Diverjans nedir coğrafya ?

Melis

New member
**Diverjans: İki Dünya, Bir Sorun**

Bazen bir şeyleri anlamak için onları tam anlamıyla yaşamak gerekir, diye düşünmüşüm hep. Bu yüzden sizi, birkaç yıl önce arkadaşlarımla yaptığım bir doğa yürüyüşüne götürmek istiyorum. Şehirden uzak, doğayla iç içe olduğumuz, sadece karasal seslerin ve rüzgarın yankılandığı bir yolculuk... İşte bu yolculuk, bir kavramı anlatmak için en iyi örnek olabilir: Diverjans.

Bir grup arkadaşımız, şehir hayatından kaçıp doğanın sakinliğinde vakit geçirmek için bir araya gelmişti. Grup, erkekler ve kadınlardan oluşuyordu; herkes kendi tarzıyla sorumlulukları ve yükleri üstlenmişti. O yürüyüşte gördüm ki, doğada kaybolmuş gibi hissedenler aslında bir anlamda, her birimizin bakış açısını da farklı bir şekilde ele alıyordu. Ne demek istediğimi anlatayım.

**Erkekler: Çözüm ve Strateji Arayışı**

Yolun başında, bir süre sonra harita üzerinde kaybolan yerimizi tespit etmek zorlaştı. Erkekler hemen harekete geçtiler. Birisi haritayı açtı, diğeri yön bulma cihazına göz attı, bir başkası da telefonunun GPS’ini kullanarak konum tespiti yapmaya başladı. Kendi aralarında neredeyse hiç sohbet etmiyorlardı. Hepsi tek bir şey üzerinde yoğunlaşmıştı: Çözüm.

Yolun sonunda, haritanın anlatmaya çalıştığı yönler ile doğanın sunduğu gerçeklik arasında bir uyumsuzluk vardı. Erkekler birbirlerine sadece çözüm önerileri sunuyor, “Buradan şöyle gidersek şu kadar ilerleriz” diyerek rotayı çizmeye çalışıyordu. Aralarındaki iletişimde, empati veya duygusal bir yaklaşım yoktu. Her şey stratejiydi. Ne kadar kısa sürede, ne kadar doğru bir şekilde, buradan çıkılacağına dair hesaplamalar yapılıyordu. Erkeklerin düşünme biçimi, bir tür mesafeli ve çözüm odaklıydı. Onlar için önemli olan sadece hedefe ulaşmaktı.

**Kadınlar: Empati ve İlişkisel Duyarlılık**

Ancak, kadının bakış açısı bambaşkaydı. Erkeklerin çözüm odaklı yaklaşımı ilerlerken, kadınlar doğanın güzelliklerini keşfetmekle meşguldü. Yavaşça yürüyerek etrafı gözlemliyor, çevrelerindeki çiçekleri, kuşları ve hatta bulutları yorumluyorlardı. Bir şeyleri kaybetmiş olmanın stresi, onları farklı bir yönüyle etkiliyordu. Kadınlar, yürürken birbirlerine sürekli olarak duygusal destek veriyor, birbirlerinin hislerini dinliyorlardı. “Beni takip et, yalnız kalma,” “Hiç merak etme, birlikte çıkacağız” gibi cümleler, aralarındaki ilişkisel bağları kuvvetlendiriyordu.

Kadınlar, yolculuk boyunca kaybolmuş hissetmiş olabilirler, ancak duygusal destekleriyle hem kendilerini hem de diğerlerini toparlıyordular. Kendilerini kaybolmuş değil, yolculuğun bir parçası olarak görmeye başlamışlardı. Bir çözüm arayışı yoktu, sadece birbirlerine olan güven ve anlayış vardı. Birlikte bir çözüme ulaşmak, yolculuğun bir parçasıydı. Kadınlar, dış dünyaya odaklanmadan, iç dünyalarındaki ilişkileri anlamaya ve güçlendirmeye çalışıyordu.

**Diverjans Nedir?**

İşte bu iki farklı bakış açısı, birbirinden çok farklı olan iki yaklaşımı gösteriyordu. Erkekler, çözüm arayışı içinde kaybolmuşken, kadınlar duygu ve empatiyle bu sorunu aşmaya çalışıyordu. Ancak, bir noktada bu farklılıklar birleşti ve çözüme ulaşmak için herkesin katkısı önemli oldu. İşte bu kavramın adı: Diverjans.

Coğrafyada diverjans, bir tür çelişki ve farklılaşmayı tanımlar. Bu terim, iki farklı kuvvetin bir noktada birbirinden uzaklaşması, farklı yönlere gitmesi anlamına gelir. Bu durum, doğal süreçlerin farklılıklar oluşturmasına ve bazen bu farklılıkların yeni bir yol, yeni bir çözüm önerisi yaratmasına yol açar. Yani doğada, tıpkı grup içerisindeki erkekler ve kadınlar gibi, birbirinden farklı iki güç birleşerek yenilikçi çözümler geliştirebilir.

Diverjans, bir bakıma karşıtlıkların oluşturduğu sinerjiye benzer. Doğadaki bu fenomen, özellikle levha tektoniği bağlamında kendini gösterir. Yerkabuğundaki iki tektonik levhanın birbirinden uzaklaşması, yeni okyanus tabanlarının oluşmasına ve yeni bir yaşam alanının yaratılmasına neden olur. Bu da bize şunu gösteriyor: Farklılıklar, çoğu zaman yeni bir şeyin doğmasına olanak tanır.

**Erkek ve Kadın Yaklaşımlarının Diverjansla İlişkisi**

Erkeklerin çözüm odaklı, kadınların ise ilişkisel yaklaşımları, bir anlamda diverjansın günlük yaşantımızdaki yansımasıdır. Her biri, farklı bir bakış açısı ve çözüm önerisi getirir. Erkeklerin stratejik düşünme biçimi, sorunları doğrudan çözmeye yönelikken, kadınların empatik tutumu, ilişkileri güçlendirmeye yöneliktir. Bu farklılıklar, sonunda birbirini tamamlar.

Tıpkı doğadaki diverjans gibi, bu farklılıklar birbirinden uzaklaştıkça, her iki taraf da yeni bir denge arayışına girer. Erkekler, kadınların empatik yaklaşımından daha fazla duygusal destek alır ve kadınlar da erkeklerin çözüm odaklı bakış açısını daha yapıcı bir şekilde benimser. Sonunda, her iki bakış açısı birbirine katkı sağlayarak daha güçlü bir bütün oluşturur.

**Sonuç: Diverjansın Gücü**

Sonunda, hem erkeklerin stratejileri hem de kadınların empatik tutumları sayesinde gruptaki herkes birbirine daha yakınlaştı ve kayboldukları yolu tekrar bulmayı başardılar. Diverjans, ilk bakışta yalnızca bir bölünme gibi görünse de, aslında farklılıklardan doğan bir güçtür. Hem doğal dünyada hem de insan ilişkilerinde, bu farklı bakış açıları bir araya geldiğinde, insanlara yeni yollar, yeni çözümler sunar.

Diverjans, sadece coğrafyada değil, hayatın her alanında var olan bir olgudur. Erkeklerin çözüm odaklı bakış açısı ile kadınların ilişkisel bakış açısının birleşmesi, tıpkı doğada olduğu gibi, yeni ve daha güçlü çözümler üretebilir. Bu da hayatın her yönünde karşımıza çıkabilecek bir potansiyeldir: Farklılıkları kabul etmek ve bunlardan bir şeyler öğrenmek.