EliteDizqn
Active member
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), ulusal sportmenlerin ve sanatkarların katılımlıyla engelli bireylerin toplumsal rollerine dikkat çekmek hedefiyle ‘Dokuz+1 Mahzurları Aşma’ programı düzenledi. DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, Türkiye’nin son senelerda engelli kavramına yönelik değerli çalışmalar yaptığını tabir ederek, “Her vakit söylemiş olduğimiz üzere temel sorun vicdanlarda pürüzün bulunmamasıdır” diye konuştu
Manisiz üniversite manisiz toplum amacıyla yola çıkan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) tarafınca düzenlenen ‘Dokuz+1 Pürüzleri Aşma’ programı, DEÜ Sabancı Kültür Sarayı’nda gerçekleştirildi. Görsel Sanatlar Standı açılışının da yapıldığı aktiflik öncesinde, “DEÜ Özel Gereksinimlilerin Farkındayız” görüntü gösterimi de yapıldı. ‘Mücadele Azmi ve Tepeye Giden Yol’ başlıklı panelde ise Olimpiyat Şampiyonu Para Masa Tenisi Ulusal Sportmeni Abdullah Öztürk, DEÜ Sıhhat Bilimleri Enstitüsü mensubu Ampute Ulusal Ekip Futbolcusu Erdi Arslan, Buca Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Esra Bukova Hoş ile DEÜ Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Dilek Genç de birer konuşma yaptı. Aktifliğin sonunda ise görme engelli sanatçı Bilal nazarangen bir konser verdi.
GAYEMİZ MANİSİZ TOPLUM
Aktifliğin açılış konuşmasını gerçekleştiren DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, manileri aşmak için verilen uğraşta kararlığın büyük değer taşıdığını tabir ederek, “Aramızda bulunan ulusal atletlerimiz, sanatkarımız ve özel ihtiyacı olan mensuplarımız uğraşlarıyla kendilerine hayran bırakıyor. Biz de Dokuz Eylül Üniversitesi olarak mahzur kavramına insanlık için adil ve eşit koşulların tesis edilmesi gereken bir kavram olarak bakıyor; özel ihtiyacı olan mensuplarımızın talep ve beklentilerini titizlikle ele alıyor; yatırımlarımızı buna nazaran şekillendiriyoruz” dedi.
Rektör Hotar, YÖK’ün Manisiz Üniversite Ödülleri’nde geçen yıl 3 nişan ve 3 bayrak almaya hak kazandıklarını hatırlatarak, “Bu yıl da misal bir muvaffakiyetle yolumuza devam ettik. Prof. Dr. Fuat Sezgin Merkez Kütüphanemizde, ‘Kitabımın Sesi Ol’ kampanyasını gerçekleştirdik. Ortak Derslikler Binamızın da büsbütün erişilebilir bulunmasına sağladık. Diş Hekimliği Fakültemiz yardımıyla zihinsel engelli hastalarımıza yönelik diş tedavisi hizmetini hayata geçirdik; kamuoyunda farkındalık oluşturacak bilimsel etkilin ve toplantılar düzenledik. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde ise ‘ArtıBiz’ isimli kafeyi hizmete açtık. Üniversite olarak, her insanı kucaklıyor ve özel görüyor; ortak yaşama isteğimizi pekiştirecek adımları atıyoruz. Ülkemiz son 20 yılda, engelli kavramına yönelik bilgi eksikliğinden ve ön yargıdan kaynaklı aksiliklerle önemli uğraş etti. Bu süreçte devletimiz, beşere ve eğitime yatırım yaptı; ilgili mevzuatı oluşturdu. Bize düşen nazaranv, daha fazla çalışarak manisiz toplum amacını kucaklamaktır. Her vakit söylemiş olduğimiz üzere temel sıkıntı vicdanlarda mahzurun bulunmamasıdır” diye konuştu.
MUVAFFAKİYETE MAHZUR YOK
‘Mücadele Azmi ve Tepeye Giden Yol’ başlıklı panelde birinci kelamı 2016 Rio ve 2020 Tokyo Paralimpik Oyunları’nda altın madalya kazanan Abdullah Öztürk aldı. Ulusal masa tenisçi Öztürk, olimpiyatlarda finale çıkarken hayli değerli rakiplerle karşılaştığını belirterek, “Final maçım 30 Ağustos Zafer Bayramı’na denk geldi. Benim bugün yüzde 100 şampiyon olmam lazım dedim. Setlerde geri düşmeme karşın, ‘sonunda İstiklal Marşı var, Bayrağımızı göndere çekmek var’ diyerek kendimi motive ettim ve maçı kazandım” sözlerini kullandı.
DEÜ Sıhhat Bilimleri Enstitüsü mensubu Ampute Ulusal Ekip Futbolcusu Erdi Arslan ise spor hayatında kimi pürüzlerle karşılaştığını söz ederek, “Bir gün bir hocam bana ‘yeteneğin var ancak engellisin profesyonel olamazsın’ dedi. O günlerde üzülmeme karşın ampute futbolla tanıştım ve ülkemi temsil ediyorum. Dünya Kupası ikinciliğim var. Şu ana kadar ülkemize 8 madalya kazandırdık. Seneye inşallah ülkemizde düzenlenecek şampiyonada Dünya Kupası’nı getirmek istiyoruz. Spora başlayınca özgüvenim yerine geldi. Hedefim, Rektörümüz Prof. Dr. Nükhet Hotar’ın da dayanaklarıyla başka engelli arkadaşlarımızı da kendim üzere ileri noktalara taşımak” açıklamasında bulundu.
DEÜ Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Dilek Genç de, fakülte olarak engelli bireylerine yönelik yaptıkları çalışmalardan bahsederek, TÜBİTAK projeleri başta olmak üzere biroldukca projede paydaş olarak yer aldıklarını, konutta bakım ve rehabilitasyon çalışmaları gerçekleştirdiklerini söylemiş oldu.
GÖREGEN KONSER VERDİ
Programı son kısmında ise görme engelli sanatçı Bilal nazarangen’in konser verdi. Kendisini izleyenlere keyifli anlar yaşatan goregen, DEÜ’nün özel ihtiyacı olan bireylerin toplumsal rollerine dikkat çekmek ve manisiz toplum konusunda farkındalık oluşturmak maksadıyla ürettiği Eylül Bebekler için doğaçlama bir müzik da yaptı.
Aktiflik sonunda ise Buca Eğitim Fakültesi öğrencileri Mine Yılmaz ve Ceylan Avşar’a braille not alma aygıtı armağan edildi.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Manisiz üniversite manisiz toplum amacıyla yola çıkan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) tarafınca düzenlenen ‘Dokuz+1 Pürüzleri Aşma’ programı, DEÜ Sabancı Kültür Sarayı’nda gerçekleştirildi. Görsel Sanatlar Standı açılışının da yapıldığı aktiflik öncesinde, “DEÜ Özel Gereksinimlilerin Farkındayız” görüntü gösterimi de yapıldı. ‘Mücadele Azmi ve Tepeye Giden Yol’ başlıklı panelde ise Olimpiyat Şampiyonu Para Masa Tenisi Ulusal Sportmeni Abdullah Öztürk, DEÜ Sıhhat Bilimleri Enstitüsü mensubu Ampute Ulusal Ekip Futbolcusu Erdi Arslan, Buca Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Esra Bukova Hoş ile DEÜ Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Dilek Genç de birer konuşma yaptı. Aktifliğin sonunda ise görme engelli sanatçı Bilal nazarangen bir konser verdi.
GAYEMİZ MANİSİZ TOPLUM
Aktifliğin açılış konuşmasını gerçekleştiren DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, manileri aşmak için verilen uğraşta kararlığın büyük değer taşıdığını tabir ederek, “Aramızda bulunan ulusal atletlerimiz, sanatkarımız ve özel ihtiyacı olan mensuplarımız uğraşlarıyla kendilerine hayran bırakıyor. Biz de Dokuz Eylül Üniversitesi olarak mahzur kavramına insanlık için adil ve eşit koşulların tesis edilmesi gereken bir kavram olarak bakıyor; özel ihtiyacı olan mensuplarımızın talep ve beklentilerini titizlikle ele alıyor; yatırımlarımızı buna nazaran şekillendiriyoruz” dedi.
Rektör Hotar, YÖK’ün Manisiz Üniversite Ödülleri’nde geçen yıl 3 nişan ve 3 bayrak almaya hak kazandıklarını hatırlatarak, “Bu yıl da misal bir muvaffakiyetle yolumuza devam ettik. Prof. Dr. Fuat Sezgin Merkez Kütüphanemizde, ‘Kitabımın Sesi Ol’ kampanyasını gerçekleştirdik. Ortak Derslikler Binamızın da büsbütün erişilebilir bulunmasına sağladık. Diş Hekimliği Fakültemiz yardımıyla zihinsel engelli hastalarımıza yönelik diş tedavisi hizmetini hayata geçirdik; kamuoyunda farkındalık oluşturacak bilimsel etkilin ve toplantılar düzenledik. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde ise ‘ArtıBiz’ isimli kafeyi hizmete açtık. Üniversite olarak, her insanı kucaklıyor ve özel görüyor; ortak yaşama isteğimizi pekiştirecek adımları atıyoruz. Ülkemiz son 20 yılda, engelli kavramına yönelik bilgi eksikliğinden ve ön yargıdan kaynaklı aksiliklerle önemli uğraş etti. Bu süreçte devletimiz, beşere ve eğitime yatırım yaptı; ilgili mevzuatı oluşturdu. Bize düşen nazaranv, daha fazla çalışarak manisiz toplum amacını kucaklamaktır. Her vakit söylemiş olduğimiz üzere temel sıkıntı vicdanlarda mahzurun bulunmamasıdır” diye konuştu.
MUVAFFAKİYETE MAHZUR YOK
‘Mücadele Azmi ve Tepeye Giden Yol’ başlıklı panelde birinci kelamı 2016 Rio ve 2020 Tokyo Paralimpik Oyunları’nda altın madalya kazanan Abdullah Öztürk aldı. Ulusal masa tenisçi Öztürk, olimpiyatlarda finale çıkarken hayli değerli rakiplerle karşılaştığını belirterek, “Final maçım 30 Ağustos Zafer Bayramı’na denk geldi. Benim bugün yüzde 100 şampiyon olmam lazım dedim. Setlerde geri düşmeme karşın, ‘sonunda İstiklal Marşı var, Bayrağımızı göndere çekmek var’ diyerek kendimi motive ettim ve maçı kazandım” sözlerini kullandı.
DEÜ Sıhhat Bilimleri Enstitüsü mensubu Ampute Ulusal Ekip Futbolcusu Erdi Arslan ise spor hayatında kimi pürüzlerle karşılaştığını söz ederek, “Bir gün bir hocam bana ‘yeteneğin var ancak engellisin profesyonel olamazsın’ dedi. O günlerde üzülmeme karşın ampute futbolla tanıştım ve ülkemi temsil ediyorum. Dünya Kupası ikinciliğim var. Şu ana kadar ülkemize 8 madalya kazandırdık. Seneye inşallah ülkemizde düzenlenecek şampiyonada Dünya Kupası’nı getirmek istiyoruz. Spora başlayınca özgüvenim yerine geldi. Hedefim, Rektörümüz Prof. Dr. Nükhet Hotar’ın da dayanaklarıyla başka engelli arkadaşlarımızı da kendim üzere ileri noktalara taşımak” açıklamasında bulundu.
DEÜ Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Dilek Genç de, fakülte olarak engelli bireylerine yönelik yaptıkları çalışmalardan bahsederek, TÜBİTAK projeleri başta olmak üzere biroldukca projede paydaş olarak yer aldıklarını, konutta bakım ve rehabilitasyon çalışmaları gerçekleştirdiklerini söylemiş oldu.
GÖREGEN KONSER VERDİ
Programı son kısmında ise görme engelli sanatçı Bilal nazarangen’in konser verdi. Kendisini izleyenlere keyifli anlar yaşatan goregen, DEÜ’nün özel ihtiyacı olan bireylerin toplumsal rollerine dikkat çekmek ve manisiz toplum konusunda farkındalık oluşturmak maksadıyla ürettiği Eylül Bebekler için doğaçlama bir müzik da yaptı.
Aktiflik sonunda ise Buca Eğitim Fakültesi öğrencileri Mine Yılmaz ve Ceylan Avşar’a braille not alma aygıtı armağan edildi.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı