EliteDizqn
Active member
Getty Images
Son 20 yılda bu alanda yapılan araştırmaların incelendiği bir çalışmada, çocuklara tokat, şaplak atmanın davranışlarını güzelleştirmediği ve ziyanlı olduğu kararına varıldı.
Times gazetesinde yayımlanan çalışmada, fizikî cezaya maruz bırakılan çocukların artan davranış sıkıntıları sergilediği ve büyük ihtimalle bu artışa dayağın niye olduğu kaydedildi. Çocuğun cinsiyeti, etnik kökeni ya da ailenin genel ebeveynlik şeklinden bağımsız olarak bu durumun geçerli olduğu vurgulandı.
Araştırmalarda, fizikî olarak cezalandırılan çocukların ilgilerinde, bilişsel yetilerinde, diğerleriyle bağlarında, gerilime tepkilerinde, toplumsal davranışlar ya da toplumsal yeterliliklerinde rastgele bir gelişme görülmedi.
Çalışmanın baş muharriri University College London (UCL) Epidemiyoloji ve Kamu Sıhhati kısmından Dr. Anja Heilmann “Fiziksel cezalandırma etkisiz ve ziyanlı, çocuklara ya da ailelerine rastgele bir faydası yok. Sunduğumuz ispatlar da bunu net biçimde gösteriyor” dedi.
‘FİZİKSEL CEZA VE DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI BAĞLANTILI’
UCL’deki araştırmacıların öncülüğünde yapılan ve Lancet Tıp mecmuasında yapılan çalışmada, vakit ortasında çocukları izleyen 69 çalışma incelendi. İncelemede fizikî cezalandırma ve ortalarında çocukların davranışları, ilgileri ve bağları içindeki bağ gözlemlendi.
Heilmann “Fiziksel cezalandırma ile saldırganlık ve anti toplumsallık üzere davranış meseleleri içinde mutlak bir irtibat gördük. Fizikî cezalandırma dengeli bir biçimde bu tip davranışsal problemleri artırıyor. Daha da tasa verici olanı, fizikî cezalandırmaya maruz kalan çocukların daha ağır düzeylerde şiddete maruz kalma riskinin artması” dedi.
Heilmann ayrıyeten, fizikî cezalandırmanın çocuk haklarını ihlal ettiğini ve ülkelerin Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ndeki yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini vurguladı.
İncelemede yer alan bilim insanlarından Teksas Üniversitesi’nden Prof. Elizabeth Gershoff da “Araştırmamız fizikî cezalandırmanın çocukların davranışlarını geliştirmek bir yana daha da kötüleştirdiğine yönelik net ve fazlaca kuvvetli ispatlar tespit etti” dedi.
Çalışmalarda çocuklara tokat atmak, kalçaya şaplak atmak üzere cezalandırmalar ele alındı. Çocuklara bir nesneyle vurmak, yüze ya da başa vurmak ya da ağızlarını sabunla yıkamak üzere daha ağır fizikî cezalandırma formları kapsam dışı bırakıldı.
Son 20 yılda bu alanda yapılan araştırmaların incelendiği bir çalışmada, çocuklara tokat, şaplak atmanın davranışlarını güzelleştirmediği ve ziyanlı olduğu kararına varıldı.
Times gazetesinde yayımlanan çalışmada, fizikî cezaya maruz bırakılan çocukların artan davranış sıkıntıları sergilediği ve büyük ihtimalle bu artışa dayağın niye olduğu kaydedildi. Çocuğun cinsiyeti, etnik kökeni ya da ailenin genel ebeveynlik şeklinden bağımsız olarak bu durumun geçerli olduğu vurgulandı.
Araştırmalarda, fizikî olarak cezalandırılan çocukların ilgilerinde, bilişsel yetilerinde, diğerleriyle bağlarında, gerilime tepkilerinde, toplumsal davranışlar ya da toplumsal yeterliliklerinde rastgele bir gelişme görülmedi.
Çalışmanın baş muharriri University College London (UCL) Epidemiyoloji ve Kamu Sıhhati kısmından Dr. Anja Heilmann “Fiziksel cezalandırma etkisiz ve ziyanlı, çocuklara ya da ailelerine rastgele bir faydası yok. Sunduğumuz ispatlar da bunu net biçimde gösteriyor” dedi.
‘FİZİKSEL CEZA VE DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI BAĞLANTILI’
UCL’deki araştırmacıların öncülüğünde yapılan ve Lancet Tıp mecmuasında yapılan çalışmada, vakit ortasında çocukları izleyen 69 çalışma incelendi. İncelemede fizikî cezalandırma ve ortalarında çocukların davranışları, ilgileri ve bağları içindeki bağ gözlemlendi.
Heilmann “Fiziksel cezalandırma ile saldırganlık ve anti toplumsallık üzere davranış meseleleri içinde mutlak bir irtibat gördük. Fizikî cezalandırma dengeli bir biçimde bu tip davranışsal problemleri artırıyor. Daha da tasa verici olanı, fizikî cezalandırmaya maruz kalan çocukların daha ağır düzeylerde şiddete maruz kalma riskinin artması” dedi.
Heilmann ayrıyeten, fizikî cezalandırmanın çocuk haklarını ihlal ettiğini ve ülkelerin Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ndeki yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini vurguladı.
İncelemede yer alan bilim insanlarından Teksas Üniversitesi’nden Prof. Elizabeth Gershoff da “Araştırmamız fizikî cezalandırmanın çocukların davranışlarını geliştirmek bir yana daha da kötüleştirdiğine yönelik net ve fazlaca kuvvetli ispatlar tespit etti” dedi.
Çalışmalarda çocuklara tokat atmak, kalçaya şaplak atmak üzere cezalandırmalar ele alındı. Çocuklara bir nesneyle vurmak, yüze ya da başa vurmak ya da ağızlarını sabunla yıkamak üzere daha ağır fizikî cezalandırma formları kapsam dışı bırakıldı.