EliteDizqn
Active member
Elektriğe gelen ‘sürekli zamlar’ niçiniyle, yüksek gelen faturalar yurttaşların en büyük meselelerinden biri. Bu süreçte tasarruf da bir o kadar kıymet arz ediyor. Birçok elektronik aletin fişe takılıyken kapalı üzere gözükse de bir güç tüketimi yaptığını kaydeden Bahçeşehir Üniversitesi Güç Sistemleri Mühendisliği Kısım Lideri Dr. Öğr. Üyesi Gürkan Soykan, meskendeki elektronik aygıt fişlerinin prizde boşa takılı kalmasıyla birlikte hem güç tüketiminde birebir vakitte maddi manada kayıp yaşandığını söylemiş oldu.
Soykan, “Aletin çektiği güçle karşılaştırdığımız vakit küçük oranlarda ancak ortalama olarak 1 ile 5 Watt içinde bir tüketim yaptığını söyleyebiliriz. ötürüsıyla biz, bir televizyonu yahut kumandasını kapattığımızı söylüyoruz lakin aslında hala bir çalışma kelam konusu. Her an açılabilecek modda bekliyor ve az da olsa bir güç tüketimi yapıyor” diye konuştu.
CEP TELEFONU VE TABLET ŞARJLARINA DİKKAT
Günümüzde en hayli cep telefonları ve tabletlerin ön planda olduğunu hatırlatan Soykan, bunların şarj edilme sistemine de dikkat çekerek, “Onları muhakkak bir tertipte şarj etmemiz gerekiyor. Telefonu ya da tableti şarja takıyoruz ancak nihayetinde ikisinden birini şarjdan alıp, müzik prize takılı bırakıyoruz. Bu aletler de küçük de olsa bir tüketim yapıyor. Günümüz teknolojisiyle bu aletlerin kullanım ölçüsü her konutta artmaya başladı. Evvelce meskende tahminen bir cep telefonu vardı ancak artık bunun sayısı arttı. Pandemiyle bir arada ister istemez bilgisayarların ve tabletlerin sayısı da arttı. Bu şekil aygıtları kullanmayacaksak fişte tutmamalıyız” kelamlarıyla uyardı.
DAVRANIŞSAL DEĞİŞİKLİĞE GİDİLMELİ
Kişinin meskendeki biroldukca elektronik aygıtların kullanım tertibine göre alışkanlık geliştirebileceğini ve bu biçimdece hem güç tıpkı vakitte ekonomik açıdan tasarruf sağlayabileceğini belirten Soykan, “Mutfaktaki fırın, kahve makinesi üzere elektronik aygıtların dijital göstergeleri var. Fişlerini prizden çekersek göstergeler çalışmayacak. Bu noktada ‘bu gösterge bana ne kadar lazım’ sorusu önemli. Şayet benim için fazlaca değerli değilse, onu fişten çekmemin hiç bir sakıncası yok ve bana maddi getirisi daha fazla. ötürüsıyla konutta kullandığımız aygıtları düşünerek davranışsal değişikliğe gitmek gerekiyor. Kullanıcı alışılmış ki her aygıtı her saat denetim edip fişten çıkaramayabilir. Fakat kendi kullanım tertibine bakılırsa bir alışkanlık geliştirmelidir. Kullanıcı bilhassa şarj aletleri ve televizyonu mümkün olduğu kadar bir ortada değerlendirip, bizim oldukçalu anahtarlı priz dediğimiz yapıyı kullanarak tek bir anahtarla hepsini devre dışı bırakabilir. ötürüsıyla fişten çıkarmak yerine tek bir anahtar yardımıyla elektronik aygıtları kullanmadığı süreçte, gece yatmadan evvel anahtarı kapatarak önemli bir gelir elde etmiş olacak” sözlerini kullandı.
GELİŞMİŞ ÜLKELERDE TÜKETİM ORANI DEĞİŞİYOR
“Genelde gelişmiş ülkelerde konutta güç tüketiminin oranı aylık yüzde 5 ile yüzde 10 içinde bir sayıya tekabül ediyor. Bu değişebiliyor. Zira her meskende birebir sayıda aygıt olmuyor. ötürüsıyla bu oran aşikâr bir aralıkta değişiyor” diyen Soykan, kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“Günümüzde güç yıldızı etiketiyle kimi eserler görüyoruz. Bilhassa elektronik aygıtlarda bu etiketleri görmek mümkün. Zira Amerika’da tüketici firmaları bu etiketle geliştirmeler yapıyorlar. Bu etiketin hedefi, aygıtın kullanılmadığı vakit da enerjiyi asgarî oranda tüketmesi. Güç yıldızı etiketli bir eser alırsak fişten çekmediğimiz vakit ya da kapalı pozisyondayken daha az tüketeceğini garanti altına almış oluyoruz. Bu da davranış ve eser değişikliğinde dikkat edilmesi gereken bir nokta.”
AKILLI PRİZLER HAYATIMIZA DAHA FAZLA GİRECEK
Soykan, “Akıllı aygıtlarla ilgili konuşuyoruz lakin akıllı prizler de gündemimizde. Gelişen teknolojiyle birlikte akıllı prizler, hayatımıza daha fazla girecek. Bilhassa yeni yapılan meskenlerde direkt prizlerin içine yerleştirilecek. Konuttaki teknolojiyle ne yapabiliriz? Akıllı prizler satın alıp kullanabiliriz. Bunun avantajı, cep telefonu uygulamalarıyla günün sonunda bu aygıtları denetim etmek. Aslında bu priz, fiş olayı hayatımızı iki biçimde etkiliyor. Öncelikle maddi olarak etkiliyor. Zira faturanın aylık yüzde 5 ile yüzde 10 içinde bir ödemesini bunun için yapıyoruz. Bunun yanında, bu ölçüsü elektrik gücü olarak üretmemiz gerekiyor. ötürüsıyla üretimimiz artıyor. Biz şu an daha fazla tükettiğimiz için, üretim kaynaklarını arttırmaya çalışıyoruz. Demek ki güç tasarrufu manasında yapacağımız bu uygulamayla hem kendimize birebir vakitte ülkemize katkı sağlamış oluyoruz” sözlerini kullandı.
Soykan, “Aletin çektiği güçle karşılaştırdığımız vakit küçük oranlarda ancak ortalama olarak 1 ile 5 Watt içinde bir tüketim yaptığını söyleyebiliriz. ötürüsıyla biz, bir televizyonu yahut kumandasını kapattığımızı söylüyoruz lakin aslında hala bir çalışma kelam konusu. Her an açılabilecek modda bekliyor ve az da olsa bir güç tüketimi yapıyor” diye konuştu.
CEP TELEFONU VE TABLET ŞARJLARINA DİKKAT
Günümüzde en hayli cep telefonları ve tabletlerin ön planda olduğunu hatırlatan Soykan, bunların şarj edilme sistemine de dikkat çekerek, “Onları muhakkak bir tertipte şarj etmemiz gerekiyor. Telefonu ya da tableti şarja takıyoruz ancak nihayetinde ikisinden birini şarjdan alıp, müzik prize takılı bırakıyoruz. Bu aletler de küçük de olsa bir tüketim yapıyor. Günümüz teknolojisiyle bu aletlerin kullanım ölçüsü her konutta artmaya başladı. Evvelce meskende tahminen bir cep telefonu vardı ancak artık bunun sayısı arttı. Pandemiyle bir arada ister istemez bilgisayarların ve tabletlerin sayısı da arttı. Bu şekil aygıtları kullanmayacaksak fişte tutmamalıyız” kelamlarıyla uyardı.
DAVRANIŞSAL DEĞİŞİKLİĞE GİDİLMELİ
Kişinin meskendeki biroldukca elektronik aygıtların kullanım tertibine göre alışkanlık geliştirebileceğini ve bu biçimdece hem güç tıpkı vakitte ekonomik açıdan tasarruf sağlayabileceğini belirten Soykan, “Mutfaktaki fırın, kahve makinesi üzere elektronik aygıtların dijital göstergeleri var. Fişlerini prizden çekersek göstergeler çalışmayacak. Bu noktada ‘bu gösterge bana ne kadar lazım’ sorusu önemli. Şayet benim için fazlaca değerli değilse, onu fişten çekmemin hiç bir sakıncası yok ve bana maddi getirisi daha fazla. ötürüsıyla konutta kullandığımız aygıtları düşünerek davranışsal değişikliğe gitmek gerekiyor. Kullanıcı alışılmış ki her aygıtı her saat denetim edip fişten çıkaramayabilir. Fakat kendi kullanım tertibine bakılırsa bir alışkanlık geliştirmelidir. Kullanıcı bilhassa şarj aletleri ve televizyonu mümkün olduğu kadar bir ortada değerlendirip, bizim oldukçalu anahtarlı priz dediğimiz yapıyı kullanarak tek bir anahtarla hepsini devre dışı bırakabilir. ötürüsıyla fişten çıkarmak yerine tek bir anahtar yardımıyla elektronik aygıtları kullanmadığı süreçte, gece yatmadan evvel anahtarı kapatarak önemli bir gelir elde etmiş olacak” sözlerini kullandı.
GELİŞMİŞ ÜLKELERDE TÜKETİM ORANI DEĞİŞİYOR
“Genelde gelişmiş ülkelerde konutta güç tüketiminin oranı aylık yüzde 5 ile yüzde 10 içinde bir sayıya tekabül ediyor. Bu değişebiliyor. Zira her meskende birebir sayıda aygıt olmuyor. ötürüsıyla bu oran aşikâr bir aralıkta değişiyor” diyen Soykan, kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“Günümüzde güç yıldızı etiketiyle kimi eserler görüyoruz. Bilhassa elektronik aygıtlarda bu etiketleri görmek mümkün. Zira Amerika’da tüketici firmaları bu etiketle geliştirmeler yapıyorlar. Bu etiketin hedefi, aygıtın kullanılmadığı vakit da enerjiyi asgarî oranda tüketmesi. Güç yıldızı etiketli bir eser alırsak fişten çekmediğimiz vakit ya da kapalı pozisyondayken daha az tüketeceğini garanti altına almış oluyoruz. Bu da davranış ve eser değişikliğinde dikkat edilmesi gereken bir nokta.”
AKILLI PRİZLER HAYATIMIZA DAHA FAZLA GİRECEK
Soykan, “Akıllı aygıtlarla ilgili konuşuyoruz lakin akıllı prizler de gündemimizde. Gelişen teknolojiyle birlikte akıllı prizler, hayatımıza daha fazla girecek. Bilhassa yeni yapılan meskenlerde direkt prizlerin içine yerleştirilecek. Konuttaki teknolojiyle ne yapabiliriz? Akıllı prizler satın alıp kullanabiliriz. Bunun avantajı, cep telefonu uygulamalarıyla günün sonunda bu aygıtları denetim etmek. Aslında bu priz, fiş olayı hayatımızı iki biçimde etkiliyor. Öncelikle maddi olarak etkiliyor. Zira faturanın aylık yüzde 5 ile yüzde 10 içinde bir ödemesini bunun için yapıyoruz. Bunun yanında, bu ölçüsü elektrik gücü olarak üretmemiz gerekiyor. ötürüsıyla üretimimiz artıyor. Biz şu an daha fazla tükettiğimiz için, üretim kaynaklarını arttırmaya çalışıyoruz. Demek ki güç tasarrufu manasında yapacağımız bu uygulamayla hem kendimize birebir vakitte ülkemize katkı sağlamış oluyoruz” sözlerini kullandı.