm yaklaşımlarını on senelerca en ağır hayatış biriyim ben de. Çok zordur! Yeterli etmiyorsunuz! “Susan toplum” olmamalıydık meğer.
Ben bir Atatürkçüyüm, sol bir aileden gelmeyim. Savunmadığım bir epey görüş var fakat bir daha de, bu ülkedeki hayli seslilik için; Şu anda siyasi sebeplerle mahpusta olan her insanın hür kalmasını arzuluyorum. hiç bir izahı olmayan bir düşmanlık güdülüyor farklı niyetlere karşı.
“ATATÜRKÇÜYÜM”
Sürekli tekrar ediyorsunuz ben de düzeltmek zorunda kalıyorum. Erdoğan bana ödül filan vermedi. “Aşık Veysel plağı” ikram etti. Konseri dinledi. Teşekkür etti, gitti. Bunu manipüle ederek bir tarafa çekmeye, ve beni haksızca harcamaya çalışıyorsunuz. Bir insan buna epeyce üzülür.
Son olarak; “ben bir yeteneğin kiracısıyım.” Beni, çalışmazsam, üretmezsem tabi ki suçlayın. Haklı olurdunuz! Futbol seviyorum. Bu ülkede, kendi hayatım da dahil hayatlarımız için fikir üretmeye çalışıyorum diye suçladığınızda, sanırım, yaşama hakkı tanımıyor olursunuz.”