EliteDizqn
Active member
Hareketsizliğin çok arttığı pandemi periyodunda, en epey şikayet edilen rahatsızlıklar içinde bel ve boyun ağrıları yer alıyor. Bel ve boyun ağrılarının niçinlerinin hakikat saptanması gerektiğini tabir eden Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Şafak Sahir Karamehmetoğlu, bahisle ilgili açıklamalarda bulundu.
“DOĞRU TEŞHİS TEDAVİYİ KOLAYLAŞTIRIR”
Bel ağrısının niçininin tam olarak ortaya konması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Karamehmetoğlu, “Tanı tam olarak konduktan daha sonra tedavinin muvaffakiyet talihi epeyce yükselir. Hastanın durumuna nazaran tedavide biroldukça formül kullanılabilir ve en uygun olanı seçmek gerekmektedir. İlaç, istirahat, fizik tedavi, tamamlayıcı tedavi biçimleri, korse, kaplıca ve bilhassa bel okulu uygulamaları epeyce sık olarak kullanılır. Ameliyat son çaredir” dedi.
Son vakit içinderda ortaya çıkan üç farklı formülün tedavi için uygulandığını belirten Prof. Dr. Karamehmetoğlu, bu noktada ‘Artcure Deri’ uygulamasının bel fıtığı tedavisinde fıtığın olduğu bölgeye uygulanan, can yakmayan hastayı incitmeyen bir prosedür olduğunu tabir ederek, “Yama halinde, fıtığın olduğu bölgeye bantlarla yapıştırıldığını ve mekanik tesiri ile fıtığı küçülterek hudut üstündeki basıncı kaldırdığını söylemiş oldu. Bu uygulama yapıldıktan daha sonra hastanın 24 saat yatak istirahati yaptıktan daha sonra, bantları sökerek banyo yapabilir” diye konuştu.
Ozon terapi formülüyle ilgili de açıklamalarda bulunan Karamehmetoğlu, “Son vakit içinderda bel ağrısı ve bel fıtığında da çoğunlukla kullanılan emniyetli ve muvaffakiyet oranı yüksek bir prosedürdür. Tedavinin akabinde hasta birebir gün içerisinde hastaniçin taburcu edilebilmektedir” sözlerini kullandı.
“CERRAHİ DIŞI PROSEDÜRLER UYGULANABİLİR”
Prof. Dr. Karamehmetoğlu, Cerrahi dışı yollardan olan radyofrekans ile devamlı olarak ağrıya sebep olan bölgedeki hudut iletim liflerin devre dışı bırakıldığını belirtti. Süreç yapılacak olan bölgedeki hudutlara ya da dokuya hasar vermeden uygulanan yolla alandaki sonlar üzerinde düzenleyici bir tesir oluşturulması gerektiğini söylemiş oldu. Karamehmetoğlu, “bu biçimdece uzun müddetli ağrı tedavisi sağlanmış olur ve hasta ağrılarından kurtulur” dedi.
“DOĞRU TEŞHİS TEDAVİYİ KOLAYLAŞTIRIR”
Bel ağrısının niçininin tam olarak ortaya konması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Karamehmetoğlu, “Tanı tam olarak konduktan daha sonra tedavinin muvaffakiyet talihi epeyce yükselir. Hastanın durumuna nazaran tedavide biroldukça formül kullanılabilir ve en uygun olanı seçmek gerekmektedir. İlaç, istirahat, fizik tedavi, tamamlayıcı tedavi biçimleri, korse, kaplıca ve bilhassa bel okulu uygulamaları epeyce sık olarak kullanılır. Ameliyat son çaredir” dedi.
Son vakit içinderda ortaya çıkan üç farklı formülün tedavi için uygulandığını belirten Prof. Dr. Karamehmetoğlu, bu noktada ‘Artcure Deri’ uygulamasının bel fıtığı tedavisinde fıtığın olduğu bölgeye uygulanan, can yakmayan hastayı incitmeyen bir prosedür olduğunu tabir ederek, “Yama halinde, fıtığın olduğu bölgeye bantlarla yapıştırıldığını ve mekanik tesiri ile fıtığı küçülterek hudut üstündeki basıncı kaldırdığını söylemiş oldu. Bu uygulama yapıldıktan daha sonra hastanın 24 saat yatak istirahati yaptıktan daha sonra, bantları sökerek banyo yapabilir” diye konuştu.
Ozon terapi formülüyle ilgili de açıklamalarda bulunan Karamehmetoğlu, “Son vakit içinderda bel ağrısı ve bel fıtığında da çoğunlukla kullanılan emniyetli ve muvaffakiyet oranı yüksek bir prosedürdür. Tedavinin akabinde hasta birebir gün içerisinde hastaniçin taburcu edilebilmektedir” sözlerini kullandı.
“CERRAHİ DIŞI PROSEDÜRLER UYGULANABİLİR”
Prof. Dr. Karamehmetoğlu, Cerrahi dışı yollardan olan radyofrekans ile devamlı olarak ağrıya sebep olan bölgedeki hudut iletim liflerin devre dışı bırakıldığını belirtti. Süreç yapılacak olan bölgedeki hudutlara ya da dokuya hasar vermeden uygulanan yolla alandaki sonlar üzerinde düzenleyici bir tesir oluşturulması gerektiğini söylemiş oldu. Karamehmetoğlu, “bu biçimdece uzun müddetli ağrı tedavisi sağlanmış olur ve hasta ağrılarından kurtulur” dedi.