EliteDizqn
Active member
Dünya Sıhhat Örgütünün yaptığı açıklamaya nazaran, tüm dünyada vefat niçinleri içinde 3. sırada yer alan inme, son 20 yıldır teşhis ve tedavi alanında yaşanan süratli gelişmeler yardımıyla tedavi edilebilir bir hastalık durumuna geldi. Yüzde uyuşma, kol ve bacaklarda ani güç kaybı, konuşulanları anlayamama, görme kaybı, kişinin istikrarını sağlayamaması üzere belirtilerle kendini gösteren inmeye en geç 6 saat içerisinde müdahale edilirse, kişi bu ölümcül hastalıktan kurtulabiliyor.
Nöroloji Uzmanı Dr. Yıldız Arslan, hipertansiyon, diyabet ve kalpte ritim bozukluğu olan şahısların oruç tutarken dikkatli olması gerektiğini lisana getirdi.
Uzm. Dr. Arslan, “Belli bir yaştan daha sonra oruç tutan şahıslarda aç ve susuz kalınmasıyla birlikte hipoglisemi gelişebiliyor. Bedende elektrolit dengesizliğine yol açabiliyor; yani aç ve susuz kalmak inmeyi etkileyen etkenleri etkiliyor, bu etkenler de inmeyi etkiliyor. İnme bir sonuç aslında, niye değil” diye konuştu.
İNME RİSKİNİ ARTIRAN SEBEPLER
Genel olarak bakıldığında inmenin mevsim geçişleriyle bir ilgisinin olmadığını, beyin felcinin sisteminin daha farklı çalıştığını lisana getiren Uzm. Dr. Arslan, “Boyun damarlarında darlık var ise beyne pıhtı atabilir tıpkı durum kalp hastalıkları için de geçerlidir. Ya da covid, inmeyi tetikler. Örneğin; covid, kolesterol yüksekliği ve sigara tüketimi inme riskini 6 kat artırır. Bu 3’lüye ek olarak kişi 45 yaş üstündeyse risk daha da artar. Lakin risk faktörlerinin denetimi ile inme önlenebilir bir hastalıktır” dedi.
Uzm. Dr. Arslan, istikrarlı beslenme, fizikî aktivitede bulunmak, diyabet, tansiyon, kalp hastalıklarının denetim altında tutulmasının inme riskini azalttığını, bu niçinle insanların yılda bir defa, en azından dahili ve kardiyak açıdan denetimden geçmesinin büyük ehemmiyet taşıdığını belirterek, “Bazı hastaların denetimlerinde şah damarlarında darlık çıkabiliyor. Ya da beyin damarlarında tıkanıklık olduğu belirleniyor lakin hastanın haberi bile yok. Birtakım hastaların ise şekeri devasa yükseklikte çıkabiliyor. Bu niçinle sistemli denetim bu hastalığın önlenmesinde büyük bir değere sahip” halinde konuştu.
Nöroloji Uzmanı Dr. Yıldız Arslan, hipertansiyon, diyabet ve kalpte ritim bozukluğu olan şahısların oruç tutarken dikkatli olması gerektiğini lisana getirdi.
Uzm. Dr. Arslan, “Belli bir yaştan daha sonra oruç tutan şahıslarda aç ve susuz kalınmasıyla birlikte hipoglisemi gelişebiliyor. Bedende elektrolit dengesizliğine yol açabiliyor; yani aç ve susuz kalmak inmeyi etkileyen etkenleri etkiliyor, bu etkenler de inmeyi etkiliyor. İnme bir sonuç aslında, niye değil” diye konuştu.
İNME RİSKİNİ ARTIRAN SEBEPLER
Genel olarak bakıldığında inmenin mevsim geçişleriyle bir ilgisinin olmadığını, beyin felcinin sisteminin daha farklı çalıştığını lisana getiren Uzm. Dr. Arslan, “Boyun damarlarında darlık var ise beyne pıhtı atabilir tıpkı durum kalp hastalıkları için de geçerlidir. Ya da covid, inmeyi tetikler. Örneğin; covid, kolesterol yüksekliği ve sigara tüketimi inme riskini 6 kat artırır. Bu 3’lüye ek olarak kişi 45 yaş üstündeyse risk daha da artar. Lakin risk faktörlerinin denetimi ile inme önlenebilir bir hastalıktır” dedi.
Uzm. Dr. Arslan, istikrarlı beslenme, fizikî aktivitede bulunmak, diyabet, tansiyon, kalp hastalıklarının denetim altında tutulmasının inme riskini azalttığını, bu niçinle insanların yılda bir defa, en azından dahili ve kardiyak açıdan denetimden geçmesinin büyük ehemmiyet taşıdığını belirterek, “Bazı hastaların denetimlerinde şah damarlarında darlık çıkabiliyor. Ya da beyin damarlarında tıkanıklık olduğu belirleniyor lakin hastanın haberi bile yok. Birtakım hastaların ise şekeri devasa yükseklikte çıkabiliyor. Bu niçinle sistemli denetim bu hastalığın önlenmesinde büyük bir değere sahip” halinde konuştu.